Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Kişisel Durum Yasası aile istikrarına katkıda bulunacak

Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Kişisel Durum Yasası aile istikrarına katkıda bulunacak
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Kişisel Durum Yasası aile istikrarına katkıda bulunacak

Suudi Arabistan Veliaht Prensi: Kişisel Durum Yasası aile istikrarına katkıda bulunacak

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Bakanlar Kurulu’nun dünkü oturumunda onaylanan Kişisel Durum Yasası’nın İslami Şeriat hükümlerine dayandığını, yasada aynı zamanda en son yasal eğilimler ve modern uluslararası yargı uygulamalarının dikkate alındığını bildirdi.
Veliaht Prens, Kişisel Durum Yasası’nın 8 Şubat 2021’de duyurduğu dört yasadan biri olduğunu dile getirdi.
Muhammed bin Selman, o dönemde yargı kurumlarında reform yapacak 4 yeni yasanın Kişisel Durum Yasası, Sivil İşlemler Yasası, İhtiyari Cezalar Yasası ve Kanıt Sistemi Yasası olduğunu açıklamıştı.
Veliaht Prens, yeni yasanın toplumun temel unsuru olarak ailelerin korunmasına katkıda bulunacağını, aile ve çocuğun durumunun iyileştirilmesi için çalışacağını ve yargı kararlarının tutarsızlığını sınırlamak için yargıcın takdir yetkisini kontrol edeceğini vurguladı.
Kişisel Durum Yasası’nın, özellikle insan hakları ile aile istikrarını koruma ve kadınları güçlendirme çabalarında niteliksel bir sıçrama oluşturduğunun altını çizen Veliaht Prens, yeni yasanın ülke liderliğinin reform konusundaki kararlılığını yansıttığını söyledi.
Muhammed bin Selman, aileler ve kadınların yaşadığı tüm sorunları kapsamlı bir şekilde ele alan yasanın Resmi Gazete’de yayınlandıktan 90 gün sonra yürürlüğe gireceğini bildirdi.
Kişisel Durum Yasası, toplumun temel unsuru olan ailenin istikrarını sağlamak ve yargının takdir yetkisini kontrol etmek amacıyla nişan, evlenme, çeyiz, eşlerin hakları, aralarındaki ayrılık, giderler, çocukların velayeti, soy, vasiyet, miras ve vesayet dahil olmak üzere aile ilişkisini düzenleyen hükümleri içeriyor.
Pek çok konuyu ele alan sistem, kadının maddi durumu ne olursa olsun kocası için harcama yapma hakkını onaylıyor.
Yasaya göre nafaka, gıda, barınma, giyecek ve temel ihtiyaçlar ile ilgili mevzuatta kararlaştırılanları kapsıyor. Belirli bir süre içinde boşanma da dahil olmak üzere kişisel durumun belgelenmesi ve sistemde belirli belge bulunmadığında eşe adil bir tazminat ödenmesi gerekiyor.
Asgari evlenme yaşı 18 olarak belirlenen yasaya göre, bir kadının bazı durumlarda evlilik sözleşmesini tek taraflı olarak feshetme ve kocası kabul etmese bile boşanma belgesini gözden geçirme hakkı bulunuyor.
Yeni yasa ayrıca çocukların velayet gibi haklarını koruyor, ayrılık anında eşler arasında pazarlık yapılmasını engelliyor ve hükümlerini belirlerken öncelikle çocuğun menfaatlerini dikkate alıyor.

“Yasanın önemi, Suudi toplumundaki ailenin değerinden kaynaklanıyor”
Suudi Avukat Musenna Kusayr, Kişisel Durum Yasası’nın önemi, Suudi toplumundaki ailenin değerinden kaynaklanıyor. Buna özen gösterilmesi, aile üyelerinin hak ve görevlerinin netleştirilmesi, toplumu ortaya çıkabilecek tehlikelere karşı koruyacaktır” dedi.
Kusayr yasaya ilişkin değerlendirmesini şöyle sürdürdü;
“Yeni yasa 250’den fazla madde ile velayet, vesayet ve miras hükümleri yanı sıra nişan, evlilik, eşlerin hakları, evlilik akdinin etkileri, nafaka, eşler arası ayrılık, boşanma, hul, evlilik akdinin feshi ile ilgili tüm hükümlere açıklık getiriyor. Bu tanım ve netlik, aile içi anlaşmazlıkların hızlı, etkili ve adil bir şekilde ele alınmasında etkili olacak.”

Yasa İslami Şeriatı’na uygun olarak inşa edildi
Adalet Bakanı ve Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Dr. Velid es-Samani ise konuya dair şu açıklamayı yaptı;
“Özel mevzuat sistemi, adalet ve şeffaflık ilkelerini sağlamlaştırmayı ve insan haklarını korumayı amaçlar. Kişisel Durum Yasası, İslami Şeriatı’nın amaçlarına uygun olarak inşa edilmiş, en iyi yargı uygulamalarını ve modern çalışmaları benimsemiş, değişikliklere ayak uyduran, güncellemelere ve zorluklara cevap veren bir yasa haline gelmiştir.”
Bakan Samani, yeni yasanın aile varlığı ve haklarının korunmasına ve menfaatlerini göz önünde bulundurarak aile üyeleri arasındaki ilişkileri çerçevelemeye katkıda bulunacağını söyledi. Yasanın aynı zamanda yargı kararlarının öngörülebilirliğini ve istikrarını artıracağını da sözlerine ekledi.



Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Perşembe günü Tahran'da İran Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Suudi yönetiminin direktifleri doğrultusunda Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını ilettiğini belirten Suudi Savunma Bakanı, “X” platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda liderle ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini ifade etti.

İran'ın Tasnim haber ajansı Hamaney'in görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz her iki ülke için de faydalı ve birbirimizi tamamlayabiliriz” dediğini aktardı.

Ajans, Hamaney ile yapılan görüşmeye İranGenelkurmay Başkanı General Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Dün Tahran'da General Bakıri ile bir araya gelen Prens Halid bin Selman, İran haber ajanslarının aktardığına göre Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana Suudi Arabistan'la ilişkilerin giderek güçlendiğini ve geliştiğini söyledi. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini belirterek ülkesinin Suudi Arabistan'la savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tasnim'e göre İran, Suudi Arabistan'ın Gazze ve Filistin konusundaki tutumunu memnuniyetle karşılıyor.

sdfgrthyu
Prens Halid bin Selman Perşembe günü İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a vardığında İran tarafından resmi törenle karşılandı (AP)

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Suudi bakanın ziyareti her iki ülkeyi de ilgilendiren bölgesel ve uluslararası gelişmelerin yaşandığı bir döneme denk geliyor.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdüllatif el-Melhem, Suudi Savunma Bakanının İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin anlaşmasına bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ve Tahran arasındaki koordinasyon ve işbirliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

sxcdfrgt
Prens Halid bin Salman dün (Perşembe) Tahran'da İran Cumhurbaşkanı ile bir araya geldi. (EPA)

Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamayı ve bölgeyi çatışmalar aşamasından istikrar ve güvenlik aşamasına taşımayı ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklanmayı amaçladığını belirten Melhem, Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinin, Suudi Veliaht Prensi'nin “bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahı sağlama ve halklarının özlemlerini karşılama” çabalarının meyvelerinden biri olduğunu kaydetti. Melhem, ziyaretin Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmeye yönelik devam eden diplomatik çabaların bir parçası olduğunu belirtti.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinin üzerinden iki haftadan kısa bir süre geçmesinin yanı sıra Suudi Dışişleri Bakanı'nın Pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve sarf edilen çabaları gözden geçirdikleri ikili istişarelerin ardından gerçekleşti.

dfgthy
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref arasında Kasım 2024'te düzenlenecek Arap-İslam Zirvesi çerçevesinde gerçekleşen görüşme (SPA)

Suudi Savunma Bakanı'nın Tahran ziyaretinde bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Resmi haber ajansı IRNA'ya göre ziyaret öncesinde, geçtiğimiz Cumartesi günü Umman'ın başkenti Muskat'ta gerçekleştirilen ABD-İran görüşmelerinin ilk turu ve 48 saat önce yine Cumartesi günü Muskat'ta yapılacak bir sonraki turun yanı sıra Suudi ve ABD taraflarının geçtiğimiz hafta beş istasyonda gerçekleştirdikleri bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresi gibi bir dizi gelişme yaşandı.

Ziyaret, merhum Prens Sultan bin Abdülaziz'in Mayıs 1999 başında Tahran'a yaptığı ve dört gün süren ve üst düzey İranlı yetkililerle bir araya geldiği ilk ziyaretin ardından, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Savunma Bakanı, “Pekin Anlaşması” ve 10 Mart'ta iki ülke arasındaki tarihi uzlaşı ve ilişkilerin Çin himayesinde yeniden başlatılmasının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önemli Suudi yetkililerden biri.

dfgt
Prens Halid bin Selman Perşembe günü Tahran'da General Bakıri ile bir araya geldi (AP)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Tahran'a ilk ziyaretini Haziran 2023'te gerçekleştirmiş ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslami kardeşlik ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu vurgulayarak bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi açık bir temele dayandığını belirtmiştir.

Eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, dönemin Dışişleri Bakanı adayı Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki Ortak Arap-İslam Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 Ortak Arap-İslam Takip Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref de dâhil olmak üzere bir dizi İranlı yetkili Pekin Anlaşması'nın ardından Suudi Arabistan'a benzer ziyaretlerde bulundu.

“Pekin Anlaşması” Taahhütleri

Pekin Anlaşmasını takip etmek üzere kurulan Suudi-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirmiş ve bu toplantılarda iki ülke Pekin Anlaşmasını tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlılık yoluyla ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini teşvik etme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşmasını geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu açıklamıştır.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da “mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel işbirliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini” gerektirdiğini belirterek “İran-Suudi eylemlerinin kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde başarılı bir uluslararası ikili ve çok taraflı işbirliği modelini taçlandırdığını” ve iki tarafın tarihi bağlara dayanarak çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında işbirliğini geliştirmeye devam ettiğini söyledi.