Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile Etiyopya iç savaşı arasındaki benzer trajediler

Addis Ababa, Tigray bölgesindeki çatışmalarda yaşadığı acı deneyimleri Ukrayna'da çatışan taraflarla paylaşmak istiyor

9 Mart’ta Ukraynalı bir mülteci ailenin Polonya-Ukrayna sınırındaki bir tren istasyonuna ulaşmasına yardım eden Polonyalı bir asker (AP)
9 Mart’ta Ukraynalı bir mülteci ailenin Polonya-Ukrayna sınırındaki bir tren istasyonuna ulaşmasına yardım eden Polonyalı bir asker (AP)
TT

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile Etiyopya iç savaşı arasındaki benzer trajediler

9 Mart’ta Ukraynalı bir mülteci ailenin Polonya-Ukrayna sınırındaki bir tren istasyonuna ulaşmasına yardım eden Polonyalı bir asker (AP)
9 Mart’ta Ukraynalı bir mülteci ailenin Polonya-Ukrayna sınırındaki bir tren istasyonuna ulaşmasına yardım eden Polonyalı bir asker (AP)

Haşim Ali Hamid Muhammed
Etiyopya, Aksum Krallığı'ndan (MÖ 325) Başbakan Abiy Ahmed dönemine kadar tek bir devlet olarak ayakta kalmayı başardı. Tigray sorunu sebebiyle patlak veren iç savaşta da ülke iki devlete bölünmedi. Öte yandan Ukrayna ve Etiyopya krizleri arasında savaşanlar taraflar arasındaki ilişkiler ve aynı kökenden gelmeleri gibi bir takım benzerlikler söz konusu. Peki, bu tür yakınlıklar bir savaşı durduran ya da körükleyen bir faktör olabilir mi?

Acı tecrübeler
Etiyopya, Tigray iç savaşındaki tecrübesine dayanarak, Rusya-Ukrayna krizinin taraflarını savaşı durdurmaya ve daha fazla kan akmaması için barışçıl alternatifler bulmaya çağırdı. Nobel Barış Ödüllü Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, 3 Mart Perşembe günü yaptığı açıklamada, “Etiyopya, Avrupa'daki gelişmeleri büyük bir endişeyle yakından takip ediyor” dedi ve Ukrayna krizinin tüm taraflarını itidalli olmaya çağırdı.
Fana News Haber Ajansı’nın haberine göre Abiy Ahmed, açıklamasında, “Etiyopya, Tigray Savaşı’ndan birçok ders çıkardı. Tecrübelerimiz, savaşın aileler, topluluklar, yaşam koşulları ve genel olarak ekonomi üzerinde yarattığı yıkıcı sonuçları gösterdi” ifadelerini kullandı.
İç savaşın etkilerinin Etiyopyalıların büyük bölümü üzerinde halen sürdüğünü ifade eden Başbakan, “Hükümetim, ilgili tüm tarafları, gerginliği artırabilecek her türlü eylemden kaçınmaya ve son derece itidalli olmaya çağırıyor” şeklinde konuştu.

İki savaşta da işgal
Rusya tarafından 24 Şubat'ta (Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri’nin bağımsızlıklarının tanınmasından sonra) Ukrayna'nın, doğusundaki Donbas bölgesinden işgal edilmeye başlandığına dair haberler basında yer aldı. Bunları, (Karadeniz'in kıyısındaki) Mariupol ve Odessa, (ülkenin güneyindeki) Herson, (kuzeybatısındaki) Jitomir ve Harkov gibi şehirlerinin ağır bombardımanlara maruz kaldığı haberleri takip etti. Mevcut savaşta, Ukrayna’nın birçok bölgesinde askeri ve sivil altyapı yok edildi. Su ve elektrik gibi hizmetler kesintiye uğrarken birkaç şehir işgal edildi.
Basında yer alan bilgilere göre Ukrayna'nın çeşitli bölgelerinde insanlar yaşadığı korkunç durumlarla karşı karşıya kalırken aralarında çocukların da bulunduğu yüzlerce sivil yaşamını yitirdi, yüz binlerce kişi Polonya ve diğer komşu Avrupa ülkelerine göç etti.
Buna karşın 4 Kasım 2020'de başlayan Etiyopya savaşı, Tigray bölgesinin Etiyopyalı yetkililer tarafından işgal edilmesine ve yüzlerce kişinin ölümüne, on binlerce kişinin Sudan ve diğer komşu ülkelere göç etmesine neden oldu. Daha sonra Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) bölgeyi geri almak için Kasım 2021'de Amhara ve Afar (kuzey) bölgelerindeki çeşitli şehirlere başlattığı saldırılar yüzlerce kişinin ölümüne yol açtı.

