Rusya’nın ‘kömür ve gübre kralı’: Ukrayna’daki savaş durdurulması gereken bir trajedi

Rus milyarder Andrei Melnichenko (Reuters)
Rus milyarder Andrei Melnichenko (Reuters)
TT

Rusya’nın ‘kömür ve gübre kralı’: Ukrayna’daki savaş durdurulması gereken bir trajedi

Rus milyarder Andrei Melnichenko (Reuters)
Rus milyarder Andrei Melnichenko (Reuters)

Rusya’da ‘kömür ve gübre kralı’ olarak adlandırılan milyarder Andrei Melnichenko, Ukrayna’daki savaşın durdurulması gereken bir trajedi olduğunu söyleyerek, savaş durdurulmadığı takdirde yükselen gübre fiyatları nedeniyle çiftçilerin zora gireceğini ve zincirleme küresel bir gıda krizi yaşanacağını vurguladı.
Rusya’nın en büyük kömür şirketi SUEK’in ana hissedarı olan milyarder Melnichenko (50), Belarus doğumlu Rusya vatandaşı ve annesi de Ukraynalı. 
Melnichenko Reuters’a yaptığı açıklamada, “Ukrayna’daki olaylar gerçekten trajik. Acilen barışa ihtiyacımız var. Belarus doğumlu, Ukrayna kanı taşıyan bir Rus vatandaşı olarak, kardeş halkların savaşması ve ölmesi karşısında büyük bir acı hissediyorum” ifadelerini kullandı.
Rusya’nın en zengin iş insanlarından bir kısmı, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 24 Şubat’ta işgal emri vermesinden bu yana alenen barış çağrısında bulundu.
Avrupa Birliği (AB) tarafından uygulanan yaptırımlar kapsamında, Melnichenko’nun 530 milyon euro değerindeki lüks yatına el konuldu.
Batı, Putin’i işgal kararından vazgeçirmek için Rus iş insanlarına yaptırımlar uyguladı, Rus devletinin varlıklarını dondurdu ve birçok Rus şirketini küresel ekonomiden izole etti.
Ruslar ve Ukraynalıların özünde tek bir halk olduğunu söyleyen Putin ise, Rusça konuşanların Ukrayna’da zulme uğradığını iddia ederek, ‘özel askeri operasyon’ hamlesinin gerekli olduğunu öne sürdü.
 



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”