Omikron'un alt varyantı bulaşıcılıkta kızamığı yakaladı

WHO'nun eski epidemiyologlarından Profesör Adrian Esterman alt varyantın Omikron'dan daha bulaşıcı olduğunu söyledi

(Reuters)
(Reuters)
TT

Omikron'un alt varyantı bulaşıcılıkta kızamığı yakaladı

(Reuters)
(Reuters)

Üst düzey bir epidemiyolog, yeni Omikron alt varyantının insanlık tarihindeki en bulaşıcı hastalıklardan biri olan kızamık kadar bulaşıcı olabileceğine dair uyardı.
Hem Omikron hem de Delta mutasyonlarını birleştiren Deltakron adlı yeni varyant Fransa'nın çeşitli bölgelerinde tespit edilirken, varyantın ocaktan bu yana halk arasında yayıldığı anlaşıldı. 
Eski Dünya Sağlık Örgütü (WHO) epidemiyologu Profesör Adrian Esterman, ABC haber ajansına verdiği demeçte yeni alt varyantın Omikron'dan daha zararlı olmadığını ama daha bulaşıcı olduğunu söyledi. Esterman, "Bu, vaka sayılarının hızla arttığını göreceğimiz anlamına geliyor" dedi.
Twitter hesabından da şunları ekledi:
"Omikron BA.2, BA.1'den yaklaşık 1,4 kat daha bulaşıcı. BA.1'in temel bulaşma katsayısı (R0) yaklaşık 8,2. Bu da BA.2'nin R0'ını 12 yapıyor. Bu, alt varyantı bildiğimiz en bulaşıcı hastalık olan kızamığa epey yaklaştırıyor."
Şimdiye kadar yeni varyantın tespit edildiği vaka sayısı düşük ve aşıların bu varyanta karşı nasıl koruma sağlayacağı henüz kesin olarak bilinmiyor. 

WHO'nun baş bilim insanı Soumya Swaminathan salı günü attığı tweette şunları yazdı:
"Birden fazla #SARSCoV2 varyantı dolaşımdayken insanlarda veya hayvanlarda rekombinant vakaların görülebileceğinin farkındaydık. Bu virüsün özelliklerini saptayabilmek için deneyleri beklememiz gerek. Pandemiyle başa çıkarken dizileme, analiz ve hızlı veri paylaşımı önemli." 
WHO'nun Kovid-19 teknik heyeti lideri Maria van Kerkhove, Twitter'da ekibinin yeni varyantı 'takip ettiğini ve tartıştığını' duyurdu.
The Independent'ta ye alan habere göre, cuma gecesi Birleşik Krallık Sağlık Bakanı Sajid Javid ise Deltakron varyantıyla ilgili herhangi bir endişesi olup olmadığı sorusuna, "Kuşkusuz, dikkatle izlemeyi sürdürmemiz gereken varyantlar var" yanıtını verdi.
Javid, "Bunlardan en son endişe kaynağı yaratan Omikron'du fakat Britanya halkının tepkisi sayesinde ülke olarak bunu başarıyla atlattık. Omikron'un alt varyantı denen [virüsler] de var ve bu önemli zamanda bunların hiçbiri bizi endişelendirmiyor. Bunları dikkatle izlemeye devam ediyoruz ama hiçbir endişemiz yok" ifadelerini kullandı. 

 



Çok konuşulan gerilimin senaryo sayfası viral oldu

CinemaBlend'den Eric Eisenberg, filmle ilgili "Kaitlyn Dever'ın çarpıcı performansından güç alan minimalist bir karakter çalışması" dedi (Hulu)
CinemaBlend'den Eric Eisenberg, filmle ilgili "Kaitlyn Dever'ın çarpıcı performansından güç alan minimalist bir karakter çalışması" dedi (Hulu)
TT

Çok konuşulan gerilimin senaryo sayfası viral oldu

CinemaBlend'den Eric Eisenberg, filmle ilgili "Kaitlyn Dever'ın çarpıcı performansından güç alan minimalist bir karakter çalışması" dedi (Hulu)
CinemaBlend'den Eric Eisenberg, filmle ilgili "Kaitlyn Dever'ın çarpıcı performansından güç alan minimalist bir karakter çalışması" dedi (Hulu)

No One Will Save You, ABD'de Hulu, Türkiye'de de Disney+'ta 22 Eylül'de gösterime girdi. Uzaylı istilası filminde Kaitlyn Dever, kötü niyetli dünya dışı yaratıkların evine girmesinin ardından kendini savunmak zorunda kalan Brynn rolünde. 

Etkileyici sahnenin senaryosu viral oldu

Film, gösterime girdiği günden beri adından övgüyle söz ettiriyor. Hem izleyici hem de eleştirmenlerden olumlu yorumlar alan gerilim, ev istilasıyla uzaylı filmlerini başarıyla harmanlaması ve benzersiz yaklaşımıyla özellikle övgü kazandı.

No One Will Save You'nun en etkileyici sahnesinin senaryo sayfası viral oldu ve yazar/yönetmen Brian Duffield'in vizyonunun en başından beri ne kadar benzersiz olduğunu kanıtladı.

Duffield, senaryosundan tek bir sayfayı tweet atarak takipçileriyle paylaştı. 

Söz konusu sahnede bir uzaylı, Brynn'in kontrolünü ele geçirmek için telekinezi kullanarak ağzına topak şeklinde, böcek benzeri bir yaratık yerleştiriyor. 

Senaryo sayfasının en ilginç yanıysa Duffield'ın geleneksel senaryo yapısını hiçe sayması. Brynn'in hareketsiz kalmaya devam ettiğini belirtmek için boşluklar ya da düzgün cümleler yerine tekrarlanan "shecantmove" yani "hareketedemiyor" ifadesi kullanılıyor.

