Dibeybe destekçisi milislerden Trablus’ta gövde gösterisi

Libya Temsilciler Meclisi üyeleri, Williams’ın ‘seçim’ girişimini reddetti. Başağa, Libya’nın doğusunda göreve başladığı iddialarını yalanladı

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi Trablus’ta bir toplantıya katıldı. (Ulusal Birlik Hükümeti)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi Trablus’ta bir toplantıya katıldı. (Ulusal Birlik Hükümeti)
TT

Dibeybe destekçisi milislerden Trablus’ta gövde gösterisi

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi Trablus’ta bir toplantıya katıldı. (Ulusal Birlik Hükümeti)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi Trablus’ta bir toplantıya katıldı. (Ulusal Birlik Hükümeti)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, kendisini destekleyen milis güçlerinin düzenlediği geçiş töreni sırasında, görevini sürdürdüğünü yineledi ve hükümet yetkilerini sadece genel seçimler yapılması durumunda devredeceğini vurguladı. Yeni hükümetin Başbakanı Fethi Başağa ise, ülkenin doğusunda göreve başladığını yalanlayarak, kanuni çerçeve içinde görev teslim sürecinin gerçekleşeceğini ve hükümetinin başkent Trablus’ta göreve başlayacağını belirtti.  
Libya yerel medyasında, başkent Trablus’ta Dibeybe hükümetini destekleyen milis güçlerinin oluşturduğu konvoyların geçiş töreni düzenlemesine dair görüntüler yayınlandı. Savunma Bakanlığı’nın amblemlerini taşıyan araçların üzerindeki silahlı kişilerin, Dibeybe lehine slogan attığı ve Başağa’nın Trablus’a girmesine izin vermeyeceklerini söyledikleri görüldü. Bu arada Trablus ve çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındığı gözlendi. Başbakan Dibeybe, İstikrarı Destekleme milis güçleri için 132 milyon dinar, Birleşik Kuvvetler olarak bilinen milis güçleri içinse 100 milyon Libya dinarı tahsis ettiğini duyurdu. Birleşik Kuvvetler’in, yeni seçilen hükümetin kabinesinde yer alan bazı bakan adaylarını, Tobruk’taki Temsilciler Meclisi’nde anayasal yemini gerçekleştirmemeleri için alıkoyduğu iddia ediliyor.  
Misrata kenti merkezli El-Sumud Tugayı (Direniş Tugayı) komutanı Salah Badi, Dibeybe tarafından daha önce oluşturulan, Anayasa ve Seçimleri Destekleme birliklerinin, güçlerini Trablus’ta topladığını bildirdi. Ulusal Birlik hükümeti Başbakanı Dibeybe, Savunma Bakanı pozisyonundaki Üsame Cuveyli ile güvenlik meselelerine dair bir toplantı gerçekleştirdi. Dibeybe ayrıca Türkiye Büyükelçisi Kenan Yılmaz ile bir araya gelerek, “siyasi gelişmeleri ve seçim sürecini” değerlendirdi.  
Başbakan Abdulhamid Dibeybe, Trablus’taki hükümet toplantısında, Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi’ni, anayasa mahkemesini kapatıp, paralel hükümet oluşturma kararı alarak, siyasi bir emri vaki yapmak, böylelikle görevlerini bir dönem daha sürdürme girişiminde bulunmakla suçladı. Dibeybe; “Hükümetimizin yol haritası hale geçerliliğini korumaktadır. Nitekim hükümetimiz, ulusal diyalog, Cenevre Anlaşmaları, Paris Konferansı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde alınan kararlar uyarınca tamamıyla meşrudur” dedi.  
Birleşmiş Milletler’in, Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi tarafından seçimlerin anayasal temelini oluşturmak üzere bir komite kurulması önerisini desteklediklerini belirten Dibeybe, ‘’Hükümetimizin uluslararası desteği sürmektedir. Bakanlarıma vatandaşlara hizmetlerini sürdürmeleri ve dedikodulara kulak asmamaları talimatını verdim. Bizler meşru hükümetiz, yetkilerimizi paralel hükümete teslim edecek değiliz.’’ diye konuştu.  
