Rus savaş uçakları 15 gün aradan sonra İdlib semalarında yeniden yoğun uçuşlar gerçekleştirmeye başladı

İdlib’in batısındaki Şeyh Bahr bölgesinde yerinden edilenlerin kaldığı bir kamp (Şarku’l Avsat)
İdlib’in batısındaki Şeyh Bahr bölgesinde yerinden edilenlerin kaldığı bir kamp (Şarku’l Avsat)
TT

Rus savaş uçakları 15 gün aradan sonra İdlib semalarında yeniden yoğun uçuşlar gerçekleştirmeye başladı

İdlib’in batısındaki Şeyh Bahr bölgesinde yerinden edilenlerin kaldığı bir kamp (Şarku’l Avsat)
İdlib’in batısındaki Şeyh Bahr bölgesinde yerinden edilenlerin kaldığı bir kamp (Şarku’l Avsat)

Suriye rejim güçlerinin salı günü Suriye’nin kuzeybatısındaki Gerginliği Azaltma Bölgesi’ne top mermileri ve roketlerle gerçekleştirdiği saldırılarda 3 sivil ağır yaralandı. Rejim güçlerinin saldırısıyla eşzamanlı olarak birkaç Rus savaş uçağı İdlib ve Halep’in kuzeyinde Türk nüfuzu altındaki diğer bölgelerin üzerinde uçuş yaptı. DEAŞ, ülkenin orta kesiminde yer alan Humus kentinin doğusundaki rejim güçlerine karşı saldırılarını ikinci gününde de sürdürdü.
İdlib’deki aktivistler, Suriye rejim güçleri tarafından Safuhan bölgesine ağır top mermileriyle yapılan bombardıman sonucu ağır yaralanan 3 sivilin (çiftçinin) hastanelere kaldırıldığını, Safuhan’daki bombardımanla eşzamanlı olarak İdlib’in güneyindeki Cebel Zaviye’ye bağlı Kefervaid, El-Bare, Kensafra ve Fuleyfel gibi köy ve beldeleri hedef alan benzer bombardımanlar gerçekleştiğini bildirdi. Aktivistler, rejim güçlerinin saldırıları sırasında Rus insansız hava araçlarının (İHA) bölgenin üzerinde yoğun uçuşlar gerçekleştirdiğini ve aynı zamanda Rus savaş uçaklarının da 15 gün aradan sonra İdlib kenti ve Türkiye’nin nüfuzu altındaki Halep’in kuzey kırsalında bulunan bölgelerin üzerinde uçtuğunu belirtti.
İdlib’in güneyindeki Cebel Zaviye’ye bağlı El-Futeyra beldesi sakinlerinden 55 yaşındaki Ömer Bakur, “Rejim güçlerinin Cebel Zaviye’nin köy ve beldelerindeki askeri tırmanışı ve bombardımanı Haziran 2021’den bu yana sürüyor. Yaklaşık 10’un üzerinde köy ve beldenin sakinleri evlerini terk etti. Bombardıman, 60 binden fazla sivili Türkiye sınırındaki kamplara gitmeye sevk etti. Bu kamplarda yağmur ve kar fırtınalarının sebep olduğu felaketlerin yanı sıra insani ve sağlık krizlerinin peş peşe gelmesiyle birlikte zorlu insani şartlar hâkim” dedi.
Bakur, “Rejim güçlerinin saatlerce uçan Rus İHA’larının sağladığı bilgiler aracılığıyla Cebel Zaviye’nin köylerindeki her türlü sivil hareketi hedef alan kara bombardımanı, köy sakinlerinin büyük bir bölümünün incir ve zeytin çiftliklerine gitmelerini ve çalışmalarını engelliyor. Bu durum, bu yılki üretim mevsimine etki edebilir” ifadelerini kullandı.