Senaryonun geri kalanındaysa şöyle yazıyor:

Kapısı itilerek açıldı. Gri burada. Yavaşça ona doğru ilerliyor. Sonra ışığın içinde yükseliyor. Ona doğru yükseliyor. Yüz yüze geliyorlar. Uzaylı ağzını açıyor. Ve sarsılmaya başlıyor. Bryann çığlık atmak için ağzını bile oynatamıyor. Gözyaşları yüzüne dökülüyor. Lanet olası ağzından bir şey çıkıyor. Ve canlı bir şey. Canlı bir kan pıhtısı gibi. Brynn'e çığlık atıyor. Ağzına sürünmeden önce.

Sosyal medya kullanıcıları, geleneksel senaryo yazımı kurallarına uymayan bu sayfayla ilgili görüşlerini paylaştı. 

Duffield, Twitter'daki tartışmalara verdiği bir yanıtta "bu yüzden başının hep belaya girdiğini" itiraf etti. 

Senaryo sayfasının ne kadar kabul edilebilir olduğu konusunda görüşler farklı olsa da bu kesinlikle No One Will Save You'nun tanıdık türlere benzersiz ve şaşırtıcı yaklaşımını kanıtlıyor gibi gözüküyor.

Independent Türkçe


Netflix'in yeni korku dizisi rekor kırdı

Usher Evi'nin Çöküşü, 12 Ekim'de Netflix'te gösterime girecek (Netflix)
Usher Evi'nin Çöküşü, 12 Ekim'de Netflix'te gösterime girecek (Netflix)
TT

Netflix'in yeni korku dizisi rekor kırdı

Usher Evi'nin Çöküşü, 12 Ekim'de Netflix'te gösterime girecek (Netflix)
Usher Evi'nin Çöküşü, 12 Ekim'de Netflix'te gösterime girecek (Netflix)

Oyun (Gerald's Game) ve Doktor Uyku (Doctor Sleep) gibi korku filmlerinin yanı sıra Netflix'in popüler şovları Tepedeki Ev (The Haunting of Hill House) ve Geceyarısı Ayini'yle (Midnight Mass) tanınan başarılı yönetmen Mike Flanagan'ın yeni dizisi heyecan yaratmaya devam ediyor.

Edgar Allan Poe'nun aynı adlı öyküsünden uyarlanan Usher Evi'nin Çöküşü (The Fall of the House of Usher), Flanagan'a eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da bugüne kadarki en iyi puanını kazandırdı. 

Eleştirmenlerin bu hafta başında Netflix'in yeni yapımı hakkındaki düşüncelerini paylaşmalarının ardından Rotten Tomatoes, dizi için resmi bir puan topladı. 

Usher Evi'nin Çöküşü, 30 farklı eleştirmenin yorumlarına dayanarak 100 üzerinden 97 gibi yüksek bir puan almayı başardı. Bu puan, dizi gösterime girdiğinde eklenecek yeni yorumlarla biraz değişebilir. 

Flanagan, yeni dizisiyle ilgili şöyle demişti:

Mini dizi, Edgar Allan Poe'nun en ikonik eserlerinden bazılarının modern bir karışımı.

"Epik bir aile trajedisi" 

Inverse'ten Dais Johnston, Flanagan'ın dizisiyle ilgili şu ifadeleri kullandı:

Flanagan, kendine özgü tarzını Poe'nun en iyi eserleriyle birleştirerek, Netflix dönemini acımasızca karanlık bir tonla kapatan epik bir aile trajedisi yaratıyor.

Empire'dan Olly Richards ise şu yorumu yaptı:

Usher'ın Evi yıkılmadan önce, Mike Flanagan korkunç derecede eğlenceli, karanlık bir korku hikayesi inşa ediyor.

The Playlist'ten Rodrigo Perez de mini diziden övgüyle bahsetti:

Hayallerin kâbusa dönüşmesi, trajediler, travmalar ve faturanın vadesi geldiğinde ödenen en ağır bedeller hakkında büyüleyici bir masal.

Usher Evi'nin Çöküşü, Flanagan'ın şimdiye kadarki en yüksek puanlı yapımı oldu. Bundan önce, 45 yaşındaki yönetmenin 2016 yapımı gerilimi Hush ve Netflix'teki korku draması Tepedeki Ev, 100 üzerinden 93 puan elde etmişti.

İlk uzun metrajı 2011'de

Flanagan, 2011 tarihli ilk filmi Absentia'dan beri yükselişini sürdürüyor. 

Usher Evi'nin Çöküşü, yönetmenin Netflix için hazırladığı son dizi olacak. Yayın platformuyla yollarını ayıran yönetmen, Amazon Prime'la anlaşmaya varmıştı. Flanagan'ın Amazon'da geliştireceği projelerle bu diziyi devam ettirip ettiremeyeceğini zaman gösterecek.

Bununla birlikte, Flanagan'ın Netflix'teki korku dizileri ona övgüler kazandıran tek projeleri değildi. 

King ve Tarantino da övmüştü

Stephen King ve Quentin Tarantino'nun da övgüyle bahsettiği Flanagan'ın Netflix dışındaki filmlerinden Göz (Oculus) Rotten Tomatoes'da 75, Kabustan Gelen (Before I Wake) 67 ve Ölüm Alfabesi 2: Kötülüğün Başlangıcı (Ouija: Origin of Evil) 83 puan almıştı.


Koronavirüs ilacı Molnupiravir mutasyonlara mı yol açıyor?

