Libya: Başağa barışçıl yolla iktidara gelmeyi planlıyor

Libya Ulusal Birlik Hükümeti, çalışmalarını sürdürdüğünü açıklayarak, hükümet binasını ‘savunma’ sözü verdi

Libya: Başağa barışçıl yolla iktidara gelmeyi planlıyor
TT

Libya: Başağa barışçıl yolla iktidara gelmeyi planlıyor

Libya: Başağa barışçıl yolla iktidara gelmeyi planlıyor

Libya, iktidar için savaşan iki hükümetin varlığı sonucunda yeni bir siyasi sahneye uyandı. Durum, son dönemde ülkede hâkim olan siyasi bölünmeyi hatırlattı. Bugün Fethi Başağa başkanlığındaki yeni ‘İstikrar’ hükümeti, Temsilciler Meclisi’nde yemin edecek. Öte yandan Abdulhamid Dibeybe liderliğindeki ‘Birlik’ hükümeti, başkent Trablus’taki hükümet binasına baskın girişimlerini engellemekle tehdit ederken, çalışmalarına ‘devam ettiğini’ belirtti.
Temsilciler Meclisi Sözcüsü Abdullah Bileyhik, yeni hükümetin bugün yerel saatle 12’de parlamentonun Tobruk’taki binasında yapılacak oturumda anayasa yemini edeceğini doğruladı. Bileyhik, uluslararası toplum temsilcilerinin yanı sıra tüm kabine kadrosunun da oturumda bulunacağını söyledi.
Oturumda kendisine yardımcılarının ve tüm bakanlık ekibinin eşlik edeceği Başağa, Temsilciler Meclisi başkanlığının Devlet Yüksek Konseyi ve Başkanlık Konseyi üyelerine, uluslararası ve yerel gözlemcilere ve gazetecilere oturuma katılma çağrısı yaptığını belirtti.
Geçen salı akşamı Başağa, hükümetinin başkent Trablus’ta barışçıl bir şekilde iktidara gelmesi için güvenlik ve askeri düzenlemeleri açıklarken, seçimleri Temsilciler Meclisi tarafından onaylanan yol haritasına göre belirlenen tarihlerde düzenleme sözü verdi. Aynı şekilde Başağa, hükümetine güvenoyu verilmesi konusundaki oylamanın Temsilciler Meclisi tarafından gerçekleştirilme şeklini de savunurken, ‘şeffaf ve halka açık bir şekilde, dürüst bir demokrasi ve Libya halkının iradesi’ ile gerçekleştiğini söyledi. Fethi Başağa ayrıca, hükümetinin ‘uzlaşı, katılım ve istikrar arayacağını’ vurguladı.
Başağa, ayrıca Libyalılara hükümetinin başkent Trablus’taki görevlerini barışçıl ve güvenli bir şekilde devralacağı konusunda güvence vermeye çalıştı. İdari ve yasal uygulamaların başlatıldığını belirten Başağa, Trablus’taki güvenlik ve askeri makamlarla temaslarda bulunduğunu, devir teslim sürecinin sorunsuz ve güvenli bir şekilde gerçekleşmesi için düzenlemeler yaptıklarını vurguladı.
Öte yandan Dibeybe’nin, 2 Mart akşamı ilerleyen saatlerde ‘Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri ile mevcut siyasi alandaki son gelişmeler ve seçim sürecine en kısa sürede devam etme yolları hakkında istişarelerde bulunmak üzere’ Libya halkına hitap etmesi bekleniyordu. Yüksek Konsey, toplantıda mevcut önceliğin ‘anayasal düzene hazırlanmak, seçimlerin bir an önce yapılması ve geçiş aşamalarının sona erdirilmesi olduğunun’ üzerinde durulduğunu söyledi.
Yüksek Konsey, Temsilciler Meclisi’ne yeni bir hükümete güven vermenin siyasi anlaşmayla ‘çelişkili’ olduğunu söylerken, yaptığı kısa açıklamada da Temsilciler Meclisi’nin tek taraflı adımlarını kabul etmediğini vurguladı. Konsey, bu ihlallere karşı gerekli tedbirlerin alınması amacıyla bugün bir toplantı düzenleneceğini belirtti.