DEAŞ saldırıları
Öte yandan DEAŞ’ın Humus kentinin doğu kırsalında düzenlediği yeni bir saldırı sonucu Lübnan Hizbullahı mensubu iki milisin öldürüldüğü ve birçok unsurun yaralandığı bildirildi. Bölgedeki bir kaynak, “DEAŞ örgütü unsurları makineli tüfeklerle Humus’un doğu kırsalındaki Mahin bölgesi yakınında Lübnan Hizbullahı’na ait askeri araçları hedef aldığı bir saldırı gerçekleştirdi. Saldırı sonucu 2 Hizbullah unsuru öldürüldü, 7’si yaralandı ve iki araç hasar gördü. Ölüler ve yaralılar, Hizbullah’ın Humus’un doğu kırsalındaki Tedmur ve Cub el-Cerrah bölgelerinde konuşlu güçleri için lojistik amaçla kullandığı Kalemun-Palmira (Tedmür) karayolu üzerinden Lübnan topraklarına taşındı” dedi.

Kaynak, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Bu saldırı DEAŞ’a bağlı grupların iki gün içinde düzenlediği ikinci saldırı olarak biliniyor. Nitekim DEAŞ savaşçıları 6 Mart Pazar günü Suriye rejim güçlerinin Tedmur kenti yakınında gecelediği yerdeki bir otobüse orta ağırlıkta makineli tüfeklerle saldırı düzenledi. Saldırı sonucu rejim güçlerinden bir kişi öldürüldü, aralarında bir subayın da bulunduğu 13 kişi yaralandı, otobüse eşlik eden araç imha edildi. DEAŞ örgütü Humus’un doğu kırsalındaki Tedmur, Suhna, Mahin bölgelerinde İranlı milislere, rejim ve Lübnan Hizbullah güçlerine yılbaşından şu ana kadar 20’den fazla saldırı gerçekleştirdi. Bu eylemlerde rejim güçlerinden yüksek rütbeli subayların da aralarında bulunduğu onlarca kişi öldürüldü. Rejimi destekleyen Bakır Tugayı’ndaki yerel milislere Halep Hanasır – Hama Esriya yolu üzerinde yapılan benzer bir saldırıda birkaç milis unsuru öldürüldü.
Bu saldırılar, Rus savaş uçaklarının Hama, Halep ve Deyrizor kentlerini birbirine bağlayan idari sınırın yakınındaki Suriye çölünde DEAŞ örgütüne ait olduğu düşünülen noktalara yüzlerce hava saldırısı düzenlediği bir ortamda meydana geldi. Rus savaş uçaklarının hava saldırıları sonucu yaklaşık 30 örgüt unsuru öldürüldü.”



Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

TT

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Lübnan Başbakanı Necib Mikati bugün yaptığı açıklamada, Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlılığını bir kez daha yineleyerek, ‘ordunun güneydeki güvenlik otoritesinin düşmanın dayandığı argümanları boşa çıkardığını’ vurguladı.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuşan Mikati şunları söyledi: “Bugün yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etme sürecine başlıyoruz. Ordumuzun güney kentlerine güvenliği geri getireceğine inanıyoruz. Hükümetin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararını tüm hükümleriyle uygulama konusundaki kararlılığını vurguluyoruz.”

Mikati sözlerini şöyle sürdürdü: “Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Kazanımları koruyan bir devlet inşa etmek ve birleşmek için büyük ve kolektif bir sorumluluğumuz var. Dünyanın bize olan güvenini ve Lübnan halkının devlete olan güvenini yeniden tesis edeceğiz. Ordunun güneydeki güvenlik otoritesini yeniden sağlayacağız.”

sdcfergt
Ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından yerinden edilen insanlar evlerine dönerken, güneydeki Sayda kentinde bir adam Lübnan bayrağı sallıyor. (AFP)

İsrail'i ateşkese uymaya ve işgal ettiği topraklardan çekilmeye çağıran Mikati, “Farklılıklarımızı bir kenara bıraktığımız takdirde yarının Lübnan için daha iyi olacağına inancımız tamdır” dedi.

“Herkes fitne üzerine bahis oynuyordu, ancak zor sosyal koşullara rağmen vatandaşların birbirini kucakladığını gördük” diyen Mikati, ‘bugünün acılara rağmen Lübnan'a güvenlik ve istikrar getirmesini’ diledi.

İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkes, her iki tarafın da ABD ve Fransa'nın aracılık ettiği bir anlaşmayı kabul etmesinin ardından bu sabah erken saatlerde yürürlüğe girdi.