Molnupiravir ilacı (AFP)
Molnupiravir ilacı (AFP)
TT

Koronavirüs ilacı Molnupiravir mutasyonlara mı yol açıyor?

Molnupiravir ilacı (AFP)
Molnupiravir ilacı (AFP)

Bir grup bilim insanı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) hastalarını tedavi etmek için kullanılan bir antiviral ilacın virüste mutasyonlara neden olabileceğini ve yeni varyantların evrimini tetikleyebileceğini öne sürdü.

Şarku’l Avsat’ın The Guardian gazetesinden aktardığı habere göre, Lagevrio markası altında satılan Molnupiravir ilacı, koronavirüsü yok edecek şekilde mutasyona uğratmak üzere geliştirildi.

Ancak araştırmacılar, virüsün bazen tedaviden sağ çıkabildiğine ve zaman zaman diğer insanlara yayılan mutasyona uğramış varyantlara yol açtığına dair kanıtlar buldu.

Molnupiravir’in koronavirüsün daha tehlikeli varyantlarını ürettiğine dair bir kanıt yok. Ancak bilim insanları, mutasyonların virüsün doğadaki genetik çeşitliliğini artırdığını ve gelecekteki evrimi için daha fazla seçenek sunduğunu vurguladı.

Nature dergisinde çalışmanın bulgularını yazan bilim insanları, Molnupiravir ilacının zaman zaman koronavirüsün yüksek oranda mutasyona uğramış, ancak yaşayabilir formlarını üretebildiğini öne süren çok sayıda kanıt olduğunu da ifade etti.

Bilim insanları, 15 milyondan fazla koronavirüs genomu içeren küresel veritabanlarını inceledikten sonra, Molnupiravir ilacının piyasaya sürülmesinden sonra 2022’den itibaren virüslerde belirgin mutasyonlar buldu. 

wfeg
Doktorlar koronavirüs hastasını tedavi etmeye çalışıyor (Reuters)

Araştırmacılar, bu mutasyonların İngiltere, Avustralya, ABD ve Japonya gibi en çok Molnupiravir kullanan ülkelerde daha yaygın olduğunu da gördü.

Daha ileri analizler, ilaçla tedavi edilme olasılığı daha yüksek olan yaşlı hastalardan alınan örneklerde, belirleyici mutasyonların daha yaygın olduğunu ortaya çıkardı.

Araştırmanın başyazarı ve Londra’daki Francis Crick Enstitüsü’nde araştırmacı olan Dr. Theo Sanderson çalışmaya ilişkin şunları söyledi;

“İnsanların Molnupiravir hakkında bazı endişeleri var ve bu da bir bakıma bunları daha somut hale getiriyor. Bu virüslerin önemli sayıda mutasyondan sonra hala hayatta kalabileceğini ve bazı durumlarda hala bulaşıcı olabildiğini biliyoruz.”

Araştırmacılar, söz konusu bulguların, Molnupiravir ve benzer şekilde çalışan diğer ilaçların risk ve faydalarının değerlendirilmesinin sürdürülmesi açısından önemli olduğunu söylüyor.

Molnupiravir ilacını üreten ABD merkezli Merck şirketi tarafından yapılan açıklamada, ilacın viral replikasyonu bozduğu, bunun da bulaşma riskini azalttığı ifade edildi.

Şirketin açıklamasında ayrıca, “Araştırmacılar, bu mutasyonların Molnupiravir ile tedavi edilen hastalardan viral yayılımla ilişkili olduğunu varsayıyor, ancak buna dair belgelenmiş bir kanıt yok” denildi.


Netflix'in yeni belgeseli tüyler ürpertici teoriyi araştırıyor

Yönetmen Marcus Plowright, 2019'da Jill Dando Cinayeti (The Murder of Jill Dando) adlında bir film de çekmişti (Netflix)
Yönetmen Marcus Plowright, 2019'da Jill Dando Cinayeti (The Murder of Jill Dando) adlında bir film de çekmişti (Netflix)
TT

Netflix'in yeni belgeseli tüyler ürpertici teoriyi araştırıyor

Yönetmen Marcus Plowright, 2019'da Jill Dando Cinayeti (The Murder of Jill Dando) adlında bir film de çekmişti (Netflix)
Yönetmen Marcus Plowright, 2019'da Jill Dando Cinayeti (The Murder of Jill Dando) adlında bir film de çekmişti (Netflix)

Netflix'te bugün yayımlanan Jill Dando'yu Kim Öldürdü? adlı belgesel, ünlü sunucunun 26 Nisan 1999 sabahı Batı Londra'da bulunan Fulham'daki Gowan Bulvarı'nda, evinin kapısının önünde tek kurşunla vurularak öldürüldüğü güne uzanıyor.

Yeni belgesel, Britanyalı sunucu Jill Dando'nun "profesyonel bir suikast" sonucu öldürüldüğü yönündeki tüyler ürpertici teoriyi araştırıyor.

Netflix, belgeselin konusunu kısaca şöyle özetliyor:

Bu ayrıntılı belgesel, 1999'da öldürülen sevilen televizyon sunucusu Jill Dando'nun uzmanları ve kamuoyunu şaşırtmaya devam eden davasını yeniden ele alıyor.

Üç bölümlük dizi, cinayetin ardından yaşananları kıdemli polis memuru Hamish Campbell, gazeteciler ve haksız yere hüküm giyen Barry George'un savunma avukatı Michael Mansfield'la yapılan röportajlar aracılığıyla inceliyor.

Mansfield, belgeselde şöyle diyor:

Bu davada dosya hala açık olmalı. Araştırıyor olmalılar.

