Hans Zimmer: Dune'da aslında var olmayan notaları ve insanların oluşturması imkansız ritimleri kullandım

Ünlü besteci bu film için Christopher Nolan'ı reddetmişti

Dune: Çöl Gezegeni, En İyi Film ve En İyi Film Müziği de dahil olmak üzere 10 dalda Oscar'a aday gösterildi (Warner Bros)
Dune: Çöl Gezegeni, En İyi Film ve En İyi Film Müziği de dahil olmak üzere 10 dalda Oscar'a aday gösterildi (Warner Bros)
TT

Hans Zimmer: Dune'da aslında var olmayan notaları ve insanların oluşturması imkansız ritimleri kullandım

Dune: Çöl Gezegeni, En İyi Film ve En İyi Film Müziği de dahil olmak üzere 10 dalda Oscar'a aday gösterildi (Warner Bros)
Dune: Çöl Gezegeni, En İyi Film ve En İyi Film Müziği de dahil olmak üzere 10 dalda Oscar'a aday gösterildi (Warner Bros)

Hans Zimmer, Dune: Çöl Gezegeni (Dune) için yaptığı müzik hakkında konuştu.
Dünyaca ünlü film müziği bestecisi üç gün önce yayımlanan röportajda, yarattığı müziği "insanlar tarafından oluşturması imkansız" diye niteledi.
Popüler televizyon ve sinema sitesi Screen Rant, "Birçok kişi Dune'un, yönetmen Denis Villeneuve için büyük bir tutku projesi olduğunu bilse de bazı kişiler aynısının Zimmer için de geçerli olduğunu bilmiyor olabilir" diye yazdı. Zira besteci, uzun süredir birlikte çalıştığı Christopher Nolan'ın Tenet projesini Dune için geri çevirdi.
Zimmer, Frank Herbert'ın kitabını ilk kez 13 yaşındayken okuduğunu ve çok sevdiğini belirtti. Meşhur müzisyen hayranlığının, Dune'un geçmişteki uyarlamalarını izlemeyi engellediğini ifade etti.
Buna rağmen Zimmer, Villeneuve'ün teklifi geldiğinde sevindiğini ve "heyecanlı, küçük bir köpek yavrusu gibi" tepki verdiğini söyledi.
Zimmer, film evreninin kendilerine "hayal etme, enstrüman yapma ve icat etme" imkanı tanıdığını ifade etti. "Aslında var olmayan notaları" kurcaladıklarını ve "insanların oluşturması imkansız ritimleri" bulduklarını vurguladı.
64 yaşındaki isim, yeni sesler icat etmek için yaptığı çalışmaların çoğunun "makineyle ortaya çıkarılmış ritimleri" içerdiğini kaydetti.
Filmdeki müziklerin çoğu öğesinin "bütünüyle soyut" olarak yaratıldığını kaydeden besteci, duyulan kadın sesinin böyle olmadığının altını çizdi.
Alman besteci ayrıca bu sesin filmde "kadınlığın gücünü" temsil ettiğini söyledi.
Zimmer, Herbert'ın eserinde bir erkeği merkeze aldığını ancak yönetmen Villeneuve ve kendisinin, hikayenin aslında kadın karakterlerle ilerlediğini düşündüğünü sözlerine ekledi.
Dune: Çöl Gezegeni uzak bir gelecekte ailesi çöl gezegeni Arrakis'in kontrolüne sahip Paul Atreides'in (Timothée Chalamet) hikayesini işliyor. Değerli bir kaynağın tek üreticisi olan Arrakis'in yönetimiyse asil aileler arasında çatışmaya neden oluyor. "Baharat" adı verilen bu kaynak, yüksek bilinç ve uzun bir yaşam sunarken beraberinde çok ciddi yan etkiler de getiriyor.
Herbert'ın aynı adlı eserinden uyarlanan filmde Chalamet'nin yanı sıra Zendaya, Rebecca Ferguson, Oscar Isaac, Josh Brolin, Jason Momoa, Javier Bardem ve Stellan Skarsgard gibi yıldız oyuncular yer alıyor.
22 Ekim'de vizyona giren film, büyük beğeni topladı.
 
