Kuveyt Emiri yeni atanan İçişleri ve Savunma Bakanlarını kabul etti

Kuveyt Emiri, dün yemin eden İçişleri ve Savunma Bakanlarını kabul etti (KUNA)
Kuveyt Emiri, dün yemin eden İçişleri ve Savunma Bakanlarını kabul etti (KUNA)
TT

Kuveyt Emiri yeni atanan İçişleri ve Savunma Bakanlarını kabul etti

Kuveyt Emiri, dün yemin eden İçişleri ve Savunma Bakanlarını kabul etti (KUNA)
Kuveyt Emiri, dün yemin eden İçişleri ve Savunma Bakanlarını kabul etti (KUNA)

Kuveyt’te dün yayınlanan Emirlik Kararnamesi ile emekli Korgeneral Ahmed Nevvaf el-Ahmed es-Sabah İçişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, Şeyh Talal Halid el-Ahmed es-Sabah ise Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak atandı.
Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, huzurunda yemin eden iki bakanı yeni görevlerine atanmaları vesilesiyle kabul etti.
Ülkenin resmi haber ajansı KUNA’nın haberine göre Emir, iki bakana ülkenin güvenliği ve hukukun üstünlüğünü korumak için çabaların artırılması talimatı vererek, herkesin yararına çalışmak için yasama organıyla işbirliği yapmanın önemine vurgu yaptı.
Kuveyt Emiri, Şubat ayında Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Hamad Cabir el-Ali es-Sabah ile Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Ahmed Mansur el-Ahmad el-Sabah’ın istifasını kabul etmişti.
İki eski bakan, Şubat ayında Meclis üyelerinin gensoru uygulamasını keyfi olarak kullanmasını protesto ederek istifa etmişti.
İçişleri Bakanı olarak atanan, Kuveyt Emiri’nin en büyük oğlu olan Ahmed Nevvaf el-Ahmed es-Sabah 1956 doğumlu.
Emekli Korgeneral olan Ahmed Nevvaf, Kasım 2021’den beri Ulusal Muhafız Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyordu.
Emir’in yeğeni olan Şeyh Talal Halid el-Ahmed es-Sabah ise, Mart 2019’dan bu yana Kuveyt Valisi olarak görev yapıyordu.
Mevcut hükümet, ülkenin mali reformları başlatma çabalarını engelleyen meclis ile uzun süredir devam eden bir krizi çözme girişimiyle Aralık ayında kuruldu.
Öte yandan, Kuveyt Ulusal Meclisi’ndeki üç milletvekili, dün Başbakan Şeyh Sabah Halid Hamad es-Sabah hakkında gensoru önergesi sundu.
Milletvekilleri Hasan Cohar, Muhannad es-Sayer ve Halid el-Utabi tarafından sunulan gensorgu önergesinde, “Başbakan’ın anayasaya aykırı uygulamaları, vatandaşların çıkarlarının engellenmesi, yasama kurumlarıyla ile işbirliğinde eksiklik ve kamu fonlarının zimmete geçirilmesi’ suçlamaları yer aldı.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.