Faslı iş insanları İsrail’i ziyaret edecek

Kazablanka ve Tel Aviv arasındaki doğrudan bir havayolu hattı açılacak

Faslı iş insanları İsrail’i ziyaret edecek
TT

Faslı iş insanları İsrail’i ziyaret edecek

Faslı iş insanları İsrail’i ziyaret edecek

İsrail televizyon kanalı I24News TV, Fas İşletmeler Genel Konfederasyonu’na bağlı iş insanlarından oluşan bir heyetin, 13 Mart’ta İsrail’e resmi bir ziyarette bulunacağını aktardı. I24News’in haberine göre heyetin Fas Kraliyet Havayolları’na (Royal Air Maroc) ait bir uçakla İsrail’e gelmesi ile Kazablanka-Tel Aviv arasındaki doğrudan bir hava yolu hattının başlatılacağını açıklandı.
Fas heyetinin 3 gün sürmesi planlanan ziyareti, özellikle İsrail Ekonomi ve Sanayi Bakanı Orna Barbivai’nin Şubat ayında Fas’a yaptığı ziyaretten ardından, iki ülkenin heyetleri arasında ekonomik alanda anlaşmalar imzalamak ve ortaklıkları güçlendirmek amacıyla gerçekleştirilen ziyaretlerin devamı niteliğinde olacak. I24news’e göre, Fas Şirketleri Genel Konfederasyonu Başkanı Chakib Alj Fas heyetine liderlik edecek.
Bununla birlikte, söz konusu ziyaretin aslında 12-15 Aralık 2021 tarihleri ​​arasında gerçekleşmesi gerektiği, ancak hem İsrail hem de Fas’ın Omikron varyantına ilişkin endişeleri sebebiyle hava ulaşımını kapatmaları toplantını ertelenmesine neden olduğunu da hatırlatmak gerekiyor.
Aynı bağlamda, Kazablanka-Tel Aviv arası doğrudan uçuş rotasının başlatılması için Royal Air Maroc’a ait uçağın İsrail’e yapacağı uçuşun 12 Aralık 2021 olarak planlandığı ancak aynı sebeple ertelendiğini de belirtmek gerekiyor.
Fas heyetinin, İsrail’in dünyanın farklı ülkelerinden yatırımcılara sağladığı fırsatlar hakkında bilgi almasının yanı sıra İsrail ve Faslı şirketler arasında çeşitli ekonomi alanlarında iş birliği anlaşmaları imzalaması ve ortaklıklar kurması bekleniyor.
Royal Air Maroc, daha önce yaptığı bir açıklamada 13 Mart’tan itibaren Kazablanka'’yı Tel Aviv’e bağlayan yeni bir doğrudan hava uçuş rotasını başlatacağını duyurmuştu. Bu rotada haftalık 4 uçuş yapılacağı ve kısa süre sonra haftalık 5 uçuşa çıkarılacağı belirtilmişti.
Fas, Kuzey Afrika’daki en büyük Yahudi topluluğuna ev sahipliği yapıyor ve nüfusları 3 bine ulaşıyor. İsrail’de ise yaklaşık 700 bin Fas kökenli Yahudi yaşıyor.
Fas, sayıları yaklaşık bir milyon Fas asıllı İsraillilere güvenerek, 2022 yılına kadar 200 bin İsrailliyi ülkeye çekmeyi hedefliyor.
Bu ay ayrıca Fas Hava Kuvvetleri’ne ait bir uçak, ayın sonlarında çok uluslu bir hava tatbikata katılmak için İsrail’in Hatzor Hava Üssü’ne iniş yaptı.
Daha önce İsrail ve Fas kapsamlı ilişkilere sahip değildi. 2000 yılında Filistin’deki İkinci İntifada’nın başlamasının ardından Rabat ilişkilileri askıya alıncaya kadar, iki taraf da yakın resmi ilişkileri korumak için büyükelçilik yerine diplomatik dairelerle yetiniyordu.  İsrailli bir diplomatik kaynak, Fas ile ilişkilerin kapsamlı diplomatik ilişkilere dönüşeceğini söyledi.
Fas ve İsrail bir dizi Arap ülkesi ile İsrail arasında normalleşme anlaşmaları dalgası kapsamında, 2020 yılı sonlarına doğru ilişkileri normalleştirmek için ABD’nin arabuluculuğunda bir anlaşma imzalamıştı.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24