İbadi, Barzani’ye İran’ın füze saldırısını reddettiğini bildirdi

Erbil saldırısı ile ilgili gerçekleri ortaya çıkarmak üzere çalışan bir komite, “Irak’ın istikrarını istemeyen” ülkelerden bahsediyor.

Mesut Barzani - Haydar İbadi
Mesut Barzani - Haydar İbadi
TT

İbadi, Barzani’ye İran’ın füze saldırısını reddettiğini bildirdi

Mesut Barzani - Haydar İbadi
Mesut Barzani - Haydar İbadi

İran’ın geçtiğimiz pazar günü Irak’ın Kürdistan bölgesinin başkenti Erbil’e düzenlediği eşi benzeri görülmemiş füze saldırısı, teşkil ettiği tehlike ve ülkenin egemenlik ve güvenliğini net bir şekilde ihlal etmesi sebebiyle, hala resmi ve toplumsal çevrelerin dikkatini üzerinde topluyor.
Saldırıya uğrayan bölgeyi ziyaret eden Irak Meclis Başkan Yardımcısı Hakim ez-Zamili bazı ülkelerin ‘istikrarlı bir Irak istemediğini’ belirtirken, Irak’ın eski Başbakanı Haydar el-İbadi, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani ile yaptığı telefon görüşmesinde İran’ın saldırganlığına karşı olduğunu dile getirdi.
Irak Meclis Başkanı Birinci Yardımcısı ve (KDP ile müttefik Sadr Partisi için) araştırma komisyonu başkanı ez-Zamili, Irak Meclis Başkanı İkinci Yardımcısı Şahvan Abdullah ve bir dizi milletvekilinden oluşan bir meclis heyeti liderliğinde dün sabah Erbil’e geldi. Komite, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) İçişleri Bakanı Riber Ahmed ve bakanlığın üst düzey isimlerinden oluşan kadrosuyla füze saldırısının asıl nedenini görüşmek ve konu ile ilgili ayrıntıları ele almak üzere bir toplantı gerçekleştirdi.
Yapılan açıklamaya göre, füze saldırısının yapıldığı yeri ziyaret eden ez-Zamili, “Irak genel olarak ve birçok ülke tarafından hedef alınıyor, zira bazı ülkeler istikrarlı olmasını istemiyor. Komşu ülkelerin, Irak’ın onları tehdit etmediğini aksine yatırım ve çalışma için onlara açık olduğunu anlamları gerekiyor” ifadelerini kullandı. Meclis Başkanı Birinci Yardımcısı, kararın Irak’a ait olduğunu ve ülke kararlarının herhangi bir ülkeye bağlı olmasını reddeden tüm Iraklıların yaklaşımını içerdiğine dikkat çekti.
Ez-Zamili “Ülke toprakları içinde herhangi bir Iraklının hedef alınmasına karşıyız ve Meclis’in bu konuda net bir tutuma olacak. Şu anki Meclis oturumu önceki oturumlardan farklı, Irak’ın egemenliği olduğu konusunda bir fikir birliği var ve Temsilciler Meclisi ile IKBY Parlamentosu arasında koordinasyon komiteleri bulunuyor” ifadesini kullandı.
Ez-Zamili Erbil’deki füze saldırısının olay yerini ziyaret ettiği sırada Kürt basınına yaptığı açıklamada, “Evin içinde gördüğüm her şey, evin, Iraklı bir aileye ait olduğunu kanıtlıyor” dedi.
Meclis’e bağlı araştırma komitesinin füze saldırısına ilişkin sonuçlarının önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor.
Kürdistan Bölgesi İçişleri Bakanı ve cumhurbaşkanlığı adayı Reber Ahmed, konu ile ilgili gerçekleri araştırma komitesi ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında, İranlı yetkilileri soruşturmaya katılmaya çağırarak, “Bizim saklayacak bir şeyimiz yok, rapor ve delilleri Temsilciler Meclisi Başkanlığına sunuyoruz” ifadelerini kullandı.
Ahmed “Meclis’e, saldırıda hedef alınan, tamamı sivil olan insanların olduğu yerler hakkında gerekli bilgi ve raporları sağlayacağız. Birleşmiş Milletleri ve tüm tarafları, İslam cumhuriyetindeki kardeşler huzurunda inceleme ve araştırma yapmaya davet ettik ve bu konuda bir itirazımız yok” dedi.
Erbil’deki yetkililer, Tahran’ın Erbil’e yönelik füze saldırısını dayandırdığı, bölgede ‘İsrail’e ait casusluk merkezlerinin’ bulunduğuna yönelik iddialarını reddetmeye devam ediyor.
Bölgede geniş çaplı yerel ve uluslararası bir dayanışma dalgası oluşturan füze saldırısı, IKBY eski Başkanı Mesud Barzani ve Irak eski Başbakanı Haydar İbadi arasında, 25 Eylül 2017’de düzenlenen ayrılık referandumu sebebiyle ilişkilerin bozulmasının ardından buzları eritecek gibi görünüyor. İbadi dün, İran’ın füze saldırısı konusunda Barzani ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İbadi’nin medya ofisinden yapılan açıklamada, görüşmenin mevcut durum, siyasi tıkanıklık ve Erbil’e yönelik kabul edilemez saldırı ile ilgili olduğu belirtildi.
Açıklamada, Erbil ‘DEAŞ’ın terör saldırısına karşı mücadeleye, tüm Iraklıların kan ve fedakarlıkla katılımda bulunduğu güçlü bir şehir’ olarak tanımlandı. İbadi “Irak’ın egemenliği, tek ve bölünmezdir. Iraklılar, Irak anayasasının onayladığı gibi, iyi komşuluk ve ülke topraklarının komşu ülkelere saldırmak için kullanılmasına izin vermemeye kararlı” açıklamasında bulundu.
Açıklamada, iki tarafın "halkın çıkarlarına hizmet etmeyen ve ekonomik kalkınmaya zarar veren siyasi tıkanıklığın giderilmesi için iş birliği ve çabalarının" görüşüldüğü, ülke kaynaklarının devlet yararına yönetilmesinde ayrım gözetmeksizin tüm Iraklıların yararı için kullanmaya yönelik ulusal ortaklık ilkesine vurgu yapıldığı belirtildi.



