Sosyete dolandırıcısı Anna Delvey, Inventing Anna'da kendisini canlandıran aktrisin hapishane ziyaretini anlattı

Gerçek hayattaki dolandırıcı bir keresinde hapishanede oyuncuyla görüşmüş

Julia Garner (solda) ve Anna Sorokin (sağda) (Netflix/AP)
Julia Garner (solda) ve Anna Sorokin (sağda) (Netflix/AP)
TT

Sosyete dolandırıcısı Anna Delvey, Inventing Anna'da kendisini canlandıran aktrisin hapishane ziyaretini anlattı

Julia Garner (solda) ve Anna Sorokin (sağda) (Netflix/AP)
Julia Garner (solda) ve Anna Sorokin (sağda) (Netflix/AP)

Anna Delvey, popüler Netflix dizisi Inventing Anna'da onu canlandıran oyuncu Julia Garner'dan övgüyle bahsetti.
Ozark'ta da rol alan Garner, gerçek bir suça dayanan dizide New York'ta zengin Alman varis kılığına bürünmeyi başaran 20'li yaşlarındaki sosyetik dolandırıcı Anna Delvey'i (gerçek ismi Anna Sorokin) canlandırıyor.
Sorokin dolandırıcılık ve büyük çaplı hırsızlıktan mahkum edilmeden önce hem arkadaşlarından hem de büyük bankalardan yüz binlerce dolar çalmıştı.
The Independent'ta yer alan habere göre, 2019'daki duruşmasında otel, banka ve diğer kurumları 200 bin doların üzerinde dolandırmaktan suçlu bulunmuştu. Yanlış beyanatlar vererek tanıştığı iş arkadaşları ve dostlarını da daha büyük meblağlarda dolandırmıştı.
2019'da suçlu bulunan Sorokin, Şubat 2021'de tahliye edilmişti. Serbest bırakılmasından kısa süre sonra ABD'nin Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) vize şartlarını ihlal ettiği gerekçesiyle onu gözaltına alınmıştı. Hâlâ ICE'de gözaltında tutulan Sorokin, Almanya'ya sınırdışı edilmekle karşı karşıya.
Forbidden Fruits podcast'inin son bölümüne katılan Sorokin, Garner için, "Çok hoş biriydi. Beni görmeye geldi... ve o çok tatlı bir kız" diyor.
Sorokin, Garner'la sadece bir kez görüştüğünü ve oyuncudan Amerikan, Alman ve Rus karışımı aksanını denemesini rica ettiğini söylüyor.
Anna Sorokin, "Bu kendinizi duyuş şekliniz yüzünden çok garip oluyor, hani TV'de kendinizi duyunca sesinizin tamamen farklı gelmesi gibi" diye devam ediyor. Podcast'in sunucularından Julia Fox ise Garner'ın Sorokin'in aksanını taklit edişine 10 üzerinden 6 vererek ekliyor:
"O biraz fazlaya kaçmış. Sizin aksanınız biraz daha güç algılanıyor. Garner gerçekten de aksana gömülmüş."

Inventing Anna'da Julia Garner (Netflix)
Sorokin ise Garner'ı savunuyor:
"Benim 2015, 2016, 2017'deki halimi canlandırıyordu. Yani şimdi son 4 yılımı sadece ABD'de geçirdim. Etrafım Amerikalılarla çevriliydi, o yüzden belki de aksanım farklıydı."
Sorokin şubatta yazarak diziye dair duygularından bahsettiği açık mektuptaysa şöyle demişti:
"Araya birilerini sokup bunun olmasını sağlasaydım bile, bu suçlu-deli-hastanesi ortamındayken kendimin kurgusal versiyonunu izlemek bana hiç çekici gelmiyor. Inventing Anna yayımlanana kadar hayatıma devam ediyor olacağımı ummuştum. Dizinin bir tür sonuç olarak neticelenen uzun bir bölümün özeti ve kapanışı gibi olacağını hayal etmiştim."
Sorokin devamında, "Yaklaşık 4 yıllık yapım, saatler süren telefon görüşmeleri ve ziyaretlerin ardından bu dizi benim hikayemi temel alarak bunu bir gazetecinin gözünden anlatıyor. Tüm araştırmaları ve onlara verilen malzemeleri nasıl yorumladıklarını merak etsem de sonradan akla geldiğimi, satır aralarında kaybolan bir başka korkunç ıslahevinde hücreye kapatılmış olmanın kasvetli ironisini, tarihin tekerrür ettiğini hissetmekten kendimi alamıyorum" yazmıştı.
Garner ise Sorokin'in yorumlarına cevaben şunları söylemişti:
"Anna'nın diziyi izleyip izlememek isterken yapacağı her ne olursa olsun ona saygı duyuyorum. Bu onun tercihi ve ne yaparsa tamam derim. Diziyi seyretmek zorunda değil."



Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Diliniz kilo vermenizde anahtar olabilir mi? Yeni araştırma sayesinde bilim insanları bunun mümkün olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar ilk kez dilin ve şekerli tatları alan tat reseptörünün üç boyutlu yapısının haritasını çıkardı.

Bu reseptörler tatlı tadı veren çok sayıda farklı kimyasal maddeyi algılayabiliyor ve ekşi ya da acı tatlar için kullanılanlar gibi diğer reseptörlerin aksine çok hassas olmayacak şekilde evrimleşmiş. Bu da enerji ihtiyacımız nedeniyle şekerli gıdalara yönelmemize ve onları arzulamamıza neden oluyor.

Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, bu tatlı tat reseptörünün daha iyi anlaşılması, onu düzenleyecek ve şekere olan iştahımızı değiştirebilecek şeylerin keşfedilmesini sağlayabilir.

Columbia Üniversitesi ve Howard Hughes Tıp Enstitüsü'nde doktora sonrası araştırmacı olan Dr. Juen Zhang yaptığı açıklamada, "Şekerin obezitede oynadığı öncü rol göz ardı edilemez" dedi.

Bugün şekerin yerine kullandığımız yapay tatlandırıcılar, şeker yeme arzumuzu anlamlı şekilde değiştirmiyor. Artık reseptörün neye benzediğini bildiğimize göre, daha iyi bir şey tasarlayabiliriz.

Zhang, Cell adlı akademik dergide yayımlanan bulguların ortak baş yazarı.

Bu dönüm noktasına ulaşmak için Zhang ve ortak yazarları üç yıl çalıştı.

Reseptörü analiz etmek için kriyo-elektron mikroskopi adılı tekniği kullandılar. Dilin ve tatlı reseptörünün 3 boyutlu yapısının görüntülerini yakalamak için elektron ışınları ateşlediler.

İki ana yarıdan oluşan reseptör, sinekkapan bitkisine benzeyen bir bileşen içeriyor. Bağlanma cebi adı verilen bu parçanın yapısını bilmek, bazı insanların tatlılara karşı neden bu kadar hassas olduğunun daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.

Columbia Zuckerman Enstitüsü'nde baş araştırmacı ve çalışmanın ortak yazarı Dr. Anthony Fitzpatrick, "Bu reseptörün bağlanma cebini kesin bir şekilde tanımlamak, işlevini anlamak için kesinlikle hayati önem taşıyor" dedi.

"Tam şeklini bilerek, tatlandırıcıların neden ona bağlandığını ve reseptörü aktive eden veya işlevini düzenleyen daha iyi molekülleri nasıl geliştirebileceğimizi veya keşfedebileceğimizi anlayabiliriz" diye ekledi.

Tatlı tat reseptörü ağızda bulunmasına rağmen, vücudun her yerinde mevcut. Dolayısıyla, haritalar metabolizmayı inceleyen ek araştırmaları destekleyebilir. Bu araştırma, obeziteye karşı süregelen mücadeleye inanılmaz derecede yardımcı olabilir.

Obezite, her 5 çocuktan birini ve her 5 yetişkinden ikisini etkilediği ABD'de üstesinden gelinmesi gereken büyük bir sorun. Dahası, çok fazla şeker tüketmek kalp çevresinde ve karın bölgesinde daha fazla yağ birikimiyle ilişkilendiriliyor ki bu da kişinin sağlığı açısından riskli bir durum.

Fitzpatrick laboratuvarında araştırma teknisyeni ve çalışmanın ortak yazarı Andrew Chang, "İnsanlara yardımcı olabilmek için bilim anlayışımızı ileriye taşımaya çalışıyoruz" dedi.

Independent Türkçe