Suriye’deki Kürtler 18 yıl önceki ‘Kamışlı ayaklanmasını’ andı

Fotoğraf (AFP_Arşiv)
Fotoğraf (AFP_Arşiv)
TT

Suriye’deki Kürtler 18 yıl önceki ‘Kamışlı ayaklanmasını’ andı

Fotoğraf (AFP_Arşiv)
Fotoğraf (AFP_Arşiv)

Suriyeli binlerce Kürt, 18 yıl önce rejime karşı yapılan, onlarca ölüm ve yüzlerce gözaltı ile sonuçlanan halk protestolarını anmak için ülkenin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bulunan belediye stadyumunda toplandı.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi tarafından yapılan açıklamada, “Suriye krizi 12. yılına girerken, rejim Suriye halkının özgür ve onurlu bir yaşam umutlarına karşı 12 Mart’ta uyguladığı zihniyet ve baskıcı politikalarına hâlâ sımsıkı sarılıyor” denildi.
Güvenlik güçlerinin halka karşı gerçek mermi kullandığına atıfta bulunulan açıklamada, “Kamışlı Stadı’nda 2004 yılında yaşananlar, Baas rejiminin Kürt halkına yönelik katliamlar yapmaya ve bölge unsurları arasında fitne ve kavga çıkarmaya yönelik şovenist zihniyetin devamıdır” ifadeleri kullanıldı.
Ocak ayı sonunda Haseke’deki Sanayi Hapishanesi’nde meydana gelen silahlı isyana değinilen açıklama şöyle devam etti;
“Haseke direnişi, halkların DEAŞ’A karşı yürüttüğü mücadele ve SDG, güvenlik güçleri ve bölge unsurlarının yaptığı büyük fedakarlıklarda somutlaştı. Halkımızın iradesini baltalamayı amaçlayan komplo engellendi.”
Kürt lider İlham Ahmed ise Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı;
“12 Mart 2004 ayaklanması Baas rejiminin merkezi tiranlığına karşıydı. Ayaklanma Kamışlı’dan Halep ve Şam’a yayıldıktan sonra Kürt bilincinin kolektif hafızasını oluşturdu. Suriye genelinde değişimi ve demokrasiye geçişi sağlamak için tüm Suriyelilerin özlemlerini gerçekleştirmeleri için kolektif çalışmanın önemini vurguladı.”

Ne olmuştu?
12 Mart 2004 tarihinde Kamışlı şehrinde oynanan bir maçta bazı Arap taraftarlar Baas rejimi lehine slogan attı.
Kürt taraftarlar da, Baas rejiminin Kürtlere karşı baskı politikalarını eleştiren sloganlar ile bu durumu protesto etti.
Arap ve Kürt taraftarlar arasında patlak veren arbedenin ardından on binlerce Kürt Kamışlı’da sokaklara çıkarak ayaklanma başlattı. Bu ayaklanma kısa sürede birçok şehire de yayıldı.
Bu olaylarda 40’tan fazla Kürt hayatını kaybetti, yüzden fazla kişi yaralandı ve binlerce Kürt gözaltına alındı.

ENKS’den açıklama
Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), bölgede güvenlik koşullarının bozulması, özgürlüklerin bastırılmasından ve yaşam koşullarının kötüleşmesinden Türkiye’ye yakın muhalif gruplar ve Demokratik Birlik Partisi’ni (PYD) sorumlu tuttu.
Konsey, PYD yönetiminin sorumsuz eylemleri ve müzakereleri bir bütün olarak baltalamanın önünü açan politikalarına rağmen, Kürt birliği ve Suriye’deki Kürtlerin çıkarlarını dikkate alan kapsamlı bir anlaşmanın gereğini vurguladı.
Şarku’l Avsat’a konuşan Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Başkanlık Kurulu Üyesi Muhammed İsmail ise, “Kürt diyaloğunun ve müzakere sürecinin uzlaşı için yeniden başlatılması ve Kürt birliğinin düzenlenmesi için çaba gösterilmesi konusu, uygun bir zemin olmaması nedeniyle geçmişte kaldı” dedi.



Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

TT

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Lübnan Başbakanı Necib Mikati bugün yaptığı açıklamada, Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlılığını bir kez daha yineleyerek, ‘ordunun güneydeki güvenlik otoritesinin düşmanın dayandığı argümanları boşa çıkardığını’ vurguladı.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuşan Mikati şunları söyledi: “Bugün yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etme sürecine başlıyoruz. Ordumuzun güney kentlerine güvenliği geri getireceğine inanıyoruz. Hükümetin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararını tüm hükümleriyle uygulama konusundaki kararlılığını vurguluyoruz.”

Mikati sözlerini şöyle sürdürdü: “Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Kazanımları koruyan bir devlet inşa etmek ve birleşmek için büyük ve kolektif bir sorumluluğumuz var. Dünyanın bize olan güvenini ve Lübnan halkının devlete olan güvenini yeniden tesis edeceğiz. Ordunun güneydeki güvenlik otoritesini yeniden sağlayacağız.”

sdcfergt
Ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından yerinden edilen insanlar evlerine dönerken, güneydeki Sayda kentinde bir adam Lübnan bayrağı sallıyor. (AFP)

İsrail'i ateşkese uymaya ve işgal ettiği topraklardan çekilmeye çağıran Mikati, “Farklılıklarımızı bir kenara bıraktığımız takdirde yarının Lübnan için daha iyi olacağına inancımız tamdır” dedi.

“Herkes fitne üzerine bahis oynuyordu, ancak zor sosyal koşullara rağmen vatandaşların birbirini kucakladığını gördük” diyen Mikati, ‘bugünün acılara rağmen Lübnan'a güvenlik ve istikrar getirmesini’ diledi.

İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkes, her iki tarafın da ABD ve Fransa'nın aracılık ettiği bir anlaşmayı kabul etmesinin ardından bu sabah erken saatlerde yürürlüğe girdi.