Sivil Demokratik İttifak, Sudan'da askeri bir çözümün imkansızlığını vurguluyor

Sudan’ın eski Başbakanı Abdullah Hamduk, Londra'da daha önce düzenlenen bir konferans sırasında sivil liderlerle birlikte poz verdi. (Şarku’l Avsat)
Sudan’ın eski Başbakanı Abdullah Hamduk, Londra'da daha önce düzenlenen bir konferans sırasında sivil liderlerle birlikte poz verdi. (Şarku’l Avsat)
TT

Sivil Demokratik İttifak, Sudan'da askeri bir çözümün imkansızlığını vurguluyor

Sudan’ın eski Başbakanı Abdullah Hamduk, Londra'da daha önce düzenlenen bir konferans sırasında sivil liderlerle birlikte poz verdi. (Şarku’l Avsat)
Sudan’ın eski Başbakanı Abdullah Hamduk, Londra'da daha önce düzenlenen bir konferans sırasında sivil liderlerle birlikte poz verdi. (Şarku’l Avsat)

Sudan'da eski Başbakan Abdullah Hamduk liderliğindeki Sivil Demokratik İttifak, müzakereler yoluyla savaşın derhal durdurulması çağrısında bulundu. Askeri çözümlerin imkansızlığını vurgulayan ittifak, devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir liderliğindeki eski rejiminin yıkılması ve Ulusal Kongre Partisi'nin yasaklanması, askeri ve güvenlik kurumlarının yeniden inşa edilmesi ve yapılandırılması, ülkeyi beş yıl boyunca yönetecek geçici bir sivil hükümetin kurulması ve özgür ve adil seçimlere hazırlanılması çağrısını yineledi. İttifak ayrıca uzlaşmaya dayalı bir ulusal proje üzerinde istişarede bulunmaları için vizyonunu siyasi ve sivil güçlere sunma sözü verdi.

