Erdoğan: Türkler ve Museviler yüzyıllar boyunca barış içinde bir arada yaşamanın en güzel örneklerini vermişlerdir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrailli mevkidaşı Isaac Herzog ile dün Ankara’da düzenlediği ortak basın toplantısında (AFP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrailli mevkidaşı Isaac Herzog ile dün Ankara’da düzenlediği ortak basın toplantısında (AFP)
TT

Erdoğan: Türkler ve Museviler yüzyıllar boyunca barış içinde bir arada yaşamanın en güzel örneklerini vermişlerdir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrailli mevkidaşı Isaac Herzog ile dün Ankara’da düzenlediği ortak basın toplantısında (AFP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrailli mevkidaşı Isaac Herzog ile dün Ankara’da düzenlediği ortak basın toplantısında (AFP)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrailli mevkidaşı Isaac Herzog’u dün Ankara’da ‘sıcak’ bir şekilde karşılayarak, Tel Aviv ile ilişkileri güçlendirme konusundaki isteğini göstermek istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan konuşmasında, “Antisemitizmin bir insanlık suçu olduğu yönündeki yaklaşımımızı bir kez daha tekrarladım. Türkler ve Museviler yüzyıllar boyunca, barış içinde bir arada yaşamanın en güzel örneklerini vermişlerdir. Bu müstesna tarihimize gölge düşürülmesine müsaade etmeyeceğiz. Antisemitizm, İslam düşmanlığı, yabancı karşıtlığı ve ırkçılıkla mücadele konusunda kararlı ve ilkeli tutumumuzu sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
İsrailli mevkidaşını Ankara’da misafir etmekten çok memnun olduğunu dile getiren Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
“Bu tarihi ziyaretin, Türkiye-İsrail ilişkilerinde yeni bir dönüm noktası olacağına inanıyorum. Müşterek hedefimiz, ülkelerimiz arasında ortak çıkarlara dayalı ve karşılıklı hassasiyetlere saygı temelinde siyasi diyaloğun yeniden canlandırılmasıdır.”
Erdoğan, Türkiye-İsrail ilişkilerinin güçlenmesinin hem iki ülke hem de bölgesel istikrar ve barış için büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı.

Filistin meselesi görüşmedeki temel konulardan biri
Filistin meselesinin görüşmenin temel konularından biri olduğunu söyleyen Erdoğan şöyle devam etti:
“Sayın Herzog ile konuya dair yaklaşımımızı ve hassasiyetlerimizi açıkça paylaştık. Bölgede gerginliğin azaltılmasına ve iki devletli çözüm vizyonunun muhafazasına verdiğimiz önemi ifade ettim. Kudüs'ün tarihi statüsüyle Mescid-i Aksa'nın dini kimliği ve kutsiyetinin korunmasına atfettiğimiz önemin altını çizdim. Filistinlilerin sosyal ve ekonomik şartlarının iyileştirilmesinin ehemmiyetine dikkat çektim. Filistin halkına yönelik insani projeler yürüten TİKA ve Türk Kızılay gibi kuruluşlarımızın faaliyetlerinin devam etmesi hususunda İsrail makamlarının desteğini beklediğimizi özellikle vurguladım.”

“Önümüzdeki dönemin yeni fırsatları beraberinde getireceğine inanıyorum”
Görüşmede Ukrayna ve Doğu Akdeniz gibi bölgesel ve uluslararası meseleler hakkında fikir alışverişinde bulunduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadelerle devam etti:
“Önümüzdeki dönemin ikili ilişkilerimizin yanı sıra bölgesel işbirliği açısından da yeni fırsatları beraberinde getireceğine inanıyorum. Dışişleri Bakanımızın hemen bu ziyaretin ardından Filistin ve İsrail’e yapacağı ziyareti önemsiyorum. Ardından yine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın İsrail ziyaretini de önemsiyorum. Türkiye olarak, daha önce başlatılmış olan enerji noktasındaki işbirliğini yeniden hayata geçirmek için bu bir fırsattır diye düşünüyorum.”

Erdoğan, iki ülke arasında işbirliğini artırmanın önemine dikkat çekti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasında başta ekonomi ve ticari ilişkiler olmak üzere işbirliğini artırmanın önemine dikkat çekerek, “Ticaret hacmimiz, salgına rağmen yüzde 36'ya yakın artış göstererek geçtiğimiz sene 8,5 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Ortak çabalarımızla bu rakamı, 2022’de 10 milyar dolara taşıyacağımıza inanıyorum. Enerji ve enerji güvenliği alanlarında yürütülecek projelerde işbirliğine hazır olduğumuzu Sayın Devlet Başkanına ifade ettim. Turizm, bilim, ileri teknoloji, tarım, sağlık ve savunma sanayi gibi alanlarda ciddi işbirliği imkanlarına sahibiz” dedi. 