Dizide silahlı soyguncu geçmişini geride bırakarak yazarlık yaparak yeni bir hayata başlayan Noel Smith'le de röportaj yapılıyor. Smith, 37 yaşındaki Dando'nun cinayetinden haksız yere hüküm giyen Barry George'la aynı cezaevindeydi.

"Profesyonel bir suikasttı"

George 2008'de yapılan yeniden yargılamada oybirliğiyle beraat etmişti.

Dando'yu kimin öldürdüğüne dair elinde herhangi bir ipucu olup olmadığı sorulan Smith şunları söylüyor: 

Kendi güvenliğim için bu konuda konuşmak istemiyorum. Ama suç dünyasında söylentiler var, öyle diyelim. Düşündüğünüz kişi değil ve Barry George da değil. Bu profesyonel bir suikasttı.

"Söylersem kimin yaptığını bilirsiniz"

Kadının neden öldürüldüğüne dair herhangi bir fikir verip veremeyeceği sorulduğundaysa hemen başını sallayarak şunları söylüyor: 

Hayır. Nedenini söylersem kimin yaptığını bilirsiniz.

Asperger, beyin hasarı, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, öğrenme güçlüğü ve epilepsi hastası olan 63 yaşındaki George, 2001'de ömür boyu hapse mahkum edilmişti. Bunun nedeni büyük ölçüde ceketinin cebinde bulunan bir parça barut kalıntısıydı.

"Bana zulmettiler"

Belgeselde kendisine sorulan "Jill Dando'yu siz mi öldürdünüz?" sorusuna şöyle yanıt veriyor:

Kesinlikle hayır. Hayatımın 8 yılını almaları beni öfkelendiriyor. Bana resmen zulmettiler.

"Bunun bir gizem olduğunu düşünmüyorum"

Ancak o dönemde soruşturmayı yürüten kıdemli memur Hamish Campbell, George'un katil olduğu konusunda ısrarlı olduğunu söylüyor:

2001'de suçlu bulunmasının doğru karar olduğunu düşünüyordum. Bu olay 23 yıldır her yıl haberlerde yer alıyor ya da yorumlara konu oluyor. Bence insanlar gizemden hoşlanıyor ama ben bunun bir gizem olduğunu düşünmüyorum.

Campbell, "Jill Dando'yu Barry George'un öldürdüğünü düşünüyor musunuz?" sorusuna şu yanıtı veriyor: 

Düşünüyorum evet. Fikrimi değiştirdiğimi sanmıyorum.

"Kardeşimi 5 dakikalık şöhret için öldürdü"

Neredeyse 25 yıl sonra, Jill Dando'nun cinayeti karmaşık bir vaka olmaya devam ediyor ancak kardeşi Nigel için öyle değil. Nigel, alternatif teorileri reddediyor ve katilin yalnız hareket eden bir tetikçi olduğuna inanıyor:

Benim inancım, o sokakta bulunan silahlı birinin Jill'i gördüğü, onu tanıdığı ve her ne sebeple olursa olsun 5 dakikalık şöhret için onu öldürdüğü yönünde.

Belgeselin yönetmenliğini Emmy ödüllü ve BAFTA adayı Marcus Plowright üstleniyor.

Bugün yayınlanan üç bölümlük belgesel, Netflix'te izlenebilir.

Independent Türkçe


Nadir görülen bir böbrek kanserinin genetik kodları çözüldü

Böbrek kanseri için henüz ilaçlı bir tedavi yöntemi geliştirilemezken sadece ameliyat tedavisi uygulanabiliyor (Shutterstock)
Böbrek kanseri için henüz ilaçlı bir tedavi yöntemi geliştirilemezken sadece ameliyat tedavisi uygulanabiliyor (Shutterstock)
TT

Nadir görülen bir böbrek kanserinin genetik kodları çözüldü

Böbrek kanseri için henüz ilaçlı bir tedavi yöntemi geliştirilemezken sadece ameliyat tedavisi uygulanabiliyor (Shutterstock)
Böbrek kanseri için henüz ilaçlı bir tedavi yöntemi geliştirilemezken sadece ameliyat tedavisi uygulanabiliyor (Shutterstock)

İngiltere merkezli Wellcome Sanger Enstitüsü’den araştırmacıların başını çektiği, çeşitli ülkelerden uzmanların yer aldığı bir ekip, nadir görülen bir böbrek kanseri türüyle ilgili bir çalışma yaptı. Böbrek kanserinde doktorların ameliyat önermemesi durumunda alternatif tedavi olabilecek yeni bir ilaç geliştirilmeye çalışıldı. Dün Nature Communications dergisinde yayımlanan raporun sonuçlarına göre, reninoma (jukstaglomerüler hücreli tümör/JGHT) adlı nadir görülen bir böbrek kanseri türünün genetik kodu ilk kez tamamen deşifre edildi.

Reninoma, tüm dünyada şimdiye kadar bildirilen yaklaşık 100 vakayla insanlarda en nadir görülen kanserlerden biri. Tedavisinde genellikle ameliyata başvuruluyor. Ancak bu yöntem sonucu kanser, hastada yüksek tansiyona neden olabiliyor ya da yayılabilen kötü huylu tümörlere dönüşebiliyor.

