Zelenskiy'den Rusya'nın Herson'da kuracağı iddia edilen "sahte cumhuriyete" tepki

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy (AA)
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy (AA)
TT

Zelenskiy'den Rusya'nın Herson'da kuracağı iddia edilen "sahte cumhuriyete" tepki

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy (AA)
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy (AA)

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Rusya’nın ülkenin Herson bölgesinde "sahte cumhuriyetler” yaratmanın üzücü deneyimini tekrarlamaya çalıştığını belirtti.
Zelenskiy, cumartesi gece yayınladığı video mesajında, Herson bölgesi topraklarındaki Rus ordusunun “sahte cumhuriyetler yaratmanın üzücü deneyimini tekrarlamaya çalıştığını" belirtti.
Zelenskiy, "(Onlar) Yerel yöneticilere şantaj yapıyorlar. Meclis üyelerine baskı yapıyorlar. Sözde HNR'yi (Herson Halk Cumhuriyeti) yaratmak için rüşvet verecek birilerini arıyorlar. Ayrıca ölü doğmuş "LNR" ve "DNR" gibi, meşru hükümete karşı komiteler düzenlemek için (çabalıyorlar). Bazı yöneticilere şunu söylemek istiyorum. İşgalcilerin teklifine birileri cezbedilecekse, 12 bin Rus askerinin peşinden gitmek için kendinize bir hüküm imzalamış oluyorsunuz.” dedi.
Zelenskiy ayrıca Rusya yönetiminin kendi ülkesini sözde Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerinin analoğuna dönüştürmekte olduğunu belirterek, "Onlar yalnızca şiddete güveniyorlar. Yalnızca teröre. Yalnızca çokça sahip oldukları silahlara güveniyorlar. Ama işgalcilerin normal bir yaşam için doğal bir altyapıları yok. İnsanlar mutluluk duysunlar ve hayal kursunlar diye. Onlar hayatı normalleştirmek için organik olarak acizler. Rusya'nın girdiği her yerde hayaller imkansızdır. Sadece çok zor hayatta kalma mücadelesi (var). Ukrayna'ya yönelik saldırının bir sonucu olarak, Rusya yönetimi aslında kendi devletini sözde "DNR" ve "LNR’nin bir analoğuna dönüştürüyor. Yoksulluğun hüküm süreceği ve her şeyin sadece şiddetle belirleneceği, tüm dünyadan izole edilmiş geniş bir bölgeye.” ifadesini kullandı.
 



Gazze’de ateşkes bozuldu, açlık hüküm sürüyor

Dün Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Netzarim Koridoru’nda Gazze İnsani Yardım Vakfı’ndan aldıkları yardım malzemelerini taşıyan Filistinliler (AFP)
Dün Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Netzarim Koridoru’nda Gazze İnsani Yardım Vakfı’ndan aldıkları yardım malzemelerini taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

Gazze’de ateşkes bozuldu, açlık hüküm sürüyor

Dün Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Netzarim Koridoru’nda Gazze İnsani Yardım Vakfı’ndan aldıkları yardım malzemelerini taşıyan Filistinliler (AFP)
Dün Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Netzarim Koridoru’nda Gazze İnsani Yardım Vakfı’ndan aldıkları yardım malzemelerini taşıyan Filistinliler (AFP)

Kaynaklar, ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında, Gazze'de ateşkesin sağlanması ve Hamas'ın silahsızlandırılması ile tüm esirlerin serbest bırakılmasını içeren yeni bir öneri hakkında yoğun görüşmeler yapıldığını bildirdi. Ayrıca, ABD liderliğinde Gazze için geçici bir uluslararası yönetim kurulması da önerildi. Güvenlik yetkililerine göre anlaşmaya varma olasılığı zayıf. Aynı yetkililer tarafların tutumları arasındaki uçurumun ‘büyük ve aşılması zor’ olduğunu belirttiler.

Öte yandan açlık, Gazze halkını yok etmeye devam ediyor. 24 saat içinde 6 kişinin hayatını kaybetmesiyle, savaşın başlangıcından bu yana açlıktan ölenlerin sayısı 93'ü çocuk olmak üzere 175'e yükseldi.

Diğer taraftan Kudüs'te İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in dün Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyerek ve mevcut durumu hiçe sayarak Mescid'i Aksa'nın halka açık avlusunda Talmud ayinleri gerçekleştirildi ve Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilip İsrail egemenliğine girmesi çağrısında bulundu. Bu olayla yaşanırken Savunma Bakanı Yisrael Katz da Kudüs'ün, Mescid-i Aksa da dahil olmak üzere, kontrolünün güçlendirileceğini taahhüt etti.

Arap ve İslam dünyası, Mescid-i Aksa'ya yapılan baskını kınadı. Filistin Yönetimi, Suudi Arabistan, Ürdün ve Dünya İslam Birliği (Rabıta) bu olaydı. Aynı şekilde Arap Birliği (AL) ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) bu olayı kınarken olanları ‘Müslümanların duygularına yönelik ciddi bir provokasyon ve Ürdün Haşimi Krallığı'nın Kudüs ve kutsal mekanlar üzerindeki vesayet hakkının bir ihlali’ olarak nitelendirdi.