5 maddede Ukrayna direnişi: Rus ordusunun ilerleyişi nasıl yavaşlatıldı?https://turkish.aawsat.com/home/article/3518696/5-maddede-ukrayna-direni%C5%9Fi-rus-ordusunun-ilerleyi%C5%9Fi-nas%C4%B1l-yava%C5%9Flat%C4%B1ld%C4%B1
5 maddede Ukrayna direnişi: Rus ordusunun ilerleyişi nasıl yavaşlatıldı?
Uzmanlar, 'Kiev üç günde düşer' varsayımının nasıl hayal olduğunu anlattı
Ukrayna'da siviller, Rus askerlerine karşı direnmek için kendi yaptıkları molotof kokteyllerini kullanıyor (Reuters)
İstanbul/Şarku'l Avsat
TT
TT
5 maddede Ukrayna direnişi: Rus ordusunun ilerleyişi nasıl yavaşlatıldı?
Ukrayna'da siviller, Rus askerlerine karşı direnmek için kendi yaptıkları molotof kokteyllerini kullanıyor (Reuters)
Rusya - Ukrayna savaşında 13. güne girilirken, Ukrayna'nın çeşitli bölgelerinde çatışmalar sürüyor.
Öte yandan Ukrayna'da askeri birlikler ve gönüllü silahlanan sivil gruplar, Rus askerlerine karşı ciddi bir direniş gösteriyor.
Fransız haber ajansı AFP, uzmanlardan aldığı görüşlerle Ukrayna'nın Rus birliklerinin ilerleyişini bu noktaya kadar nasıl yavaşlattığını 5 maddede inceledi.
1- Hazırlık
Ukrayna, Rusya'nın 2014'te Kırım'ı yasadışı şekilde ilhak etmesinden bu yana Batılı devletlerin de desteğiyle silahlı birliklerini güçlendirdi.
2016'da NATO ve Kiev, Ukraynalı askeri birliklerin eğitilmesi için ortak bir program başlatmıştı. Şu anda sayıları 2 bin civarındaki bu birlikler, silahlı direnişe katılmak isteyen gönüllülere de destek sağlıyor.
ABD'deki Georgetown Üniversitesi'nden eski CIA görevlisi Douglas London, "Ukraynalılar muhtemel bir Rus istilasına karşı direnmek için son 8 yıldır teçhizat edindi, planlama ve eğitimler düzenledi" dedi.
2 - Arazi ve topluma dair bilgi avantajı
AFP, Rusya'nın Sovyetler Birliği döneminden kalma bilgilerle Ukrayna'nın kendi arazi koşulları ve toplumsal yapılanmalarına dair bilgisini hafife aldığını yazdı. Bunların arasında yolların ne zaman çamura dönüşeceğinden direniş için yerel halkın silahlanma kapasitesine kadar birçok unsur bulunuyor.
College of International Security Affairs'ten Spencer Meredith, gayrinizami harp durumunda zayıf konumdaki birliklerin, güçlü taraf karşısında "araziye, yerel bölgelere ve toplumsal bağlantılar hakkındaki bilgilere dair avantajlarını" azami düzeye çıkarabilme şansı bulunduğunu belirtti.
3 - Dayanışma
Ukraynalılar, Rusya'nın istilasına karşı Kiev'i terk etmeyen Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'yle birlikte ciddi bir direniş sergiledi.
Rusların sivilleri öldürdüğünü ve bunun için intikam alınacağını belirten Zelenski, dünkü açıklamasında "Bu savaşta canilik yapan herkesi cezalandıracağız" demişti.
Zelenski geçen haftaki açıklamasındaysa yaklaşık 16 bin sivilin, Rus askeri birliklerine karşı direnişe katılmak için gönüllü olarak silahlandığını söylemişti.
4 - Stratejik hatalar
AFP'ye konuşan bir askeri uzman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Şubat'taki askeri operasyon kararıyla başlayan savaşta Kremlin'in stratejik hatalar yaptığını savundu.
