Mısır, buğday dahil bazı ürünlerin ihracatını üç ay süreyle yasakladı

Kahire’nin kuzeydoğusundaki Kalyubiye ilinde bir fırıncı (Reuters)
Kahire’nin kuzeydoğusundaki Kalyubiye ilinde bir fırıncı (Reuters)
TT

Mısır, buğday dahil bazı ürünlerin ihracatını üç ay süreyle yasakladı

Kahire’nin kuzeydoğusundaki Kalyubiye ilinde bir fırıncı (Reuters)
Kahire’nin kuzeydoğusundaki Kalyubiye ilinde bir fırıncı (Reuters)

Mısır Ticaret ve Sanayi Bakanlığı, 11 Mart tarihinden itibaren üç ay süreyle mercimek, makarna, buğday, un ve fasulye ihracatının yasaklanacağını açıkladı.
Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin dün akşam hükümet merkezinde düzenlediği basın toplantısında mevcut Rusya-Ukrayna krizinin yansımaları ele alındı.
Maliye Bakanı Muhammed Muit, Mısır devletinin genel bütçesinin mevcut kriz ve sonuçlarıyla başa çıkabileceğini söyledi.
Tedarik ve İç Ticaret Bakanı Ali Musaylihi ise, “Bakanlık, sosyal boyutu da dikkate alarak, tüm sivil toplum kuruluşları ve tüm taraflarla işbirliği yaparak, temel ihtiyaç maddelerinin stratejik rezervlerini sağlamak için sürekli çalışmaktadır” dedi.
Geçtiğimiz dönemde iki enflasyon dalgası yaşandığına dikkat çeken Musaylihi şu açıklamayı yaptı:
“İlk dalga yeni tip koronavirüs salgını dönemindeydi. Örneğin bir ton buğdayın fiyatı 250 dolardı. Yılın başından bu yana salgından toparlandıktan sonra 350 dolara ulaştı. Ardından, Rusya-Ukrayna krizinin ardından, buğday fiyatı 430 doların üzerine çıkana kadar düzensiz bir şekilde hareket etmeye başladı. Bu nedenle, benzeri görülmemiş fiyat artış dalgalarından bahsediyoruz.”
Bu artışların, Rusya ve Ukrayna’nın dünyada ihracata uygun buğday hacminin yüzde 32’sini oluşturmasından kaynaklandığını söyleyen Musaylihi, buğday fiyatı açısından tüm dünyanın bu krizden etkilendiğini ifade etti.
Aynı durumun ayçiçek yağı için de geçerli olduğuna işaret eden bakan, “Ukrayna tek başına küresel ayçiçeği ihracat pazarının yüzde 30’unu temsil ediyor. Bu nedenle alternatifi, fiyatı kendiliğinden artan soya yağıdır” dedi.
Mısır İstatistik Kurumu verilerine göre, tüketici fiyat enflasyonu, gıda fiyatlarındaki önemli artışın etkisiyle Şubat ayında yaklaşık üç yılın en yüksek seviyesine çıktı.
Gıda fiyatları aylık bazda yüzde 4,6, sebze fiyatları ise yüzde 17,2 arttı.
Bazı ekonomistler, Ukrayna’daki çatışmanın neden olduğu yüksek enerji ve gıda fiyatlarının Ortadoğu ve Afrika’da gıda güvenliğine ilişkin mevcut endişeleri daha da kötüleştirebileceğini ve artan toplumsal huzursuzluğu tetikleyebileceğini söylüyor.



Sudan’da ordunun yeniden kontrol ettiği Vad Medeni'de hayat yavaş yavaş canlanıyor

Sudan’da ordunun yeniden kontrol ettiği Vad Medeni'de hayat yavaş yavaş canlanıyor
TT

Sudan’da ordunun yeniden kontrol ettiği Vad Medeni'de hayat yavaş yavaş canlanıyor

Sudan’da ordunun yeniden kontrol ettiği Vad Medeni'de hayat yavaş yavaş canlanıyor

Pazarcılık yapan Ahmed el-Ubeyd, Sudan'ın orta kesimlerindeki Vad Medeni'de bulunan ve yoğun olan İsmaili pazarına müşteriler yavaş yavaş geri dönerken ahşap tezgahının tozunu alıp taze salatalık ve domatesleri dikkatle düzenliyordu.

Ülkede 2023 nisanından bu yana Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki savaştan aylarca uzak kalan bu pazar haftalar önce HDK'nin şehri ele geçirmesinin ardından esnafın dükkanlarını kapatmasıyla ıssızlaşmıştı.

Günlük hayata yavaşça geri dönüş

Ordunun ocak ayında Vad Medeni’nin kontrolünü yeniden ele geçirmesinin ardından yavaş yavaş eski ritmine kavuşan pazarda bugün müşteriler taze ürün fiyatları üzerinden pazarlık yapmaya çalışırken sesler yükseliyor.

fergt
Vad Medeni'nin girişinde Sudan ordusuna ait bir tank (AFP)

Fransız Haber Ajansı AFP'ye konuşan Ahmed el-Ubeyd, “Allah’a şükür şimdi durum güvenli” dedi ve bir yığın soğanın yanında durarak “Alışveriş yeniden başladı” diye ekledi.

