Hariri, babasına suikast düzenlemekten suçlu bulunan iki sanığın tutuklanması çağrısında bulundu

Lübnan eski Başbakanı Saad Hariri, arkasında babası Refik Hariri’nin fotoğrafı ile (EPA)
Lübnan eski Başbakanı Saad Hariri, arkasında babası Refik Hariri’nin fotoğrafı ile (EPA)
TT

Hariri, babasına suikast düzenlemekten suçlu bulunan iki sanığın tutuklanması çağrısında bulundu

Lübnan eski Başbakanı Saad Hariri, arkasında babası Refik Hariri’nin fotoğrafı ile (EPA)
Lübnan eski Başbakanı Saad Hariri, arkasında babası Refik Hariri’nin fotoğrafı ile (EPA)

Birleşmiş Milletler (BM) ve Lübnan hükümeti arasındaki anlaşmayla kurulan Lübnan Özel Mahkemesi Temyiz Dairesi, eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri suikastıyla ilgili gıyaben yargılanan Hüseyin Hasan Anisi ve Hasan Habib Merhi hakkında 2020’de verilen beraat kararını bozdu.
Bu kararın ardından, eski Başbakan Saad Hariri, 14 Şubat 2005’te babası Refik Hariri’nin öldürülmesindeki rollerinden dolayı Hüseyin Hasan Anisi ve Hasan Habib Merhi’nin tutuklanması çağrısında bulundu.
Hariri’nin ofisi tarafından dün akşam yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“Temyiz Dairesi’nin sanıklar Hüseyin Hasan Anisi ve Hasan Habib Merhi’nin beraat kararlarını bozması, Lübnan devletinin tüm yetkililerini, askeri ve güvenlik birimleriyle birlikte hükümlülerin tutuklanması ve öngörülen cezaların uygulanması için Lübnan Özel Mahkemesi’ne teslim etmekle yükümlü kılıyor.”
Açıklamaya göre Hariri, ‘şehit’ Başbakan Refik Hariri ve yol arkadaşlarının suikastı ve bağlantılı davalarda Lübnan Özel Mahkemesi’nin kararlarına tam güven ve bağlılığını yineledi.
Hariri ayrıca, davadaki üçüncü hükümlü olan Hizbullah üyesi firari Selim Ayyaş’ın da tutuklanması çağrısında bulundu.
Söz konusu açıklamada ayrıca şöyle denildi;
“Hariri, Hizbullah’ı suçu örtbas etmekten, kendisine ait suçluları korumaktan ve uluslararası adaletin kararlarından kaçmaktan sorumlu tutuyor. Tarih, suikast suçunu planlayan tüm zanlılar ve komploculara merhamet etmeyecek, adaleti uygulamayan ve cani katilleri cezalandıramayan her parti veya liderliğin peşinde olmaya devam edecektir.”
Şubat 2005’te, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Hariri ve beraberindekileri hedef alan saldırı sonucu 23 kişi hayatını kaybetti, 200’e yakın kişi yaraladı.
Patlama o kadar şiddetliydi ki, bölgede 10 metre eninde, iki metre derinliğinde bir çukur meydana geldi.
Hariri’nin öldürülmesine ilişkin uluslararası soruşturma, Lübnan hükümetinin talebi üzerine suikasttan aylar sonra başladı.



Bağdat'ta İsrail saldırısının hayaleti dolaşıyor

Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)
Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)
TT

Bağdat'ta İsrail saldırısının hayaleti dolaşıyor

Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)
Irak'taki İslami Direniş milisleri ( Arşiv)

Partizan çevreler ülkeye hava saldırısı düzenlenmesine karşı ciddi uyarılarda bulunurken, büyük çaplı bir İsrail saldırısının hayaleti Bağdat'ın üzerinde dolaşıyor.

"Koordinasyon çerçevesine" yakın bir kaynak Şarku'l Avsat'a, "Şii partilerin tehdidin ciddiyetine dair endişeleri, onları başbakandan saldırıları önlemek için gerekeni yapmasını istemeye yöneltti" ifadelerini kullandı.

Kaynak, “Iraklı silahlı grupların son zamanlarda gizlilik ve mahremiyet ortamında hareket ettiklerini ve askeri pozisyonlarının çoğunun kesin olarak değiştirildiğini” doğruladı.

Buna ilave olarak basın kaynakları, ülkenin "300 İsrail saldırısına" maruz kalma ihtimaline ilişkin "hükümet tahminleri" olarak ifade ettikleri alıntılara yer verdi.

Buna karşılık Irak Dışişleri Bakanlığı, Güvenlik Konseyi'ne yazdığı bir mektupta, "İsrail'in bu saldırgan davranışlarını durdurmak için uluslararası toplumun müdahalesinin" önemini vurguladı.

Uzman Gazi Faysal, Dışişleri Bakanlığı mesajının, ülkeyi olası bir İsrail saldırısından korumak isteyen "önleyici diplomasi" anlamına geldiğini söyledi.