Friends'in Monica'sı dizideki favori sevgilisini açıkladı

Courteney Cox evini hayaletli olduğu için sattığını söylemişti

1994'te yayımlanmaya başlayan Friends, 10 sezon sürmüştü (NBC)
1994'te yayımlanmaya başlayan Friends, 10 sezon sürmüştü (NBC)
TT

Friends'in Monica'sı dizideki favori sevgilisini açıkladı

1994'te yayımlanmaya başlayan Friends, 10 sezon sürmüştü (NBC)
1994'te yayımlanmaya başlayan Friends, 10 sezon sürmüştü (NBC)

Friends'in yıldızı Courteney Cox, karakteri Monica'nın sevgililerinden kendisi için favori olan ismi açıkladı.
Cox, 10 Mart'ta konuk olduğu programda favorisinin Richard Burke'e hayat veren Tom Selleck olduğunu söyledi.
Monica, en nihayetinde Chandler Bing'le (Matthew Perry) evlenip ikiz bebek evlat edinse de daha önce Dr. Mitchell (George Clooney), Pete Becker (Jon Favreau) ve Paul (John Allen Nelson) gibi karakterlere ilgi duymuştu.
Ünlü oyuncu, favorisinin Selleck olduğunu söyledi:
"Tom Selleck en iyisiydi. Ve en uzunuydu."
Selleck'in karakteri Richard, Monica'nın Chandler'a kadar en istikrarlı ilişkisiydi. Monica'dan 20 yaş büyük olan Richard, seyircilerin karşısına ilk kez 2. sezonda çıkmıştı.
Cox ayrıca Iron Man'in ilk iki filmi ve Aslan Kral (Lion King) gibi filmlerin yönetmeni Favreau'yu 'en iyi yönetmen' diye niteledi.

Cox: Evimi hayaletli olduğu için sattım
Başarılı aktris geçen ay, evini hayaletli olduğu için sattığını açıklamıştı.
Cox, ABD’nin Los Angeles kentinde eskiden yaşadığı evin eski sahibinin şarkıcı Carole King olduğunu belirtmişti.
King'in bir gün kendisini ziyaret ettiğini kaydeden Cox, şöyle konuşmuştu:
"King, evde çok çirkin bir boşanma yaşandığını ve bir hayalet bulunduğunu söyledi. Ben de, 'Ya, tabii öyledir' dedim. Fakat orada benimle kalan arkadaşlarım gibi diğer kişiler, yatağın ucunda oturan bir kadınla karşılaşmış gibi hissettiklerini ifade etti."
Cox, bu yorumlara rağmen ilk başta evinde bir ruh olduğu ihtimalini ciddiye almadığını ancak daha sonra fikrinin değiştiğini açıklamıştı:
"Hayaletlere inanmadığım bir gün evdeydim. Sonra kapı zili çaldı, UPS çalışanı veya öyle biri gelmişti. Kapıyı açtım ve çalışan bana 'Bu evin perili olduğunu biliyor musunuz?' diye sordu. Ben de, 'Evet, niye ki? Neden öyle düşünüyorsun?' diye sordum. O da bana, 'Çünkü arkanda duran biri var' dedi."
Cox, bunun ardından evini sattığını söylemişti.
Independent Türkçe, Screen Rant, Today



Bilim insanları mesajlara "görüldü atılmasını" yaygın bir alışkanlığa bağladı

Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
TT

Bilim insanları mesajlara "görüldü atılmasını" yaygın bir alışkanlığa bağladı

Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)

Araştırmacılar, mesajlaşırken ifadeleri kısaltan kişilerin "samimiyetsiz" göründüğünü tespit etti. Yeni çalışmaya göre bu kişilerin mesajlarına cevap almama ihtimali de artıyor.  

Pek çok kişi mesajlaşırken kelimeleri veya uzun ifadeleri birkaç harfle yazarak kısaltıyor. İnternetin ilk yıllarından miras kalan bu alışkanlık yazışmayı kolaylaştırırken kendine has bir çevrimiçi dil de ortaya çıkarıyor. 

Fakat ABD'deki Stanford Üniversitesi'nin yeni çalışmasına göre mesajlarda kısaltma kullanmak özellikle yeni bir ilişkinin başlangıcında olumsuz bir etki yaratabilir. 

Araştırmacılar, 37 ülkeden 5 bin 300'den fazla katılımcının mesajlarını inceledi ve onlarla anketler yaptı. Flört uygulamaları ve sohbet odalarını kullanan kişilerin kısaltma içeren ve içermeyen konuşmalardaki davranışları da incelendi.

Katılımcılar kendilerine gösterilen mesajları, samimiyet, çaba ve cevap verme isteği üzerinden değerlendirdi. 

Bilim insanları daha güvenilir bir sonuç almak adına farklı bağlamlardaki sohbetleri çalışmaya dahil etti.

Bulgularını Journal of Experimental Psychology: General adlı hakemli dergide yayımlayan araştırmacılar, kısaltma kullanmanın genellikle karşı tarafa samimiyetsiz geldiğini kaydetti. Ekip, kişilerin yakınlığı veya mesaj uzunluğu değiştiğinde bile kısaltmaların olumsuz etkisinin sürdüğünü gözlemledi.

Ayrıca bu davranışı sergileyen kişilerin yanıt alma olasılığının daha düşük olduğu saptandı. 

Diğer yandan çalışmanın başında yapılan anketlerde katılımcıların yüzde 99'u kısaltma kullandığını ve yüzde 84'ü bu davranışın rahatsızlık vermeyeceğini düşündüğünü bildirdi.

Yüzde 4'lük bir kısım da kısaltmaların karşı tarafın hoşuna gitmesini bekliyodu. 

Makalenin başyazarı David Fang "Mesajlaşan kişilerin kısaltmalardan hoşlanabileceğini düşündük çünkü gayriresmi bir yakınlık hissi uyandırıyordu" diyerek ekliyor: 

Bu nedenle kısaltmaların bunları kullanan kişiler hakkında olumsuz algılara yol açması bizi şaşırttı.

Araştırmacılar, kısaltmaların çaba göstermemek gibi algılandığı için böyle bir etki yarattığını düşünüyor. 

Fang, "Bulgularımız, örneğin bir ilişkinin başlangıcı ya da iyi bir izlenim bırakmamız gerektiği durumlar gibi, özellikle daha samimi görünmek ve sosyal bağları güçlendirmek istediğimizde önem kazanıyor" diye açıklıyor. 

Diğer yandan kısaltmalar her durumda kötü olmak zorunda değil. Fang, "Örneğin kuryeyle hızlıca mesajlaşırken, daha samimiyetsiz görünmeyi kabul etmek mantıklı olabilir" diyor.

Daha önceki bir araştırmada emoji kullanımının yanlış anlaşılmaya yol açabileceği bulunmuştu. Farklı ülkelerden katılımcılarla yürütülen çalışmada, emojilerin anlamının cinsiyet, kültür ve yaşa göre değiştiği görülmüştü.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, Study Finds, Journal of Experimental Psychology: General