Lübnan Ekonomi Bakanı Selam’dan buğday konusunda güvence

Lübnan Başbakanı Necib Mikati dün Ekonomi Bakanı Emin Selam ile bir araya geldi. (Ulusal ajans)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati dün Ekonomi Bakanı Emin Selam ile bir araya geldi. (Ulusal ajans)
TT

Lübnan Ekonomi Bakanı Selam’dan buğday konusunda güvence

Lübnan Başbakanı Necib Mikati dün Ekonomi Bakanı Emin Selam ile bir araya geldi. (Ulusal ajans)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati dün Ekonomi Bakanı Emin Selam ile bir araya geldi. (Ulusal ajans)

Lübnan Ekonomi Bakanı Emin Selam, vatandaşlara yaklaşık bir buçuk ay yetecek kadar buğday bulunduğuna dair güvence vererek bazı ülkelerin Lübnan'ın ek miktarlar ithal etmek zorunda kalması durumunda yardım etmeye istekli olduklarını ilettiği bilgisini verdi. Selam, tüccarları gıda fiyatlarını manipüle etmemeleri konusunda da uyardı.
Lübnan’ın buğdayın yüzde 60’ını Ukrayna’dan ithal etmesi nedeniyle geçtiğimiz hafta başlayan Ukrayna krizi ülkede endişeye neden oldu.
Selam, Başbakan Necib Mikati ile bir araya gelmesinin ardından yaptığı açıklamada görüşmede gıda güvenliğinin yanı sıra özellikle geçtiğimiz haftadan bu yana Lübnan'da ekmek yapmak için kullanılan buğdayda kıtlık yaşanacağına yönelik bazı rahatsızlıkların ele alındığını bildirdi. Başbakan'a 1 veya 1,5 aylık buğday stokunun bulunduğuna dair güvence veren Selam, buğday temini için başta ABD olmak üzere bazı ülkeler ile temasta olduklarını aktardığını söyledi. Bakan Selam ayrıca hükümetin buğday rezervinin artırılması için 50 bin ton satın alımına onay verdiğini belirtti. Ramazan Ayı’nın yaklaşmasıyla gıda tüketiminin artacağını hatırlatan Selam sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yağ ve şeker gibi bazı gıda ürünlerinin temin edilemeyeceği endişesinin yayıldığını duyduk. Üreticilerle bu ürünlerin temininde bir aksama yaşanmayacağı konusunda anlaştık. Üreticilerle iş birliğinde, piyasada kesinti oluşmasına izin vermeyeceğiz.”
Başta İthalatçılar, süpermarket, değirmen, fırın sahipleri ve canlı hayvan, kümes hayvanları, süt ve peynir bayileri olmak üzere özel sektörden ilgili yetkililerle bakanlıkta kapsamlı bir toplantı yaptığını söyleyen Selam malların sağlanmasına devam edecekleri konusunda anlaştıklarını kaydetti. Piyasalarda aksamama yaşanmaması için iş birliğine devam edeceklerini söyledi.
Vatandaşlara panik yapmamaları konusunda uyarıda bulunan Selam, şu ifadeleri kullandı:
“Her şey yolunda. Lübnan'da tükettiğimiz miktarlar komşu ülkelere kıyasla büyük değil. Uluslararası destek var. Hükümet ve Ekonomi Bakanlığı aracılığıyla çalışmalar yapılıyor.”
Yaklaşık on gün içerisinde hangi ülkeden ne kadar buğday alınacağının kesinleşeceğini söyleyen Selam, tüccarları malzemeleri depolama ve fiyatları manipüle etme konusunda uyararak “Fiyatların yükseltilmesi ve ihlaller konusunda asla müsamaha gösterilmeyecek. Tekel konusunda büyük soruşturmalar yapılacak” dedi. Tüccarların petrol, un ve şeker tekeli başlattığına dair kendilerine ulaşan bilgilere işaret eden Selam, sert tedbirlere başvurulmaması konusunda uyarıda bulunarak "Bunu suç olarak değerlendireceğiz” ifadesini kullandı.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24