Birleşik Krallık, Roman Abramoviç'e Chelsea'yi satmadan önce yaptırım uygulamaya hazırlanıyor

Abramoviç kulübü için teklif bile alamadan yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir

Roman Abramoviç'in Rusya - Ukrayna müzakerelerinde rol oynadığı ortaya çıkmıştı (AP)
Roman Abramoviç'in Rusya - Ukrayna müzakerelerinde rol oynadığı ortaya çıkmıştı (AP)
TT

Birleşik Krallık, Roman Abramoviç'e Chelsea'yi satmadan önce yaptırım uygulamaya hazırlanıyor

Roman Abramoviç'in Rusya - Ukrayna müzakerelerinde rol oynadığı ortaya çıkmıştı (AP)
Roman Abramoviç'in Rusya - Ukrayna müzakerelerinde rol oynadığı ortaya çıkmıştı (AP)

Rus milyarder Roman Abramoviç, Britanyalı futbol kulübü Chelsea'yi satmadan önce yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir. 
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Liz Truss, 7 Mart'ta yaptığı açıklamayla Britanya hükümetinin gelecek salı ülkedeki 'yüzlerce' varlıklı Rus'u hedef alabileceğini söyledi. Truss'ın açıklaması, dikkatlerin Rus oligark Roman Abramoviç'e çevrilmesine neden oldu. Abramoviç, Rusya'nın Ukrayna'ya askeri harekat düzenlemesinin ardından varlıklarını güvence altına almaya çalışan birçok Rus milyarderden biri. 
ABD ve AB, Rusya'yı ve Rusya Devlet Başkanı Vlamidir Putin'e yakınlığıyla tanınan isimleri hedef alarak Moskova'nın işgal kararını cezalandırmaya çalışıyor. 
Abramoviç 2003'ten bu yana Chelsea'nin sahibi ancak gelişmelerden ötürü 2 Mart'ta Premier Lig kulübünü 3 milyar sterline (yaklaşık 57 milyar TL) satacağını duyurmuştu. Satışın denetlenmesi için Abramoviç'in birlikte çalıştığı Amerikan ticaret bankası The Raine Group muhtemel alıcıların resmi teklif vermeleri için 15 Mart'a kadar süre vermişti. 
Ancak Truss'ın Rusya'ya karşı uygulanacak yaptırımları sertleştirmek üzere tasarlanan Ekomonik Suçlar Yasası'nın gelecek hafta uygulanabileceğini söylemesi Abramoviç'in planlarını suya düşürebilir. Daily Mail'in haberine göre Rus milyarder teklif dahi alamadan yaptırımlarla karşılaşabilir. 
Yabancı oligarkların kara para aklamasını hedef alan bu yasa yabancı mülk sahiplerinin şirket kullanmak yerine bizzat kimliklerini beyan etmesini zorunlu kılıyor. 
Truss açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Eğer Parlamento yasayı 14 Mart Pazartesi gününe kadar kabul ederse 15 Mart Salı gününe kadar yüzlerce kişiye yaptırım uygulayacağız."
Öte yandan ünlü iş insanının 330 milyon sterlinlik süperyatı Eclipse, geçen perşembe Karayipler'de demirlediği St. Maarteen'den ayrılarak uluslararası sulara yelken açmıştı. Abramoviç'in yetkililerin yata el koymasını önlemek amacıyla böyle bir karar aldığı düşünülüyor. 
Bununla birlikte Birleşik Krallık, Batılı müttefiklerinin yaptırım konusunda daha hızlı davranması nedeniyle eleştirilere maruz kalıyor.  
AB ve ABD dünya genelinde onlarca şirket, politikacı ve iş insanına yaptırım uyguladı. Britanya'ysa bugüne kadar sadece 13 Rus'u yaptırım kapsamına aldı. 
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı bu eleştirilere yönelik AB, Kanada ve ABD'de yaptırım uylamanın 'daha zahmetsiz' olduğunu dile getirdi. 
Independent Türkçe, Daily Mail, Sky News



İran: Avrupa Troykası ile birkaç gün içinde görüşmeler yapma konusunda anlaştık

Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
TT

İran: Avrupa Troykası ile birkaç gün içinde görüşmeler yapma konusunda anlaştık

Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, İran, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın cuma günü İstanbul'da nükleer müzakereleri yeniden başlatacağını açıkladı. Bu açıklama, Avrupa'nın üç büyük ülkesi olan İngiltere, Fransa ve Almanya'nın müzakerelerin yeniden başlamaması halinde İran'a uluslararası yaptırımların yeniden uygulanacağı uyarısının ardından geldi.

