Her beş kişiden birinin 2025'e kadar obeziteye yakalanacağı tahmin ediliyor: Hangi ülkeler daha riskli

Dünya genelinde yaklaşık 800 milyon kişi obezite ile mücadele ediyor. OECD ülkeleri arasında en fazla obez oranı yüzde 36,2 ile ABD'de.

Afrika'daki bulaşıcı olmayan hastalıklardan ölümlerin neredeyse dörtte biri aşırı kilolu olmakla bağlantılı (Reuters)
Afrika'daki bulaşıcı olmayan hastalıklardan ölümlerin neredeyse dörtte biri aşırı kilolu olmakla bağlantılı (Reuters)
TT

Her beş kişiden birinin 2025'e kadar obeziteye yakalanacağı tahmin ediliyor: Hangi ülkeler daha riskli

Afrika'daki bulaşıcı olmayan hastalıklardan ölümlerin neredeyse dörtte biri aşırı kilolu olmakla bağlantılı (Reuters)
Afrika'daki bulaşıcı olmayan hastalıklardan ölümlerin neredeyse dörtte biri aşırı kilolu olmakla bağlantılı (Reuters)

Dünya çapında her beş kişiden birinin, 2025'e kadar obeziteye yakalanacağı tahmin ediliyor.
Obeziteye farkındalık oluşturmak ve bununla mücadeleye dikkati çekmek için 4 Mart, “Dünya Obezite Günü” olarak kabul edildi.
World Obesity Day internet sitesi verilerine göre, dünya genelinde yaklaşık 800 milyon kişi diyabet, kalp hastalıkları, kanser gibi pek çok sağlık sorununa davetiye çıkaran obezite ile yaşıyor.
Önümüzdeki 10 yıl içerisinde obezite ile mücadele eden çocuk sayısının yüzde 60 artarak 2030'a kadar 250 milyona ulaşması bekleniyor.
World Obesity Federation’ın yayımladığı raporda ise 2025'e kadar, küresel obezite oranının erkeklerde yüzde 18'e, kadınlarda yüzde 21'e yükseleceği tahmin ediliyor.
Rapora göre ABD, Çin, Brezilya, Hindistan ve Rusya’da görülen obezite vakaları, dünyadaki tüm vakaların yaklaşık üçte birini oluşturuyor.

En fazla obezite hastası Mikronezya ada ülkesi Nauru'da bulunuyor
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, Güney Pasifik'te bulunan bir Mikronezya ada ülkesi Nauru'nun nüfusun yüzde 61'inin obez olduğu bildiriliyor.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkeleri arasında en fazla obez oranı ise yüzde 36,2 ile ABD'de görülüyor.
Öte yandan, dünya genelinde en düşük obez oranına sahip ülkenin Vietnam olduğu belirtiliyor.

Obezite düşük ve orta gelirli ülkelerde hızla yayılıyor
Geçmiş yıllarda sadece yüksek gelirli ülkelerde rastlanan bir sağlık sorunu olan obezite, günümüzde düşük ve orta gelirli ülkelerde de artıyor.
WHO, Afrika kıtasının obezite tehlikesi ile karşı karşıya olduğu uyarısı yaparak, kıta genelinde obezite oranlarında artışa dikkati çekti.
WHO Afrika Bölge Direktörü Dr. Matshidiso Moeti, önlem alınmaması durumunda 2023'te her 10 çocuk ya da gençten birinin ve her 5 yetişkinden birinin obez olacağını tahmin ettikleri bilgisini paylaşarak, "Afrika giderek artan obezite ve kilo alma sorunu ile karşı karşıya." değerlendirmesinde bulundu.



Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Uzmanlar, "çocukları ömür boyu obeziteye hazırlayan" aşırı işlenmiş bebek mamalarının "süpermarket raflarını ele geçirdiği" uyarısında bulundu.

