Pakistan Talibanı, ülkedeki ‘cihat’ için Afganistan’ın doğusunda bağış topluyor

Peşaver kentinde geçen hafta Cuma namazı sırasında bir camiye düzenlenen intihar saldırısının ardından konuşlanan polisler (EPA)
Peşaver kentinde geçen hafta Cuma namazı sırasında bir camiye düzenlenen intihar saldırısının ardından konuşlanan polisler (EPA)
TT

Pakistan Talibanı, ülkedeki ‘cihat’ için Afganistan’ın doğusunda bağış topluyor

Peşaver kentinde geçen hafta Cuma namazı sırasında bir camiye düzenlenen intihar saldırısının ardından konuşlanan polisler (EPA)
Peşaver kentinde geçen hafta Cuma namazı sırasında bir camiye düzenlenen intihar saldırısının ardından konuşlanan polisler (EPA)

Afganistan sınırındaki Host kasabasında dağıtılan broşürlere göre, Pakistan Talibanı (TTP) ülkedeki ‘cihat’ için Afganistan’ın doğusunda bağış toplamaya başladı.
Afganistan’daki sınır kasabalarında kalıcı bir sığınak bulan Pakistan Talibanı, Host şehrindeki iş insanları ve tüccarlarına Pakistan’daki ‘cihada’ bağış yapmaya çağıran broşürler dağıtmaya başladı.
Pakistan Talibanı, Afganistan’da Taliban’ın Kabil’i ele geçirerek iktidarı devralmasının ardından kentsel alanlarda, kasabalarda ve sınır şehirlerinde saldırılarını hızlandırdı.
Pakistan İçişleri Bakanı Şeyh Raşid Ahmed, Taliban’ın Afganistan’daki zaferinden bu yana ülkede terör saldırılarının arttığını kabul etti.
Pakistanlı gazeteci İhsanullah Tipu Mehsud, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Pakistan Talibanı’ndan bir kaynağa konuyu sorduğunu bildirdi.
Twitter üzerinden yaptığı açıklamaya göre, gazeteci Pakistan Talibanı’ndaki kaynaktan şu yanıtı aldı;
“Kardeşlerimizin (Afganistan Talibanı) Pakistan’da daha önce bağış toplamak için yaptığını yapıyoruz.”
Pakistan Talibanı, son zamanlarda Pakistan güvenlik güçlerine saldırılar başlattı.
Son aylarda, Afganistan Talibanı’nın Pakistan ve Afganistan topraklarını ayıran çitleri kesmeye çalışması da Pakistan Dışişleri Bakanlığı’nın sert tepkisine neden oldu.
Ancak Kabil’deki Taliban rejimi, henüz toprakları üzerinde tam kontrole sahip olmadıklarını ileri sürerek konuyu hafife almaya çalıştı.
Pakistan, son aylarda Pakistan Talibanı’nın kentsel alanlardaki saldırılarına karşı savunmasız hale geldi.
Afganistan’daki Taliban’dan ayrı faaliyet gösteren Pakistan Talibanı, geçtiğimiz Aralık ayından İslamabad yönetimini ateşkes koşullarını ihlal etmekle suçlayarak ateşkesi sona erdirdi.
Örgüt, Pakistan güvenlik güçlerine yönelik saldırılarına yeniden başladı, bu da ülkede şehir ve kasabalarda başka bir şiddet dalgasına tanık olabileceğine dair korkuları artırdı.
Pakistan güvenlik güçlerinin son aylarda gerçekleştirdiği operasyonlar, bazı terör unsurlarının öldürülmesi ve yakalanmasının yanı sıra birçok silah ve mühimmata el konulmasıyla sonuçlandı.
Ülkedeki yetkililer, sınırın Afganistan tarafındaki mevcut gelişmelerin endişe yarattığını söyledi.
Pakistan Talibanı’nın Afganistan sınırındaki kasaba ve şehirlerde bağış toplamaya çalışması, örgüt unsurlarının sınırın diğer tarafında hareket özgürlüğünün tadını çıkardığını gösteriyor.
Pakistan Dışişleri Bakanlığı bu konuyu Afganistan’daki Taliban yönetimi ile ele alabilir.
Ancak sorun şu ki, Afganistan Talibanı sınırın kendi tarafında yasalar ve kurallara uyulmasını sağlayacak fiilen yetkinliğe sahip değil.



Hochstein: Lübnan ordusu güneye konuşlanmadan önce İsrail ordusu geri çekilecek

ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)
TT

Hochstein: Lübnan ordusu güneye konuşlanmadan önce İsrail ordusu geri çekilecek

ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Amos Hochstein, İsrail ile Hizbullah arasında ateşkes anlaşmasına varıldığının duyurulmasının ardından dün, Lübnan ordusu güneye konuşlanmadan önce buradaki İsrail güçlerinin çekileceğini açıkladı.

