SOHR: Suriye’de 11 yılda 610 bin kişi öldü

Washington, siyasi çözüm olmadan Esed ile normalleşme olmayacağını söylüyor.

Suriye’deki aralıksız askeri operasyonlar, altyapıda büyük bir yıkım meydana getirdi. (AP)
Suriye’deki aralıksız askeri operasyonlar, altyapıda büyük bir yıkım meydana getirdi. (AP)
TT

SOHR: Suriye’de 11 yılda 610 bin kişi öldü

Suriye’deki aralıksız askeri operasyonlar, altyapıda büyük bir yıkım meydana getirdi. (AP)
Suriye’deki aralıksız askeri operasyonlar, altyapıda büyük bir yıkım meydana getirdi. (AP)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Suriye’de iç savaşın başlamasının üzerinden geçen 11 yıl içinde en az 610 bin kişinin öldüğünün teyit edildiğini ve 499 bin 657 kişinin ‘isimlerle belgelendiğini’ belirtti. SOHR bu sürede Lübnan Hizbullahı mensubu bin 712 unsurun ve İran ve Rusya destekli, Suriye uyruklu olmayan 8 bin 628 milisin öldüğünü aktardı.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi (OHCHR) Suriye savaşında ölenlerin sayısıyla ilgili geçen yıl 2014’ten o tarihe kadar süreyi kapsayan ilk raporunda Suriye’de 2011’den beri süren iç savaşta 350 bin 209 kişinin öldüğünü kaydetti. OHCHR, ‘gerçek rakamın ise bunun çok üzerinde olduğunu’ ifade etti.
SOHR 1 Haziran 2021’de yayınladığı raporda, Suriye’de silahlı bir çatışmaya dönüşmeden önce reform ve rejimin düşmesi talebiyle çıkan protestolarla birlikte çekişmenin başladığı Mart 2011’den o tarihe kadar 494 bin 438 kişinin öldüğünü açıklamıştı. SOHR, Mart 2021’de Suriye’deki ihtilafın yıldönümünde 388 binden fazla kişinin öldüğünü kaydetmişti.
SOHR dün (çarşamba) yayınladığı yeni raporda; 120 bin 158’i erkek, 15 bin 237’si kadın ve 25 bin 286’sı çocuk olmak üzere toplam 160 bin 681 sivilin hayatını kaybettiğini bildirdi. SOHR’un raporuna göre, rejim hapishanelerinde işkence altında 49 bin 359 kişi, rejim güçlerinin karadan düzenlediği bombardımanlarda 52 bin 508 kişi, rejime bağlı hava gücü tarafından düzenlenen saldırılarda 26 bin 403 kişi, Rus güçlerinin bombardımanlarında 8 bin 683 kişi, Rusya mı yoksa rejim tarafından mı düzenlendiği bilinmeyen hava saldırılarında 2 bin 504 kişi, silahlı gruplar eliyle 2 bin 320 kişi ve radikal grupların eliyle 900 kişi hayatını kaybetti. Raporda kesici alet ve silah başta olmak üzere çeşitli şekillerde hedef alınan bin 692 kişi, zorlaşan yaşam koşullarından dolayı 919 kişi ve uluslararası koalisyon eliyle de 2 bin 676 kişinin öldüğü belirtildi.
SOHR’a göre İslamcı ve savaşçı gruplara bağlı 8 bin 17 kişi, rejim güçlerinden ayrılan 3 bin 88 kişi, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) mensubu 10 bin 886 kişi, YPG üyesi 3 bin 228 kişi ve DEAŞ unsuru 41 bin 101 kişi öldü.

SOHR’un raporunda şu ifadelere yer verildi:
“Can kayıplarıyla ilgili bu istatistik rejimin hapishanelerinde işkence altında yaşamını yitiren 55 bini aşkın vatandaşı halen kapsamıyor. Aynı şekilde yıllarca askeri operasyonlarda SDG’nin yanında savaştığı sırada öldürülen 3 bin 200 PKK’lıyı da kapsamıyor. Ayrıca Gözlemevi’nin şu ana kadar belgeleyemediği Lübnan Hizbullahı’nın yüzlerce unsurunu da kapsamıyor. Rapor, DEAŞ hapishanelerinde alıkonulan 3 bin 200’den fazla sivil ve savaşçının akıbetini içermiyor. Buna ilave olarak rejim güçleri ve onları destekleyen militanlar tarafından esir alınan ve kaçırılan 4 bin 100’den fazla kişinin de akıbeti bilinmiyor. Savaşçı gruplar, İslamcı örgütler, DEAŞ ve Heyet Tahrir Şam (eski adıyla Nusra Cephesi) tarafından alıkonulan bin 800’den fazla kişi rejim yanlısı olmakla suçlanıyor.”
Suriye’de bugün de devam eden askeri operasyonlar, bombardımanlar ve patlamalar sonucu çeşitli şekillerde yaralanan 2.1 milyondan fazla Suriye vatandaşında kalıcı sakatlık oluştu. Yüzbinlerce çocuk ve kadının da aralarında bulunduğu yaklaşık 13 milyon vatandaş evini terk ederek sığınma bölgelerine ve yerinden edilenlerin kaldığı bölgelere göç etti. Altyapı, hastaneler, okullar, kamu ve özel mülkiyetler büyük ölçüde tahrip edildi.