Dibeybe ayrıca, Savunma Bakanı pozisyonunda olan Üsame el-Cuveyli'ye, ‘kanun dışı güçler tarafından’ üretimin aksatıldığı Şerare ve el-Fil petrol sahalarının yeniden çalışması için gerekli önlemleri alması talimatını verdi. Söz konusu talimatın, ABD Libya Büyükelçisi Richard Norland ve BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams’ın, petrol sahalarına uygulanan ablukaya son verilmesi ve iç uçuşların yeniden başlatılması çağrısının ardından gelmesi dikkati çekti. ABD Büyükelçisi Norland, ülkenin doğu ve batı bölgeleri arasında uçuşların yeniden başlatılmasının, böylesi kritik bir süreçte ‘ülkenin birlik ve bütünlüğüne’ önemli bir işaret olması hasebiyle zorunlu olduğunu bildirmiş ve ülkesinin bu konuda her türlü desteği vermeye hazır olduğunu söylemişti. Öte yandan BM temsilcisi Stephanie Williams, petrol sahalarının kapatıldığı ve bazı sivil uçuşların durdurulduğu haberlerini endişeyle takip ettiğini belirterek, petrol üretiminin aksamasının Libyalılara zarar verdiğini ve temel bir hak olan hareket özgürlüğünün kısıtlanmasının kabul edilemez olduğunu ifade etmişti.  
Üç gündür Libya’daki iç uçuşlar askıya alınmış durumda. Bazı gözlemciler bunun başlıca nedeninin, yeni hükümetin üyelerinin başkent Trablus’a giriş yapmasının engellenmesi olduğunu belirtiyor.  
Yeni seçilen İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa’nın ofisinden yapılan açıklamada, “medyada yer alan Başbakan Fethi Başağa’nın Beyda kentinde hükümet çalışmalarını yürüteceği yönündeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Başbakan kanuni süreç çerçevesinde görev teslimin tamamlanmasının ardından Başkent Trablus’ta görevine başlayacaktır” denildi. Başağa’ya yakın kaynaklar, kendisinin halen Tobruk’ta olduğunu ve yakında Trablus’a geçeceğini aktardı.  
Bu arada Kanada’nın Trablus Büyükelçiliği de siyasi krize müdahil oldu ve taraflara bir an önce seçim yapılması çağrısında bulundu. Kanada Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada, "Uluslararası toplumun diğer üyeleri ve Birleşmiş Milletler tarafından yapılan ‘seçim çağrısına’ ve ülkedeki tarafların bir an önce diyalog başlatması yönünde yapılan çağrılara tamamıyla katılıyoruz” ifadelerine yer verildi.  
Öte yandan, Temsilciler Meclisi'nin 93 üyesi, BM temsilcisi Williams'ın yaklaşan seçimlerin anayasal zeminini oluşturmak üzere Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi’nin ortak bir komite kurması önerisini reddettiklerini açıkladı. Ortak açıklama yapan milletvekilleri, seçimlerin yapılmasını engelleyen ‘mücbir sebeplerin’ hala varlığını koruduğunu belirtti. Mevcut hükümetin seçimlerin yapılması ve kurumların birleştirilmesi hususunda ciddiyet göstermemesi nedeniyle, Temsilciler Meclisi’nin hükümeti değiştirme kararı almasının meşru olduğu kaydedildi.  
Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, dün BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams ile bir toplantı gerçekleştirdi. Salih Williams’a, meclisin kararlarına müdahale edilmesinin kabul edilemeyeceğini ve meclis kararlarının kimsenin onayına muhtaç olmadığını söyledi. Akile Salih Ulusal Birlik Hükümeti’nin görev süresinin aralık ayında dolduğunu hatırlatarak, meclisin yeni hükümet kurulması hususunda aldığı kararların yasal ve meşru olduğunu vurguladı.  