UBH, hükümet binasına baskın yapmaya yönelik herhangi bir girişimin, binaya karşı bir saldırı olarak nitelendirileceğini söyledi. Hükümet, bu tür hareketlerle yasalara uygun olarak ilgilenileceğini ve ‘herhangi bir hükümet karargahına yaklaşmaya veya Libyalıların istikrarını ve yeteneklerini tahrif etmeye’ cesaret eden herkesten hesap sorulacağını vurguladı. Hükümet ayrıca, “Hükümetin izleyeceği bu yaklaşım, adı dolandırıcılık ve ihanet olan bir oyunun parçası olmak isteyenlere karşı yapabileceği en az şeydir” dedi.
UBH, Başağa hükümetine güven verme oturumunun geçerliliğini de sorgularken, Temsilciler Meclisi’ni de oylama sürecinde ‘hile’ yapmakla suçladı. Hükümet, oturumun bitiminden yaklaşık iki saat sonra yaptığı basın açıklamasında, “Meclis oturumunda yaşananlar, cumhurbaşkanlığının devam eden dolandırıcılık uygulamasını teyit ediyor, parlamento adına sahte yöntemlerle karar veriyor” dedi. Açıklamada, hükümetin her zamanki gibi çalışmalarına devam edeceği, ‘gelecek Haziran ayında seçimlerin yapılması, sekreteryanın Libya vatandaşlarından sahiplerine iade edilmesi, yasama ve yürütme erki ve yeni anayasal düzenlemelerin seçilmesi’ yönündeki girişimini sürdüreceği belirtildi. Ayrıca Başkanlık Konseyi’ne ve Yüksek Yargı Konseyi’nin başkanı sıfatıyla Yüksek Mahkeme Başkanı’na da ‘tarihsel sorumluluklarını üstlenme, ülkenin istikrarını tehdit eden tüm sorunların nihai çözümünü hızlandırma ve yasama erkinin neden olduğu tahrifatı ve mercileri tekeline alma girişimini durdurma’ çağrısında bulundu.
Temsilciler Meclisi, Sözcü Abdullah Bileyhik aracılığıyla Dibeybe’nin ‘paralel bir hükümet kurmaya karar vermesi halinde caydırılacağını’ bildirdi. Bir televizyon kanalı aracılığıyla açıklamada bulunan Bileyhik, Başağa’nın Libyalıların iradesi ve uluslararası toplumun katkısıyla görevlerini yerine getirebileceğini vurguladı.
Temsilciler Meclisi’nin kararına cevaben batı bölgesindeki askeri ve güvenlik güçleri, parlamentonun Başağa hükümetinin kurulmasına ilişkin eylemlerini reddettiklerini açıkladı. Muhammed el-Menfi başkanlığındaki Başkanlık Konseyi’ne de Temsilciler Meclisi’ni feshetme ve erken parlamento seçimleri düzenleme çağrısında bulundu. Askeri ve güvenlik güçleri, paralel bir hükümetin dayatılmasının ‘devlete karşı çıkanları ve başkentte savaşı yönetenleri güçlendirmekle’ eş değer olduğunu vurgularken, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Başkomutanı ve Başağa hükümetinin şu anki en önde gelen destekçisi Mareşal Halife Hafter’e atıfta bulundu.
Öte yandan ‘Anayasa ve Seçimleri Destekleme Gücü’, halkın seçimleri ve anayasayı talep etme haklarını savunmaya hazır olduğunu belirtti. Güç, Hafter ile ittifak kuran paralel hükümetin başkent Trablus’a girmesine izin vermeyeceğini söyledi.
Ancak orta ve batı bölgelerdeki ve Nefusa Dağları’ndaki askeri güçler, Başağa hükümetinin kendilerine emanet ettiği görevleri üstlenmeye tamamen hazır olduklarını açıkladı. Söz konusu güçler, vatan ve yurttaşın güvenliğine zarar vermek için kendisine başvuran herkese demir yumrukla darbe indirme tehdidinde bulundu.