ABD'deki kar amacı gütmeyen Deniz Analizi Merkezi'ndeki (Center for Naval Analyses) Rusya Çalışmaları Programı direktörü Michael Kofman, "İlk başta hemen Kiev'e askeri birlik sokabileceklerini düşündüler. Fakat çok erkenden güç kaybetmeye başladılar" dedi.
Kofman, "Varsayımlar gülünçtü. Kiev'i üç günde nasıl ele geçirebilirsiniz? Rus ordusu şimdi kendisini duruma göre ayarladı ve bunu birleşik güçlerden oluşan bir askeri operasyon olarak yürütüyor" ifadelerini kullandı.
5 - Psikolojik korku
Rusya, savaştan önce yüzbinlerce askeri birliğini Ukrayna sınırına yığarak tehlike çanlarının çalmasına neden olmuştu. Fakat AFP, bu askerlerin çoğunun komşu ülkeye savaşa gönderileceğini bilmediğinin de ihtimal dahilinde olduğunu yazdı.
ABD'deki kar amacı gütmeyen düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü'nden Tom Pepinsky, Moskova istilayı ilerlettikçe Ukrayna'nın Rus savaş esirlerine muamelesinin daha da sertleşebileceğini belirtti.
Pepinsky, "Ruslar uykusuz ve aşırı tepki göstermeye meyilli olduğunda Ukrayna direnişi en etkili halini alır" dedi. Independent Türkçe, AFP, Washington Post, Guardian
Ben Gurion füzesinden sonra İran ile yüzleşme Yemen'de mi yoksa Gazze'de mi olacakhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5139614-ben-gurion-f%C3%BCzesinden-sonra-i%CC%87ran-ile-y%C3%BCzle%C5%9Fme-yemende-mi-yoksa-gazzede-mi-olacak
Ben Gurion füzesinden sonra İran ile yüzleşme Yemen'de mi yoksa Gazze'de mi olacak
İsrail güvenlik güçleri, Husi füzesinin düşmesinin ardından Ben Gurion Havalimanı'nın dışında bir yolun yakınındaki çukuru inceliyor (AFP)
Emel Şehade
Pazar günü Yemen'den fırlatılan ve düşürülme girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Tel Aviv'deki Ben Gurion Uluslararası Havalimanı'na düşen balistik füze, İsrail açısından yeni bir meydan okuma oluşturdu. İsrail'in vekil diye adlandırdığı güçlerin kabiliyetlerinin desteklenmesinde ve güçlendirilmesinde merkez eksen olduğu için İran'a karşılık verilmesi yönündeki artan çağrıların gölgesinde, karar vericileri, durumu değerlendirmek ve bu olayla başa çıkmanın yollarını bulmak için acil görüşmeler yapmaya zorladı.
İsrail acil servisleri, füzenin düşmesinin ardından Ben Gurion Havalimanı dışındaki bir yolu boşalttı (AFP)
Güvenlik yetkilileri, Yemen'deki Husilerin, İsrail'e yönelik devam eden ve kuzeyden merkeze ve Kudüs’e kadar milyonlarca insanın üç gün boyunca güvenli odalarda ve sığınaklarda kalmasına neden olan füze saldırılarının ardından bugün Tel Aviv için önemli bir tehdit oluşturduğuna inanıyor. Üç gün boyunca devam eden saldırılar pazar sabah saatlerinde ne Amerikan “THAAD” sisteminin ne de İsrail’in “Arrow” sisteminin düşürmeyi ve verdiği zararı engellemeyi başaramadığı balistik füzenin düşüşüyle zirveye ulaştı. Sekiz İsraillinin yaralanmasına neden olan füze, havalimanı alanında ve yolcu terminalinde hasara yol açtı. Bu durum, bir Hint havayolu şirketine ait uçak dahil olmak üzere, uçakların iniş yapamadan geldikleri ülkelere geri dönmelerine neden oldu. Bazıları da olağanüstü hâl kaldırılıp hava trafiği yeniden başlayana kadar havalimanın uzağında uçmaya devam etti.
Bu sürede bazı yabancı havayolu şirketlerinin, bugün yapılması planlanan uçuşlar da dahil olmak üzere İsrail'e uçuşlarını askıya aldıklarını duyurmaları, İsrail'de büyük bir kaosa neden oldu.
Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı İsrael Katz, bu füzeye karşılık verecekleri tehdidinde bulundular. Bu arada, güvenlik güçlerinden yetkili kaynaklar, füzenin, İsrail'in Husilere karşılık vermesine ilişkin tüm kısıtlamaları ortadan kaldırdığı değerlendirmesinde bulundular. Netanyahu, bakanların ve güvenlik birimleri başkanlarının katılacağı acil toplantı çağrısı yaptı ve ABD ile koordinasyon halinde Husilere güçlü bir yanıt verilmesine ilişkin senaryo masaya yatırıldı. Güvenlik kaynakları, füze saldırısının ardından “İsrail'in Husilere veya onları finanse eden ve destekleyen İran'a vereceği herhangi bir karşılık konusunda artık herhangi bir kısıtlama olmadığını” söyledi. “Böyle bir karşılık için herhangi bir destek beklemeyeceğiz ve İsrail, Husilere bizzat karşılık verecektir” ifadeleri kullanıldı.
Bakan İsrael Katz, Washington ile yapılan istişareler ışığında kısa bir açıklama yapmakta gecikmedi. İsrail'in kendisine zarar veren herkese yedi katı karşılık vereceğini yineledi, ancak bu karşılığın Yemen'e mi, İran'a mı yönelik olacağını belirtmedi. Ama birden fazla yetkili, İran'a zarar verilmemesi halinde, Husilerin Yemen'de ve çeşitli cephelerde artan tehditlerinin devam edeceğine inanıyor.
Netanyahu hükümeti füzeye nasıl karşılık vereceğini görüşürken, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in 12 Mayıs'ta İsrail'i ziyaret edeceği ortaya çıktı. Bu da karşılık verme kararının Hegseth’in ziyaretine kadar değerlendirme ve hazırlık aşamasında kalmasını sağlayabilir.
Washington'un İsrail'e yönelik tehlikeyi önleyememesi
Havalimanı saldırısına ilk tepkiyi veren isim Resmi Kamp Partisi’nin lideri, eski savunma bakanı Benny Gantz oldu. Gantz, füzelerin fırlatılmasından Yemen'in değil, İran'ın sorumlu olduğunu savundu. Tahran'a karşılık vermekte gecikilmemesi ve “füze damlaması” olarak nitelediği konumda kalınmaması çağrısında bulundu.
Gantz'a göre, “Düşmanı caydırmak ve İsrail’in güvenliğini korumak için sadece vekillere değil, aynı zamanda İran'a doğrudan bir karşılık verilmeli.”
İsrail, Husilere karşı askeri operasyon yürüten ve yüzlerce hedefi vuran Washington ile koordinasyon halinde, son iki ayda Yemen'den kendisine atılan 27 balistik füzeye karşılık vermeme sözüne bağlı kaldığından, Gantz'ın sözleri, füze saldırısını İran'a yönelik tehditlerini gerçekleştirmek ve güçlü askeri saldırılar düzenlemek için fırsat olarak gören birçok kesimden destek aldı.
Güvenlik ve askeri yetkililerin ilk değerlendirmesi, ABD’nin askeri operasyonunun İsrail'e füze veya insansız hava aracı fırlatılmasını engellemede başarılı olmadığı yönünde. Bu nedenle Washington ile koordinasyonun ardından İsrail'in vereceği karşılık konusu masaya yatırıldı.
Güvenlik birimleri, bir İsrail raporuna dayanarak, ABD'nin Yemen'e yönelik saldırılarının, özellikle silah depolarını hedef almasının yanı sıra, İran'dan Yemen'e insansız hava araçları ve füze kaçakçılığını önlemesinin sonrasında, Husi füze saldırılarının sıklığının arttığı tahmininde bulunuyorlar. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre rapor, “bu iki nedenden dolayı Husiler saldırıya uğramadan önce füze ve insansız hava araçlarını fırlatmakta acele ediyorlar. Bunu gündüz yapıyorlar, çünkü gece ABD'nin füzenin fırlatıldığı noktayı ve alevlerini tespit edip yüksek doğrulukla vurması daha kolay” olduğunu belirtti.
