Sudan’da sivil yönetim ve siyasi tutukluların salınması talebiyle gösteriler düzenlendi

Hartum’da sivil yönetim talebiyle dün düzenlenen protestolardan bir kesit (AFP)
Hartum’da sivil yönetim talebiyle dün düzenlenen protestolardan bir kesit (AFP)
TT

Sudan’da sivil yönetim ve siyasi tutukluların salınması talebiyle gösteriler düzenlendi

Hartum’da sivil yönetim talebiyle dün düzenlenen protestolardan bir kesit (AFP)
Hartum’da sivil yönetim talebiyle dün düzenlenen protestolardan bir kesit (AFP)

Sudan’da askerin yönetimi sivillere devretmesi ve siyasi tutukluların serbest bırakılması talebiyle dün gösteri ve yürüyüşler düzenlendi.
Başkent Hartum’daki göstericiler, askeri yönetime karşı ‘Devrim halk devrimidir, otorite halkın otoritesidir, ordu kışla içindir’ sloganları atarak Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na yürümek istedi.
Güvenlik güçleri ile sıkı güvenlik kordonunu geçmeyi başaran binlerce gösterici arasında şiddetli çatışmalar patlak verdi.
Polis, gaz ve ses bombasıyla müdahale ederek protestocuları dağıttı.
Atbera ve Damazin şehirlerinde ise, lise öğrencileri ve işçiler, yüksek ekmek ve akaryakıt fiyatları nedeniyle kötüleşen yaşam koşullarını protesto etmek için gösteriler düzenledi.
Lise ve üniversite öğrencilerinin yüksek fiyatlara karşı gösterileri Aralık 2018 devriminin ilk kıvılcımını ateşlemiş, gösteriler tüm şehirlere yayılmış ve Nisan 2019’da Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir rejiminin devrilmesine yol açmıştı.
Şarku’l Avsat, Hartum, Omdurman ve Bahri’nin yanı sıra ülkenin doğusundaki Port Sudan, Gadarif, Gezira eyaletinin başkenti Wad Madani ve Güney Darfur’daki Nyala şehirlerinde Sudan Direniş Komiteleri’nin çağrısı üzerine düzenlenen gösterileri takip etti.
Gösterilerde ordu komutanlarının iktidardan ayrılması ve sivillere teslim edilmesi talep edildi.
Direniş Komiteleri, ordunun 25 Ekim’de iktidarı ele geçirmesinden bu yana sivil yönetim talep etmek için bu gösterileri düzenliyor.
Ülke büyük bir siyasi krizden geçiyor
Egemenlik Konseyi üyesi Hadi İdris, ülkenin ekonomik, sosyal ve güvenlik konusunda olumsuz yansımaları olan büyük bir siyasi krizden geçtiğini kabul etti.
İdris, dün Hartum’da Birleşmiş Milletler (BM) Sudan Temsilcisi ve BM’nin Sudan’daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS) Başkanı Volker Peretz ile yaptığı görüşmede, “Siyasi krizin üstesinden gelmek, uluslararası ve bölgesel ortakların yardımını gerektiriyor” diyerek, BM misyonunun ilk görevinin Sudan’daki siyasi geçiş sürecini kolaylaştırmak olduğunu vurguladı.
İdris ayrıca, misyonun tarafsız bir oluşum olduğuna ve Sudanlı taraflar arasındaki büyük anlaşmazlık nedeniyle aralarında arabulucu olarak üçüncü bir tarafa ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.
Peretz ise, Egemenlik Konseyi’nin bir üyesinin misyon merkezini ziyaretinin, mevcut Sudan krizine çözüm bulma yollarının istişare ve tartışılması çerçevesinde gerçekleştiğini vurguladı.
Peretz, “Barış için Sudanlı ortaklara ve Cuba Anlaşması’nı imzalayanların ortaklarına güvenmeliyiz” diyerek, anlaşmanın gerekli ve önemli bir adım olduğunu ancak temel sorunun bunun gerektiği şekilde uygulanmaması olduğuna dikkat çekti.
Hartum’daki siyasi krizin temel olarak Sudan bölgelerindeki ekonomik ve güvenlik krizleriyle bağlantılı olduğunu söyleyen Peretz, “Sudan bu siyasi krizden çıktıktan sonra Cuba Barış Anlaşması’nın tam olarak uygulanacağını umuyoruz” şeklinde konuştu.



Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
TT

Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)

İsrail, bugün Beyrut ve Tel Aviv saatiyle (TSİ 02:00) 04:00'te yürürlüğe giren Hizbullah ile arasındaki ateşkes anlaşmasının ilanını bir “ateş seli” ile karşıladı ve başta başkent Beyrut olmak üzere Lübnan'ın birçok bölgesine ve Suriye içlerine yönelik en ağır saldırılarını yaptı. Hizbullah ise İsrail'in kuzey ve orta kesimlerine doğru düzinelerce roketle karşılık verdi.

ABD Başkanı Joe Biden dün İsrail ve Lübnan'ın anlaşma şartlarını kabul ettiğini ve ülkesinin “Fransa ile iş birliği içinde Lübnan'da ateşkesin uygulanmasını sağlamak için destek vereceğini” açıkladı. Şarku'l Avsat Lübnan, İsrail ve UNIFIL'in yanı sıra Fransa'nın da dahil olduğu ABD liderliğindeki beş üyeli komitenin, Hizbullah'ın güney bölgelerinden tahliyesinin “ilki batı sektöründen başlamak üzere her biri 20 günden oluşan 3 aşamada” uygulanmasını denetleyeceğini ve anlaşmanın seçilmiş Başkan Donald Trump'ın onayını aldığını öğrendi. Biden anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Beyrut ve Tel Aviv saatiyle sabah 4:00'ü belirledi.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Biden'dan bir telefon aldı, mevcut durum ve ateşkes kararı hakkında istişarede bulundu.

Ateşkes anlaşmasının dün akşam kabinesine sunulmasından saatler önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğini” duyurdu. Netanyahu televizyonda yayınlanan konuşmasında, “Anlaşmayı uygulayacağız ve herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz. Zafere kadar birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerine şöyle sürdürdü: “Ateşkes arayışının üç nedeni var: İran'a odaklanmak, tükenen silah stoklarını yenilemek, orduya bir mola vermek ve son olarak Hamas'ı izole etmek.” Lübnanlılar dün, gerilimin başladığı 23 Eylül'den bu yana en şiddetli günü terör ve korku içinde yaşadı.

İsrail'in ateş topu Suriye'ye de sıçradı ve Hizbullah'ın yoğun olarak faaliyet gösterdiğine inanılan Humus vilayetinin el Kuseyr bölgesindeki köprü ve yolların bombalandığı bildirildi.