Abramoviç, Chelsea Kulübünü satmaya karar verdiğini açıkladıhttps://turkish.aawsat.com/home/article/3508311/abramovi%C3%A7-chelsea-kul%C3%BCb%C3%BCn%C3%BC-satmaya-karar-verdi%C4%9Fini-a%C3%A7%C4%B1klad%C4%B1
Abramoviç, Chelsea Kulübünü satmaya karar verdiğini açıkladı
Rus işadamı Roman Abramoviç (arşiv - AP)
İstanbul/AA
TT
TT
Abramoviç, Chelsea Kulübünü satmaya karar verdiğini açıkladı
Rus işadamı Roman Abramoviç (arşiv - AP)
Rus iş insanı Roman Abramoviç, sahibi olduğu Chelsea Kulübünü satmaya karar verdiğini açıkladı.
Abramoviç, kulübün internet sitesinde yer alan açıklamasında, "Herhangi bir borcun ödenmesi gibi bir talebim yok. Bu benim için hiçbir zaman iş veya parayla ilgili olmadı. Tamamen futbol ve kulüp için duyduğum saf tutkuyla ilgiliydi. Ayrıca ekibime satıştan elde edilecek tüm gelirin bağışlanacağı bir hayır vakfı kurma talimatı verdim. Vakıf, Ukrayna'daki savaş kurbanlarının yararına olacak. Mağdurların acil ihtiyaçlarına yönelik kaynak sağlanmasının yanı sıra uzun vadeli toparlanma süreci de desteklenecek." ifadelerini kullandı.
Kendisi için çok zor bir karar aldığını kaydeden Abramoviç, "Kulüpten bu şekilde ayrılmanın beni üzdüğünü bilin. Ancak bu kararın kulübün menfaatine olduğuna inanıyorum. Umarım hepinize şahsen veda etmek için Stamford Bridge'i son bir kez ziyaret edebilirim. Chelsea'nin bir parçası olmak benim için bir ayrıcalıktı ve tüm ortak başarılarımızla gurur duyuyorum. Chelsea Futbol Kulübü ve taraftarları her zaman kalbimde olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Abramoviç, Rusya'nın Ukrayna'ya askeri müdahalesi nedeniyle kulübün yönetimini Chelsea Vakfının mütevelli heyetine devretmişti.
Rus milyarder Abramoviç, 2003'te İngiliz iş insanı Ken Bates'e 140 milyon sterlin ödeyerek Chelsea'nin sahibi olmuştu.
Chelsea, Abramoviç döneminde yapılan yüksek bedelli transferlerin ardından 2005'te Premier Lig'de zafere ulaşarak 50 yıllık şampiyonluk özlemine son vermişti. "Maviler", Abramovich döneminde beşer kez Premier Lig ve Federasyon Kupası ile ikişer defa UEFA Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi şampiyonlukları yaşamıştı.
Hamilton, son şampiyonluğunu Türkiye Grand Prix'sinde kazanmıştı (AP)
Adrenalin'den herkese merhaba, bu hafta Formula 1'in ülkemize dönüş ihtimalini inceliyoruz.
Dünyanın en prestijli motor sporları etkinliklerinden Formula 1, ülkemizde ilk kez 2005'te düzenlendi. 21 Ağustos 2005'te sezonun 14. ayağı olarak İstanbul Park'ta gerçekleştirilen yarışı McLaren Mercedes'in Fin pilotu Kimi Raikonen kazandı.
58 tur üzerinden gerçekleştirilen F1 Türkiye Grand Prix'sini 2006'da kazanan, Formula 1'deki ilk galibiyetini elde eden Ferrari pilotu Felipe Massa'ydı. Brezilyalı pilot, 2007 ve 2008'deki yarışlarda da zafere ulaşıp üst üste üç galibiyet etti.
2009'da sezonun 7. ayağı olarak düzenlenen Türkiye GP'de damalı bayrağı ilk gören isim, seneye muazzam bir başlangıç yaparak herkesi şaşırtan Brawn'ın Britanyalı pilotu Jenson Button'dı.
2009 Türkiye GP'sinde podyumu Red Bull pilotları Mark Webber ve Sebastian Vettel tamamlamıştı (Reuters)
2010'daki yarışı McLaren ve Mercedes'le toplamda 7 şampiyonluk kazanarak adını efsaneler arasına yazdıran Lewis Hamilton kazandı. 8 Mayıs 2011'de düzenlenen 7. Türkiye GP'sinde zafere ulaşan, 2010-2013'te üst üste 4 kez şampiyonluğa ulaşan Red Bull pilotu Sebastian Vettel'di.
