Omikron'un alt varyantı bulaşıcılıkta kızamığı yakaladı

WHO'nun eski epidemiyologlarından Profesör Adrian Esterman alt varyantın Omikron'dan daha bulaşıcı olduğunu söyledi

(Reuters)
(Reuters)
TT

Omikron'un alt varyantı bulaşıcılıkta kızamığı yakaladı

(Reuters)
(Reuters)

Üst düzey bir epidemiyolog, yeni Omikron alt varyantının insanlık tarihindeki en bulaşıcı hastalıklardan biri olan kızamık kadar bulaşıcı olabileceğine dair uyardı.
Hem Omikron hem de Delta mutasyonlarını birleştiren Deltakron adlı yeni varyant Fransa'nın çeşitli bölgelerinde tespit edilirken, varyantın ocaktan bu yana halk arasında yayıldığı anlaşıldı. 
Eski Dünya Sağlık Örgütü (WHO) epidemiyologu Profesör Adrian Esterman, ABC haber ajansına verdiği demeçte yeni alt varyantın Omikron'dan daha zararlı olmadığını ama daha bulaşıcı olduğunu söyledi. Esterman, "Bu, vaka sayılarının hızla arttığını göreceğimiz anlamına geliyor" dedi.
Twitter hesabından da şunları ekledi:
"Omikron BA.2, BA.1'den yaklaşık 1,4 kat daha bulaşıcı. BA.1'in temel bulaşma katsayısı (R0) yaklaşık 8,2. Bu da BA.2'nin R0'ını 12 yapıyor. Bu, alt varyantı bildiğimiz en bulaşıcı hastalık olan kızamığa epey yaklaştırıyor."
Şimdiye kadar yeni varyantın tespit edildiği vaka sayısı düşük ve aşıların bu varyanta karşı nasıl koruma sağlayacağı henüz kesin olarak bilinmiyor. 

WHO'nun baş bilim insanı Soumya Swaminathan salı günü attığı tweette şunları yazdı:
"Birden fazla #SARSCoV2 varyantı dolaşımdayken insanlarda veya hayvanlarda rekombinant vakaların görülebileceğinin farkındaydık. Bu virüsün özelliklerini saptayabilmek için deneyleri beklememiz gerek. Pandemiyle başa çıkarken dizileme, analiz ve hızlı veri paylaşımı önemli." 
WHO'nun Kovid-19 teknik heyeti lideri Maria van Kerkhove, Twitter'da ekibinin yeni varyantı 'takip ettiğini ve tartıştığını' duyurdu.
The Independent'ta ye alan habere göre, cuma gecesi Birleşik Krallık Sağlık Bakanı Sajid Javid ise Deltakron varyantıyla ilgili herhangi bir endişesi olup olmadığı sorusuna, "Kuşkusuz, dikkatle izlemeyi sürdürmemiz gereken varyantlar var" yanıtını verdi.
Javid, "Bunlardan en son endişe kaynağı yaratan Omikron'du fakat Britanya halkının tepkisi sayesinde ülke olarak bunu başarıyla atlattık. Omikron'un alt varyantı denen [virüsler] de var ve bu önemli zamanda bunların hiçbiri bizi endişelendirmiyor. Bunları dikkatle izlemeye devam ediyoruz ama hiçbir endişemiz yok" ifadelerini kullandı. 

 



Meşhur casus romanı dizi oldu: Türk asıllı yıldız da kadroya katıldı

Türk bir baba ve Alman bir annenin çocuğu olan 27 yaşındaki Devrim Lingnau, The Empress'ta Bavyera Düşesi Elisabeth rolünde (Netflix)
Türk bir baba ve Alman bir annenin çocuğu olan 27 yaşındaki Devrim Lingnau, The Empress'ta Bavyera Düşesi Elisabeth rolünde (Netflix)
TT

Meşhur casus romanı dizi oldu: Türk asıllı yıldız da kadroya katıldı

Türk bir baba ve Alman bir annenin çocuğu olan 27 yaşındaki Devrim Lingnau, The Empress'ta Bavyera Düşesi Elisabeth rolünde (Netflix)
Türk bir baba ve Alman bir annenin çocuğu olan 27 yaşındaki Devrim Lingnau, The Empress'ta Bavyera Düşesi Elisabeth rolünde (Netflix)

John le Carré'nin meşhur casus romanlarından uyarlanan Casusun Mirası (Legacy of Spies) dizisi, Birleşik Krallık'ta BBC'de, ABD'de ise MGM+ platformunda yayımlanacak. 