Yalnızca ameliyatlı tedavi yönteminin olduğu böbrek tümörü için halen bir ilaç tedavisi geliştirilebilmiş değil. Çalışmanın sonuçları açıklanmadan önce bu kanser türüne hangi genetik hatanın neden olduğu bilinmiyordu.

zxsc
Reninoma, insanlarda en nadir görülen kanserli tümörlerden biridir (Public domain)

Araştırmanın başyazarlarından Wellcome Sanger Enstitüsü'nün kıdemli üyesi Dr. Sam Behjati, “Çalışmadan elde ettiğimiz sonuçlar, bu kanser türünün kaynağını keşfetmeyi başarmamızdan ötürü çok önemli. Çok nadir olmasına rağmen bu kanser türü üzerinde daha önce neredeyse hiç araştırma yapılmamıştı” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’a konuşan Dr. Behjati, sözlerini şöyle sürdürdü:

Sadece böbrek kanserinin genetik kodunu kırmadık, aynı zamanda onu tetikleyenin ilaçlarla çözülebileceğini de ortaya koyduk. Bu sonuçlar, kanserli tümörleri ameliyatla alınamayan hastalar için son derece önemli olabilir.

Araştırmacılar, bu nadir görülen kanserin, ‘NOTCH1’ adı verilen ve yaygın olarak bilinen bir kanser geninin, genetik kodundaki spesifik bir hatadan kaynaklandığını buldu.

Yine araştırmanın baş yazarlarından Wellcome Sanger Enstitüsü’nden Dr. Taryn D. Treger, bu nadir görülen böbrek kanserinin sebeplerinin ilk kez ortaya çıkarıldığını belirterek, “Çalışmamızın yeni tedavilerin önünü açacağını umuyoruz” dedi.

Ekip, ileri genomik teknikleri kullanarak biri genç bir yetişkine, diğeri bir çocuğa ait olmak üzere iki kanser örneğini inceledi. Elde edilen bulgular, ameliyatın tedavi için tercih edilebilecek bir seçenek olmadığı hastalara çare olabilir. Sonuçlar, hastaların tedavisinde bu geni hedef alan mevcut ilaçların kullanılabileceğine işaret ediyor.

Ekipte yer alan İngiltere’deki Great Ormond Street Hastanesi'nden Dr. Tanzina Chowdhury ise şunları söyledi:

Böbrek tümörleri olarak bilinen nadir görülen böbrek kanserleri, geleneksel kanser tedavilerine yanıt vermez. Şu an bilinen tek tedavi yöntemi ameliyat. Çalışmamız, üzerinde iyi araştırılmış spesifik bir genin bu nadir türdeki kanseri tetiklediğini gösterdi. Eğer bu geni hedef aldığı bilinen ilaçları kullanırsak, ameliyat gibi yan etkileri yüksek tıbbi yöntemlere ihtiyaç duymadan hastayı tedavi edebiliriz.

Öte yandan Dr. Behjati, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, sözlerini şöyle sürdürdü:

Nadir kanser türlerinin incelenmesi ve tetkiki zordur. Diğer kanser türlerine yakalanmış olan hastalar bu çalışmadan faydalanamayabilir. Ancak burada son derece nadir görülen bir tümör türü hakkındaki algımızı yeniden şekillendiren son teknolojinin bilim alanındaki güçlü bir örneğine sahibiz. Önümüzde hastaların sağlığı açısından faydalı olabilecek bir keşif var. Bu tür son derece nadir görülen tümörlerin genetik kodlarını çözmek için incelemeye devam edeceğiz. Böylece daha fazla yeni tedavi yöntemi geliştirilmesini umuyoruz.


Shakira, İspanya'da vergi kaçırmakla suçlandı

"Shakira" lakaplı Kolombiyalı şarkıcı Isabel Mebarak Ripoll (AA)
"Shakira" lakaplı Kolombiyalı şarkıcı Isabel Mebarak Ripoll (AA)
TT

Shakira, İspanya'da vergi kaçırmakla suçlandı

"Shakira" lakaplı Kolombiyalı şarkıcı Isabel Mebarak Ripoll (AA)
"Shakira" lakaplı Kolombiyalı şarkıcı Isabel Mebarak Ripoll (AA)

İspanya'da yaşadığı dönemle bağlantılı olarak 2012-2014 yılları arasında 6 farklı suçla Maliyeden 14,5 milyon avro vergi kaçırmakla suçlanan ve Barselona İl Mahkemesinde 20 Kasım'da davası başlayacak Shakira hakkında yeni bir vergi kaçırma suçlaması yapıldı.

Savcılık, Kolombiyalı şarkıcının 2018 yılında gelir ve mal varlığı vergilerinde usulsüzlük yaptığı iddiasıyla ilgili soruşturmasını tamamlayarak, o dönemde Shakira'nın İspanya Maliyesinden 5,3 milyon avro vergi kaçırdığına yönelik bir suçlama yöneltti.

Savcılık, ikinci suçlamayla ilgili olarak Shakira'ya şu anda ikamet ettiği Miami'den video konferans yöntemiyle ifade verme olanağı tanıdı.

Diğer yandan eski futbolcu Gerard Pique ile birlikte Barselona'da yaşadığı dönemle bağlantılı olarak 2012, 2013 ve 2014 yıllarında gelir ve mal vergilerinde usulsüzlük yaparak 14,5 milyon avro vergi kaçırmakla suçlanan Shakira'nın, 8 yıl 2 aya kadar hapis ve 23,8 milyon avro para cezaları talep edilen davası 20 Kasım'da başlayacak.

Toplamda 12 duruşmanın olması ve 14 Aralık'ta sonuçlanması öngörülen davada, 200'ye yakın kişinin ismi şahit olarak yazıldı.

Shakira, 183 günden fazla İspanya'da yaşadığı için bu ülke yasalarına göre vergi mükellefi olmuştu.

Savcılığa göre, Shakira, İspanya'da vergi ödemekten kaçınmak için gelirlerini ve varlıklarını İspanyol Vergi Dairesinden gizleyerek, İngiliz Virgin Adaları, Cayman Adaları, Malta, Panama ve Lüksemburg merkezli bir şirket ağına aktardı.