Yaklaşımlar
Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından 1991 yılında bağımsızlığını kazanan Ukrayna, şu an 44,9 milyonluk nüfusuyla Avrupa'nın en büyük ikinci ülkesi. Ülke, doğusundaki birçok ağır sanayi sektörleri için alanların yanı sıra geniş tarım arazilerine sahip. Ülkede hem Rusça ve Ukraynaca konuşuluyor. Rusya’nın ve Ukrayna’nın halkları arasında tarihleri, yapıları, ortak gelenek ve göreneklerinin yanı sıra sosyal ve siyasi olarak çok sayıda ortaklıklar bulunur. İki ülkenin halklarının ortak bir tarihe, kültüre ve dine sahip olmalarına rağmen Ukrayna'nın bağımsızlığı sonrası batılı komşularıyla ilişkileri Rusya ile olan ilişkilerinden daha fazla gelişti. Ukrayna, batısındaki Polonya ve diğer bölgelerdeki Avrupalı ​​komşularıyla daha yakın ilişkilere sahiptir. Öte yandan Tigray bölgesi, Etiyopya'nın kuzeyinde yer alıyor. 1994 yılında Etiyopya Anayasası ile onaylanan federal sistem içinde bağımsız bir bölge. Bölgenin geçmişi çarpıcı medeni boyutlara sahiptir. Başta altın olmak üzere bol miktarda maden yatakları bulunur. Tigrayanlar, Etiyopya halkının çoğunluğunu oluşturan Oromolar ve Amharlardan sonra nüfus bakımından Etiyopya'nın en büyük (7 milyon kişi) üçüncü etnik grubudur. Tigrayanlar ve Oromolar kendi dillerini korusalar da Amharca, Etiyopya halkı arasında en fazla mensubu olan iki büyük din olan Hıristiyanlık ve İslam dini ile baskın bir dil olmuştur.
Bölgesel boyutta ve Ukrayna’nın Batı Avrupa ülkeleriyle olan komşuluğunun çekiciliği ve kutuplaşma faktörünün aksine Tigray’ın Eritre'ye bitişik konumu iki halkın benzerliğine ve ortak noktalarına rağmen, tarihi rekabet nedenleriyle hassasiyetten uzak olmayan bir siyasi boyut oluşturuyor.

Krizlerin başlangıcı
Başlangıçlara gelince, Rusya ile Ukrayna arasındaki sorun, Ukrayna halk devriminin 2014 yılında Rusya yanlısı eski Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç yönetimini devirmesinin ardından başladı. Rusya, Yanukoviç yönetiminin düşmesiyle siyasi hegemonyasını kaybettikten sonra bu durumu kullanarak Kırım'ı ilhak etti ve ülkenin doğusundaki isyancı grupları silahlandırmaya başladı.
Ukrayna’nın bağımsızlığından sonra Rusya için oluşturduğu tehlike ve Avrupa'ya yönelmesi, ilişkilerin hassasiyetini daha da artırdı. Kriz, Kiev'in Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'ne (NATO) katılma niyetinin ardından siyasi ve bölgesel boyutlarıyla patlak verdi.
Etiyopya’daki kriz ise iktidardaki Halk Devrimci Demokratik Cephesi yönetimi sırasında Şubat 2018'deki halk devriminden sonra eski Başbakan Hailemariam Desalegn istifasıyla gerçekleşen siyasi dönüşümün ardından başladı. 27 Mart 2018 tarihinde mevcut Başbakan Abiy Ahmed göreve geldi.
Tigrayan milliyetçiliğinin yaklaşık 30 yıl süren egemenliğinden sonra güç kaybetmesiyle ve Abiy Ahmed ile komşu ülke Eritre'deki siyasi yönetim arasındaki yakınlaşmayla Etiyopya krizinin işaretleri görülmeye başladı.

Savaşan halkların birlik bilinci
Etiyopya ve Ukrayna savaşları, bölgesel ve yerel siyasi rekabet içindeki yakın durumları ve paylaştıkları coğrafi ve demografik boyutların yanı sıra savaşan halkların karşılıklı sosyal ve aile ilişkilerine yansıyan milli bir duyguyla birlik bilinci ve ortak kültürleri gibi benzerlikler taşıyor. En önemli noktalardan biri de, Rusya ve Ukrayna halklarının binlerce yıldır ortak bir inanca, Ortodoksluğa inanıyor olmalarıdır.
Etiyopyalı Sosyolog Abbas Muhammed Kurki, konuya ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi:
“Etiyopya’da Tigrayan, Amhara, Oromo ve diğer etnik kökenleri bir araya getiren, coğrafya faktörüne ve benzer nedenlerden ötürü değil, daha ziyade çeşitli sosyal yönlerin, gelenek ve göreneklerin olmasıdır. Etiyopya’daki çeşitli etnik kökenlerin sanatsal mirası ve benzer geleneksel uygulamalarının yanı sıra ortak ulusal kaygıları vardır. Etiyopya'nın önde gelen etnik halkları Tigrayanlar, Oromolar ve Amharalar, Ge'ez kökenli dilleri paylaşırlar. Bu da telaffuz, anlam ve kültür bakımından aralarında bir takım ortaklıklar olduğu anlamına gelir. Tüm bunlar, farklı kökenler arasındaki sınırsız aile ilişkilerinde, tarihlerinde birlikte yaşadıkları çeşitli sosyal ve dini olaylarda ve bazı kutlamalarda hissedildiği gibi yapıları ve gelenekleri arasında bir kaynaşma olmasını sağladı.”

