Nafha Hapishanesi’ndeki Filistinli tutuklular protestolarını sonlandırdı

Arşiv
Arşiv
TT

Nafha Hapishanesi’ndeki Filistinli tutuklular protestolarını sonlandırdı

Arşiv
Arşiv

İşgal hapishanelerindeki tutuklular, İsrail Cezaevleri Müdürlüğü’nün Nafha Hapishanesi’ndeki ‘gayrı insani’ uygulamaları kaldırması sebebiyle, bir ay önce başlattıkları itaatsizlik eylemlerini sonlandırdı.
Öte yandan Filistinli tutukluların 25 Mart’ta ‘genel açlık grevine’ gidecekleri öğrenildi.  
Filistin Mahkum ve Eski Mahkum İşleri Komisyonu’ndan yapılan açıklamada, ‘’25 Mart’ta ‘genel açlık grevi’ başlatılması planı hala yürürlüktedir. Bu grevin amacı, Gilboa Hapishanesi’nden özgürlüğünü koparıp alan (firar eden mahkumların) tecritten çıkarılması ve bu eylemin ardından hapishanelerde başlatılan sert uygulamaların sonlandırılmasıdır’’ denildi.  
Cezaevlerindeki durumun hala gergin olduğu belirtilen açıklamada, ‘’Tansiyon yüksek, en temel insani haklarımız gasp edilmiş durumda, açlık grevi başladığında, bu eyleme dışarıdan da yoğun bir destek verilecektir. Böylelikle zafere ulaşabileceğiz ve haklarımızı geri alabileceğiz’’ ifadeleri kullanıldı.  
Ramallah'taki Filistinli Tutsaklar Derneği, Nafha Hapishanesi’ndeki Filistinli mahkumların, bir ayı aşkın süredir ilaçlarını almayı reddetmesi ve sivil itaatsizlik eylemleri başlatmasının ardından, Cezaevleri Genel İdaresi yetkilileri ile bir araya gelerek uzlaşıya varıldığını ve protesto eyleminin sonlandırıldığını duyurdu. Filistinli mahkumların, ‘Tutsakların İntifadası’ sloganıyla başlattıkları 33 günlük sivil itaatsizlik eylemini sonlandırarak, cezaevi yönetiminin belirlediği ‘mahkûm kıyafetlerini’ giymeyi kabul ettiği belirtildi.  
İşgal hapishanelerindeki tüm Filistinli tutukluları temsil eden, Filistinli Tutsaklar Yüksek Ulusal Komitesi, cezaevi şartlarının iyileştirilmemesi ve taleplerine yanıt alınamaması durumunda, toplu itaatsizlik eylemlerine başvuracaklarını duyurdu. Başlıca taleplerinin ‘’hasta mahkumların şartlarının iyileştirilmesi ve tedaviye ulaşım yönündeki engellemelerin sonlandırılması. Toplu cezalandırma kararlarının geri çekilmesi. Kadın tutukluların yaşam koşullarının iyileştirilmesi. Son yıllarda artan ‘hücre cezası’ uygulamalarının makul bir seviyeye çekilmesi. Kantin ve temel ihtiyaçlara ulaşmada kolaylıklar sağlanması’’ olduğu kaydedildi.  
Filistinli Tutsaklar Yüksek Ulusal Komitesi, son dönemde giderek artan sistematik baskılara maruz kalmaları nedeniyle ‘sivil başkaldırıda bulunan’ Nafha Cezaevi’ndeki Filistinli mahkumların taleplerinin karşılanması için çağrıda bulunmuş, ayrıca Gilboa Hapishanesi’ndeki şartların firardan önceki haline getirilmesini istemişti. İsrail hapishanelerinde 32’si kadın, 180’i çocuk, 700’ü ‘idari tutuklu’ olmak üzere yaklaşık 4 bin 500 Filistinli mahkum bulunuyor. 



Mikati: Lübnan'da İran vesayetini kabul etmiyoruz

Lübnan'ın geçici Başbakanı Necip Mikati (AFP)
Lübnan'ın geçici Başbakanı Necip Mikati (AFP)
TT

Mikati: Lübnan'da İran vesayetini kabul etmiyoruz

Lübnan'ın geçici Başbakanı Necip Mikati (AFP)
Lübnan'ın geçici Başbakanı Necip Mikati (AFP)

Lübnan Başbakanı Necip Mikati, İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf'ın Lübnan ordusunun ülkenin güneyinde konuşlandırılmasına ilişkin 1701 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının uygulanması konusunda Tahran'ın Fransa ile müzakereye hazır olduğu yönündeki açıklamasını şaşkınlıkla karşıladığını ifade etti.

Mikati yaptığı açıklamada şunları söyledi: “İran Dışişleri Bakanı ve Şura Meclisi Başkanı'na Lübnan'a yaptıkları son ziyaretler sırasında Lübnan'ın durumunu anlamaları gerektiğini, özellikle de Lübnan'ın eşi benzeri görülmemiş bir İsrail saldırısına maruz kaldığını ve ateşkes konusunda İsrail'e baskı yapılması için Fransa da dahil olmak üzere Lübnan'ın tüm dostlarıyla birlikte çalıştığımızı bildirdiğimiz göz önünde bulundurulduğunda, Lübnan'ın içişlerine açık bir müdahale ve Lübnan üzerinde kabul edilemez bir vesayet kurma girişimi teşkil eden bu tutum karşısında şaşkınlığa uğradık.”

1701 sayılı uluslararası kararın uygulanmasının müzakere edilmesi konusunun Lübnan devleti tarafından ele alındığını ifade eden

Mikati, herkesin bu yönde destek vermesi ve tüm ulusal ve egemen mülahazalarla reddedilen yeni yetkiler dayatmaya çalışmaması gerektiğini vurguladı.

Mikati, Dışişleri Bakanı Abdullah Bouhabib'den Beyrut'taki İran Büyükelçiliği maslahatgüzarını çağırarak Kalibaf'ın sözlerini sormasını ve maslahatgüzarı Lübnan'ın bu konudaki tutumu hakkında bilgilendirmesini istedi.