Yıkıntılar arasında Hartum... Hayata çekingen bir dönüş

Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
TT

Yıkıntılar arasında Hartum... Hayata çekingen bir dönüş

Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)

Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında iki yılı aşkın süredir devam eden şiddetli savaşın ardından, Sudan'ın başkenti Hartum'da ticari faaliyetler ve günlük yaşam yavaş yavaş normale dönmeye başladı. Modernliğin ve güzelliğin sembolü olan şehir, bugün yıkımın enkazı üzerinde duruyor ve yeniden ayağa kalkmaya çalışıyor. Binlerce yıkık bina, başkentte Mehdi Devrimi’nden bu yana ilk kez yaşanan savaşın şiddetini gözler önüne seriyor.

uı8o9
Sudan Merkez Bankası binası ve yakınındaki bir otelde meydana gelen hasarın izleri (Şarku’l Avsat)

Savaşın izleri binalarda ve sokaklarda halen açıkça görülüyor. Başkentin birçok simgesel yapısı tamamen veya kısmen yakıldı ya da yıkıldı, binaların duvarlarında kurşun delikleri var. Bankalar ve devlet daireleri kapısız ve penceresiz hale geldi; içlerinden yangın ve is kokusu yayılıyor.

Toplu taşımaya temkinli dönüş

Hartum'un merkezindeki ana ulaşım istasyonu olan ve Jackson durağı olarak bilinen istasyonda, toplu taşıma araçları eyaletin şehirlerinden ve ilçelerinden vatandaşları taşımaya yeniden başladı, ancak Hartum'un en ünlü pazarlarından biri olan Arap Pazarı’na ulaşmak için halen yürüyerek veya özel araçlarla gitmek gerekiyor.

Yetmişli yaşlarında bir adam yorgun adımlarla pazara doğru yürüyordu. Yürümekten yorgun düşen adam, başındaki takkesini kaldırarak terini sildi. Şarku’l Avsat’a eski dükkanını kontrol etmek ve 200 bin Sudan cüneyhi (73 dolar) değerinde mal ve eşya satın almak istediğini söyledi. Şehrin en büyük ve en ünlü ticaret merkezi olan Vaha Hartum’u çevreleyen yıkıma işaret eden yaşlı adam, gözlerinden umut ışığı saçarak, “Bu yıkım yeniden inşa edilecek, önemli olan dersimizi almamız” dedi ve sonra sessizliğe büründü.

Altınlar nereye gitti?

Yanan Vaha Hartum'un yakınında arabalar hareket ediyor ve insanlar dolaşıyor, ancak dükkanlar henüz açılmadı. Bazıları sadece mallarını kontrol etmekle yetiniyor, diğerleri ise el-Fercabi Eczanesi yazan tabelanın altında arabalarının bakımını yapmaya devam ediyor.

frgthyuı
Savaşın izlerini taşıyan yıkık bir ticaret merkezi (Şarku'l Avsat)

Bir zamanlar Sudan'ın en büyük altın ticaret merkezlerinden biri olan Altın Binası, yangına rağmen halen ayakta duruyor. Öte yandan, Hartum Valisi ile şirket sahipleri arasında bölgedeki altın ticaretini canlandırmanın yollarını görüşmek üzere bir toplantı yapılacağı konuşuluyor.

Hartum Ulu Camii

1901 yılında Hidiv Abbas Hilmi Paşa tarafından açılan ve tarihi bir mimari eser olan Hartum Ulu Camii, savaştan nasibini aldı ve çevresi ile birlikte büyük hasara uğradı. Bakım çalışmaları tamamlanmak üzere olan caminin birkaç gün içinde ibadete açılması planlanıyor. Savaştan önce Hartum Ulu Camii, ibadet etmek ve ders halkalarına katılmak için Hartum'un dört bir yanından gelenlerden yoğun ilgi görüyordu.

yjuı
Başkentin merkezindeki bir ticaret merkezinde meydana gelen yıkımdan (Şarku'l Avsat)

Saray Caddesi

Hartum'un merkezindeki ana caddelerden biri olan Saray Caddesi, adını, güney kapısında bulunan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan almıştır. Çatışmalar sırasında büyük bir savaş alanı olan cadde, son dönemde yeniden hareketlendi; özellikle Cumhuriyet Caddesi ile kesiştiği noktada özel araçların gelip gittiği görülüyor.

gthyujı
Cumhuriyet Caddesi'nin çukur kısımlarındaki su birikintileri (Şarku'l Avsat)

Diğer caddelerin aksine Saray Caddesi her iki yanında küçük su birikintileri olmasına rağmen en temiz cadde olarak kabul ediliyor. Seyyid Abdurrahman Caddesi ile kesiştiği noktada ise el-Ehli Bankası binasında bakım çalışmaları başladı; bankanın faaliyetlerine yeniden başlaması için hazırlıklar yapılıyor.