ABD: Esed’le ilişkileri normalleştirmeyeceğiz
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı, Washington’ın, ‘Beşşar Esed ülkenin başında olduğu sürece Suriye makamlarıyla ilişkileri normalleştirmeyeceğini’ belirtti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, “Siyasi çözüme doğru geri dönüşü olmayan bir ilerleme sağlanmadıkça (Suriye Devlet Başkanı Beşşar) Esed’le ilişkileri normalleştirmeyeceğiz. Suriye halkı bundan daha azını hak etmiyor” dedi.



Cezayir ve Türkiye arasında ekonomi, eğitim ve enerji alanlarındaki ortaklık güçleniyor

Türkiye-Cezayir Üçüncü Ortak Planlama Grubu Toplantısı’ndan bir kare (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye-Cezayir Üçüncü Ortak Planlama Grubu Toplantısı’ndan bir kare (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
TT

Cezayir ve Türkiye arasında ekonomi, eğitim ve enerji alanlarındaki ortaklık güçleniyor

Türkiye-Cezayir Üçüncü Ortak Planlama Grubu Toplantısı’ndan bir kare (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye-Cezayir Üçüncü Ortak Planlama Grubu Toplantısı’ndan bir kare (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)

Dün Cezayir'de gerçekleşen Türkiye-Cezayir Üçüncü Ortak Planlama Grubu Toplantısı’nda iki ülke arasında demir-çelik, tekstil, enerji, bayındırlık işleri ve çöl tarımı alanlarında devam eden iş birliği projeleri ele alındı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Cezayirli mevkidaşı Ahmed Attaf’ın başkanlığında yapılan toplantıda konuşan Attaf, ülkesinin Türkiye ile olan ticaret hacminden duyduğu memnuniyeti dile getirerek iki ülke arasındaki ilişkilerin tarihinde görülmemiş seviyelere ulaşıldığını söyledi.

Attaf, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geçtiğimiz yıl karşılıklı ticaret hacmimiz 6 milyar dolara ulaşarak benzeri görülmemiş seviyelere ulaştı ve iki ülke liderinin talimatı doğrultusunda bu rakamı 10 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz."

Bunun yanında kültür, yüksek öğrenim, bilimsel araştırma, sağlık ve diğer alanlarda ikili ilişkilerin ‘insani boyutlarının güçlendirilmesinden’ övgüyle söz eden Cezayirli Bakan, “Ancak hala daha fazlasını başarma arzusundayız” diye ekledi.

Ülkesinin bugün Türkiye'nin Afrika kıtasındaki birinci ticaret ortağı olduğunun altını çizen Cezayir Dışişleri Bakanı, “Türkiye ise Cezayir'de hidrokarbon sektörü dışındaki başlıca yabancı yatırımcı olarak kendine haklı bir yer edinmiştir” ifadelerini kullandı.

Özellikle enerji ve çöl tarımı alanlarında birçok ortak yatırım projesinin yanı sıra demir-çelik ve tekstil alanlarında Türk yatırımlarının arttığına işaret eden Attaf, “Bu bağlamda kaydedilen rakamlar yakın ve yakın gelecekte artmaya ve büyümeye uygun” şeklinde konuştu.

Fidan ve Attaf arasındaki son ikili görüşme geçtiğimiz şubat ayında Johannesburg'da düzenlenen G20 Dışişleri Bakanları toplantısı çerçevesinde gerçekleşmişti. Attaf ayrıca 11-13 Nisan tarihleri arasında Türkiye tarafından düzenlenen Antalya Diplomatik Forumu'na katıldı.

dfrgthy
Cezayir ve Türkiye cumhurbaşkanları İstanbul'da bir araya geldiler, Mayıs 2022 (Cezayir Cumhurbaşkanlığı)

Anadolu Ajansı’nın (AA) haberine göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Şubat 2018 ve Ocak 2020'de Cezayir'e yaptığı iki ziyaret, ‘iki ülke arasındaki ilişkilere yeni bir ivme’ kazandırdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2020 yılında Cezayir'e yaptığı ziyaret sırasında iki ülke arasında üst düzey bir iş birliği konseyi kurulması kararlaştırılmıştı. Konseyin ilk toplantısı 16 Mayıs 2022 tarihinde Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un Türkiye ziyareti vesilesiyle 9 bakandan oluşan geniş bir heyetin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda iki ülke arasında 15 anlaşma imzalanıp ortak bir bildiri yayınlandı.