Kahire ve Doha’dan iş birliğini geliştirmeye yönelik adım

Mısır ve Katar dışişleri bakan yardımcıları bölgesel sorunları görüştüler.

Mısır ve Katar dışişleri bakan yardımcıları Kahire'de bir araya geldiler. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır ve Katar dışişleri bakan yardımcıları Kahire'de bir araya geldiler. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Kahire ve Doha’dan iş birliğini geliştirmeye yönelik adım

Mısır ve Katar dışişleri bakan yardımcıları Kahire'de bir araya geldiler. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır ve Katar dışişleri bakan yardımcıları Kahire'de bir araya geldiler. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Kahire ve Doha temsilcileri, Mısır-Katar ilişkilerinin güçlendirilmesi ve ikili iş birliğine hız verilmesi amacıyla Kahire’de bir araya geldiler. Mısır'ın Arap İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Alaa Musa, Katar Dışişleri Bölgesel İşlerden Sorumlu Yardımcısı Muhammed bin Abdulaziz bin Salih El-Hulaifi ile Kahire'de Dışişleri Bakanlığı'nda görüştü. Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan dün akşam yapılan açıklamaya göre taraflar iki ülke arasındaki ilişkileri ve iş birliğini geliştirmenin yollarını tartıştı. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "Bir takım bölgesel meseleler ve ortak menfaatlerle ilgili konular tartışıldı. Görüş alışverişinde bulunuldu" denildi.
Riyad, Kahire, Manama ve Abu Dabi ile Doha arasındaki anlaşmazlığı sona erdirmek için Riyad’da, Ocak 2021'de El-Ula Anlaşması imzalanmıştı. Ardından Mısır ve Katar dışişleri bakanları karşılıklı ziyaretlerde bulundular. Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi, geçtiğimiz ay Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad ile Pekin'de 24. Kış Olimpiyatları’nın açılış töreninde bir araya geldi. İkili geçtiğimiz ağustos ayında Bağdat'ta bir araya gelmişti. Ayrıca Glasgow'daki İklim Değişikliği Zirvesi'nde Katar Emiri ile Sisi görüştü.
Mısır-Katar ilişkilerinin yeniden tesis edilmesi ile ilgili gündemin seyrinin geçtiğimiz dönemde hızlanması dikkat çekiyor. İki ülkenin bakanlarını, büyükelçilerini ve yetkililerini bir araya getiren görüşmelerde iş birliği ilişkileri ve bunları geliştirmeye yönelik mekanizmalar ele alınıyor. Mısır'ın Doha Büyükelçisi Amr El-Şerbini, Katar Şura Konseyi başkanı Hasan bin Abdullah El-Ğanim ile geçen aralık ayında bir araya geldi. Mısır Büyükelçisi, Katar'da Şura Konseyi Başkanı seçilmesi vesilesiyle Mısır Parlamentosu Başkanı Hanefi Gabali'den Şura Konseyi Başkanı'na bir tebrik mektubu gönderdi. Geçen kasım ayında da Doha'daki Mısır Büyükelçisi güven mektubunu Şeyh Tamim bin Hamad'a sundu. Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Mısır Büyükelçisi’nin görüşme sırasında Cumhurbaşkanı Sisi'nin selamlarını Katar Emiri'ne ilettiği belirtildi. Gelinen noktanın iki ülke ilişkilerinde yeni bir aşamayı temsil ettiğini ve bu ilişkileri karşılıklı çıkarlar temelinde, daha fazla ortak iş birliğine doğru ilerletmek için karşılıklı isteğin olduğu ifade edildi. Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Katar Emiri’nin Cumhurbaşkanı Sisi'ye selamlarını ilettiği ve iki ülke arasındaki ilişkilerde sağlanan gelişmeye övgüde bulunduğu belirtildi. Şeyh Tamim bin Hamad ayrıca Katar'ın Mısır’la her alanda iş birliğini harekete geçirmeye ve iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmeye istekli olduğunu vurguladı.



Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

TT

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Almanya'nın Tel Aviv Büyükelçisi Steffen Seibert, Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukayı kırmaya çalışırken Akdeniz'de İsrail askerleri tarafından alkonulan aktivistlerin İsrail'e götürüldüğünü bildirdi.

Seibert X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Tüm yolcular donanma tarafından İsrail'e nakledildi ve donanma bize hepsinin güvende olduğunu teyit etti. İsrailli yetkililer, aktivistlerden ülkeyi terk etmelerini istedi. Bir Alman vatandaşı için konsolosluk yardımı teklif ettik” ifadelerini kullandı.

Madleen, günler süren yolculuğun ardından gece saatlerinde, varış noktası olan Gazze Şeridi'ne ulaşmadan kısa bir süre önce İsrail güçleri tarafından durduruldu.

Özgürlük Filosu Koalisyonu, uzun süredir İsrail ablukası altında olan Gazze Şeridi’ne yardım ulaştırmayı amaçlıyordu.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Madleen'in durdurulmasının, 2007 yılından bu yana Gazze Şeridi'ne uygulanan ve izinsiz gemilerin girişini engelleyen deniz ablukasına dayandığını belirtti.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından geminin durdurulmasının ardından yapılan açıklamada, “Madleen gemisindeki on iki aktivistin ve diğer tüm Filistinli tutukluların derhal serbest bırakılmasını, acımasız işgale ve ablukaya son verilmesini ve Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırılması için tüm sınır kapılarının derhal açılmasını talep ediyoruz” denildi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Özgürlük Filosu Koalisyonu'nun yardım gemisi Madleen'in ‘güvenli bir şekilde İsrail kıyılarına doğru yol aldığını’ bildirdi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın X platformundaki hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, “Yolcuların kendi ülkelerine dönmeleri bekleniyor” ifadesi yer aldı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu yaptığı açıklamada, Madleen'in uluslararası sularda ‘İsrail ordusu tarafından saldırıya uğradığını ve engellendiğini’ belirtti.

Açıklamada, “Gemiye yasadışı bir şekilde çıkıldı, silahsız sivillerden oluşan mürettebatı kaçırıldı ve bebek maması, gıda ve tıbbi malzemeler de dahil olmak üzere hayat kurtarıcı temel yardım malzemelerine el konuldu” denildi.

Özgürlük Filosu Koalisyonu Koordinatörü Huveyda Araf, İsrail'in gemide bulunanları gözaltına almak için yasal yetkisi olmadığını söyledi.

Araf, “Gemideki gönüllüler İsrail'in yargı yetkisi altında değildir, yardım sağladıkları ya da yasadışı ablukayı kırdıkları için suçlanamazlar… Keyfi ve hukuksuz gözaltlarına derhal son verilmelidir” ifadelerini kullandı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Hiçbir şey bizi caydıramaz. Tekrar yelken açacağız. Kuşatma sona erene ve Filistin özgürleşene kadar durmayacağız. Bu el koyma uluslararası hukuku açıkça ihlal ediyor ve Gazze Şeridi'ne engelsiz insani erişim gerektiren Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) bağlayıcı kararlarına meydan okuyor.”

Aktivistler, İsrail'in Gazze Şeridi’ne engelsiz insani erişim sağlaması gerektiğini vurguluyor.

Ancak İsrail Dışişleri Bakanlığı, Gazze Şeridi açıklarındaki bölgenin 2007'den bu yana uygulanan deniz ablukası kapsamında izinsiz gemilere kapalı olduğunu ve Madleen'in bu nedenle durdurulduğunu belirtti.

Aktivistlerin İsrail kıyılarına ne zaman ulaşacakları ve ne zaman ülkelerine geri gönderilecekleri ise belirsizliğini koruyor.