İngiliz ve İspanyol turistlere saldıran Tunuslu teröriste müebbet hapis cezası verildi

Tunus’un başkentindeki ABD Büyükelçiliği önünde güvenlik alarmı verildi. (AP)
Tunus’un başkentindeki ABD Büyükelçiliği önünde güvenlik alarmı verildi. (AP)
TT

İngiliz ve İspanyol turistlere saldıran Tunuslu teröriste müebbet hapis cezası verildi

Tunus’un başkentindeki ABD Büyükelçiliği önünde güvenlik alarmı verildi. (AP)
Tunus’un başkentindeki ABD Büyükelçiliği önünde güvenlik alarmı verildi. (AP)

Tunus Temyiz Mahkemesi, Tunuslu bir teröriste üç yıl önce başkentin 160 km kuzeybatısında yer alan el-Kef’te İngiliz bir turisti bıçaklamaya çalışması ve İspanyol bir turiste saldırması sebebiyle müebbet hapis cezası verdi. Açıklama Tunus Temyiz Mahkemesi Sözcüsü Habib et-Tarhani tarafından yapıldı.
Temyiz Mahkemesi Sözcüsü’ne göre söz konusu dava, sanığın İngiliz bir turisti bıçaklamaya çalıştığı ve kısa bir süre sonra İspanyol bir turiste saldırdığı 31 Mart 2018 tarihine uzanıyor. 2015 yılında onaylanan terörle mücadele yasasına, terör saldırısının ölümle sonuçlanması halinde idam cezası verilmesine ilişkin bölümler de dahil edilmişti. Saldırının yaralama ile sonuçlanmasının mahkemenin idam yerine müebbet hapis cezası vermesini açıklar nitelikte olduğu belirtiliyor.
Mahkeme girişimi terör eylemi olarak sınıflandırdı. Ayrıca müebbet hapis cezasına, suçlunun terör örgütüne dahil olması sebebiyle 8 yıl ek hapis cezası ve 5 yıl süreyle idari denetime tutulma cezası eklendi.
Mahkeme, 2016 yılında Sousse’da güvenlik görevlisine saldırı teşebbüs davasına da bakmış ve sanığa 22 yıl hapis ve 5 yıl idari gözetim cezası vermişti. Tunus yargısı bu yılın başında, Bizerte Temyiz Mahkemesi binasının önünde bir güvenlik görevlisine suikast düzenleme ve bir askeri bıçaklama sebebiyle 4 sanığa idam ile hapis arasında değişen cezalar vermişti.
Söz konusu dava, Bizerte Temyiz Mahkemesi yakınında bir teröristin, Tunuslu bir güvenlik görevlisini hedef alarak sırtından bıçaklandığı ve olay yerinde yaşamını yitirdiği Eylül 2019’a kadar uzanıyor. Teröristlerden biri tutuklanmadan önce bir Tunus askerini de bıçaklamaya çalışmış, ardından Terörle Mücadele Yargısı’na sevk edilmişti.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24