Nahda Barajı: Mısır ve Sudan Arap Birliği’nin himayesinde müzakere istiyor

Nahda Barajı: Mısır ve Sudan Arap Birliği’nin himayesinde müzakere istiyor
TT

Nahda Barajı: Mısır ve Sudan Arap Birliği’nin himayesinde müzakere istiyor

Nahda Barajı: Mısır ve Sudan Arap Birliği’nin himayesinde müzakere istiyor

Etiyopya'nın Nil Nehri üzerinde inşa ettiği Nahda Barajı’nda "sınırlı" bir operasyonunun başladığını duyurmasından yaklaşık bir ay sonra, Mısır ve Sudan, mümkün olan en kısa sürede "ciddi" müzakereleri başlatmaya çağırdı. Arap ülkelerinin ve tüm uluslararası ortakların Etiyopya'yı "yükümlülüklerini yerine getirmesi" çağrısında bulunma Mısır ve Sudan, "üç ülkenin çıkarlarını sağlayan bağlayıcı bir yasal anlaşma” istiyor. 10 yılı aşkın bir süredir aralıklı olarak uzayan ve başarısızlığı uğrayan müzakerelerin ardından, Mısır ve Sudan Nahda Barajı’nın doldurulması ve işletilmesiyle ilgili olarak Etiyopya’yı tek taraflı herhangi bir önlem almaktan kaçınmaya çağırdı.
Son müzakereler geçtiğimiz Nisan ayında Afrika Birliği’nin (AfB) himayesinde gerçekleşirken, taraflar herhangi bir atılım yapmadı. Mısır ve Sudan, geçtiğimiz Eylül ayında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından yayınlanan ve üç ülkeyi müzakerelere devam etmeye çağıran başkanlık bildirisine atıfta bulunarak, AfB himayesinde müzakereleri sürdürme çağrısı yaptı.
Mısır ve Sudan, önceki gün Kahire’de düzenlenen Arap Birliği Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısında konuyu gündeme getirdi. Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, Etiyopya'yı "2015 yılında imzalanan İlkeler Bildirgesi çerçevesinde Rönesans Barajı'nı tek taraflı işleterek taahhütlerini ihlal etmekle" suçlayarak, ülkesinin Mısır ve Sudan müzakeresindeki Arap desteğine takdirini ifade etti.
Geçtiğimiz Şubat ayında Etiyopya, Nil Nehri üzerine inşa ettiği Büyük Nahda (Rönesans / Hedasi) Barajı'nda ‘sınırlı’ elektrik üretmeye başladığını duyurdu. Etiyopya’nın batısı ve Sudan sınırına yakın bir yerde bulunan baraj ilk etapta 375 megavatlık bir elektrik üretimi yapıyor.
Mısır’ın barajın tek taraflı işletilmesini reddettiğini yineleyen Şükri, Etiyopya’nın son iki yıldır barajı tek taraflı olarak doldurmaya başlamasıyla taahhütleri ihlal etmekte ısrarcı olduğunu kaydetti.
Etiyopya'nın uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini bu şekilde ihlal etmesinin, daha önce Somali  dahil olmak üzere Etiyopya'nın komşularına ciddi zararlar vermiş olduğunu kaydeden Şükri, bunun uluslararası nehirlerin tek taraflı olarak sömürülmesine dayanan köklü bir Etiyopya politikasının ışığıyla ortaya çıktığını bildirdi. Mısırlı bakan ayrıca, ülkesinin geçtiğimiz Eylül ayında BMGK tarafından yayınlanan bildirinin yanı sıra Arap ve tüm uluslararası ortaklarından, Etiyopya’yı yükümlülüklerini yerine getirmeye, Nahda Barajı’nın doldurma ve işletme kurallarına ilişkin bağlayıcı bir anlaşmayı teşvik eden desteği beklediğini ifade etti. Şükri,  Sudanlı mevkidaşı Ali es-Sadık ile Arap Birliği dışişleri bakanlarının toplantısında bir araya gelerek, Afrika Birliği himayesinde  Nahda Barajı üzerinde ciddi müzakereler yürütmenin ve üç ülkenin çıkarlarına hizmet eden bağlayıcı, yasal bir anlaşmaya varılmasının önemini vurguladı. Açıklamada, her iki ülkenin bölgesel ve uluslararası konularda sürekli koordinasyon halinde olduğu bildirildi.
Diğer yandan Sudan’ın Kahire Büyükelçisi, Nahda Barajı üzerindeki müzakere çabalarının, üç ülkenin çıkarlarını sağlayan bağlayıcı bir anlaşmaya varılana kadar devam edeceğini söyledi.