Sivil Demokratik İttifak, savaşların sona erdirilmesi ve sivil devletin yeniden kurulması için bir siyasi vizyon belgesinin tamamlandığını duyurarak, ülkeyi krizlerden çıkaracak ortak bir vizyon üzerinde anlaşmaya varmak amacıyla bu belgeyi tüm siyasi güçlere sunma niyetinde olduğunu açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın ulaştığı belgede, Sudan'daki çatışmanın ne kadar sürerse sürsün askeri yollarla çözülemeyeceği, acıları sona erdirmek ve ülkenin birliğini korumak için tek seçeneğin savaşı derhal sona erdirmek ve Sudanlıların öncülüğünde kapsamlı ve güvenilir bir barış süreci başlatmak olduğu, bunun da insani ve ateşkes bileşenleriyle krizin köklerine inen siyasi bir çözüme ve sivil bir siyasi sürecin oluşturulmasına yol açacağı belirtiliyor.

Sivil Demokratik İttifak sürecin kalıcı bir ateşkese, kapsamlı bir barış anlaşmasının imzalanmasına, geniş bir mutabakata dayalı geçiş dönemi anayasal düzenlemelerine geçişe, Aralık Devrimi’nin sivil ve demokratik geçiş yolunda restorasyonuna, siyaset ve ekonomiye müdahale etmeyen birleşik, profesyonel ve milliyetçi bir güvenlik ve askeri sistemin yeniden inşa ve tesis edilmesine yol açmasını bekliyor.

Bir adalet sistemi inşa etmek

Belge, ihlalcileri sorumlu tutan ve mağdurlara adalet sağlayan bir adalet sisteminin kurulmasının ve savaşın etkilerini tasfiye etmek, yeniden inşa etmek ve ülkeyi adil demokratik seçimlere götürmek için tam yetkiye sahip bir geçiş dönemi sivil otoritesinin oluşturulmasının önemini vurguluyor. Vizyona göre, barış süreci net kriterlere ve siyasi güçler, silahlı mücadele hareketleri, sivil toplum, profesyoneller, sendikalar ve direniş komiteleri tarafından temsil edilen, paydaşların katıldığı halk tarafından desteklenen, bilinen ve belirli taraflara dayanmalıdır.

frghr
Kasım 2024'te Sudan'ın Etiyopya sınırındaki el-Kalabat kasabasında Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) tarafından yönetilen bir kampta yerinden edilmiş Sudanlılar (AFP)

Belge, ‘siyasi süreci uydurma ve sahte cephelerle boğma’ çabalarını reddederken, Ulusal Kongre Partisi, İslami Hareket ve onların cephelerinin savaşı ateşledikleri ve devam etmesi için çalıştıkları için ödüllendirilmelerini de reddediyor ve hesap vermeleri gerektiğini vurguluyor. Vizyon, genel seçimlerle sona erecek beş yıllık bir geçiş dönemi boyunca ülkeyi yönetecek ve ardından seçilmiş hükümet tarafından yönetilecek ikinci bir beş yıllık kurucu dönemle devam edecek olan geçiş dönemi yönetim düzeylerini ‘federal, bölgesel ve yerel’ olarak tanımlıyor.

Geçiş hükümetinin görevleri arasında, ateşkesi sürdürmek, güvenlik ve askeri sistemi inşa ve tesis etmeyi içeren güvenlik düzenlemelerini uygulamak, silahları toplamak, hukukun üstünlüğünü uygulamak, insani müdahaleyi sağlamak, savaşın yıktıklarını yeniden inşa etmek, gerçeğin ortaya çıkarılmasını, faillerin sorumlu tutulmasını, tazminatları, cezasızlığın önlenmesini, ulusal ekonominin desteklenmesini, kötüleşmesinin durdurulmasını ve yolsuzlukla mücadeleyi içeren bir geçiş dönemi adaleti ve ulusal uzlaşma sürecini başlatmak yer alıyor.

Vizyona göre geçiş dönemi görevleri arasında devletin sivil ve yargı kurumlarında reform yapılması, bağımsızlıklarının ve etkinliklerinin sağlanması, baskı araçlarının ortadan kaldırılması, Ekim 2021 darbesinden kaynaklananlarla yüzleşilmesi, ciddi bir ulusal diyalog için ortamın hazırlanması ve sivil ve demokratik bir devlette vatandaşların isteklerini yansıtan kalıcı bir anayasanın hazırlanması yer alıyor.