Barışçıl alternatifler
Başbakan Abiy Ahmed’in Kasım 2021’de Etiyopya tarafından kabul edilen barış ruhuna uygun olarak tarafları diyaloga davet etmesinin ardından Etiyopya Meclisi, geçtiğimiz Aralık ayında Ulusal Diyalog Komitesi'nin kurulmasını onayladı. Bunun sonucunda savaş durduruldu ve siyasi mahkûmlar serbest bırakıldı.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dn aktardığı analiz habere göre Etiyopya'nın Rusya ve Ukrayna'daki savaşan taraflara yönelik açıklamasında, şu ifadeler yer aldı:
“Etiyopya, Avrupa'daki gelişmeleri büyük bir dikkatle takip ederken, tüm tarafları Ukrayna krizinde itidalli davranmaya çağırıyor. Sorunu daha da içinden çıkılamaz hale getirebilecek sert söylemler bizi endişelendiriyor. İlgili tüm tarafları bir uzlaşıya varmak için çeşitli yollar bulmaya çağırıyoruz.”



Pakistan, ayrılıkçılara karşı ABD taktiklerini kullanıyor

Pakistan, drone teknolojisini geliştirmeyi hedefliyor (Reuters)
Pakistan, drone teknolojisini geliştirmeyi hedefliyor (Reuters)
TT

Pakistan, ayrılıkçılara karşı ABD taktiklerini kullanıyor

Pakistan, drone teknolojisini geliştirmeyi hedefliyor (Reuters)
Pakistan, drone teknolojisini geliştirmeyi hedefliyor (Reuters)

Pakistan, ayrılıkçı örgütlere karşı ülke içinde drone operasyonları düzenliyor. 

New York Times’ın (NYT) analizinde, Pakistan’ın özellikle Afganistan sınırına yakın bölgelerdeki militanlara yönelik harekatlarda insansız hava araçlarını (İHA) daha sık kullanmaya başladığı yazılıyor.  

Pakistan’ın Afganistan sınırındaki Kuzey Veziristan bölgesinde geçen hafta düzenlenen saldırılarda 4 çocuğun ölmesi üzerine halk sokaklara inmişti. İslamabad yönetimi, saldırıdan Pakistan Talibanı’nı (Tehrik-i-Taliban Pakistan/TTP) sorumlu tutmuştu. Ancak muhalefet, olayın hükümetin hatalı güvenlik stratejisi sonucu yaşandığını savunmuştu. 

Pakistan, Taliban yönetiminin Afganistan’da TTP’ye sığınak sağladığını öne sürerken, Kabil ise iddiaları reddediyor. 

İslamabad yönetimine karşı silahlı mücadele veren örgütler arasında, İran'ın güneyi ve Pakistan'da temellenmiş ayrılıkçı grup Belucistan Kurtuluş Ordusu (BLA) da var. 

TTP, geçen ay iki savaşçısının Pakistan ordusuna ait drone’la öldürüldüğünü duyurmuştu. Örgüt, ordu için casusluk yapmakla suçladığı bir sivili öldürmüştü. Bu kişinin cep telefonunu kullanarak İHA’yı yönlendirdiğini iddia etmişti. 

BLA da İran sınırındaki Panjgur bölgesinde bir sivilin öldürüldüğünü duyurmuş, bu kişinin orduya drone operasyonlarında destek sağladığını öne sürmüştü. BLA’ya bağlı sosyal medya hesapları, Pakistan ordusunun drone saldırılarında en az 40 militanın öldürüldüğünü savunmuştu. 

NYT, İHA operasyonlarında sivillerin de tehlike altında olduğunu yazıyor. Afganistan sınırındaki Güney Vezisiristan’da geçen ay düzenlenen voleybol müsabakasında drone’larla ateş açılmış, en az 20 sivil yaralanmıştı. Bazıları saldırının TTP tarafından düzenlendiğini öne sürerken, bazıları da operasyondan Pakistan ordusunu sorumlu tutmuştu. 

Haberde, İslamabad yönetiminin militan örgütlere karşı drone operasyonu yürütüldüğünü resmen doğrulamadığı aktarılıyor. 

Analizde, ABD’nin geçmişte Afganistan-Pakistan sınırında düzenlediği İHA saldırıları da hatırlatılıyor. Amerikan ordusu bölgedeki ilk drone saldırısını 2004’te gerçekleştirmişti. Harekatta Taliban komutanı Nek Muhammed öldürülmüştü. 

Eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde 353 saldırıyla drone operasyonları sayıca zirveye çıkmıştı. ABD Başkanı Donald Trump’ın ilk döneminde azalan saldırıların, 2018 sonrası durdurulduğu aktarılıyor. İslamabad yönetiminin bu dönemlerde sözkonusu operasyonları eleştirdiği de anımsatılıyor.

Hindistan ve Pakistan arasında geçen ay yaşanan çatışmalarda iki taraf da drone teknolojisinden sıkça faydalanmıştı.

Independent Türkçe, New York Times, The Diplomat