Suriye’de SDG bölgelerinden diğer bölgelere petrol akışı yeniden başlıyor

Şam sokaklarında yakıt pet şişelerde satılıyor (Şarku’l Avsat)
Şam sokaklarında yakıt pet şişelerde satılıyor (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye’de SDG bölgelerinden diğer bölgelere petrol akışı yeniden başlıyor

Şam sokaklarında yakıt pet şişelerde satılıyor (Şarku’l Avsat)
Şam sokaklarında yakıt pet şişelerde satılıyor (Şarku’l Avsat)

Suriye'nin kuzeydoğusunda Suriye Demokratik (SDG) kontrolündeki bölgelerden ülkenin iç kesimlerine ham petrol akışı, Beşşar Esed rejiminin 8 Aralık'ta devrilmesinden bu yana durdurmuştu. Yeniden başlayan ham petrol akışı, ekonomik ve siyasi durumda yakın zamanda bir ilerleme kaydedileceğinin bir göstergesi olarak görüldü. Öte yandan Şam, Avrupa Birliği'nin (AB) enerji, ulaşım ve bankacılık sektörlerine uyguladığı yaptırımları önümüzdeki pazartesi günü askıya almasını bekliyor.

Suriye basını, SDG ile yeni Suriye hükümeti arasında petrol akışına ilişkin imzalanan ön anlaşma çerçevesinde onlarca ham petrol tankerinin el-Malikiye kırsalındaki Tel Ades terminalinden Humus ve Baniyas'taki rafinerilere yeniden ham petrol taşımaya başladığını bildirdi. Haseke ve Deyrizor illerindeki petrol sahalarından Şam'daki rafinerilere düzenli olarak gönderilen günlük ham petrol miktarının 5 bin varili aşması bekleniyor. Ancak bu miktar Şam'ın kontrolündeki bölgelerin aylık beş milyon varilin üzerinde olduğu tahmin edilen petrol ihtiyacının sadece bir kısmını karşılıyor.

Suriye'nin kuzeydoğusundan ülkenin iç kesimlerine ham petrol akışı, Şam ile SDG arasında çatışmaların önlenmesi ve SDG üyelerinin Suriye ordusuna katılarak ‘birleşik bir Suriye’ içinde ülke yönetimine dahil olması amacıyla siyasi müzakerelerin sürdüğü bir dönemde yeniden başladı.

scdfvgrt
Humus’taki petrol rafinerisi (Arşiv)

Reuters'ın daha önceki bir haberine göre Şam, devam eden yaptırımlar ve mali riskler nedeniyle açtığı ihalelere büyük ithalatçıların hiçbiri başvurmadığı için yerel aracılar vasıtasıyla petrol ithal etmekte zorlanıyor.

Şam, Avrupa'nın enerji, ulaştırma ve bankacılık sektörlerine  uyguladığı yaptırımların askıya alınmasının görüşüleceği yarın yapılması planlanan AB Konseyi toplantısını bekliyor.