Herzog’dan iki ülke halkları arasındaki güçlü ve köklü ilişkilere vurgu
İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ise konuşmasında, iki ülke halkları arasındaki ilişkinin çok eski, güçlü tarihi, dini ve kültürel kökleri olduğunu vurguladı.
Herzog konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ne yazık ki ülkelerimiz arasındaki ilişkiler son yıllarda bir darlık döneminden geçmiştir. İnanıyorum ki ülkeler arasındaki ilişkiler karşılıklı saygı ruhunu yansıtan eylemlerle incelenecek ve hepimizin paylaştığı bölgesel ve küresel zorluklarla daha iyi başa çıkmamızı sağlayacaktır. İsrail ve Türkiye birçok alanda hepimizin ev olarak adlandırdığı bu bölgeyi çarpıcı biçimde etkileyecek bir işbirliği yapabilir ve yapmalıdır.”

“Birlikte ileriye bakmayı seçiyoruz”
Geçmişteki anlaşmazlıkların kendi kendine ortadan kalkmayacağının altını çizen Herzog, “Fakat biz iki halk, iki ülke her alanda derinlemesine bir diyalog içerecek güven ve saygı yolcuğuna çıkmayı seçiyoruz. Birlikte ileriye bakmayı seçiyoruz. Her konuda anlaşamayacağımız konusunda peşinen anlaşmak zorundayız. Bizimki gibi zengin geçmişi olan bir ilişkide bu durum doğaldır. Ancak anlaşmazlıkları geleceğe yönelerek çözmeye çalışacağız” şeklinde konuştu.
Herzog, Erdoğan’a seslenerek, işbirliğini sürdürme yönündeki umudunu dile getirdi.

“Hristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanlar bu güzel bölgede yan yana birbirimizle barış içinde yaşayabiliriz”
Erdoğan ile toplantısından önce bölgedeki başka liderlerle de görüştüğünü söyleyen Herzog şöyle devam etti:
“İnanıyorum ki hepimiz, tüm dinlerin mensupları, Hristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanlar bu güzel bölgede yan yana birbirimizle barış içinde yaşayabiliriz ve yaşamalıyız. Bölgede istikrar, refah, barış ve güvenliği tesis etmek için birlikte çalışmamızı diliyorum.”
Herzog, “Ukrayna’daki savaş çok kan dökülmesine neden olan insani bir felakettir” diyerek, İsrail ve Türkiye’nin Ukrayna’daki savaşı durdurmak ve insanlığı başka bir yıkımdan kurtarmak için arabuluculuğa katıldığına dikkat çekti.

2007’den bu yana Türkiye’yi ziyaret eden ilk İsrail Cumhurbaşkanı
2007’den bu yana Türkiye’yi ziyaret eden ilk İsrail Cumhurbaşkanı olan Herzog, Anıtkabir'i ziyaret etmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldi.
Herzog, Ankara programında son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onuruna verdiği resmi akşam yemeğine katıldı.
Cumhurbaşkanı Herzog’un bugün İstanbul’da Yahudi cemaatinin üyeleriyle bir araya gelecek.

İki lider ülkeleri arasındaki siyasi ve güvenlik ilişkilerini iyileştirmek için bir dizi adım üzerinde anlaştı
Tel Aviv’den üst düzey bir kaynak, Erdoğan ve Herzog’un iki ülke arasındaki siyasi ve güvenlik ilişkilerini iyileştirmek ve bunu başarmak için iki hükümet arasında mümkün olan en kısa sürede çalışmaya başlamak için bir dizi adım üzerinde anlaştığını açıkladı.
Kaynak, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nın anlaşmayı pratik adımlara dönüştürmek için önümüzdeki ay Tel Aviv’e gideceğini söyledi.

“Diplomatik ilişkilerin tam olarak yeniden başladığına dair açıklama yapmadılar”
Söz konusu kaynak, Erdoğan ve Herzog’un diplomatik ilişkilerin tam olarak yeniden başladığına dair açıklama yapmadıklarına dikkat çekerek, “Bu konuyu gelecek döneme bıraktılar, ancak kademeli olarak eski haline getirmek için ilişkilerde bir dönüm noktasını vurguladılar” dedi.
İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler, 2010 yılında İsrail’in Gazze Şeridi’ne ulaşmaya çalışan Mavi Marmara isimli yardım gemisine düzenlediği saldırıda 10 Türk sivilin öldürülmesiyle birlikte kriz yaşadı.
İki ülke, 2016 yılında büyükelçilerinin geri dönüşünü gören bir uzlaşma anlaşması imzaladı. Ancak iki yıl sonra Türkiye, İsrail güçlerinin ‘Büyük Dönüş Yürüyüşü’ne katılan Filistinlilere yönelik saldırısını protesto etmek için büyükelçisini geri çağırdığında, uzlaşma kısa sürede çöktü.
Bu protestolar sırasında patlak veren çatışmalar, 310 Filistinli ve 8 İsraillinin ölümüyle sonuçlandı.
Tüm bunların ardından, son aylarda Türkiye ile İsrail arasında net bir yakınlaşmaya tanık olundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İsrailli mevkidaşı, Herzog’un geçen Temmuz ayında göreve başlamasından bu yana birkaç kez konuştu.

