Husiler, Safer petrol tankeri konusunda anlaşmaya varıldığını iddia etti

Uluslararası alandaki sessizlik konuya dair şüphelere neden oluyor.

Safer petrol tanker, Hudeyde'nin kuzeyindeki Ras İsa Limanı'nda demirli. (AFP)
Safer petrol tanker, Hudeyde'nin kuzeyindeki Ras İsa Limanı'nda demirli. (AFP)
TT

Husiler, Safer petrol tankeri konusunda anlaşmaya varıldığını iddia etti

Safer petrol tanker, Hudeyde'nin kuzeyindeki Ras İsa Limanı'nda demirli. (AFP)
Safer petrol tanker, Hudeyde'nin kuzeyindeki Ras İsa Limanı'nda demirli. (AFP)

İran destekli darbeci Husilerin, Hudeyde açıklarındaki Safer petrol tankeri içinde bulunan petrolün başka bir gemiye aktarılması önerisiyle doğrultusunda Birleşmiş Milletler (BM)  ile bir mutabakat zaptı imzaladığı öne sürüldü. Ancak konuya dair uluslararası alandaki şüphelere neden oldu.
BM anlaşmayı henüz resmi olarak duyurmazken Husilerin Yüksek Siyasi Konsey Üyesi Muhammed Ali el-Husi, Twitter hesabından konuya ilişkin yaptığı açıklamada tankerdeki petrol ile ilgili BM ile mutabakat zaptı imzaladıklarını söyledi.
Yaklaşık 7 yıldır Hudeyde'nin kuzeyindeki Ras İsa Limanı'nda demirleyen Safer petrol tankeri, 1,1 milyon varil ham petrol taşıyor. Olası bir sızıntının büyük bir çevre felaketi oluşturabileceği kaydediliyor.
Yemen hükümetinden bir yetkili, Husilerin niyetlerini ve Birleşmiş Milletler ile vardıkları herhangi bir mutabakatın uygulanmasına ilişkin güvenilirliklerini sorguladı. İsminin açıklanmasını istemeyen yetkili Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Husilerin kaçarak kendilerine zaman kazandırdıklarına dikkat çekerek “Husi grubu, tankerin (Safer) uluslararası toplum ve Arap Koalisyon’u için bir baskı ve şantaj kartı olduğuna inanıyor. Bu nedenle, ham petrol taşımayı kabul etme iddialarına inanılamaz. Birden fazla cephede karşılaştıkları askeri baskılar nedeniyle daha fazla zaman kazanmaya çalışıyorlar” dedi. BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths geçtiğimiz ay Safer’deki petrolün başka bir tankere aktarılması için varılan bir anlaşmaya dikkat çekmişti.
BM’den uzman bir ekibin bir süre önce tankeri inceleyip onarım yapılması konusunda anlaşmaya varılmıştı. Ancak Husiler son anda Birleşmiş Milletler'e verdikleri sözleri geri çekti ve anlaşmayı uygulamadı.
Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mübarek geçtiğimiz ay Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Husilerin vaatleri konusunda iyimser olmadığına işaretle şunları söylemişti:
“BM önerisi, nihai bir çözüm sağlamasa bile mevcut tehdidi hafifletiyor. Husiler, Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplumu karşı karşıya getiriyor. Husi milislerle olan deneyimlerimize dayanarak söyleyebilirim ki böyle bir şeyi yerine getireceklerine dair iyimserlik bulunmuyor. Örneğin, yeni teklif hakkında Birleşmiş Milletler ile konuşurken milisler Safer petrol tankerinde sızıntı meydana gelmesi, patlaması veya öneki anlaşmanın uygulanması için tahsis edilen fonlar konusunda Birleşmiş Milletler Proje Hizmetleri Ofisi'ni suçlayan bir bildiri yayınladı. Kasım 2020’de mutabakata varıldı ancak milisler bunu da reddetti.”
Safer tankerinin sahibi olan Safer Üretim ve Keşif Şirketi’nden resmi bir kaynak, Husilerin taahhütlere uyma konusundaki ciddiyetini sorguladı ve meselenin kaçıştan başka bir şey olmadığını söyledi.
Uluslararası girişimlerin başarıyla sonuçlanamayacağını belirten kaynak söz konusu çabaların Husilerin koşullarıyla çatışacağını ifade etti. Husilerin herhangi bir şeyi umursamadığını söyledi.
Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan kaynaklar, yakın zamanda BM ile Husiler arasında imzalanan anlaşmayı BM Yemen Özel Temcilcisi’nin yürüttüğü çabalara bağladı.
Çevre sorunları konusunda çalışmalar yürüten Greenpeace, Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplumu Yemen kıyılarındaki petrol tankeri Safer’in olası bir patlamada neden olacağı çevre felaketini önlemek için tedbir alma ve bu ‘saatli bombaya’ hızlı bir çözüm bulmaya öncelik verme çağrısında bulundu. Tankerdeki aşınmanın rezervuarın patlamasına, Hudeyde limanlarının kapanmasına ve etkisi Kızıldeniz'e kıyısı olan ülkelere kadar uzanacak, yaklaşık 670 bin balıkçının işini etkileyecek bir felakete neden olacağına dikkat çekildi.
Greenpeace tarafından yayınlanan son çalışmada, hızlı bir çözüm bulunmazsa tankerin patlamasının yıkıcı etkileri olabileceği uyarısında bulunuldu. Ülkeler hazırlıklı olmaya çağrılırken bir sızma durumunda petrol tabakasının yayılmasını önlemek ve sızıntıyı Safer tankerinin etrafında tutmak için yüzer bir bariyer yerleştirmek gerektiğine işaret edildi. Çalışmada yüzer bariyerlerin, bölgedeki olası kısa ve uzun vadeli insani ve çevresel etkileri önlemek için tam bir çözüm sağlayamayacağının altını çizen uluslararası kuruluş, bu etkilerin ancak petrolün gemiden transfer edilmesiyle hafifletilebileceğini vurguladı.