Temmuz 2011'de Formula 1 Takımlar Birliği Genel Sekreteri Simone Perillo, Türkiye'nin 2012 yarış takviminden çıkarıldığını duyurdu. Dönemin Otomobil Sporları Federasyonu Başkanı Mümtaz Tahincioğlu, ''Bize resmi bir açıklama yapılmadı" demiş ve şunları söylemişti:
'Türkiye takvimden çıkarılırsa tekrar Formula 1'e dönmesi çok zor. Bunu 1,5 senedir söylüyorum. Çünkü şu anda Formula 1 dünyasında takvime katılan ülkelerin sayısı bizim o gün girdiğimizden çok fazla. Rekabet arttı, rakamlar yükseldi. Senelik ödemeler 40 milyon dolarlara vardı. Bizden istenen rakam 25 milyon dolar civarında. Biz 25 milyon doları veremedik. Son yapılan anlaşma Rusya'yla 40 milyon dolar. Biz 13,5 milyon dolar ödüyorduk. Olayın ödenen paradan çok Türkiye için getirisini hesaplamak gerekir. Türkiye'nin tanıtımı için harcanan paranın ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunlar çok komik rakamlar. Sadece tanıtım değil, insanlar getirerek turizme de katkıda bulunuluyor.'
Formula 1, ülkemize Kovid-19 pandemisinin yaşandığı 2020'de geri döndü. Yarışı 6. sıradan başlayan Mercedes pilotu Lewis Hamilton kazandı ve son şampiyonluğunu Türkiye GP'sinde ilan etmiş oldu.
Türkiye'de son yarış 2021'de gerçekleştirildi. Sezonun 16. ayağı olarak düzenlenen yarışı kazanan yine Mercedes'ten Valtteri Bottas'tı.
2021 Türkiye GP'sini sezon sonunda şampiyon olacak Max Verstappen ikinci sırada tamamladı (Reuters)
Formula 1, 2026 takvimini geçen ay onaylasa da yetkililer, herhangi bir yarışın iptal edilmesi durumunda gelecek yıl bir F1 yarışına ev sahipliği yapmaya hazır.
İstanbul Park, yakın zamanda Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu TOSFED'e devredildi ve federasyon başkanı Eren Üçlertoprağı, F1'in Türkiye'de kısa vadeli bir anlaşma yerine kalıcı olarak geri dönmesini istediğinden emin.
Üçlertoprağı, Motorsport.com'a şöyle konuştu:
F1 ve FIA yönetimiyle yoğun görüşmeler yürüttük. Bilindiği üzere 2026 takvimi zaten açıklandı. Ancak çeşitli nedenlerle bir yarışın yapılamaması durumunda Türkiye Grand Prix'sine ev sahipliği yapabiliriz.
Formula 1'e ev sahipliği yapmak isteyen başka ülkeler de var. Asya'da Tayland ve Güney Kore, gelecekte bu prestijli organizasyonu düzenlemek için gerekli yatırımları yapan ülkeler arasında.
Öte yandan Formula 1'i Afrika'ya geri getirmek için de büyük bir rekabet söz konusu. Ruanda, Güney Afrika, Nijerya ve Fas, Formula 1 yönetimiyle görüşmelerini sürdürüyor.
Almanya ve Arjantin de F1'e yeniden ev sahipliği yapmak isteyen diğer ülkeler.
Formula 1'e ev sahipliği yapmak, uluslararası arenada ülkelere prestij kazandırmasının yanı sıra turizm markalarını da güçlendiriyor. 180'den fazla ülkede yayımlanan F1, yılda 1,5 milyar seyirciye ulaşıyor.
Yarış haftasonu boyunca ülkeye yüzbinlerce turist gelmesi, konaklama ve eğlence sektörleri aracılığıyla muazzam bir gelir yaratıyor. Formula 1 yarışı düzenlemek aynı zamanda ülkede geçici ve kalıcı istihdam da sağlıyor.
Fakat lisans ücretleriyle pist maliyetleri yüzlerce milyon doları bulabiliyor ve bu da ülkenin ekonomisi üzerinde büyük bir yük oluşması anlamına geliyor. Hindistan ve Kore yarışları gibi halk desteğini arkasına alamayan organizasyonlar, birkaç yıl içinde yarışlardan çekilip zarar edebiliyor.
Yararlanılan kaynaklar: Motorsport, ESPN, Red Bull