Kolombiyalı şarkıcı avukatı aracılığıyla yürütülen ön görüşmelerde Maliye ile anlaşmayı kabul etmeyip, suçlamaları reddederek, dava yolunu tercih etmişti.


Ünlü timsah uzmanına hayvanlara cinsel istismar davası: 56 kez suçu işlediğini kabul etti

Avustralyalı zoolog Adam Britton, Filipinler'in güneyindeki Mindanao adasının Agusan del Sur ilindeki Bunawan ilçesinde yakalanmış bir timsahın boyunu 9 Kasım 2011'de ölçüyor (AFP/Arşiv)
Avustralyalı zoolog Adam Britton, Filipinler'in güneyindeki Mindanao adasının Agusan del Sur ilindeki Bunawan ilçesinde yakalanmış bir timsahın boyunu 9 Kasım 2011'de ölçüyor (AFP/Arşiv)
TT

Ünlü timsah uzmanına hayvanlara cinsel istismar davası: 56 kez suçu işlediğini kabul etti

Avustralyalı zoolog Adam Britton, Filipinler'in güneyindeki Mindanao adasının Agusan del Sur ilindeki Bunawan ilçesinde yakalanmış bir timsahın boyunu 9 Kasım 2011'de ölçüyor (AFP/Arşiv)
Avustralyalı zoolog Adam Britton, Filipinler'in güneyindeki Mindanao adasının Agusan del Sur ilindeki Bunawan ilçesinde yakalanmış bir timsahın boyunu 9 Kasım 2011'de ölçüyor (AFP/Arşiv)

Önde gelen bir Britanyalı timsah uzmanı, Avustralya'da kendine yöneltilen hayvanlarla cinsel ilişki ve çok sayıda hayvanın cinsel istismarı suçlamalarını ikrar etti.

51 yaşındaki Adam Robert Corden Britton, 2014'te köpeklere cinsel istismarda bulunmaya başladı ve geçen yıl nisanda tutuklanana kadar 42'den fazla köpeğe işkence etti. Avustralya'daki bir mahkemeden pazartesi günü yapılan açıklamada, 42 köpekten 39'unun öldüğü belirtildi.

Avustralya'nın Kuzey Toprakları (KT) bölgesinde zoolog ve timsah uzmanı olarak çalışan Britton bir keresinde BBC'nin Bafta ödüllü belgesel serisi Life in Cold Blood'ın (Soğukkanlı Yaşam) çekimleri sırasında David Attenborough'yu mülkünde ağırlamıştı.

Britton, hayvanlara işkence ederken kendini filme alıyor ve daha sonra takma adlar kullanarak bu videoları, çocuk istismarı materyallerine de eriştiği çevrimiçi platformlarda yayımlıyordu.

Zooloğun çevrimiçi forumlarda dolaşıma soktuğu videolardan biri KT Hayvan Refahı Şubesi'ne gönderildi ve sonrasında bu görüntülerin KT polisine iletilmesi üzerine Britton geçen yıl nisanda tutuklandı.

Britton pazartesi günü KT Yüksek Mahkemesi önünde 56 suçlamayı kabul etti. Zoolog, çocuk istismarı materyallerine erişim ve bunları iletmekle ilgili 4 suçlamayı da ikrar etti.

KT başyargıcı Michael Grant, savcı Marty Aust'un Britton'a yöneltilen suçlamalarla ilgili üzerinde mutabık kalınan gerçekleri okumasından önce mahkemeye izleyici olarak katılan halka, güvenlik görevlilerine ve medya mensuplarına salondan ayrılma fırsatı sundu.

Savcı Marty Aust, "Bu deliller, sadece grotesk ve sapkın zalimlik eylemleri olarak tanımlanabilecek, zorlayıcı ve rahatsız edici, benim değerlendirmeme göre sinir krizine neden olma ihtimaline sahip materyaller içeriyor" dedi:

Her iki durumda da kararı size bırakacağım ancak bu ihtimali anlatmış oldum.

Avustralyalı zoolog Adam Britton (sol arka) 2011'de esaret altındaki bir timsahı ölçüyor (AFP)
Avustralyalı zoolog Adam Britton (sol arka) 2011'de esaret altındaki bir timsahı ölçüyor (AFP)

Eskiden Charles Darwin Üniversitesi'nde akademisyenlik yapan Britton'ın işlediği suçların rahatsızlık verici yapısı nedeniyle davanın ayrıntıları kamuoyuyla paylaşılmadı.

Savcı Aust, "Suçlu, hayvanlara ve özellikle de köpeklere karşı sadistçe cinsel ilgi duyuyor" dedi.

Britton sıklıkla "birçoğu işle ilgili yükümlülükleri veya seyahat nedeniyle evcil hayvanlarını gönülsüzce vermek zorunda kalan köpek sahipleriyle, hayvanlarının velayetini almak için müzakere ederken yakınlık kurmuştu".

Britton, Nisan 2022'de tutuklanmasından bu yana hapiste. Cezasını belirleyecek duruşma için aralıkta tekrar hakim karşısına çıkacak.

Britton, doğduğu ve Bristol Üniversitesi'nde zooloji alanında doktorasını tamamladığı Birleşik Krallık'tan yaklaşık 20 yıl önce ayrılarak Avustralya'nın kuzeyine taşınmıştı.