Şam, ekonomik döngüyü yeniden başlatmak için ekonomisi hedef alan uluslararası yaptırımların kaldırılmasına umuyor. Her ne kadar Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması gerektiği konusunda Avrupa'da bir fikir birliği olsa da daha önce Fransız Haber Ajansı AFP'ye konuşan Avrupalı bir yetkili, bazı ülkelerin ‘terörün finansmanına’ yol açabileceği endişesiyle Suriye'nin bankacılık sektörüne yönelik yaptırımların kaldırılması konusunda anlaşmazlık olduğunu söylemişti.

Suriye Ekonomi Bakanı Basil Abdulhanan ile AB Komisyonu'ndan bir heyetin Şam'da bir araya gelerek ekonomik durumu ve ekonomik kalkınma yollarını değerlendirdiği ve Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılmasını ele aldığı son toplantının ardından, finans sektörüne yönelik yaptırımların kaldırılmasına ilişkin beklentiler arttı.

Raporlar, Avrupalıların yaptırımların bir takvim dahilinde ‘adım adım askıya alınması’ ilkesini benimsediğini gösteriyor. Buna göre ya AB yaptırımları kademeli olarak kaldıracak ya da tam tersi olacak. Avrupalılar, Suriye toplumunun tüm kesimlerinin geçiş dönemine dahil edilmesini, kadınların katılımının sağlanmasını ve haklarına saygı gösterilmesini, vatandaşlık haklarını garanti altına alan yeni bir anayasa hazırlanmasını ve özgür seçimlerin yapılmasını istiyorlar.

Şarku’l Avsat'a konuşan Şam'daki kaynaklar, Suriye'nin mevcut durumunda bu koşulların sağlanmasının zor bir görev olduğunu belirttiler. Durumun henüz güvenlik düzeyinde istikrara kavuşmadığını ve bunun da istikrara bağlı olduğunu belirten kaynaklar, bunun da ekonominin iyileşmesine, ekonominin iyileşmesinin ise yaptırımların kaldırılmasına bağlı olduğunu vurguladılar.

Kaynaklar, Avrupa tarafından uygulanan yaptırımların hafifletilmesi bu kısır döngüyü kıracağını ve hükümetin Suriyelilerin yaşam koşullarını iyileştirmek için gerçek adımlar atmasını sağlayacağını, zira halen maaşları ödeyemediğini ve iç barış için gerçek bir tehdit oluşturan yüz binlerce kişiyi işten çıkarma ikilemini çözemediğini ifade ettiler.

scdfvg
Şam sokaklarında yakıt pet şişelerde satılıyor (Şarku’l Avsat)

27 ülkeden oluşan AB, 2011 yılının mayıs ayında, halk protestolarının acımasızca bastırılması karşısında Beşşar Esed rejimine geniş kapsamlı yaptırımlar uygulamış, yaptırımlar birkaç kez uzatılmış ve başta Suriye petrolünün ve petrol ürünlerinin ihracatının yasaklanması ve yatırımların kısıtlanması olmak üzere Suriye ekonomisinin büyük ve temel alanlarını kapsayacak şekilde genişletilmişti. Bankacılık alanında, Suriye Merkez Bankası'nın AB ülkelerindeki mal varlıkları donduruldu ve Suriyeli finans kuruluşlarının Avrupa'da şube ya da şirket açmaları engellendi. Esed rejimiyle bağlantılı yüzlerce kişi, yetkili ve kuruluşun mal varlıklarının dondurulmasını ve seyahat yasaklarını da içeren yaptırımlar, Suriye ekonomisinin kötüleşmesine ve yolsuzluğun yayılmasına katkıda bulundu.

BM tarafından cuma günü yayınlanan bir raporda, Suriye ekonomisinin mevcut büyüme oranlarında devam etmesi halinde 2080 yılından önce 2011 öncesi gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) seviyesine ulaşamayacağı uyarısında bulunuldu. Rapora göre iyileşme süresinin on yıla indirilmesi için yıllık ekonomik büyümenin altı kat artması gerekiyor. GSYİH, son 14 yılda değerinin yarısından fazlasını kaybetti ve her on Suriyeliden dokuzu yoksulluk sınırının altında yaşıyor.