Güvenlik kaynaklarının aktardığına göre raporda, “Amerikan harekâtı çok etkili, ancak Husiler hâlâ füze fırlatma kabiliyetine sahipler ve büyük miktarlarda füze fırlatmayı başarıyorlar. Bunların çoğu İsrail'e varmadan önce engelleniyor veya düşürülüyor, ancak bugün atılan füze, yarattığı hasar ve iki savunma sisteminin de kendisini düşürememesine yol açan özel yapısı nedeniyle bir dönüm noktası niteliği taşıyor” ifadeleri yer aldı.
Hava ve deniz ablukası
İsrail güvenlik birimlerinin havalimanı saldırısı sonrası endişesi, Husilerin Kızıldeniz'in girişindeki Bab’ul Mendeb Boğazı'nda gerçekleştirdiği eylemler sonrası İsrail'e uyguladığı deniz ablukasının ardından, İsrail'e hava ablukası uygulama hedefinde de başarıl olması.
Güvenlik güçlerinin ilk adımı, THAAD ve Arrow-3 sistemlerinin füzeyi düşürmede başarısız olma nedenlerini araştırmaya başlamak oldu. Hava savunma sisteminin eski komutanı, yedek Albay Tzvika Yachimovich, THAAD sisteminin varlığına ve Amerikan askerleri ile uzmanlarının İsrail askerlerine füzeleri düşürme konusunda destek vermesine rağmen, İsrail’in henüz tam bir savunmayı garantileyebilmiş olmadığını söyledi.
“İsrail'in en stratejik bölgesi olan havalimanına füze düşmesi büyük bir başarısızlık. En az 300 kilogram patlayıcı taşıyan devasa bir füzeden bahsediyoruz. Hava savunma sistemleri birkaç katmandan oluşsa da bunun engellenememesi kapsamlı bir inceleme ve araştırma gerektiriyor” dedi.
İsrail, ABD'den Tel Aviv'i korumak için ikinci bir batarya göndermesini istedi, ancak bu talebe henüz yanıt verilmedi (Reuters)
Yachimovich'e göre uyarı ağının başarısı bir felaketi önledi. “Füze düşmeden birkaç dakika önce uyarı ağı, iniş yapmak üzere olan üç uçağı bilgilendirebildi. Bu başlı başına çok önemli bir husus, zira bu uçaklar tehlike noktasında olabilirlerdi ve iniş noktasına ulaşmamaları güvende olmalarını sağladı” diye ekledi.
Yedek Tümgeneral Amos Gilad ise füze saldırısının engellenememesinin ciddi bir soruşturma gerektirdiğini belirterek, verilecek herhangi bir karşılıkta aceleci davranılmaması çağrısında bulundu.
Gilad, İsrail’in bir saldırı düzenlemesi konusunda Washington ile koordinasyonun sağlanması olasılığını dışlamıyor ve “Amerikalıların Yemen'de şimdiye kadar katıldıkları en büyük operasyona katıldıklarına ve bu nedenle kesinlikle biraz kısıtlandıklarına” inanıyor.
Ancak Gilad, diğer güvenlikçiler, politikacılar ve askeri isimler gibi, füze saldırısının sonuçlarının ciddiyetine rağmen, karar vericilerin yeniden Gazze operasyonuna odaklanabileceklerini düşünüyor. “İster İran ister Yemen’e karşı her şeyi bağlamına oturtmak lazım ama önemli olan beklenen kararın pazartesi günü sabah (bugün) alınmasıdır. Eğer ordu Gazze'ye büyük çaplı bir operasyon başlatacaksa, rehinelerin hayatlarının riske atılması endişesi ve korkusu bulunuyor. Aynı zamanda bu operasyonun İran'a veya Yemen'e yönelik bir saldırı ile aynı anda uygulanması da zor olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Birden fazla habere ve bir hava savunma yetkilisine göre, iki savunma sisteminin havalimanına düşen füzeyi engelleme maliyeti 7 milyon doları aştı.
*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.