Independent Türkçe


Scorsese'den sinemadaki çizgi roman "istilasına" çözüm önerisi

Scorsese, 2019'da Marvel filmlerinin sinema olmadığını söylemiş ve onları tema parkı eğlencelerine benzetmişti. Scorsese'nin yorumları Marvel hayranları tarafından tepkiyle karşılanmıştı (Disney)
Scorsese, 2019'da Marvel filmlerinin sinema olmadığını söylemiş ve onları tema parkı eğlencelerine benzetmişti. Scorsese'nin yorumları Marvel hayranları tarafından tepkiyle karşılanmıştı (Disney)
TT

Scorsese'den sinemadaki çizgi roman "istilasına" çözüm önerisi

Scorsese, 2019'da Marvel filmlerinin sinema olmadığını söylemiş ve onları tema parkı eğlencelerine benzetmişti. Scorsese'nin yorumları Marvel hayranları tarafından tepkiyle karşılanmıştı (Disney)
Scorsese, 2019'da Marvel filmlerinin sinema olmadığını söylemiş ve onları tema parkı eğlencelerine benzetmişti. Scorsese'nin yorumları Marvel hayranları tarafından tepkiyle karşılanmıştı (Disney)

Ünlü yönetmen Martin Scorsese, Hollywood'un durumuna değinerek sinemanın süper kahraman ve seri filmlerden nasıl kurtarılabileceği hakkında konuştu. 

80 yaşındaki Scorsese, sinema kariyerini Taksi Şoförü (Taxi Driver) ve Arka Sokaklar (Mean Streets) gibi filmlerle öne çıktığı 1970'lerden bu yana başarıyla sürdürüyor.

50'den fazla filmi olan yönetmenin son filmi Dolunay Katilleri (Killers of the Flower Moon), sonbaharda gösterime girecek.

İtalyan asıllı Amerikalı yönetmen, 9 kez En iyi Yönetmen Oscar'ına aday olmuş ve heykelciği bir kez evine götürmüştü. 

Scorsese, GQ'ya verdiği röportajda çizgi romanların etkisi altındaki Hollywood sinemasının mevcut durumu hakkında konuştu:

Buradaki tehlike bunun kültürümüze yaptığı şey. Çünkü artık filmlerin sadece bunlardan ibaret olduğunu düşünen nesiller olacak. Zaten böyle düşünüyorlar. Bu da bizim daha güçlü bir şekilde karşı koymamız gerektiği anlamına geliyor.

Scorsese, sinemaseverlere Safdie Kardeşler ve Christopher Nolan gibi yönetmenlerin filmlerini izlemelerini önerdi. 

Scorsese, "Sinemayı kurtarmak zorundayız" dedi ve ekledi: 

Üretilen içeriğin gerçekten sinema olmadığını düşünüyorum.

Hollywood sineması için "üretilmiş içerik" benzetmesini yapan yönetmen, günümüzdeki yapımları "yapay zekanın film çekmesine" benzetti:

Bu filmler size ne kazandıracak? Bir şeyi tüketmek ve sonra onu zihninizden, tüm vücudunuzdan atmak dışında, anlıyor musunuz? Peki size ne veriyor?

Scorsese, Hollywood'un son dönemdeki durumu hakkında konuşan ilk tanınmış yönetmen değil. 

Senarist ve yönetmen Charlie Kaufman da "ayartıcı" Hollywood filmlerini, "çöp" olarak nitelendirmiş ve bu tür filmlerin sıradan izleyici için kaliteli sinemayı sulandırdığına dair benzer duygularını ifade etmişti. 

Kaufman'ın bu sözlerine bağımsız yönetmen Richard Linklater da benzer şekilde tepki vermişti.

Independent Türkçe


ABD'de çiftler arasında yeni trend "para randevusu"

Danışmanlar, düzenli olarak para randevusuna çıkan çiftlerin harcamalarını daha iyi yönetebileceklerini söylüyor (Unsplash)
Danışmanlar, düzenli olarak para randevusuna çıkan çiftlerin harcamalarını daha iyi yönetebileceklerini söylüyor (Unsplash)
TT

ABD'de çiftler arasında yeni trend "para randevusu"

Danışmanlar, düzenli olarak para randevusuna çıkan çiftlerin harcamalarını daha iyi yönetebileceklerini söylüyor (Unsplash)
Danışmanlar, düzenli olarak para randevusuna çıkan çiftlerin harcamalarını daha iyi yönetebileceklerini söylüyor (Unsplash)

Tierra Bates ve kocası Gregory, bütçeleri ve tasarruf hedeflerini gözden geçirme havasına girmek için şık giyiniyor ve lüks bir et lokantasında akşam yemeğine gidiyor.

Güney Carolina'nın Shelby kentinde okul terapisti ve emlakçı olan Bates, "Bir şeyleri tartışıyoruz ama aynı zamanda kutlama da yapıyoruz" diyor ve ekliyor: 

Aklımızdaki hedefleri konuşurken bir yandan da kendimizi şımartıyoruz.

Romantizm ve finansın bu karışımı, mali danışmanlar ve servet oluşturma işindekiler tarafından "para randevusu" (money date) diye adlandırılıyor. 

Buradaki fikir, çiftlerin genellikle korktuğu konuşmalar için zaman ayırmak ve bunu dört gözle beklenen bir etkinlik haline getirmek. 

Yükselen trend Wall Street Journal'ın (WSJ) da dikkatini çekti. Gazete konuyla ilgili kapsamlı bir haber hazırladı.

Danışmanlar ve ilişki rehberleri, düzenli olarak para randevularına giden çiftlerin harcamalarını, tasarruflarını ve yatırımlarını daha iyi yönetebildiklerini söylüyor. 

Para konusundaki anlaşmazlıklar evlilikleri zorlayabildiğinden, finansal kararlar hakkında eğlenceli şekilde tartışmalar yapmak, sorunların dargınlık yaratmadan önce ele alınmasına yardımcı oluyor.