Suriye'de istikrarı bozan İsrail saldırılarının zamanlaması dikkat çekiyor

TT

Suriye'de istikrarı bozan İsrail saldırılarının zamanlaması dikkat çekiyor

Suriye'de istikrarı bozan İsrail saldırılarının zamanlaması dikkat çekiyor

Suriye Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail, Suriye'nin güneyindeki son saldırılar ve bunların sonuçlarından tamamen sorumlu tutuldu.

Bakanlığın açıklamasında, istisnasız tüm vatandaşlarını korumaya özen gösterdiği ve bunların başında Dürzi vatandaşların geldiği vurgulandı.

Dışişleri Bakanlığı, dün sabah ülkenin güneyinde İsrail'in düzenlediği saldırılarda çok sayıda asker ve güvenlik görevlisi ile sivilin öldüğünü belirtti.

Bakanlık açıklamasında, saldırıların ‘ulusal istikrarı sarsmak ve Suriye'nin birliğini bozmak amacıyla, devletin güvenliği sağlamlaştırmaya ve savaşın etkilerini ortadan kaldırmaya çalıştığı kritik bir dönemde, dikkatlice planlanmış ve şüpheli bir bağlamda gerçekleştiğini’ belirtti.

Devletin tüm Suriyelileri istisnasız olarak korumaya özen gösterdiği ve bunların başında Dürzilerin geldiği vurgulanan açıklamada, Suveydalılara ‘devletlerinin ve ordularının arkasında durmaları ve şüpheli projeler ya da kargaşaya yol açacak çağrılara kapılmamaları’ çağırısı yapıldı.

Suriye'nin güneyinde nüfusunun çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda’da, bazı kaçırma olaylarının ardından Dürziler ile Bedevi aşiretleri arasında son iki gün içinde kanlı çatışmalar yaşandı. Çatışmalarda en az 90 kişi öldü, yüzlerce kişi de yaralandı.

Öte yandan Suriye Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, tüm kamu ve özel kurumların yanında sivil ve askeri kurumların ‘her türlü aşırılığı veya ihlali önleme’ konusunda kararlı olmaları gerektiği vurgulandı.

Suriye resmi haber ajansı SANA tarafından yayınlanan açıklamada, ‘İlgili denetim ve yürütme makamları, rütbesi veya konumu ne olursa olsun, ihlalde veya suistimalde bulunduğu kanıtlanan herkese karşı derhal yasal işlem başlatmakla yükümlüdür’ ifadesi yer aldı.

Çatışmalar devam ediyor

Suriye İçişleri Bakanlığı ise yaptığı açıklamada, ülkenin güneyindeki Suveyda’nın bazı mahallelerinde çatışmaların devam ettiğini, hükümetin kent önderleriyle koordineli olarak tam kontrolü yeniden sağlamak ve güvenliği kontrol altına almak için çaba gösterdiğini belirtti.

Açıklamada, daha önce şehir önderleriyle mutabakat sağlandığı, ancak ‘yasa dışı’ silahlı grupların bu anlaşmaları ihlal ederek ‘polis ve güvenlik güçlerini hedef alan hain saldırılar düzenlediği’ ve güvenlik ortamını sarsarak mutabakatı bozmak istediği belirtildi.

İsrail hava kuvvetlerinin bu silahlı grupları desteklemek için güvenlik güçlerinin ve askeri polisin konuşlandığı yerleri hedef alan hava saldırıları düzenlediğini açıklayan Bakanlığa göre bu saldırılar sonucunda çok sayıda güvenlik gücü ve ordu mensubu hayatını kaybetti. Açıklamada, hükümetin tam kontrolü yeniden sağlamak ve güvenlik ve istikrarı sağlamak için önde gelen isimlerle birlikte çaba sarf etmesine rağmen, bazı mahallelerde çatışmaların devam ettiği belirtildi.

İsrail saldırıları

İsrail, Suriye'nin güneyindeki Suveyda’da yaşanan gelişmelere yeniden askeri müdahalede bulundu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, Suriye'nin Suveyda ilinde konuşlandırılan Suriye ordu güçlerini, ‘Suriye'nin güneyine asker ve silah sokulmasını yasaklayan silahsızlanma politikasına aykırı olduğu ve İsrail'e tehdit oluşturduğu’ gerekçesiyle ‘vur emri’ verdiklerini açıkladılar. Bu emir, Suriye hükümet güçlerini hedef alan hava saldırıları ile hemen uygulamaya konuldu.

İsrail ordusu, Suveyda’da Suriye ordusuna ait askeri araçları vurmaya başladığını açıkladı. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından yaptığı açıklamada, “Siyasi düzeyden gelen emirlerle, Savunma Ordusu kısa bir süre önce Suriye'nin güneyindeki Suveyda bölgesinde Suriye rejimine ait askeri araçlara saldırmaya başladı. Bu saldırı, dün Suveyda bölgesine doğru hareket eden zırhlı personel taşıyıcı ve tank konvoylarının tespit edilmesinin ardından gerçekleşti. Savunma Ordusu, dün zırhlı araçlar, tanklar, zırhlı personel taşıyıcılar ve roketatarların yanı sıra, bölgeye ulaşımlarını engellemek için yolları da bombaladı.”

Netanyahu ve Katz’ın verdiği emir sonrası yapılan yazılı açıklamada ayrıca “İsrail, Suriye'deki Dürzilere zarar gelmesini önlemeye kararlı. Bu kararlılık, İsrail'deki Dürzilerle olan derin kardeşlik ve Suriye'deki Dürzilerle olan ailevi ve tarihi bağlarımızdan kaynaklanıyor” denildi.

