Halil Musa
İsrail Savunma Bakanlığı'nın Filistin üniversitelerinin akademik çalışmalarını kısıtlama girişimleri Filistinliler tarafından tepkiyle karşılanıyor.
İsrail tarafı, Filistin üniversitelerindeki fakültelerin niteliğini değiştirmek için Batı Şeria'ya gelen yabancı öğretim görevlileri ile yabancı öğrenci sayısını kontrol etmek amacıyla yeni yaptırımları yürürlüğe soktu.
İsrail Savunma Bakanlığı önümüzdeki Mayıs ayının başında yürürlüğe girmesi şartıyla, Batı Şeria'ya giriş vizesi almaya hak kazanan akademisyenlerin ve yabancı öğrencilerin sayısını ve niteliğini belirleyen yeni kararlar yayınladı.
Uygulamalar
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre İsrail’in yayınladığı kararname İsrail Savunma Bakanlığı'na Filistin üniversitelerinde yabancı profesörlere ihtiyaç duyan akademik disiplinleri “akademik eğitime ve bölge ekonomisine katkıda bulunacak ve iş birliğini ve bölgesel barışı ilerletecek” şekilde belirleme yetkisi veriyor.
Yeni kararname İsrail'in Batı Şeria'ya girmesine izin vereceği yıllık akademisyen sayısını 100 ile yabancı öğrenci sayısını ise 150 ile sınırlandırıyor.
Bu uygulamalara göre Filistin üniversitelerine girmek isteyen yabancı akademisyenlerin ve öğrencilerin, giriş vizelerinin İsrail Savunma Bakanlığı'ndaki yetkili bir memur tarafından gözden geçirildikten sonra onaylanması şartıyla, İsrail konsolosluklarına çalışma veya katılma taleplerini takdim etmeleri gerekiyor.
Bu uygulamalar, Filistin üniversitelerindeki öğretim görevlileri ve öğrenciler için uygun çalışma konularını belirliyor.
İsrail Hükümeti’nin Filistin Topraklarındaki Faaliyetlerinden Sorumlu Koordinasyon Birimi, Independent Arabia’nın bu uygulamaların sebepleri ve amaçlarıyla ilgili sorduğu soruya yanıt vermeyi reddetti.
Birzeit Üniversitesi karşı çıkıyor
Filistin'in en büyük yüksek öğretim kurumlarından biri olan Birzeit Üniversitesi, “İsrail’in askeri kararını” reddetti ve bunun "üniversitenin uluslararası alandan akademik uzmanları çağırma hakkını ihlal etmek ve yeni çalışanlar atamasını, ortak bilimsel araştırma yürütmesini ve akademik iletişim sağlanıp karşılıklı öğretim görevlisi ve öğrenci değişimi yapılmasını engellemek" olduğunu vurguladı.
Birzeit Üniversitesi Gelişme ve İletişimden Sorumlu Rektör Yardımcısı Gassan el-Hatib, Independent Arabia’ya verdiği röportajda “Bu yazılı uygulamalar, İsrail'in yıllardır izlediği pratik uygulamaları sağlamlaştırmak ve sıkılaştırmak üzere geldi. Bu politika; Filistin'deki eğitimi izole etti, Filistin toplumundan bile kopuk sınırlı bir yerel eğitime dönüştürdü ve üniversitelerin iletişim gücünü kısıtladı” ifadelerini kullandı.
Hatib açıklamasının devamında şöyle dedi:
“İsrail kendisine erişilebilir ve yasak akademik disiplinleri belirleme yetkisi verdi. Üniversite, bu uygulamaları dünyadaki birçok ülkenin temsilcileriyle tartışacak ve İsrail mahkemelerinde ve uluslararası mahkemelerde bunlara itiraz etme olasılığını gözden geçirecek”.
Birzeit Üniversitesi konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Bu uygulamalar uluslararası hukuku, Dördüncü Cenevre Sözleşmesi’ni, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni ve Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi’ni ihlal etmektedir” ifadelerine yer verdi.
Akademik değişime darbe
Halil Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Bölüm Başkanı Dr. Bilal eş-Şubaki, “İsrail’in dayattığı yeni uygulamalar, Filistin’in üniversiteler ve yabancı profesörlerle son yıllarda artan ve İsrail'in Arap-İsrail çatışmasıyla ilgili anlatısının sarsılmasına yol açan karşılıklı akademik değişimine bir darbe niteliğindedir” dedi.
Şubaki “İsrail, dünya kamuoyunun Filistinlilere sempati duyma ve onların mücadele anlatısını destekleme yönünde değişmeye başladığının farkında. Geçtiğimiz on yıllar boyunca İsrail kendisini, geri kalmış ve saldırgan bir Arap ve Filistin sahasının ortasında yaşayan medeni, demokratik, barışçıl bir devlet olarak lanse etmeye özen gösterdi” dedi.
Şubaki “sosyal medya araçları ve alternatif medyanın, dünya kamuoyunun Arap-İsrail çatışması hakkındaki tipik görüşünü değiştirmeye katkıda bulunduğunu” düşündüğünü söyledi.
Filistin, Avrupa, ABD ve Asya üniversiteleri, yüksek öğrenimin gelişimini desteklemek ve akademik kurumlar arasındaki işbirliğini teşvik etmek için Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen ‘Erasmus Plus’ programı gibi uzun yıllardır akademik değişim programlarından faydalanmakta.