Beşir rejiminin yıkılması

Vizyon, el-Beşir rejiminin lağvedilmesini, feshedilmiş Ulusal Kongre Partisi ve cephelerinin siyasi faaliyetlerinin yasaklanmasını, derneklerinin, örgütlerinin ve cephelerinin yeniden tescil edilmesinin veya kayıt altına alınmasının engellenmesini ve ister kendi adına ister cephelerinden herhangi birinin adına kayıtlı olsun, fonlarının ve hisselerinin Maliye Bakanlığı’na teslim edilmesini vurguluyor.

gfgf
Eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir, 2019'da devrilmesinin ardından yargılanması sırasında (Facebook)

Belgeye göre geçiş hükümeti, bağımsız seçim komisyonu kurarak, şeffaf bir seçmen kütüğü hazırlayarak, siyasi ve medya özgürlüklerini garanti altına alarak ve barış ve sivil geçiş için bölgesel ve uluslararası desteği harekete geçirebilecek dengeli bir dış politika yoluyla uluslararası toplumla diyaloğu teşvik ederek, ülkeyi özgür ve adil seçimlere hazırlayacaktır.

Vizyon, savaşların sona erdirilmesi, Sudan devletinin yeniden kurulması, ülkenin toprakları, kaynakları, hava ve deniz sahası üzerinde birliğinin ve egemenliğinin sağlanması, geçiş döneminde halkın otoritenin kaynağı olması, ordunun yönetime katılmaması, tüm din ve inançlara eşit mesafede duran ve dini, bölgesel, sosyal, ekonomik veya engelliliğe dayalı ayrımcılık olmaksızın hak ve görevler için vatandaşlığı esas alan sivil bir devlet inşa edilmesi için temeller ve ilkeler öngörüyor.

Vizyon ayrıca yönetim şeklini, bölgelerin siyasi, ekonomik ve kültürel işlerini yönetme haklarını tanıyan, tüm yetki düzeylerinde adil katılım haklarını garanti altına alan, kaynakların adil paylaşımı ilkesini benimseyen, dengeyi sağlayan, çeşitliliğe ve tarihi mağduriyetlere cevap veren, adaleti, eşitliği ve iyi yönetişimi yücelten, ulusal ilkelere ve uluslararası standartlara dayalı bir güvenlik ve askeri sistem kuran ve devlet kurumlarının bağımsızlığını sağlayan bir ‘federal sistem’ olarak tanımlıyor.

Dengeli dış politika

Belge, ülke çıkarlarını dikkate alan, bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliği destekleyen, başkalarının işlerine karışmaktan kaçınan, iyi komşuluk ilkesine dayanan ve terörizm, aşırıcılık, sınır ötesi suçlar ve yasadışı göçle mücadele eden dengeli bir dış politika çağrısında bulunuyor.

grt
Sudan'ın yeni başbakanı, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan’ın önünde yemin etti. (SUNA)

Vizyon, Sudan’da devam eden savaşı, ülkenin birliğini tehdit eden, tehlikeli senaryolara kapı açan ve benzeri görülmemiş bir insani felakete neden olan ‘varoluşsal bir savaş’ olarak tanımladı. Savaşın özünde Aralık Devrimi’ni tasfiye etmeyi ve devrimin özgürlük, barış ve adalet hedeflerine ulaşacak sivil ve demokratik bir geçişin önünü tıkamayı amaçladığına dikkat çekildi.

Belgeye göre çatışmaları durdurma ihtiyacı, savaşların nedenlerini ve etkilerini ele alan sürdürülebilir barışçıl çözümlerin benimsenmesinde ve değişim yolunu tamamlayan ve adalet, vatandaşlık ve demokrasi devleti kuran kapsayıcı bir proje aracılığıyla ülkenin rönesansını yeniden tesis etmesinde yatıyor. Sivil Demokratik İttifak, ülkeyi kaos ve parçalanmaya rehin bırakmayı reddettiğini yineleyerek, vizyonunu siyasi ve toplumsal güçler için stratejik bir siyasi çerçeve olarak ortaya koyarak ‘kader savaşında’ mücadele edeceğini belirtti.