Lübnan basınına konuşan Hochstein, ‘Hizbullah’ın yirmi yılı aşkın bir süredir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararını ihlal ettiğini ve eğer tekrar ihlal ederse gerekli mekanizmaları devreye sokacaklarını’ söyledi.

ABD Başkanı Joe Biden dün sabah, İsrail ile Hizbullah’ın yerel saatle 04.00'te yürürlüğe girecek olan ateşkes anlaşmasını kabul ettiğini duyurmuştu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ateşkes anlaşmasının, Lübnan'da ‘hareket özgürlüğünü’ koruyacağını söylediği ülkesinin ‘İran tehdidine odaklanmasına’ ve Gazze Şeridi'nde Hamas'ı izole etmesine olanak sağlayacağını vurguladı.

Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Lübnan'daki ateşkesin Gazze'de ‘uzun zamandır beklenen ateşkesin önünü açması’ gerektiğini söyledi.

Lübnan ordusu tarafından bugün yapılan açıklamada, İsrail ile saatler önce yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının ardından BM Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) ile koordineli bir şekilde güneye takviye olarak askeri birliklerini Litani Nehri’nin güneyine kaydırmaya başladığını duyurdu.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bu karar, Lübnan hükümetinin 1701 sayılı BMGK kararının ve ilgili taahhütlerinin, özellikle Litani Nehri’nin güneyine ordunun ve tüm güvenlik güçlerinin konuşlandırılmasının güçlendirilmesi bağlamında tüm yönleriyle uygulanmasına dayanıyor.”

Açıklamada söz konusu askeri birliklerin ‘çeşitli bölgelerden Litani Nehri’nin güneyine taşınma sürecinde oldukları ve belirlenen yerlerde konuşlandırılacakları ifade edildi.

Lübnan Başbakanı Necip Mikati daha önce yaptığı bir açıklamada ateşkes anlaşmasının uygulanması kapsamında ülkenin güneyindeki Litani Nehri'nin güneyine orduyu göndermeye hazır olduklarını söylemişti.

Mikati, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bakanlar Kurulu, Lübnan hükümetinin BMGK’nın 1701 sayılı kararının tüm yönleriyle uygulanmasına, özellikle de Litani Nehri'nin güneyinde konuşlu ordunun ve tüm güvenlik güçlerinin takviye gönderilmesine yönelik taahhüdüne ilişkin 11 Ekim 2014 tarihli ve 1 sayılı kararına bağlılığını teyit etti. Aynı zamanda, düşman İsrail'in ateşkes kararına uymasını ve 1701 sayılı kararın tam olarak uygulanması için işgal ettiği tüm bölgelerden ve mevzilerden çekilmesini talep etti.”

BMGK’nın 1701 sayılı kararı, 2006 yazında yaşanan yıkıcı savaşın ardından İsrail ve Hizbullah arasında çatışmaların durdurulmasını sağladı.

Karar ayrıca İsrail'in Lübnan'dan tamamen çekilmesini, UNIFIL'in konuşlanmasının güçlendirilmesini ve sınır bölgesindeki askeri varlığın Lübnan ordusu ve uluslararası güçle sınırlandırılmasını öngörüyor.

Mikati ateşkesin, ‘Lübnan'da yeni bir sayfa açmasını ve bir cumhurbaşkanının seçilmesini sağlamasını umduğunu söyledi. Lübnan’da cumhurbaşkanlığı koltuğu, İran'ın müttefiki Hizbullah ile siyasi muhalifleri arasındaki siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle iki yıldır boş.

Lübnan Meclis Başkanı ve Emel Hareketi lideri Nebih Berri, İsrail ile Hizbullah arasındaki savaş nedeniyle yerlerinden edilenlere ateşkesin yürürlüğe girmesiyle birlikte bölgelerine dönmeleri çağrısında bulundu. Berri, televizyon ekranlarından yayınlanan konuşmasında “Sizi gurur duyduğunuz memleketlerinize dönmeye çağırıyorum. Sadece sizin varlığınızla daha gururlu ve güçlü hale gelebilecek olan topraklarınıza geri dönün!” ifadelerini kullandı. Berri ayrıca iki yıldır boş olan cumhurbaşkanlığı makamı için seçimlerin bir an önce yapılması çağrısında bulundu.

ABD ve Fransa'nın yanı sıra UNIFIL'in de ateşkes anlaşmasının uygulanmasını denetlemesi bekleniyor. Ülkesinin bölgede konuşlanacak olan Lübnan ordusunu destekleyeceğini söyleyen Hochstein, “Lübnan ordusunu daha geniş anlamda destekleyeceğiz, ABD en büyük destekçisi olacak ve uluslararası toplumla omuz omuza çalışacağız” diye konuştu.