Avustralya İstihbaratı: Rusya ile Çin arasında ‘endişe verici stratejik yakınlaşma’ var

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Çinli mevkidaşı Wei Fenghe geçen yıl Çin’de düzenlenen ortak askeri tatbikatlar sırasında (AP)
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Çinli mevkidaşı Wei Fenghe geçen yıl Çin’de düzenlenen ortak askeri tatbikatlar sırasında (AP)
TT

Avustralya İstihbaratı: Rusya ile Çin arasında ‘endişe verici stratejik yakınlaşma’ var

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Çinli mevkidaşı Wei Fenghe geçen yıl Çin’de düzenlenen ortak askeri tatbikatlar sırasında (AP)
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Çinli mevkidaşı Wei Fenghe geçen yıl Çin’de düzenlenen ortak askeri tatbikatlar sırasında (AP)

Avustralya Ulusal İstihbarat Dairesi Direktörü Andrew Shearer, Pekin ile Moskova arasında ‘endişe verici yeni bir stratejik yakınlaşmanın’ geliştiğini ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişiminden bu yana ‘büyük güç çatışması’ riskinin arttığını söyledi.
Shearer, bugün düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmada, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Hint-Pasifik bölgesine hakim olmayı ve onu dünyanın önde gelen süper gücü olarak ABD’nin yerini almak için bir üs olarak kullanmayı planladığını öne sürdü.
Avrupa ve ülkede Hint-Pasifik’te kurallara dayalı düzenin liberal karakterini korumak için daha fazla çalışmaları gerektiğine vurgu yapan Shearer, “ABD’yi dünyanın önde gelen gücü olarak geçme mücadelesi için ülkesini gerçekten hırpalayan ve sertleştiren bir lider görüyoruz” dedi.
Shearer, jeopolitik riskin siber saldırıların kullanımı da dahil olmak üzere teknolojiye odaklanacağını, bu nedenle Avustralya’nın ticaret ve bilgi alışverişinden soyutlanmadan siber savunmasını güçlendirmesi gerektiğini ifade etti.
Hükümetin taahhüt ettiği savunma harcamalarındaki artışı finanse edebilmek için büyüyen ve açık bir ekonomiye ihtiyaçları olduğunu dile getiren Shearer, ‘ekonomi ve güvenlik’ konuları arasında bir tercih yapılamayacağını vurguladı.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zhao Lijian, bugün gazetecilere verdiği demeçte, Shearer’ın yorumlarından haberdar olmadığını söyledi.



Trump: Şi, başkanlığım sırasında Çin'in Tayvan'ı işgal etmeyeceğini söyledi

ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)
TT

Trump: Şi, başkanlığım sırasında Çin'in Tayvan'ı işgal etmeyeceğini söyledi

ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün (cuma) Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in, Trump'ın görevde olduğu sürece Pekin'in Tayvan'ı işgal etmeyeceğini söylediğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Trump, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile Rusya'nın Ukrayna'yı işgali konusunda görüşmeler yapmadan önce Fox News’e verdiği röportajda bu açıklamayı yaptı.

Trump, Fox News’in ‘Special Report’ (Özel Haber) programına verdiği röportajda şunları söyledi: “Size şunu söyleyeyim, bildiğiniz gibi, Çin Devlet Başkanı Şi ve Tayvan arasında çok benzer bir durum var. Ancak ben buradayken bunun kesinlikle olmayacağını düşünüyorum. Göreceğiz.”

Trump, “Başkan Şi bana ‘Sen başkan olduğun sürece bunu asla yapmayacağım’ dedi. Ben de ona ‘Tamam, bunu takdir ediyorum’ dedim. O da ‘Ben çok sabırlıyım ve Çin de çok sabırlı’ dedi” ifadelerini kullandı.

Trump ve Şi, Trump'ın ikinci başkanlık döneminde haziran ayında ilk kez telefon görüşmesi yaptılar. Trump ayrıca, nisan ayında Şi'nin kendisini aradığını söyledi, ancak bu görüşmenin ne zaman gerçekleştiğini belirtmedi.

Çin, Tayvan'ı kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve gerekirse güç kullanarak özerk demokratik ada ile yeniden birleşmeyi taahhüt ediyor. Tayvan, Çin'in egemenlik iddialarına şiddetle karşı çıkıyor.

Çin'in Washington Büyükelçiliği dün Tayvan konusunu Çin-ABD ilişkilerinde ‘en önemli ve hassas konu’ olarak nitelendirdi. Büyükelçilik Sözcüsü Liu Pengyu yaptığı açıklamada şunları söyledi: “ABD hükümeti, tek Çin ilkesi ve ABD ile Çin arasındaki üç ortak bildirgeye bağlı kalmalı, Tayvan ile ilgili konuları akıllıca ele almalı, Çin-ABD ilişkilerini ve Tayvan Boğazı'ndaki barış ve istikrarı ciddiyetle korumalıdır.”

Washington, Tayvan'ın ana silah tedarikçisi ve uluslararası destekçisi olmasına rağmen, çoğu ülke gibi ABD’nin de ada ile resmi diplomatik ilişkisi bulunmuyor.