Independent Türkçe, Deadline, Screen Rant



Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Uzmanlar, "çocukları ömür boyu obeziteye hazırlayan" aşırı işlenmiş bebek mamalarının "süpermarket raflarını ele geçirdiği" uyarısında bulundu.

Leeds Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yürüttüğü çalışma, reyonları dolduran bebek maması ürünlerinin üçte birinin, uzun vadeli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilen aşırı işlenmiş gıda (UPF) olarak sınıflandırıldığını ortaya koydu.

Araştırmacılar ayrıca, endüstriyel olarak üretilen gıda ürünlerinde doğal içerikleri öne çıkaran "yanıltıcı" etiketler konusunda ebeveynleri uyardı.

Ekip, önde gelen markalara ait 600 bebek maması ürününü analiz etti ve bebek atıştırmalıklarının şaşırtıcı bir şekilde yüzde 87'sinin, bebek kahvaltılık gevreklerinin ise yüzde 79'unun UPF olarak sınıflandırıldığını tespit etti. Bu, sözkonusu gıdaların genellikle ev yemeklerinde bulunmayan malzemelerle endüstriyel teknikler kullanılarak üretildiği anlamına geliyor.

Ayrıca, bebekler için pazarlanan popüler atıştırmalıklarda "endişe verici eğilimler" buldular. Bunlar arasında "erimiş" şişirilmiş atıştırmalıklar ve meyve bazlı çiğnemelik ve barlar da var.

Çalışmanın yazarları, Birleşik Krallık hükümetine UPF'ler konusunda daha sıkı düzenlemeler getirmesi çağrısında bulunarak, sunulan gıdaların "küçük çocukların büyürken yemesi gerekenlere çok az benzediğini" söylüyor.

Çalışmanın baş araştırmacısı ve Leeds Üniversitesi'nde çocuk beslenmesi uzmanı olan Dr. Diane Threapleton şunları söyledi:

Bebek reyonunda aşırı işlenmiş atıştırmalıklar, tatlılar, kahvaltılık gevrekler ve hatta öğünlerin baskın olduğunu görüyoruz. Bunlar genellikle sağlıklı, organik veya 'ilave şeker içermez' iddialarıyla pazarlanıyor ancak küçük çocukların büyürken yemesi gereken gıdalara çok az benzeyen içeriklere sahipler ve yoğun işleme tabi tutuluyorlar. Bu ürünler, bebekleri en başından itibaren aşırı işlenmiş, aşırı tatlı yiyeceklere istek duymaya itiyor. Bu, hükümetin daha sağlıklı bir nesil yetiştirme konusunda ciddi olduğunu göstermesi için gerçek bir fırsat. Bebek maması reyonunun mevcut durumu kabul edilemez ve artık gözardı edilmemeli.

Çalışmaları, hükümetin "yanıltıcı" etiketlere sahip şekerli atıştırmalıkların satışını engellemek için "acilen" harekete geçmesi gerektiğini belirten Obezite Sağlık İttifakı (OHA) tarafından destekleniyor.

OHA Direktörü Katharine Jenner şunları söyledi:

Hükümetin 10 Yıllık Sağlık Planı, obeziteyi sona erdirmek için büyük bir hedeften bahsediyor ancak erken çocukluk dönemindeki açığı kapatmadığımız sürece asla bu hedefi yakalayamayız. Sağlıklı bir yaşam doğumdan itibaren başlar, bebeklerimize ve küçük çocuklarımıza gelişimlerini ve uzun vadeli sağlıklarını olumsuz etkileyen aşırı işlenmiş gıdalar veriyoruz. Bebek maması reyonu, çocukları ömür boyu kötü beslenme alışkanlıklarına, obeziteye ve diş çürümesine sürükleyen şekerli, aşırı işlenmiş atıştırmalıklarla dolu. Birleşik Krallık bir ağız sağlığı krizinin pençesindeyken, hükümetin bebek maması şirketlerinin yanıltıcı etiketlere sahip yüksek şekerli gıdaları satmasını acilen sınırlaması gerekiyor. Bu ürünler, çocuklarının sağlığını her şeyin üstünde tutmak isteyen ebeveynlerin ve bakıcıların iyi niyetlerini gölgeliyor.

Independent Türkçe