Savaş, 2023 nisanında Orgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki Sudan ordusu ile ‘Hımidti’ olarak bilinen eski yardımcısı Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalu liderliğindeki HDK arasında patlak verdi.

Savaş on binlerce insanın ölümüne, 12 milyondan fazla insanın yerinden edilmesine ve milyonlarca insanın açlık sınırında olduğu dünyanın en kötü insani krizlerinden birinin yaşanmasına neden oldu.

cdfgrthy
Savaşan taraflar sivilleri hedef almak, evleri, pazarları ve hastaneleri bombalamak suretiyle savaş suçu işlemekle suçlanıyor (AFP)

Çatışmanın her iki tarafı da savaş suçu işlemekle, sivilleri hedef almakla, evleri, pazarları ve hastaneleri bombalamakla ve insani yardımların girişini ve dağıtımını engellemekle suçlanıyor.

Vad Medeni, aylarca süren göreceli sakinlikten ve yerinden edilmiş insanların akınına uğradıktan sonra, 2023 sonlarında HDK'nın saldırısıyla savaş bölgesine dönüştü. Yüz binlerce kişi, savaştan önce tarım ve gıda ürünleri kaynağı olan El-Cezire eyaletinin yönetim olan Vad Medeni’yi terk etmek zorunda kaldı.

Savaşın etkileri görülebiliyor

Ancak şehir yavaş yavaş toparlanırken savaşın etkileri, dumanlar yüzünden kararmış duvarlardan kurşunlarla delik deşik olmuş binalara, yıkım ve moloz yığınlarına kadar şehrin her yerinde hala görülebiliyor.

Dükkanların, restoranların ve mağazaların cepheleri hasarlı.

Şehrin en büyük hastanesinin doğum servisinde, beyaz üniformalı hemşireler hastalara bakmak için koridorlarda ilerlerken hamile kadınlar aileleriyle birlikte bekliyor.

Hastanedeki tedavi gören hastalardan biri olan Rihab Musa, “Tedaviler yapılıyor, hayat normale döndü, eskisi gibi değil, ama durum değişti” şeklinde konuştu.

Hastane yavaş yavaş toparlansa da kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Halid Muhammed, tesisin hala ciddi bir personel, ilaç ve ekipman sıkıntısı çektiğini belirtti.

scdfvgrthy
Vad Medeni’de yıkılmış bir binanın yanından geçen bir kent sakini (AFP)

İki ameliyat arasında açıklamalarda bulunan Muhammed, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dikiş iğnesi ve ipliği de dahil olmak üzere cerrahi malzemelerimizin son kullanma tarihi geçti ve şu anda daha fazla anestezi ekipmanına ihtiyacımız var.”

Muhammed, HDK Vad Medeni’nin kontrolünü ele geçirdiğinde görevdeki tek doktordu ve çok sayıda ameliyat gerçekleştirdi. Halen hasta akınıyla başa çıkmak için bir ameliyattan çıkıp diğerine giriyor.

Yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşü

Sudan ordusunun geçtiğimiz ocak ayında Vad Medeni'yi geri almasının ardından Kızıldeniz'deki Port Sudan da dahil olmak üzere ülke genelindeki yerinden edilme merkezlerinde çok sayıda kişi ‘geri döneceğiz’ sloganları attı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre binlerce insanı taşıyan onlarca otobüs, yaklaşık 1,5 milyon yerinden edilmiş insana ev sahipliği yapan Port Sudan, Gadarif ve Kassala'dan Vad Medeni'deki evlerine doğru yola çıktı.

Birçoğunun döndüklerinde neyle karşılaşacaklarına dair hiçbir fikri yoktu, diğerleri ise evlerinin yağmalandığını bildiklerini vurguladı.

Şehir şu anda elektriksiz, çoğu gün su yok ve yakın zamanda geri dönenler iletişim hizmetlerinin yeniden verilemeye başladığını belirttiler.

Gıda güvensizliği

Birleşmiş Milletlere (BM) göre Sudan genelinde yaklaşık 25 milyon kişi gıda güvenliğinden yoksun durumda. Ordu tarafından kontrol edilen güvenli bölgelerde bile çoğu insan, özellikle gıda, ilaç ve temel malzeme kıtlığı açısından kötüleşen bir insani durumla karşı karşıya.

Yerel gözlemciler ve BM, ordunun Vad Medeni'yi geri almasının ardından azınlıkların hedef alınması ve HDK ile iş birliği suçlamaları da dahil olmak üzere suistimaller yaşandığını bildirmişti.

Tuk-tuk şoförlüğü yapan Muhamed Abdulmunim, tüm bunlara rağmen iyimser olduğunu söyledi.

Pazarda yolcu ararken Vad Medeni'de durumun güvenli olduğunu belirten Abdumunim, “Pazar açık, ulaşım işliyor, geriye halkın geri dönmesi kalıyor” ifadelerini kullandı.