Filistin Yönetimi: İki devletli çözümün vakti geldi

ABD’nin İsrail ve Filistin İşlerinden Sorumlu Temsilcisi’ne konuşan Şeyh: Uluslararası kararların uygulanmasının ve İsrail işgalinin son bulmasının vakti geldi

Hüseyin eş-Şeyh, dün Ramallah’ta ABD'nin İsrail ve Filistin İşlerinden Sorumlu Temsilcisi Hadi Amr’ı ağırladı (WAFA)
Hüseyin eş-Şeyh, dün Ramallah’ta ABD'nin İsrail ve Filistin İşlerinden Sorumlu Temsilcisi Hadi Amr’ı ağırladı (WAFA)
TT

Filistin Yönetimi: İki devletli çözümün vakti geldi

Hüseyin eş-Şeyh, dün Ramallah’ta ABD'nin İsrail ve Filistin İşlerinden Sorumlu Temsilcisi Hadi Amr’ı ağırladı (WAFA)
Hüseyin eş-Şeyh, dün Ramallah’ta ABD'nin İsrail ve Filistin İşlerinden Sorumlu Temsilcisi Hadi Amr’ı ağırladı (WAFA)

Uluslararası toplumun güvenilirliğinin tehlikede olduğunu belirten Filistinli Yönetimi Temsilcisi Hüseyin eş-Şeyh, uluslararası meşruiyetin bölünmesine ve Birleşmiş Milletler (BM) kararlarının uygulanmasında çifte standarda izin verilemeyeceğini vurguladı. Twitter hesabından yaptığı açıklamada, bu sözlerini Ramallah’ta bir araya geldiği ABD'nin İsrail ve Filistin İşlerinden Sorumlu Temsilcisi Hadi Amr’a söylediğini de ekledi.
Amr ile ikili meseleleri, İsrail ile ilgili durumu, bölgesel ve uluslararası konuları ele aldıklarını belirten Şeyh, “ABD elçisi ile yaptığımız görüşmede, uluslararası kararların uygulanmasının ve İsrail işgalinin son bulmasının vaktinin geldiğini vurguladık” ifadelerine başvurdu.
Amr, Filistinli yetkililerle görüşmek için Ramallah’ı sık sık ziyaret ediyor. Bu ziyaretlerde genellikle İsrail ile ilişkilerin mümkün olduğunca ilerletilmesi amaçlanıyor. Söz konusu görüşmede Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, Filistin Yönetiminin Diplomatik İlişkiler Danışmanı Mecdi el-Halidi ve Kudüs'teki ABD Büyükelçiliği'ndeki Filistin İşleri Birimi Başkanı George Noll de yer aldı.
İki taraf arasında geçtiğimiz yıl başlayan görüşmelerin ardında Hadi Amr bulunuyor. O dönem kaydedilen durgunluğa bir son vermeyi amaçlayan toplantılar, Filistin Yönetimi’ne ekonomik destek ile sonuçlanmıştı. İsrail, bunun güvenlik hattının yanı sıra ilgileneceği tek yol olduğunu söylediği yol kapsamına girdiğini belirtmişti.
Şarku'l Avsat'a konuşan kaynakların ifade ettiğine göre Şeyh, Amr'dan Kudüs'teki ABD Konsolosluğu'nun yeniden açılması dahil olmak üzere ABD'nin verdiği tüm sözleri yerine getirmesini istedi. Aynı zamanda İsrail'i uluslararası meşruiyet kararlarına uymaya zorlamanın yanı sıra İsrail ihlallerine karşı ABD'nin net ve acil bir tavır almasını talep etti. İsrail'in Filistin fonlarına el koymasına bir son verilmesini isteyen Şeyh, Filistin Yönetimi’ne daha fazla ve doğrudan ABD desteği talebinde bulundu.
Kaynakların bildirdiğine göre görüşmede Rusya ile Ukrayna arasındaki krize de değinildi. Şeyh, Filistin Yönetimi’nin bu yönde herhangi bir tutum sergilemekten kaçınacağı görüşünü yineledi.
Filistin Yönetimi, Başkan Joe Biden iktidara gelişi ile ABD’nin tutumunda somut bir değişiklik olacağını umut etmişti. Zirâ önceki ABD yönetiminde Filistin liderliğinin Trump'ın Yüzyılın Anlaşması adlı barış planını reddetmesi ardından Filistin Yönetimi ile tüm temasların askıya alınması, yardımın kesilmesi, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Washington'daki ofisinin kapatılması ve Filistin temsilcisinin buradan kovulması ardından iki ülke arasındaki ilişkiler gerilemişti.
Filistin Yönetimi, bölgede ilişkilerin hızlı bir şekilde onarılmasını ve yeni bir barış sürecine geçilmesini talep etmişti. Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, ABD yönetimini İsrail'in Filistinlilere karşı her gün suç işlemesine izin vermekle suçladı.
Antalya Diplomasi Forumu’nda Venezuela Dışişleri Bakanı Felix Plasencia ile görüşen Bakan Maliki, adil ve kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşılamamasının uluslararası toplumun İsrail'in devam eden uluslararası hukuk, uluslararası meşruiyet kararları ve insan hakları ihlallerine karşı ciddiyet eksikliğinden kaynaklandığını vurguladı. Göreve gelişi ardından bu konuda değişiklikler yapma vaadinde bulunan ABD yönetiminin hiçbir vaadini yerine getirmediğini, her gün savaş ve insanlık suçları işlemesine rağmen İsrail'e engel olmadığını da ekledi.



İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırılarda ölü sayısı 3 bin 670'e yükseldi

Kurtarma ekipleri, Beyrut'un merkezini hedef alan İsrail saldırı alanından bir kurbanın cesedini taşıyor (AP)
Kurtarma ekipleri, Beyrut'un merkezini hedef alan İsrail saldırı alanından bir kurbanın cesedini taşıyor (AP)
TT

İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırılarda ölü sayısı 3 bin 670'e yükseldi

Kurtarma ekipleri, Beyrut'un merkezini hedef alan İsrail saldırı alanından bir kurbanın cesedini taşıyor (AP)
Kurtarma ekipleri, Beyrut'un merkezini hedef alan İsrail saldırı alanından bir kurbanın cesedini taşıyor (AP)

Lübnan Sağlık Bakanlığı, İsrail'in ülkenin çeşitli bölgelerine devam eden saldırıları sonucu ölü sayısının 3 bin 670 kişiye, yaralı sayısının ise 15 bin 413 kişiye yükseldiğini duyurdu.

Lübnan Ulusal Haber Ajansı'nın (LNA) haberine göre Lübnan Sağlık Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, “İsrail'in Lübnan'ın çeşitli bölgelerine yönelik devam eden saldırıları, İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik saldırısının başlamasından bu yana 3.670 kişinin ölümüne ve 15.413 kişinin yaralanmasına neden oldu” dedi.

Kurtarma ekipleri, İsrail'in Beyrut'un merkezinde bulunan Basta semtindeki bir yerleşim alanına düzenlediği saldırı sonrası yıkılan bir binanın enkazı altında arama yapıyor (EPA)Kurtarma ekipleri, İsrail'in Beyrut'un merkezinde bulunan Basta semtindeki bir yerleşim alanına düzenlediği saldırı sonrası yıkılan bir binanın enkazı altında arama yapıyor (EPA)

Açıklamada, İsrail'in Lübnan'ın çeşitli bölgelerine düzenlediği son 24 saatteki saldırıların, 25 kişinin ölümü ve 58 kişinin de çeşitli derecelerde yaralanmalarıyla sonuçlandığı belirtildi.

İsrail savaş uçakları 23 Eylül'den bu yana güney Lübnan, Bekaa Vadisi, doğu Lübnan, başkent Beyrut, Beyrut'un güney banliyöleri, Lübnan Dağı ve kuzey Lübnan'da birçok bölgeyi hedef alan ve halen devam etmekte olan geniş çaplı saldırılar düzenlemeye başladı.

İsrail ordusu, 1 Ekim'de güney Lübnan'da yoğun bir kara harekâtı başlattı.

İsrail hava saldırıları vatandaşların evlerini, sivil ve sağlık tesislerini, yolları ve Lübnan ordusu ile güney Lübnan'da faaliyet gösteren uluslararası güçlerin (UNIFIL) merkezlerini hedef aldı.