Diziye Canavar: Ed Gein'in Hikayesi'nden (Monster: The Ed Gein Story) Charlie Hunnam, Soysuzlar Çetesi'yle (Inglourious Basterds) tanınan Daniel Brühl ve The Empress'le yıldızı parlayan Türk asıllı Alman aktris Devrim Lingnau da katıldı. 

Başrolde, daha önce açıklanan Matthew Macfadyen yer alıyor. Dizinin çekimlerinin 2026'da başlaması planlanıyor.

Le Carré'nin eserlerinin haklarını elinde bulunduran The Ink Factory diziyi geliştiriyor; küresel dağıtımı ise Fifth Season üstleniyor. Projenin martta uluslararası platformlara sunulmaya başlandığı açıklanmıştı.

Dizide Hunnam, Britanyalı istihbarat subayı Alec Leamas'ı canlandıracak. 51 yaşındaki Macfadyen, efsanevi casus George Smiley rolünde. Brühl, Doğu Alman ajanı Jens Fielder'a, Devrim Lingnau ise Doris Quinz, namıdiğer Ajan Tulip karakterine hayat verecek.

Senaryoyu, 2016 yapımı Message from the King'le tanınan Stephen Cornwell, Clarissa Ingram'la birlikte kaleme alıyor.

"En kapsamlı le Carré uyarlaması"

The Ink Factory'nin kurucu ortağı ve eş CEO'su Stephen Cornwell, proje hakkında şunları söyledi:

Bu yapım, le Carré'nin eserleri arasında şimdiye kadarki en kapsamlı uyarlama olma özelliğini taşıyor. Matthew'nun bu karmaşık ve zeki casusu canlandırması, Charlie, Daniel ve Devrim gibi güçlü oyuncularla birlikte projeyi harika bir seviyeye taşıyor.

Independent Türkçe, Variety, Deadline

 


Anne Hathaway, yeni filminde varoluş krizindeki pop yıldızı rolünde

Amerikalı aktris Anne Hathaway, Sefiller'deki (Les Misérables) performansıyla En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Oscar kazanmıştı (A24)
Amerikalı aktris Anne Hathaway, Sefiller'deki (Les Misérables) performansıyla En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Oscar kazanmıştı (A24)
TT

Anne Hathaway, yeni filminde varoluş krizindeki pop yıldızı rolünde

Amerikalı aktris Anne Hathaway, Sefiller'deki (Les Misérables) performansıyla En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Oscar kazanmıştı (A24)
Amerikalı aktris Anne Hathaway, Sefiller'deki (Les Misérables) performansıyla En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Oscar kazanmıştı (A24)

A24, Anne Hathaway ve Michaela Coel’in başrollerini paylaştığı müzik draması Mother Mary'nin resmi fragmanını paylaştı.

Yeşil Şövalye (The Green Knight) ve Bir Hayalet Hikayesi'yle (A Ghost Story) tanınan David Lowery'nin yazıp yönettiği Mother Mary, turnesini varoluşsal bir kriz nedeniyle yarıda bırakan pop yıldızı Mary'nin hikayesini anlatıyor.

43 yaşındaki Hathaway'in canlandırdığı Mary, yıllar önce imajını şekillendiren eski arkadaşı ve moda tasarımcısı Sam'le yeniden bir araya geliyor.

Filmde Jack Antonoff, Charli XCX ve FKA Twigs'in yazdığı orijinal şarkılar yer alıyor. FKA Twigs filmde oyuncu olarak da bulunuyor. Kadroda ayrıca Hunter Schafer, Atheena Frizzell, Kaia Gerber, Jessica Brown Findlay, Alba Baptista ve Sian Clifford gibi isimler var.

Temmuzda yayımlanan Vogue röportajında Anne Hathaway, canlandırdığı karakterle ilgili şunları söylemişti:

Senaryoyu okur okumaz fark ettiğim şey, Mary'nin 'oynanacak' bir karakter olmadığıydı. Eğer rolü alırsam, David'in şekillendirebileceği bir malzeme haline gelmem gerekecekti... Acemi olmayı kabul etmeliydim. Bunun beraberinde getirdiği tevazu, her gün sete gelip kötü olacağını bilmek ve bunun normal olduğuna inanmak. 'Kötü' değilsin; sadece acemisin ve öğreniyorsun. Bu zihniyete ulaşmak için bazı şeyleri geride bırakmam gerekti. Dönüştürücü süreçlerin zorluğu gibi, bu da zordu ama bir o kadar da değerliydi.