Cincinnati'de finans koçluğu yapan Christine Luken, "Müşterilerime 'Para randevusuna seksi kıyafetlerinizle çıkın' önerisinde bile bulundum" diyor.

Finansal planlamayı randevuya dönüştürmek kulağa uyumsuzluk gibi gelebilir ancak bilim bu önermeyi destekliyor. 

Michigan Üniversitesi'nde Pazarlama Profesörü olan Scott Rick, "Bu, araştırmaların insanların alışkanlıklarını değiştirmelerine yardımcı olabileceğini öne sürdüğü, daha az heyecan verici bir görevi daha heyecan verici ödülle eşleştiren bir tür cazibe gruplaması" dedi.

Finans uzmanlarından oluşan Entwistle Partners'ın kurucusu ve UBS'in Varlık Yönetimi Kıdemli Başkan Yardımcısı Kathy Entwistle da eşinizle mali durumunuzu konuşmak için zaman planlayarak para konusunda anlayış, daha fazla şefkat ve daha fazla başarıya kapı açabileceğinizi öne sürüyor. 

Entwistle'a göre basit konuşmalar yapmak, potansiyelin kilidini açabilir ve konunun gizemini çözebilir:

Bu küçük adımları atmaya başladığınızda, her şey daha da kolaylaşır. Parayla ve sevgilinizle ilişkinizde, olmak istediğiniz yere daha yakın hissedersiniz.

Florida merkezli finansal terapist Adam Kol, daha iyi para kararları almak için para harcamanız gerekebileceğini hatırlatıyor.

İlk para randevularını ayarlamak isteyen çiftler içinse Kol, en son kredi kartı ekstresinin birlikte incelenmesini öneriyor. 

'Bunu harcadığınıza inanamıyorum' demek yerine 'Burada garip bir şey olmadığından emin olalım' demek daha doğru.

Independent Türkçe


40 yaşından sonra kadınlar için kilo vermeye yönelik en uygun beslenme nedir?

İşlenmiş karbonhidratlardan ve şekerli yiyeceklerden uzak durun (Reuters)
İşlenmiş karbonhidratlardan ve şekerli yiyeceklerden uzak durun (Reuters)
TT

40 yaşından sonra kadınlar için kilo vermeye yönelik en uygun beslenme nedir?

İşlenmiş karbonhidratlardan ve şekerli yiyeceklerden uzak durun (Reuters)
İşlenmiş karbonhidratlardan ve şekerli yiyeceklerden uzak durun (Reuters)

Bir beslenme ve hormon uzmanı, aralıklı orucun, özellikle 40 yaşından sonra kadınlar arasında kilo kaybı için ideal diyet olduğunu zira hormonların dengelenmesine ve metabolizmalarının hızlanmasına yardımcı olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph’tan aktardığına göre Dr. Mindy Bales hayatının büyük bölümünde daha az miktarda yemek yemeye ve düzenli egzersiz yapmaya dayalı geleneksel diyetleri izlediğini ancak menopoza yaklaşan yıllarda hormonlar değiştiğinde bu geleneksel kilo verme yöntemlerinin artık onun için işe yaramadığını belirtti.

Bales “O zamanlar, Paleo ve Keto dahil düşük karbonhidratlı diyetleri denedim. Fakat bu diyetlerin menopozdan önce zaten mustarip olduğum depresyon, anksiyete ve uykusuzluk semptomlarını en yüksek seviyelere çıkardığını keşfettim” dedi. 

Aralıklı oruç

Bales “Bu yeni semptomlar aralıklı orucu denemek istememi sağladı. Başladıktan sonraki 3 gün içinde kilomun düştüğünü, enerjimin arttığını, ruh halimin düzeldiğini, ateş basmalarımın azaldığını hissettim ve kendimi tekrar gece boyunca uyurken buldum. Sağlığımda hızlı ve önemli bir değişiklik gördüm” dedi.

Bales, aralıklı oruç tutmanın etkili ve hızlı bir şekilde yağ yakmaya yardımcı olduğunu açıkladı. Ayrıca “13 saatten fazla oruç tuttuğumuzda vücudumuz yağ yakmaya başlar ama zayıflık göstermez. Daha sonra yakıt olarak kullandığı ketonları oluşturur. Ketonlar yükseldikçe açlığınız önemli ölçüde azalır” ifadelerini kullandı.  

Aralıklı orucun avantajlarından birinin de esnek olması ve günün belirli saatlerine bağlı olmaması olduğuna dikkati çekti. İşten eve geç döndüyseniz ve akşam yemeğini geç yediyseniz ertesi gün biraz daha uzun süre oruç tutabileceğinizi söyleyen Bales, aralıklı oruç sistemini uygularken belirli yiyecekleri yemenizi, diğer yiyeceklerden ise tamamen uzak durmanızı tavsiye etti.

İyi yağların (zeytinyağı, keten tohumu yağı ve susam tohumu) miktarının artırılması, kötü yağlardan (sade yağ, mısır yağı, bitkisel yağ gibi) kaçınılması, ayrıca ekmek, kek gibi işlenmiş karbonhidratlardan da uzak durulması gerektiğini vurguladı. Dut, patatesler ve muz dahil olmak üzere meyve ve sebzelerde bulunan doğal karbonhidratların tüketilmesi gerektiğini belirtti.

Bunların yanı sıra şekerli yiyeceklerden ve yapay renklendiriciler içeren yiyeceklerden tamamen uzak durulması tavsiyesinde bulundu.

Beslenme uzmanı “Bu üç şeyi değiştirirseniz ve sadece 13 saat bile olsa oruç tutmayı öğrenirseniz, sağlığınızda inanılmaz bir değişim sağlayacaksınız” dedi.