Dera kırsalı hedef alındı

SANA daha sonra, İsrail’in düzenlediği hava saldırılarının Suriye'nin güneyinde bulunan Dera kırsalındaki İzraa kenti çevresini hedef aldığını bildirdi. Suriye devlet televizyonu, saldırıların kentteki 12. Tugay mevzilerini hedef aldığını duyurdu.

Suriye devlet televizyonu, yerel kaynakların verdiği bilgiye göre İsrail uçaklarının Suveyda kentinin çevresine 4 hava saldırısı düzenlediğini ve Suriye ordusunun geri çekilen araçlarının geçiş yolu olarak kullandığı düşünülen çeşitli noktaları hedef aldığını bildirdi. Kaynaklar, İsrail hava saldırıları sonucunda Suriye askerleri arasında ölen ve yaralananların olduğunu bildirdi.

İsrail'in saldırıları, Suriye Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra’nun Suveyda’nın önde gelenleriyle yapılan anlaşma sonrasında Suveyda'da ateşkes ilan etmesinden kısa bir süre sonra gerçekleşirken, olay, İsrail'in şiddetli çatışmalar ve bombardımanlarla eş zamanlı olarak Suriye ordusunun şehre girmesinden birkaç saat sonra meydana geldi.

Bakan Kasra X hesabından yaptığı açıklamada, “Suveyda’da faaliyet gösteren tüm birimlere, şehrin ileri gelenleriyle yapılan anlaşma uyarınca, ateşkesin tamamen durdurulduğunu ve sadece şehrin Dürzi çoğunluklu bölgelerinde ateş açanlara karşılık verileceğini bildiriyoruz” ifadelerini kullandı. Bakan Kasra, Suveyda’da askeri hareketliliği denetlemek ve işlenen ihlallerin hesabını sormak için askeri polisin konuşlandırılmaya başlandığını doğruladı.

Suriye hükümeti güçlerinin girişiyle eş zamanlı olarak Suveyda’da şiddetli çatışmalar yaşandı. Bu gelişme, yetkililer tarafından duyurulduktan ve dini kurumlar tarafından memnuniyetle karşılandıktan sonra gerçekleşti.

Dürzi ruhani liderler, silahlı Dürzilere silahlarını teslim etmeleri ve Suriye ordusuna direnmemeleri çağrısında bulundu. Bunlar arasında, hükümet güçlerinin girişini memnuniyetle karşılayan, ancak daha sonra hızla geri adım atan ve ‘bu barbarca harekata mevcut tüm araçlarla karşı koyulması’ çağrısında bulunan önde gelen Dürzi şeyhi Hikmet el-Hicri de vardı.

Daha sonra paylaşılan bir videolu açıklamada Hicri, şunları söyledi:

Ailelerimizin ve çocuklarımızın güvenliği için bu aşağılayıcı açıklamayı kabul etmemize rağmen, onlar anlaşmayı ve sözlerini bozdular ve savunmasız sivillere yönelik rastgele bombardımanlara devam ettiler.

Bu açıklamanın kendilerine Şam tarafından dayatıldığını ve dış ülkelerin baskısıyla, Dürzilerin evlatlarının kanının dökülmesini önlemek için yapıldığını söyleyen Hicri, Dürzilerin ‘toplu bir soykırım savaşına’ maruz kaldığını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Suriye basınından aktardığına göre Suveyda'nın birçok mahallesinden doğu ve güney kırsal bölgelere yoğun bir göç yaşanıyor.

Resmi haber ajansı SANA, İsrail hava kuvvetlerinin hükümet güçlerinin Suveyda’ya girmesiyle eş zamanlı olarak Suveyda şehrini hedef aldığını bildirdi.

Dürzilerin Ruhani Liderliği

Dürzilerin Ruhani Liderliği, hükümet güçlerinin Suveyda’ya girişini memnuniyetle karşıladı ve silahlı gruplara ‘hükümetle iş birliği yapmaları, hükümet güçlerinin şehre girişleri karşısında direnmemeleri ve silahlarını İçişleri Bakanlığı'na teslim etmeleri’ çağrısında bulundu.

Dürzi Ruhani Lideri Hikmet el-Hicri'ye yakın olan Dürzilerin Ruhani Liderliği, dün sabah yaptığı açıklamada, “İçişleri Bakanlığı güçlerinin girişini memnuniyetle karşılıyoruz” diyerek, Suveyda'daki tüm silahlı grupları hükümetle iş birliği yapmaya çağırdı.

