Lübnan, yerel gıda ürünlerinin ihracatını yasakladı

Lübnan, yerel gıda ürünlerinin ihracatını yasakladı
TT

Lübnan, yerel gıda ürünlerinin ihracatını yasakladı

Lübnan, yerel gıda ürünlerinin ihracatını yasakladı

Lübnan hükümeti, Lübnan’da üretilen gıda maddelerinin ihracatını yasakladı. Ukrayna krizi sebebiyle uzun süreli bir gıda krizinin yaşanmasına yönelik uyarıların gölgesinde gelen bu yasağın kapsadığı ürünler arasında, meyveler, tahıl ürünleri, şeker, ekmek ve hayvan yemleri yer alıyor.
Lübnan Sanayi Bakanı George Boşikyan yaptığı açıklamada, esasen kararın ihracatı kapsamlı bir şekilde tamamen engellemediğini, ihracatın, temel gıda maddelerini içermeyen ve yerel pazar stokunu olumsuz etkilemeyen durumlarda ön bir izne bağlandığını belirti. Bakan ihracatın, Sanayi Bakanlığı’ndan alınmış ve imzalanmış bir ihracat izni alınmasını gerektirdiğini söyledi.
Sanayi Bakanı dün yayınlanan kararın yanında ek olarak gelen tablo ile ilgili olarak “İstisnaları içeriyor ve yerel olarak üretilen tüm gıda ürünlerini içermiyor” dedi. Bakan gıda sektörü ile ilgi olarak ise “Onlarca ülkeye ihracat yapan sektörlerin başında geliyor ve başarıları, korunmayı ve gözetimi hak ediyor” ifadelerini kullandı. Boşikyan sanayideki ihracatçılar başta olma olmak üzere, tüm sektöre söz konusu kararın, ihracat hareketine ve tedarikçilerine karşı yükümlülüklerine ilişkin sonuçları konusunda paniğe gerek olmadığına yönelik güvence verdi.
Bakan Boşikyan şu ifadeleri de sözlerine ekledi:
“Lübnan Sanayicileri Derneği ile kararın uygulanmasının doğruluğunu incelenmesi, bunu kolaylaştıracak. Ne sanayicileri ne de piyasanın ihtiyaçlarını olumsuz etkilemeyecek, pratik ve uygulanabilir bir mekanizma oluşturulması ve böylelikle vatandaşlar için gıdaların tamamının istenilen kalite, özellikler ve rekabetçi fiyatlarla güvence altına alınmasının sağlanması amacıyla Pazartesi günü öğleden önce Sanayi Bakanlığı’nda bir toplantı yapılması için anlaşıldı.”
İhracatı yasaklanan ürünler arasında, hayvan eti, kuşlar, balık ürünleri, sebzeler, işlenmiş meyveler, hayvansal yağlar ve katı yağlar, bazı süt ürünleri, hayvan yemleri ve tahıl ürünleri yer alıyor.
Ukrayna krizi, Lübnan’da gıda krizine ilişkin endişeleri artırdı. Zira Lübnan buğdayın büyük kısmı ile yağ ve mısır ihtiyaçlarının çoğunu da Rusya ve Ukrayna’dan ithal ediyor. Dolayısı ile Ukrayna’daki durum, gıda ve hayvanlar için yem güvenliğini etkiliyor. Karadeniz üzerinden tahılların ithal edilememesinin ardından Lübnan, savaşın uzaması durumunda gıda stoklarını güvence altına almak amacıyla, Fransa ve Almanya’daki şirketlerle buğday ithal etmek için iletişime geçmeye başladı.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24