Hürriyet Caddesi

Hürriyet Caddesi, Hartum'un batı kesiminde, elektrikli ev aletleri mağazalarının bulunduğu bölgede yer alıyor. Esnaflardan bazıları dükkanlarına geri döndü; yetkililerin bölgeyi güvenli hale getirecekleri ve yıl sonuna kadar devlet vergilerinden muaf tutacakları sözü vermeleri üzerine, caddede nispeten canlanma başladı.

Dükkân sahipleri kurban kesip, şeker ve meyve suyu dağıttılar. Özgürlük Caddesi'ni Sudan bayraklarıyla süslediler ve hoparlörlerden milli marşlar çalarak Hartum'un ticaret merkezinde hayatın normale döndüğünü ilan ettiler.

jukılo
Başkent Hartum’un batısındaki Hürriyet Caddesi'nde hareketlilik yaşandı. (Şarku'l Avsat)

40 yıldır elektrikli ev aletleri satıcısı olan Babekir Hasan, “Bu dönüş, Hartum'da hayatın normale döndüğü anlamına geliyor. Tüm esnafı geri dönmeye çağırıyorum, çünkü durum şu anda istikrarlı” diyerek mutluluğunu dile getirdi. Bir diğer esnaf Salah Surkti ise, mallarını makul fiyatlarla satabilmek için vergilerin düşürülmesini talep etti ve savaş sırasında 200 milyon Sudan cüneyhi (73 bin dolar) kaybettiğini belirterek, “Tüccar kaybını üzülerek günlerini geçirmemeli, ayağa kalkıp yeniden başlamalı” dedi.

dvfgbh
Başkent Hartum'da işlerine geri dönen dükkanlar (Şarku'l Avsat)

Devlet ayağa kalkmaya çalışıyor

Başkent Hartum’daki yeni boyanmış binalar, istikrara dönüşün işaretlerini yansıtıyor. Öte yandan Hartum genelindeki birçok devlet kurumunda restorasyon çalışmaları başladı. Hartum Yasama Konseyi'ndeki (eyalet parlamentosu) hasara rağmen, bazı çalışanlar elektrik ve su olmadan çalışıyor. Yakındaki Elektrik İdaresi binası ise tamamen yanmış gibi görünüyor.

hyjuk
Başkent Hartum’da yaşanan savaş nedeniyle onlarca dükkân ve alışveriş merkezi yıkıma uğradı. (Şarku'l Avsat)

Bir çalışan, hizmetlerin yeniden sağlanmasının yakın olduğunu, ancak ‘en önemli konunun güvenliğin sağlanması’ olduğunu vurguladı.

Nil Nehri'nin iki kolunun birleştiği nokta, Hartum'un Omdurman'a açılan kapısı

El-Mukran bölgesi, adını Beyaz ve Mavi Nil nehirlerinin kesiştiği noktadan alıyor. Hartum ve Omdurman arasında yoğun trafik hareketliliğine sahne olan bu bölge, Omdurman'a giriş kapısı olmasının yanı sıra, Sudan Merkez Bankası Başkanlığı, Zain Telekomünikasyon Şirketi binaları, oteller, Sudan Müzesi ve diğer büyük kurumların da bulunduğu bir bölgedir. Ancak bu bölge de yıkım ve tahribattan nasibini aldı.

sdfghy
Başkent Hartum’daki bir çarşıda dükkanının yıkıntıları önünde duran bir esnaf (Şarku'l Avsat)

Büyük kayıplara ve geniş çaplı yıkıma rağmen Hartum yavaş ama emin adımlarla yeniden ayağa kalkmaya başladı. Dükkanların ve çarşıların yeniden açılması, camilerin ve devlet binalarının onarılması, savaşın yaralarını yaşayan bu şehrin, halkının desteği ve azmiyle yeniden ayağa kalkabileceğinin işaretleri.