İran resmi basınına göre Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi, “İran, İngiltere, Fransa ve Almanya arasındaki toplantının, dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde yapılacağını” açıkladı.

İran medyası dün, Batılı güçlerin BM yaptırımlarına hızlı bir şekilde geri dönüş için "snapback" mekanizmasını devreye sokmak üzere ağustos sonuna kadar süre vermesinin ardından, Tahran'ın Avrupa Troykası ile müzakereleri yeniden başlatma konusunda anlaştığı haberini verdi. Devrim Muhafızları'na bağlı Tesnim Haber Ajansı, konuya hakim bir kaynağın "Görüşmelerin prensibi üzerinde anlaşmaya varıldı, ancak zaman ve yer konusunda istişareler devam ediyor" dediğini belirtti.

Birkaç gün önce, Avrupa Troyka'nın dışişleri bakanları ve Avrupa Birliği'nin dışişleri politika sorumlusu, geçen ay İsrail ve ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırıdan bu yana İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile ilk telefon görüşmesini gerçekleştirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Avrupa Troykası, Çin ve Rusya ile birlikte, 2015 yılında İran ile imzalanan ve 2018 yılında ABD'nin çekildiği nükleer anlaşmanın kalan taraflarını oluşturuyor. Anlaşma uyarınca, İran'ın nükleer programına kısıtlamalar getirilmesi karşılığında yaptırımlar kaldırılmıştı.

Avrupa Birliği, İran ile İsrail arasında hava savaşı öncesinde devam eden nükleer müzakerelerin yeniden başlamaması veya somut sonuç alınmaması halinde, BM'nin yaptırımlarını otomatik olarak yeniden uygulamaya koyan “Snapback” mekanizması yoluyla, ağustos ayı sonuna kadar İran'a BM yaptırımlarını yeniden uygulayacağını açıkladı.

Arakçi birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği ve Avrupa Troyka'sı bir rol oynamak istiyorsa, sorumlu davranmalı ve ahlaki ve hukuki hiçbir temeli olmayan (yaptırımların yeniden uygulanması) politikası da dahil olmak üzere, modası geçmiş tehdit ve baskı politikalarından vazgeçmelidir” ifadelerini kullandı.

2015 nükleer anlaşmasını onaylayan BM kararının maddelerine göre, Avrupa Troykası 18 Ekim 2025 tarihine kadar BM'nin Tahran'a yaptırımlarını yeniden uygulayabilir.

İran Parlamentosu Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Vahid Ahmedi, üç Avrupa ülkesinin “uluslararası hukuk açısından mekanizmayı devreye sokma hakkına sahip olmadığını”ifade etti. İran Observer haber sitesine verdiği demeçte, Tahran'ın ABD ile müzakerelere dönmek için üç temel şart koyduğunu belirtti. “Birincisi, İran topraklarına yönelik saldırının uluslararası platformlarda kınanması, ikincisi, 12 gün süren savaşın yol açtığı zarar ve kayıpların belirlenmesi, üçüncüsü, gelecekte İran topraklarına yönelik herhangi bir saldırının tekrarlanmayacağına dair net garantiler verilmesi.”

İsrail-İran savaşından önce Tahran ve Washington, Umman'ın arabuluculuğunda beş tur nükleer müzakere gerçekleştirdi, ancak Batı güçlerinin silahlanma tehlikesini ortadan kaldırmak için İran'ın uranyum zenginleştirmesini sıfıra indirmesini talep etmesi gibi önemli engellerle karşılaştı.

ABD saldırılarından önce İran, uranyumu yüzde 60 saflıkta zenginleştiriyordu. Bu uranyumun saflığı, silah geliştirmeye imkan veren yüzde 90'a kadar kolaylıkla yükseltilebilir.

Tahran, nükleer programının sadece sivil amaçlara yönelik olduğunu söylüyor. Batılı güçler ise bu düzeyde zenginleştirmenin sivil bir gerekçesi olmadığını belirtiyor.

Birleşmiş Milletler'in en üst düzey denetim kurumu olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ise nükleer silah üretmeden uranyumu bu düzeye kadar zenginleştiren başka bir ülke olmadığını vurguluyor.