Johnson & Johnson'ın kanserojen bebek pudrası davasında yeni skandal: Siyah mahkumlar üzerinde deney yapılmış

Johnson & Johnson'ın kanserojen bebek pudrası davasından yeni skandal

Johnson & Johnson, talk bazlı bebek pudrasında asbest bulunmadığını savunuyor (Reuters)
Johnson & Johnson, talk bazlı bebek pudrasında asbest bulunmadığını savunuyor (Reuters)
TT

Johnson & Johnson'ın kanserojen bebek pudrası davasında yeni skandal: Siyah mahkumlar üzerinde deney yapılmış

Johnson & Johnson, talk bazlı bebek pudrasında asbest bulunmadığını savunuyor (Reuters)
Johnson & Johnson, talk bazlı bebek pudrasında asbest bulunmadığını savunuyor (Reuters)

Ünlü tıbbi malzeme ve kozmetik üreticisi Johnson & Johnson'ın yıllarca tüm dünyada kullanılan ve kanserojen olduğu netleştikten sonra toplatılan talk bazlı pudrasıyla ilgili dava sürecinde yeni bir skandal ortaya çıktı.
1886'dan bu yana faaliyet gösteren şirketin, ABD'nin Pensilvanya eyaletindeki Holmesburg Hapishanesi'nde yaklaşık 50 yıl önce çoğu siyah olan mahkumlar üzerinde deney yaptırdığı belgelendi.
Deneylerde mahkumların cildine, kansere yol açan asbest maddesinin uygulandığı ve bulguların, talk bazlı bebek pudrasının cilt üzerindeki etkisiyle karşılaştırıldığı öğrenildi.
ABD merkezli şirketin başı, asbestle karıştırılmış bebek pudrası nedeniyle 2013'ten beri belada. Şirket o tarihten bu yana çok sayıda kişiye milyarlarca dolar tazminat ödemeye mahkum edildi.
Pensilvanya Üniversitesi'nden dermatolog Albert Kligman, söz konusu hapishanede 20 yıl boyunca yüzlerce insan üzerinde deney yaptı.
Bu deneyleri finanse edenler arasında Johnson & Johnson gibi şirketlerin yanı sıra ABD yönetimi de yer alıyordu. Çalışmalarda genellikle siyah mahkumlar vardı.
O dönemde hapishanede görev yapan sosyal hizmet uzmanı Allen Hornblum, deneylerle ilgili ilk kitabı kaleme alan kişi. Hornblum, çalışmalara katılan kişilere deney başına 10 ile 300 dolar arasında ödeme yapıldığını yazmıştı. Hapishanedeki işlerdeyse günde 25 sent ödeniyordu.
Deneylerde yer alan mahkumlarda cilt rahatsızlıkları, yara izi, yanık, kızarıklık ve akıl hastalıkları gibi sorunlar görülüyordu.
Bu bilgiler geçmişte kitaplarda ve haberlerde yer alsa da Johnson & Johnson'ın talk pudrasıyla deneylere katıldığı, geçen seneki bir mahkemede ortaya çıktı. Ortaya çıkarılan belgeler de bu deneylere ışık tutuyor.

Johnson & Johnson'ın deneylerdeki rolü
Buna göre Kligman, tremolit ve krizotil asbestin yanı sıra sırtlarına talk pudrası uygulanması için 10 mahkumla 1971'de anlaştı.
Ayrıca Kligman ve ekibinin, pudrayı saklamak için kullanılan kapların, cilt üzerinde herhangi bir etkisi olup olmadığı için de mahkumlarla deney yaptığı görüldü.
1968 tarihli bir raporda Kligman, hapishaneden 44'ü siyah 50 sağlıklı erkek seçerek birbirinden farklı talk pudrası uyguladığını bildirdi.
Öte yandan 2010'da ölen Kligman, deneylerde hata yapmadığını savunuyordu:
"1950 ve 1960'larda mahkumları ücret karşılığında kullanmam, bilimsel araştırma yapmak için o dönem kullanılan standart prosedürlere uygundu."
Johnson & Johnson da 1960'larda talk pudrası deneyleri yapması için Kligman'la anlaştıklarını reddetmedi. Deneylerin prosedürleri ihlal etmediğini savunan şirket, bahsi geçen dermatologla çalışmalarından dolayı pişman olduklarını bildirdi.
Sözcü Kim Montagnino, "Bu çalışmaların yürütüldüğü koşullardan derin üzüntü duyuyoruz. Bugünkü değerlerimizi ve uygulamalarız hiçbir şekilde yansıtmıyorlar" dedi.
Johnson & Johnson, LTL Management adlı yan şirket kurarak söz konusu bebek pudrasını devretmişti. LTL Management daha sonra iflas başvurusu yapmıştı. Şirket, iflas başvurusu yapmanın sorumluluklardan kaçmak anlamına gelmediğini, pudrayla ilgili davaları sonuçlandırmanın en doğru yolu olduğunu savunmuştu.
Öte yandan davacıların avukatı Linda Lipsen, bu adımı 'hukuk sisteminin insafsızca kötüye kullanımı' olarak nitelendirmişti.
Hukukçular gün ışığına çıkan yeni bilgilerin, şirkete açılacak yeni davalarda tazminat verilmesini mümkün kılacak güçlü kanıtlar sağlayabileceğini söyledi.
Independent Türkçe, Bloomberg, AA



