Lavrov: Ukrayna topraklarından Rusya’ya yönelik herhangi bir tehdidin olmaması gerekiyor

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (AA)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (AA)
TT

Lavrov: Ukrayna topraklarından Rusya’ya yönelik herhangi bir tehdidin olmaması gerekiyor

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (AA)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (AA)

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ülkesine yönelik Ukrayna topraklarından herhangi bir tehdidin olmaması gerektiğini söyledi.
Lavrov ve Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, başkent Moskova'da görüşmelerinin ardından basına açıklamalarda bulundu.
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı Al Sani ile görüşmede ele aldıklarını belirten Lavrov, Katar'ın, Rusya ve Ukrayna'nın güvenliği dahil ortak Avrupa güvenliği ile ilgili konularda anlaşmaya varılması isteğine değer verdiklerini dile getirdi.
Lavrov, "Ukrayna topraklarından Rusya’ya yönelik herhangi bir tehdidin olmaması gerekiyor" ifadesini kullandı.

"Suriye Anayasa Komitesi, Cenevre'de ay sonu çalışmalarına başlayacak"
Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki meseleler konusunda Katar ile etkileşimde olduklarını vurgulayan Lavrov, Suriye meselesine de değindi. Lavrov, "En kısa zamanda, gözlemciler ile Suriye meselesi taraflarının katılımıyla Astana Formatı'nda (Türkiye, Rusya ve İran) görüşmelerin yapılması bekleniyor" dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ile Antalya'da görüştüklerine dikkati çeken Lavrov, "Cenevre'de ay sonu Suriye Anayasa Komitesinin çalışmalarına başlaması ile ilgili planlarını teyit ediyoruz" diye konuştu.
Lavrov, Suriyelilere insani yardımın yapılması yönündeki çalışmaların yoğunlaştırılması gerektiğinin altını çizdi.
Filistin meselesine de değinen Lavrov, "Hem Rusya hem de Katar, Filistin devletinin nihai statüsünün belirlenmesi konusunda Filistin ile İsrail arasında müzakerelerin yeniden başlatılması yönünde uluslararası toplumun girişimlerinin pekiştirilmesi gerektiğinden yanadır" şeklinde konuştu.
Filistinlilerin arasında birliğin sağlanmasının önemine işaret eden Lavrov, Katar ile buna katkıda bulunmak için çabaladıklarını dile getirdi.

Al Sani: Ukrayna’daki krizin barış yoluyla çözülmesinden yanayız
Katar Dışişleri Bakanı Al Sani de Ukrayna'daki savaşa değinerek "Ukrayna’daki krizin hızlı şekilde barış yoluyla çözülmesinden yanayız ve Ukrayna vatandaşlarının önceden yaşadığı yerlere dönmesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
Ukrayna'daki sorunun çözülmesine katkıda bulunmaya hazır olduklarını dile getiren Al Sani, "Katar, her zaman, krizlerin diplomatik yollarla BM kararları ve uluslararası hukuk normları çerçevesinde çözülmesinden yanadır" ifadelerini kullandı.
Al Sani, gücün kullanılmasına ve herhangi bir devletin toprak bütünlüğü ile egemenliğin ihlal edilmesine karşı çıktıklarını vurguladı.



800'den fazla Avrupalı ​​finans grubu İsrail yerleşimleriyle bağlantılı şirketlerle çalışıyor

İsrail, yerleşim faaliyetlerini benzeri görülmemiş bir hızla genişletti (Reuters)
İsrail, yerleşim faaliyetlerini benzeri görülmemiş bir hızla genişletti (Reuters)
TT

800'den fazla Avrupalı ​​finans grubu İsrail yerleşimleriyle bağlantılı şirketlerle çalışıyor

İsrail, yerleşim faaliyetlerini benzeri görülmemiş bir hızla genişletti (Reuters)
İsrail, yerleşim faaliyetlerini benzeri görülmemiş bir hızla genişletti (Reuters)

Sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan ve dün açıklanana bir araştırma, 800'den fazla Avrupalı ​​finans kuruluşunun İsrail yerleşimleriyle bağlantılı şirketlerle iş ilişkisi içinde olduğunu gösterdi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre İsrail, yerleşim faaliyetlerini benzeri görülmemiş bir hızla genişletti ve bazı yerleşimciler, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın, Filistinlilerin gelecekteki devletlerinin odak noktası olarak gördükleri Batı Şeria'da egemenlik kurma hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı olacağını umuyor.

Artan yerleşimci şiddeti ABD'nin yaptırımlarına yol açtı ve bazı şirketler işgal altındaki Batı Şeria'daki işlerini durduracaklarını açıkladı.

“İşgalden Alışveriş Yapma” koalisyonu tarafından hazırlanan bir rapora göre, 2023 yılında 776 olan toplam 822 finans kuruluşu, bu yıl İsrail yerleşimlerinde ‘aktif olarak yer alan’ 58 şirketle ilişki kurdu.

Sivil toplum kuruluşları, incelemelerin artırılması ve gerekirse tasfiye yapılması çağrısında bulundu.

Araştırmayı yürüten 25 Avrupalı ​​ve Filistinli sivil toplum kuruluşundan biri olan Norveç Halk Yardımı'ndan Andrew Preston, "Göstergeler, işlerin yanlış yönde ilerlediğini gösteriyor" dedi.

Raporun sunulduğu Cenevre Basın Kulübüne verdiği demeçte, “Avrupa finans kurumlarının yasadışı işgalde yer alan şirketlere yaklaşımlarını acilen yeniden değerlendirmesi gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

İsrail Maliye Bakanlığı yorum talebine henüz yanıt vermedi.

Batı Şeria yaklaşık 100 kilometre uzunluğunda ve 50 kilometre genişliğinde ve İsrail'in 1967 savaşında ele geçirmesinden bu yana İsrail-Filistin çatışmasının merkezinde yer alıyor.

Çoğu ülke, Batı Şeria'nın işgal altındaki bölge olduğunu düşünüyor ve yerleşimler uluslararası hukuka göre yasa dışı. Bu görüş BM'nin en yüksek mahkemesi tarafından temmuz ayında onaylandı.

Raporda, BNP Paribas ve HSBC'nin de aralarında bulunduğu büyük bankaların listedeki Avrupalı ​​şirketler arasında yer aldığı belirtildi. Bankalar henüz yorum talebine yanıt vermedi.

Raporda, yerleşimlerde aktif olarak yer alan 58 şirketin arasında "Booking" ve "Expedia" seyahat sitelerinin yanı sıra Caterpillar Heavy Machinery'nin de yer aldığı belirtildi. Bu şirketlerin hiçbiri yorum talebine henüz yanıt vermedi.

Booking daha önce, müşterilere tartışmalı ve çatışmalardan etkilenen alanlar hakkında bilinçli kararlar verebilmeleri için daha fazla bilgi vermek amacıyla kılavuzunu güncellediğini açıklamıştı. Expedia, konaklama birimlerinin açıkça Filistin topraklarında bulunan İsrail yerleşimleri olarak tanımlandığını belirtti.

Raporda adı geçen şirketlerin hepsi olmasa da çoğu, İsrail yerleşimleriyle iş yapan BM şirketlerinin veri tabanında da yer alıyor.

Raporda, aralarında Norveç Emeklilik Fonu'nun (KLB) da bulunduğu bazı finans kuruluşlarının son birkaç yılda İsrail yerleşimleriyle bağlantılı şirketlerden yatırımlarını geri çektiği ifade edildi.