Suriye’de rejim güçleri ve SDG arasında çatışma: 4 ölü

Deyrizor’da halk mazottaki devlet desteğinin kaldırılmasını protesto etti

Suriye'nin doğusundaki Tel Tamr'da bir Amerikan devriyesi (Şarku'l Avsat)
Suriye'nin doğusundaki Tel Tamr'da bir Amerikan devriyesi (Şarku'l Avsat)
TT

Suriye’de rejim güçleri ve SDG arasında çatışma: 4 ölü

Suriye'nin doğusundaki Tel Tamr'da bir Amerikan devriyesi (Şarku'l Avsat)
Suriye'nin doğusundaki Tel Tamr'da bir Amerikan devriyesi (Şarku'l Avsat)

Suriye rejimine bağlı askerler, Washington liderliğindeki uluslararası koalisyonun desteklediği Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) ait askeri bir noktaya otomatik silahlarla saldırı düzenledi. Haseke ilinin kuzeyindeki Tel Temir’e bağlı Kuzliya köyünde rejim güçleri ile SDG milisleri arasında çıkan çatışmada, biri subay olmak üzere iki asker ve iki SDG mensubu öldü.
SDG'ye bağlı Tel Temir Askeri Meclisi’nin bir lideri, ‘’Şam hükümetine bağlı güçler, Kuzliye köyündeki kontrol noktasına kışkırtıcı bir saldırıda bulundu, bunun üzerine güçlerimiz hemen karşılık verdi, çatışmada iki kişiyi kaybettik, karşı taraftan da iki kişi öldü, iki kişi yaralandı’’ dedi.
Adının ve rütbesinin açıklanmasını istemeyen yetkili, rejim güçlerinin niçin ateş açtığını bilmediklerini, ‘Askeri Meclis’in’ bu tehlikeli gerginliğin nedenlerini ortaya çıkarmak için soruşturma başlattığını söyledi.
Öte yandan Suriye resmi haber ajansı SANA olayı doğruladı ancak saldırının ‘koalisyon ve SDG’ tarafından başlatıldığını belirtti. SANA’nın haberinde; ‘’Savunma Bakanlığı'ndan bir askeri kaynaktan edinilen bilgiye göre, ABD devriye güçleri, beraberlerindeki SDG milisleri ile, Kuzliya köyündeki askeri noktayı ihlal etti. Bunun üzerine askerler ateş açarak geçişi engelledi. SDG milislerinin otomatik silahlarla ateş açması ve havan saldırısı düzenlemesi sonucu biri subay iki askerimiz şehit oldu’’ denildi.
Suriye rejimi güçleri, Tel Temir kasabasında ve Haseke'nin kuzey kırsalındaki Zerkan bölgesinde konuşlanıyor. Bu bölgedeki ‘temas hattı’ bir yanda Suriye Demokratik Güçleri, öte yanda Türkiye’ye sadık muhalif gruplar ve Suriye rejimine ait noktaları birbirinden ayırıyor. Rusya ve Türkiye arasında 2019’da Barış Pınarı Operasyonu’nun ardından yapılan anlaşma uyarınca fiili sınırlar ve temas hatları belirlendi. ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon, Kürtler ve yerel Araplardan müteşekkil olan SDG güçlerini destekliyor. SDG Tel Temir’in merkezi ile güney ve doğu bölgelerini kısmen kontrol ederken, Türkiye’ye yakın muhalif güçler Resulayn kasabası ile Tel Temir’in kuzey ve batı kırsalına hâkim durumda. Rusya askeri polisi ise Tel Temir’in kuzeyindeki Şam rejimine ait askeri karargâhta yer alıyor.
Bölgedeki ‘temas hattında’ nadiren çatışma yaşanmakta. Yerel kaynaklar, koalisyon ve SDG güçlerinin devriyesinin, Kuzliya köyündeki ana yoldan geçmek istediğini, rejim güçlerinin izin vermemesi üzerine, SDG milisleri ile rejim askerleri arasında sözlü tartışma çıktığını, ilerleyen saatlerde bölgeye çok sayıda SDG milisinin geldiğini ve gece saatlerinde çatışma çıktığını aktardı.

Hayat pahalılığı protesto edildi
Bu arada, Haseke’nin yaklaşık 85 kilometre kuzeyinde bulunan Ebu Hamam kasabası sakinleri, yaşam koşullarını protesto etmek için gösteri düzenledi. Göstericiler ekmek temin edilmesini ve hakları olan ‘mazot desteğinin’ yapılmasını talep etti. Göstericilerle SDG güçleri arasında çıkan kavgada bir SDG yetkilisi yaralandı ve iki vatandaş gerçek kurşunlarla vuruldu, hastaneye kaldırılan vatandaşların hayatta olduğu öğrenildi.
Deyrizor Sivil Meclisi'ne bağlı akaryakıt komitesi, devlet sübvansiyonlu motorinin dağıtımını durdurdu. Deyrizor halkı ilgili kararı protesto etmek için sokaklara döküldü. Devlet binalarının önüne gelen vatandaşlar, hayat pahalılığından ve temel maddelere erişememekten şikayetçi oldu. Sübvansiyonun kaldırılması kararının merkezi hükümet tarafından alındığı öğrenildi. Vatandaşlar daha önce ellerindeki kuponlarla, istihkakları ölçüsünde bir litre mazotu 85 Suriye lirasına (3 ABD senti) almaktaydı.



