Körfez İşbirliği Konseyi Yemen sorununda yeniden inisiyatif alıyor

Resmi kaynaklar, KİK’in Riyad'da meşru hükümet ile Husiler arasında doğrudan müzakerelere yönelik bir girişim sunduğunu aktardı

Kaynaklar, Körfez İşbirliği Konseyi'nin Yemen savaşındaki tarafları Riyad'da bir araya getirme yönünde bir girişim sunduğunu aktardı (AFP)
Kaynaklar, Körfez İşbirliği Konseyi'nin Yemen savaşındaki tarafları Riyad'da bir araya getirme yönünde bir girişim sunduğunu aktardı (AFP)
TT

Körfez İşbirliği Konseyi Yemen sorununda yeniden inisiyatif alıyor

Kaynaklar, Körfez İşbirliği Konseyi'nin Yemen savaşındaki tarafları Riyad'da bir araya getirme yönünde bir girişim sunduğunu aktardı (AFP)
Kaynaklar, Körfez İşbirliği Konseyi'nin Yemen savaşındaki tarafları Riyad'da bir araya getirme yönünde bir girişim sunduğunu aktardı (AFP)

Ziyad el-Fifi
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), Birleşmiş Milletler (BM) liderliğindeki barış çabalarını pekiştirmeyi amaçlayan bir girişim kapsamında Husi milisleri ve Yemenli diğer tarafları bu ay Riyad'da istişarede bulunmaya davet etme olasılığı üzerine duruyor.
İsminin açıklanmaması koşuluyla Reuters'a konuşan iki KİK yetkilisinin belirttiğine göre bu hafta yapılacak olan bir duyuru, Yemen’de Suudi Arabistan liderliğinde meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu ile İran destekli Husiler arasında kaydedilen savaşın askeri, siyasi ve ekonomik yönleriyle ilgili görüşmelerde bulunulması yönünde gönderilecek resmi davetleri içerebilir.

Körfez masası
Ocak 2011’de kaydedilen Yemen Devrimi’nden bu yana ülkede yaşanan kriz, Ali Abdullah Salih'in Sana'da iktidarı kaybetmesi ile istikrarını kaybeden ülke için birçok çözüm girişimini beraberinde getirmişti.
Uluslararası girişimler, KİK Sana'da duruma el atana dek uzlaşıya dayalı bir çözüm sağlamada başarılı olamamıştı. Konsey, ülkenin içinde bulunduğu kargaşaya son verecek kapsamlı bir anlaşmaya varılması, iktidar yönünde çeşitli tekliflerin formüle edilmesi için devrim liderleri ile Salih rejimi arasında arabuluculuk yapmayı teklif etmişti. Ardından Salih, seçimler öncesindeki süreçte bir ulusal birlik hükümetinin kurulmasını öngören anlaşmanın imzalanmasından bir ay sonra söz konusu planı kabul ettiğini, iktidardan ayrıldığını belirtmişti. Protestocular ise kovuşturma karşısında Salih’e dokunulmazlık sağladığı için başta anlaşmayı reddetmişti.
Söz konusu girişim o dönem iktidarın geçişini güvence altına almayı ve ülkedeki iktidar krizinden çıkışa çözüm bulmayı kısmen başarmıştı. Ancak Salih attığı imzayı geri çekerek barış sürecini bozma rolünü üstlenince ve KİK’in öne sürdüğü girişim Kasım 2011'e kadar askıya alınınca her şey tersine dönmüştü. Söz konusu anlaşma, Salih ve ailesine dokunulmazlık verilmesi karşılığında başkanlık yetkilerinin 30 gün içinde Salih’in yardımcısı Abdurrabbu Mansur Hadi'ye devredilmesini, 21 Şubat 2012'de resmi seçimlerin düzenlenmesini öngören siyasi geçiş planına eklenmişti.
KİK tarafından formüle edilen bu çözüm ideal bir çözüm olmasa da, iktidarın devredilmesi yönündeki tünelden çıkış yolu sağlamıştı. En azından KİK’in konu Yemen olduğunda diğer uluslararası aracılardan daha iyi bir rol oynadığını kanıtlamıştı.

Hacraf’ın misafirleri
Reuters’ın haberine göre söz konusu iki kaynak, Husi yetkililerin KİK’in genel merkezinde Genel Sekreter Nayif el-Hacraf’a konuk olduğunu aktardı. Milisler, 29 Mart ila 7 Nisan tarihleri ​​arasında Riyad'da yapılması planlanan görüşmelere katılma davetini kabul ettikleri taktirde kendilerine güvenlik garantileri de verildi.
İki yetkilinin bildirdiğine göre Riyad’da bulunan Yemen Cumhurbaşkanı Hadi, görüşmeleri kabul etti. Diğer yandan milisler ise bu konuda henüz bir açıklamada bulunmadı.

Suudi girişimi
Riyad, Mart 2021'de Yemen'deki savaşı sona erdirme yönünde siyasi bir anlaşmaya varılması için BM gözetiminde kapsamlı bir ateşkes öngörüsünde bulunan ‘Suudi Girişimi’ni sunmuştu.
BM ve ABD'nin Yemen temsilcileri ile işbirliği içerisinde kaydedilen söz konusu girişim, bölgesel ve uluslararası uçuşlar için Sana Uluslararası Havalimanı’nın açılmasını, Stockholm Anlaşması mucibince Hudeyde Limanı’ndan petrol türevleri gemileri için vergi ve gümrük gelirlerinin Yemen Merkez Bankası'ndaki ortak hesaba yatırılmasını öngörüyor.
Husileri ve meşru Yemen hükümetini söz konusu girişimi kabul etmeye, çatışmayı sona erdirme yolunda girişimin üzerine inşa etmeye çağıran Suudi Arabistan, topraklarını Husi milislerin saldırılarından koruma hakkını vurguladı.
Suudi Girişimi yerel ve uluslararası düzeyde memnuniyetle, Husi milisler tarafından ise olumsuz bir tutum ile karşılandı. Zirâ Husiler, girişimin Yemen'i uluslararası vesayet altına aldığını, Arap Koalisyonu güçlerinin ülkeden çekilmesini içermediğini vurguladı.



Suudi Arabistan Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne tecavüzünü reddettiğini yineledi

Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
TT

Suudi Arabistan Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne tecavüzünü reddettiğini yineledi

Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)

Suudi Arabistan dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun Filistin Ürdün Vadisi'ne pervasızca girmesini şiddetle kınadığını ve reddettiğini belirterek, bu provokatif girişimin uluslararası meşruiyete sahip tüm yasa ve kararları ihlal ederek yerleşimi genişletmeyi amaçladığını kaydetti.

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, bu ihlallerin tüm Filistin topraklarındaki durumu sakinleştirme ve sivilleri koruma çabalarına hizmet etmediğini belirterek, Gazze'ye yönelik saldırının durdurulmasının, işgal güçlerinin geri çekilmesinin, yerlerinden edilenlerin geri dönmesinin ve Filistin halkının acılarını hafifletmek için insani yardım girişinin önemini yineledi.

Suudi Arabistan, bölgedeki barış çabalarına zarar veren İsrail'in Filistin toprakları ve Filistin halkına yönelik tüm bariz tecavüzlerine son vererek, uluslararası topluma karşı sorumluluklarını yerine getirme çağrısını yeniledi ve işgalin güvenliği tehdit eden ihlallerinin durdurulmasına katkıda bulunan uluslararası hesap verebilirlik mekanizmalarını harekete geçirmenin önemini vurguladı.