Michaela Coel ise Hathaway'in performansını şöyle değerlendirdi:

Gerçekten çok cesur bir iş çıkardı. Bu rol için öğrenmek zorunda kaldığı fiziksel süreç inanılmazdı. Sahnede yalnızca biz yoktuk; ekip ve yapımcılar da aynı baskıyı hissediyordu. O gün hepimiz için ürkütücüydü. İlk çekimden sonra bunun farkına vardık. Üstelik aynı sahneyi tekrar tekrar oynaması gerekiyordu. Bu kadar güç isteyen bir süreci taşıyabilmek... Gerçekten büyük cesaret ister.

Mother Mary'nin Nisan 2026'da sinemalarda gösterime girmesi planlanıyor.

Independent Türkçe, Variety, Deadline


Korkunun iki ustası buluştu: Viral kısa film uzun metraja dönüşüyor

İlk oyunculuk deneyimini Portrait of God'la yapan Sydney Brumfield, 2024'te ise ilk uzun metraj filmi Blood Star'da rol aldı (YouTube)
İlk oyunculuk deneyimini Portrait of God'la yapan Sydney Brumfield, 2024'te ise ilk uzun metraj filmi Blood Star'da rol aldı (YouTube)
TT

Korkunun iki ustası buluştu: Viral kısa film uzun metraja dönüşüyor

İlk oyunculuk deneyimini Portrait of God'la yapan Sydney Brumfield, 2024'te ise ilk uzun metraj filmi Blood Star'da rol aldı (YouTube)
İlk oyunculuk deneyimini Portrait of God'la yapan Sydney Brumfield, 2024'te ise ilk uzun metraj filmi Blood Star'da rol aldı (YouTube)

Korku türünün iki usta ismi Jordan Peele ve Sam Raimi, Universal'la birlikte yeni bir yapım için güçlerini birleştiriyor.

Üstelik filmin dayandığı viral kısa film halihazırda izlenebiliyor. Peele ve Raimi'nin ilk kez aynı projede buluşması, detayları gizli tutulan filme şimdiden büyük merak uyandırıyor.

Deadline'ın haberine göre film, Portrait of God adını taşıyor ve yönetmen Dylan Clark'ın aynı isimli viral kısa filmine dayanıyor. Clark ve Joe Russo tarafından kaleme alınan uzun metraj, kısa filmde kurulan dünyayı genişletecek.

Ağustos 2022'de YouTube'a yüklenen 7 dakikalık kısa film, büyük ilgi görerek halihazırda 8,6 milyon izlenmeye ulaştı.

Hikayenin, kısa filmde olduğu gibi Mia Reilly isimli genç bir kızın etrafında şekillenmesi bekleniyor. İnançla sınanan Mia, "Tanrı'nın Portresi" adlı tabloyu analiz ederken kendi inançlarını sorgulamak zorunda kalıyor. 

Kısa filmin resmi özetinde, "Dindar bir kız Tanrı'nın Portresi adlı tablo üzerine bir sunum hazırlar; gördükleri ise inancını sarsar" ifadeleri yer alıyor.

Yapımın atmosferi ve temaları, Peele ve Raimi'nin projeye neden ilgi duyduğunu da açıkça gösteriyor.

2017 yapımı Kapan'la (Get Out) Oscar kazanan Peele, Monkeypaw Productions çatısı altında Win Rosenfeld'le birlikte filmin yapımcılığını üstlenecek. 

Şeytanın Ölüsü (The Evil Dead) serisinin yaratıcısı Raimi ise Ghost House Pictures'tan Joe Russo ve Romel Adam'la birlikte yapımcı olarak yer alacak. Russo aynı zamanda Clark'la birlikte senaryoyu kaleme alıyor.

Sam Raimi, yeni projeye başlamadan önce kara mizah öğeleriyle bezeli korku ve gerilim filmi Send Help'i tamamlayacak. Rachel McAdams ve Dylan O'Brien'ın başrollerini paylaştığı film, bir iş seyahati sırasında ıssız bir adaya düşen iki şirket çalışanının güç mücadelesi ve hayatta kalma savaşını konu alıyor.

Jordan Peele ise şu sıralar ismi açıklanmayan 4. uzun metraj filmine hazırlanıyor. Daha önce 2024 Noel'inde vizyona girmesi planlanan film, önce 2026 Ekim'ine ertelenmiş, ardından grevler ve çeşitli etkenler nedeniyle Universal'ın takviminden tamamen çıkarılmıştı.

Independent Türkçe, GamesRadar, Deadline, Gizmodo