Saadet Partisi’nden ‘Herzog’u ülkemizde istemiyoruz’ protestosu
Saadet Partisi örgütleri, 81 ilde eş zamanlı olarak, ‘İşgalci İsrail’in Cumhurbaşkanı Herzog’u ülkemizde istemiyoruz’ protestosu düzenledi.
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı, Eminönü Meydanı’nda düzenlenen protestoda yaptığı açıklamada, Herzog’un Türkiye’ye davet edilişini şiddetle kınadıklarını söyledi.
Yazıcı ayrıca, “Anormalliklerin normalleşme olarak takdim edilmesini ise reddediyoruz. Kudüs’e, Gazze’ye bombalar yağdıran, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı kirli postallarıyla çiğneyen, çoluk-çocuk, kadın, yaşlı demeden mazlumları katledenlerin ülkemizde yeri yoktur ve olmayacaktır” dedi.



Güney Lübnan'a şafak vaktiyle başlayan İsrail saldırısı… Sınırda silahlı çatışma

Lübnan'dan İsrail'e roket atışı sırasında İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sistemi tarafından yapılan engellemeler (Reuters)
Lübnan'dan İsrail'e roket atışı sırasında İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sistemi tarafından yapılan engellemeler (Reuters)
TT

Güney Lübnan'a şafak vaktiyle başlayan İsrail saldırısı… Sınırda silahlı çatışma

Lübnan'dan İsrail'e roket atışı sırasında İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sistemi tarafından yapılan engellemeler (Reuters)
Lübnan'dan İsrail'e roket atışı sırasında İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sistemi tarafından yapılan engellemeler (Reuters)

Güney Lübnan, sınır kasabaları ve köylerini hedef alan bir dizi saldırıya maruz kaldı. İsrail ordusu Ayta eş-Şaab ve er-Ramiye kasabalarının dış mahallelerini fosfor bombalarıyla hedef alırken, bombardıman sonucu orta kesimdeki İsrail sınırında yoğun duman bulutları yükseldi.

Şarku'l Avsat'ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre, İsrail savaş uçakları şafak vakti iki dalga halinde hava saldırıları düzenleyerek, Kafr Kila kasabasını dört füzeyle hedef aldı.

İsrail savaş uçakları gece yarısından kısa bir süre sonra Yatar ve Hadasa kasabalarının eteklerine topçu bombardımanı ile eşzamanlı olarak el-Cebin ve Şihin kasabaları arasındaki bölgeye iki füze ile saldırdı.

El-Hıyam İsrail savaş uçaklarının hava saldırısına maruz kalırken, Beyt Lif, Ayta el-Cebel, er-Ramiye ve Cebel Balat kasabaları yoğun topçu bombardımanı altında kaldı.

Et-Taybe kasabası vuruldu, ardından Salhani bölgesine bir saldırı ve Meys el-Cebel kasabasını hedef alan başka bir saldırı düzenlendi. İsrail savaş uçakları ayrıca Buleyde kasabasına bir saldırı düzenledi ve beş dakika sonra Meys el-Cebel ve Buleyde'nin dış mahallelerine bir bombardıman düzenledi.

Meys el-Cebel kasabası art arda iki saldırıya maruz kaldı. Daha sonra İsrail savaş uçakları Nebatiye, İklim et-Tuffah, ez-Zehrani ve Sur bölgeleri üzerinde orta irtifada uçuş gerçekleştirdi.

İsrail ordusu dün gece boyunca ve bu sabaha kadar Mavi Hat'a komşu sınır köyleri üzerinde işaret fişekleri ateşledi. Ayrıca Alma eş-Şaab ve en-Nakura kasabalarının bitişiğindeki ormanları ateşe vermek için bir dizi yangın bombası attı.

İsrail keşif uçakları ve insansız hava araçları (İHA), Sur ve Bint Cubeyl civarındaki köyler üzerinde uçmaya devam etti.

Hizbullah yaptığı açıklamada, el-Merc'de İsrail askerlerine ait bir mevziyi vurduklarını, çok sayıda ölü ve yaralıya neden olduklarını duyurdu.

Silahlı çatışmalar

Öte yandan İsrail medyası, Lübnan'ın kuzey sınırındaki çeşitli noktalarda silahlı çatışmalar yaşandığını bildirdi.

İsrail medyası ayrıca Yukarı Celile'deki Tel Hay yakınlarında Lübnan'ın güneyinden iki top mermisi atılması sonucu bir askerin öldüğünü, diğerlerinin de yaralandığını duyurdu.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee bugün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyindeki yedi bölgede askeri binalara ve Hizbullah'a ait bir silah deposuna saldırdığını duyurdu.

Adraee şu ifadeleri kullandı: “Dün gece saatlerinde İsrail Hava Kuvvetleri’ne ait savaş uçakları Lübnan'ın güneyindeki Şihin, et-Taybe, Buleyde, Meys el-Cebel, Aytarun ve Kafr Kila bölgelerinde Hizbullah'a ait askeri binalara saldırdı. Ayrıca uçaklar, Güney Lübnan'daki el-Hıyam bölgesinde Hizbullah tarafından kullanılan bir silah deposuna operasyon düzenledi. İsrail topçusu da Güney Lübnan'daki çeşitli bölgeleri bombaladı.”