Filistin yanlısı aktivist Mahmud Halil, Trump yönetiminden tutukluluğu için 20 milyon dolar tazminat talep ediyor

 Filistinli aktivist Mahmud Halil (Reuters)
Filistinli aktivist Mahmud Halil (Reuters)
TT

Filistin yanlısı aktivist Mahmud Halil, Trump yönetiminden tutukluluğu için 20 milyon dolar tazminat talep ediyor

 Filistinli aktivist Mahmud Halil (Reuters)
Filistinli aktivist Mahmud Halil (Reuters)

ABD'deki Filistin yanlısı üniversite protestolarının en önde gelen liderlerinden biri olan Mahmud Halil, dün Trump yönetimine karşı dava açarak, göçmenlik ajanları tarafından gözaltına alınması ve tutuklanması nedeniyle 20 milyon dolar tazminat talep etti.

Bir ABD vatandaşı ile evli ve bir çocuk babası olan 30 yaşındaki Halil, mart ayında gözaltına alınmasının ardından tutuklanmıştı.

Geçen ay Louisiana'daki federal göçmen gözaltı merkezinden, bir hakimin kefaletle serbest bırakılmasına karar vermesinden sonra serbest bırakıldı.

Halil'i destekleyen Anayasal Haklar Merkezi'ne göre “idare, Halil'i gözaltına alma, tutuklama ve sınır dışı etme yönündeki hukuka aykırı planını, onu ve ailesini terörize etmek için hesaplanmış bir şekilde gerçekleştirdi.”

Şikayette Halil'in “ciddi psikolojik sıkıntı, ekonomik zorluk ve itibarının zedelenmesinden” muzdarip olduğu belirtildi.

Resim  ABD Başkanı Donald Trump (AFP)ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

Columbia Üniversitesi mezunu, ABD'nin müttefiki İsrail'in Gazze'deki savaşına karşı öğrenci protestolarının sembolü haline geldi ve Trump yönetimi tarafından ulusal güvenlik tehdidi olarak etiketlendi.

Halil, davayı “hesap verebilirliğe doğru atılmış bir ilk adım” olarak nitelendirdi.

Yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Hiçbir şey benden alınan 104 günü geri getiremez. Yaşadığım travma, eşimden ayrı kalmak ve bana zorla dayatılan ilk çocuğumun doğumu sırasında yanında olamamak.

Halil, “Siyasi intikam ve gücün kötüye kullanımı için hesap verilebilirlik olmalı” ifadesini kullandı.

“Siyasi intikam ve gücün kötüye kullanımı için hesap verilebilirlik olmalı” diye ekledi.

Khalil daha önce gözaltında yaşadığı “üzücü” deneyimden bahsetmiş, 70'ten fazla kişiyle aynı hücreyi paylaştığını, hiç mahremiyetinin olmadığını ve ışıkların sürekli açık olduğunu söylemişti.

Başkan Donald Trump yönetimi “Siyasi intikam ve gücün kötüye kullanımı için hesap verilebilirlik olmalı” diye ekledi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Halil daha önce gözaltında yaşadığı “üzücü” deneyimden bahsetmiş, 70'ten fazla kişiyle aynı hücreyi paylaştığını, hiç mahremiyetinin olmadığını ve ışıkların sürekli açık tutulduğunu söylemişti.

Başkan Donald Trump yönetimi Halil'in sınır dışı edilmesini, ABD'de kalmaya devam etmesinin “potansiyel olarak ciddi dış politika sonuçları” doğurabileceğini söyleyerek gerekçelendirdi.

Halil'in tutuklanması, Trump'ın son aylarda büyük Amerikan üniversitelerine karşı yürüttüğü kampanyanın bir parçası olarak gerçekleşti. Başkan, Columbia Üniversitesi, Harvard Üniversitesi ve bazı üniversiteleri uluslararası öğrenci kabul ettikleri için eleştirdi, bu üniversitelere verilen federal ödenekleri kesti ve akreditasyonlarını iptal etmekle tehdit etti.

Halil'in ekibi, açtığı davaya ilave olarak, gözaltı dışında da tehditlere maruz kalabileceğine dair endişelerini dile getirdi.