Açıklamada, “Suriye hükümeti ile diyalog kurulmasını, olayların etkilerini gidermek ve eyalet sakinleriyle iş birliği içinde devlet kurumlarını etkinleştirmek için çağrıda bulunuyoruz” ifadeleri yer aldı.

sdfghyj
Suriye askeri polisi, Bedevi aşiretleri ile Dürzi nüfusun yoğun olduğu Suveyda’daki yerel militanlar arasında çıkan çatışmaların ardından ed-Dur beldesi girişinde konuşlandı (EPA)

Öte yandan Süveyda İç Güvenlik Güçleri Komutanı Ahmed el-Dalati, Dürzilerin Ruhani Liderliği’nin tutumunu memnuniyetle karşıladığını belirterek, ülkedeki dini otoritelerden İçişleri Bakanlığı'nın attığı adımları destekleyen ‘tek bir milli tutum’ sergilemelerini istedi. Dalati, “Yasa dışı silahlı grupların ve fraksiyonların liderlerine, İçişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı güçlerinin girişini engelleyen her türlü eylemi durdurmaları ve iç barışı korumak için silahlarını yetkili makamlara teslim ederek, tam iş birliği yapmaları çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye güçleri Suveda'ya girdi

Suriye güçleri, dün sabah son iki gün boyunca çatışmaların yaşandığı, nüfusunun çoğunluğu Dürzi olan Suveyda’ya girdi. Böylece Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın geçtiğimiz yılın sonlarında iktidara gelmesinden bu yana hükümet güçleri ilk kez Suveyda’da konuşlandırıldı.

Suriye güçleri, Dürzi ruhani liderlerin Dürzi silahlı gruplara silahlarını bırakıp hükümet güçlerinin girmesine izin vermeleri çağrısında bulunmalarının ardından konuşlandırıldı.

Süveyda İç Güvenlik Güçleri Komutanı Dalati yaptığı açıklamada, İçişleri ve Savunma bakanlıklarına bağlı güçlerin Suveyda’nın merkezine girmeye başlayacağını söylemişti. Dalati, ‘bir sonraki duyuruya kadar şehir sokaklarında sokağa çıkma yasağı’ ilan edildiğini açıkladı.

İçişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, ‘dini otoriteler ve silahlı grupların liderlerini’ tam iş birliği yapmaya çağırdı.

Top ve patlama sesleri

Fransız Haber Ajansı AFP muhabiri, Suveyda'nın dışındaki Mazraa köyünde top ve patlama sesleri duyulduğunu ve Suveyda şehri çevresine giren askeri konvoyları gördüğünü bildirdi. AFP’nin aktardığına göre Savunma ve İçişleri bakanlıklarına ait roketatarlar ve ağır toplar da şehir çevresine konuşlandırıldı.

AFP muhabiri, bazı beldelerde çatışmaların devam ettiğini ve askeri birliklerin şehre girmeye hazırlandığını aktardı.

Suveyda, son iki gün içinde eski Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesinden sonra en şiddetli çatışmalardan birine tanık oldu. Çatışma, hükümet güçlerinin müdahalesinden önce silahlı Bedevi gruplar ile Dürzi silahlı gruplar arasında yaşandı.

8ıo9l
Suveyda'daki çatışmaların ardından bir cesedin yanından geçen Suriye güvenlik güçlerinin bir üyesi (EPA)

Suveyda’da bazı kaçırma olaylarının ardından pazar günü patlak veren çatışmalarda, 18’i Savunma Bakanlığı’na bağlı güvenlik görevlisi olmak üzere en az 90 kişi hayatını kaybetti.

İsrail, bölgedeki ‘birkaç tanka’ saldırdığını açıkladı, ancak İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz daha sonra Dürzileri hedef almamaları konusunda uyarıda bulundu.

Geçtiğimiz mayıs ayından bu yana, yerel gruplar ve yetkililer arasında yapılan anlaşma uyarınca, Suveyda’nın güvenliğini Dürzi silahlı gruplar sağlıyor. Ancak, ilin kırsal kesimlerinde Sünni Bedevi aşiretlerinden silahlı gruplar da bulunuyor.

ıı89o
Suriye ordusu ve güvenlik güçleri, Suveyda dışında yaşayan Bedevi aşiretleri ile yerel silahlı gruplar arasında çıkan çatışmaların ardından bölgeye konuşlandırıldı (EPA)

Suriye’de muhalif grupların iktidarı devralmasından sonra Şam'ı ziyaret eden uluslararası toplum ve Batılı delegeler, özellikle mezhepsel şiddet ve çeşitli bölgelerdeki ihlallerin ardından dışlanmalarından endişe duydukları azınlıkların korunması ve geçiş döneminin yönetimine katılımlarının sağlanması için yetkililere çağrıda bulundu.