Lübnan asıllı eski Fox News sunucusunu Washington'un en üst düzey yargı makamına atandı

Eski Fox News sunucusu Jeanine Pirro, Columbia Bölgesi Başsavcısı olarak atandı (AP)
Eski Fox News sunucusu Jeanine Pirro, Columbia Bölgesi Başsavcısı olarak atandı (AP)
TT

Lübnan asıllı eski Fox News sunucusunu Washington'un en üst düzey yargı makamına atandı

Eski Fox News sunucusu Jeanine Pirro, Columbia Bölgesi Başsavcısı olarak atandı (AP)
Eski Fox News sunucusu Jeanine Pirro, Columbia Bölgesi Başsavcısı olarak atandı (AP)

ABD Senatosu Cumartesi günü eski yargıç ve TV sunucusu Jeanine Pirro'nun önde gelen bir yargı pozisyonuna atanmasını onayladı. Pirro, Donald Trump'ın yönetimine katılan en son TV figürü oldu.

Lübnan asıllı Pirro'nun Columbia Bölgesi Başsavcısı olarak atanması 50'ye karşı 45 oyla onaylanırken, Trump hafta sonu Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Senato'dan adaylıklarını tamamlamasını istemişti.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre birçok etkili hükümet pozisyonunu televizyon kanallarının sunucularına veren Trump Mayıs ayında Pirro'yu geçici olarak Washington DC baş savcısı olarak atamıştı.

Trump daha önce 74 yaşındaki eski New York Westchester County savcısını “eşsiz” bir kadın olarak tanımlamıştı.

Pirro  2008'den 2011'e kadar “Yargıç Jeanine Pirro” adlı televizyon programını ve ardından 11 yıl boyunca Fox News'te “Yargıç Jeanine ile Adalet” adlı programı sunmasıyla tanınıyor.

Pirro ayrıca ABD'nin en güçlü savcılarından biri olarak geçici görevini üstlenmeden önce Fox News'in “The Five” programının da sunuculuğunu yapmıştır.

Pirro, “Fox & Friends Weekend” programının sunuculuğunu yapan Savunma Bakanı Pete Hegseth ve Fox Business'ta reality TV türü bir programın sunuculuğunu yapan Ulaştırma Bakanı Sean Duffy gibi resmi görevlerde bulunan diğer medya çalışanları arasına katıldı.

Senato Yargı Komitesindeki en üst düzey Demokrat olan Dick Durbin, Pirro'nun “ABD'nin daimi başsavcısı olmaması gerektiğini” söyledi ve onun seçimini “Donald Trump'ın göstermelik bir onayı” olarak nitelendirdi.

Durbin bu tutumuna gerekçe olarak Pirro'nun Trump'ın Joe Biden'a karşı kaybettiği 2020 seçimlerine ilişkin komplo teorilerini desteklemesini gösterdi.

Pirro'nun, aralarında Washington Post tarafından “dalkavukça” olarak nitelendirilen Trump'a karşı komploları konu alan 2018 tarihli “Yalancılar, Sızdıranlar ve Liberaller” kitabının da bulunduğu çok sayıda kitabı bulunmaktadır.

Eski kocası Albert Perot, New York'ta savcı olduğu dönemde vergi kaçakçılığından hüküm giymiş, ancak Trump ilk başkanlık döneminde onu affetmişti.

Trump'ın hızlı onayının bir parçası olarak, Trump'ın eski avukatı Emil Bove geçen hafta federal temyiz yargıcı olarak atandı.