Leeds Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yürüttüğü çalışma, reyonları dolduran bebek maması ürünlerinin üçte birinin, uzun vadeli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilen aşırı işlenmiş gıda (UPF) olarak sınıflandırıldığını ortaya koydu.

Araştırmacılar ayrıca, endüstriyel olarak üretilen gıda ürünlerinde doğal içerikleri öne çıkaran "yanıltıcı" etiketler konusunda ebeveynleri uyardı.

Ekip, önde gelen markalara ait 600 bebek maması ürününü analiz etti ve bebek atıştırmalıklarının şaşırtıcı bir şekilde yüzde 87'sinin, bebek kahvaltılık gevreklerinin ise yüzde 79'unun UPF olarak sınıflandırıldığını tespit etti. Bu, sözkonusu gıdaların genellikle ev yemeklerinde bulunmayan malzemelerle endüstriyel teknikler kullanılarak üretildiği anlamına geliyor.

Ayrıca, bebekler için pazarlanan popüler atıştırmalıklarda "endişe verici eğilimler" buldular. Bunlar arasında "erimiş" şişirilmiş atıştırmalıklar ve meyve bazlı çiğnemelik ve barlar da var.

Çalışmanın yazarları, Birleşik Krallık hükümetine UPF'ler konusunda daha sıkı düzenlemeler getirmesi çağrısında bulunarak, sunulan gıdaların "küçük çocukların büyürken yemesi gerekenlere çok az benzediğini" söylüyor.

Çalışmanın baş araştırmacısı ve Leeds Üniversitesi'nde çocuk beslenmesi uzmanı olan Dr. Diane Threapleton şunları söyledi:

Bebek reyonunda aşırı işlenmiş atıştırmalıklar, tatlılar, kahvaltılık gevrekler ve hatta öğünlerin baskın olduğunu görüyoruz. Bunlar genellikle sağlıklı, organik veya 'ilave şeker içermez' iddialarıyla pazarlanıyor ancak küçük çocukların büyürken yemesi gereken gıdalara çok az benzeyen içeriklere sahipler ve yoğun işleme tabi tutuluyorlar. Bu ürünler, bebekleri en başından itibaren aşırı işlenmiş, aşırı tatlı yiyeceklere istek duymaya itiyor. Bu, hükümetin daha sağlıklı bir nesil yetiştirme konusunda ciddi olduğunu göstermesi için gerçek bir fırsat. Bebek maması reyonunun mevcut durumu kabul edilemez ve artık gözardı edilmemeli.

Çalışmaları, hükümetin "yanıltıcı" etiketlere sahip şekerli atıştırmalıkların satışını engellemek için "acilen" harekete geçmesi gerektiğini belirten Obezite Sağlık İttifakı (OHA) tarafından destekleniyor.

OHA Direktörü Katharine Jenner şunları söyledi:

Hükümetin 10 Yıllık Sağlık Planı, obeziteyi sona erdirmek için büyük bir hedeften bahsediyor ancak erken çocukluk dönemindeki açığı kapatmadığımız sürece asla bu hedefi yakalayamayız. Sağlıklı bir yaşam doğumdan itibaren başlar, bebeklerimize ve küçük çocuklarımıza gelişimlerini ve uzun vadeli sağlıklarını olumsuz etkileyen aşırı işlenmiş gıdalar veriyoruz. Bebek maması reyonu, çocukları ömür boyu kötü beslenme alışkanlıklarına, obeziteye ve diş çürümesine sürükleyen şekerli, aşırı işlenmiş atıştırmalıklarla dolu. Birleşik Krallık bir ağız sağlığı krizinin pençesindeyken, hükümetin bebek maması şirketlerinin yanıltıcı etiketlere sahip yüksek şekerli gıdaları satmasını acilen sınırlaması gerekiyor. Bu ürünler, çocuklarının sağlığını her şeyin üstünde tutmak isteyen ebeveynlerin ve bakıcıların iyi niyetlerini gölgeliyor.

Independent Türkçe