Filistin Dışişleri Bakanlığı: Yerleşimcilerin idari gözetimine son verme kararı onları suç işlemeye teşvik ediyor

El Halil kentindeki Eski Şehir'de yerleşimcilerin yürüyüşü esnasında güvenlik önlemleri alan İsrail askerleri (WAFA)
El Halil kentindeki Eski Şehir'de yerleşimcilerin yürüyüşü esnasında güvenlik önlemleri alan İsrail askerleri (WAFA)
TT

Filistin Dışişleri Bakanlığı: Yerleşimcilerin idari gözetimine son verme kararı onları suç işlemeye teşvik ediyor

El Halil kentindeki Eski Şehir'de yerleşimcilerin yürüyüşü esnasında güvenlik önlemleri alan İsrail askerleri (WAFA)
El Halil kentindeki Eski Şehir'de yerleşimcilerin yürüyüşü esnasında güvenlik önlemleri alan İsrail askerleri (WAFA)

Filistin Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail'in yerleşimcilerin idari gözetimini iptal etme kararının onları daha fazla suç işlemeye teşvik ettiği ifade edildi.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre Dışişleri Bakanlığı, İsrail Savunma Bakanı'nın ‘Filistinli vatandaşlara karşı suç ve ihlal işleyen yerleşimcilerin idari tutukluluk hallerinin kaldırılmasına yönelik kararını, tutuklananların sayısı çok az olmasına rağmen, ciddi bir endişeyle karşıladıklarını’ bildirdi.

Bakanlık, bu kararın aşırılık yanlısı yerleşimcileri ‘Filistinlilere, topraklarına ve mülklerine karşı terör uygulamaya teşvik ettiğini ve onlara ek bir dokunulmazlık ve koruma hissi verdiğini’ belirtti.

Filistin Dışişleri Bakanlığı, ‘yerleşimci milislerin terörizmini engellemek, devam eden cezasızlıklarına son vermek ve Filistin halkını işgalcilerin tecavüzünden korumak için etkili uluslararası eylem’ çağrısında bulundu.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz dün yaptığı açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria'da Yahudi yerleşimcilere karşı idari gözaltı uygulamasına son verme kararı aldığını duyurdu.

Katz yaptığı açıklamada, ‘Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilerin ciddi Filistinli terör tehditlerine maruz kaldığı ve yerleşimcilere karşı haksız uluslararası yaptırımların uygulandığı bir gerçeklikte, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilere karşı idari gözaltı kararlarının kullanımını durdurmaya karar verdiğini’ belirtti.

AFP'nin aktardığına göre Katz, “İsrail devletinin yerleşim sakinlerine karşı bu tür tehlikeli bir adım atması uygun değildir” dedi.