Mısır'da yükselen ‘fiyat dalgası’ hükümeti harekete geçirdi

Kahire'deki bir fırında iki işçi (EPA)
Kahire'deki bir fırında iki işçi (EPA)
TT

Mısır'da yükselen ‘fiyat dalgası’ hükümeti harekete geçirdi

Kahire'deki bir fırında iki işçi (EPA)
Kahire'deki bir fırında iki işçi (EPA)

Mısır’da hayat pahalılığı son zamanlarda sosyal medyanın gündeminde. Ülkede hayat pahalılığının artmasının yankıları özel toplantılardan sosyal medyaya kadar birçok alanda görülüyor.
Bir kilogram ‘pane’ (tavuk göğsü) Mısırlılar tarafından alaycı bir tavırla zenginlik göstergesi olarak yorumlanıyor.
Hayat pahalılığının vatandaşları önemli ölçüde etkilediği bir zamanda hükümet fiyatları düşürmeye yönelik önlemlere ilişkin resmi hamleler yapıp açıklamalarda bulunuyor.
Mısırlılar her zamanki gibi krizlerde bile eğlenmeyi ihmal etmiyor. Bazıları fiyat artışları ile Rusya-Ukrayna savaşı arasında ilişki olduğu şeklinde yorum yaparken bazıları ise onları alaya alıyor. Bu görüşü reddedenler Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in fiyat artışları konusunda masum olduğuna dair yemin ettiği ‘uydurma’ bir video klip hazırladı. Mısırlı bazı sosyal medya kullanıcıları tarafından ‘mizah amaçlı’ hazırlanan videoda Putin, “Rusya ile Ukrayna arasındaki mevcut kriz, Fayyum'da (Mısır’ın kuzeyindeki bir il) fiyatların yükselmesinin bir nedeni değil” diyor.
Mısır’da medya platformları fiyatlardaki artışa tepki gösterdi. Ancak medya, et ve kümes hayvanlarına alternatif olarak vatandaşları tüketimi rasyonelleştirmeye teşvik etmek amacıyla bitkisel protein kaynaklarını önerdi.
Mısır Köylüler Sendikası Başkanı Hüseyin Ebu Saddam bir TV kanalında yaptığı açıklamalarda, buğday hasat mevsimini etkilememek için vatandaşları ‘güvercinler ve kümes hayvanları için irmik (hasat öncesi buğday) kullanmamaya bunun yerine pirinç kullanmaya’ çağırdı. Bir kilogram irmiğin fiyatı 24 lira (dolar 15.6 lira) buğday ise 6 lira değerinde.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, ülkenin buğday ihtiyacını karşılamak için girişim başlattı. Mısır Cumhurbaşkanı geçen hafta, ‘gıda güvenliği projelerinin yönetici pozisyonunu takip etmek’ için bir dizi toplantı yaptı.
Sisi, çiftçileri mümkün olduğunca ürünlerini ekmeye teşvik etmek için ‘mevcut tarım sezonunda yerel buğday fiyatına ek teşvik’ vermeye karar verdi. Sisi tüm temel gıda ürünlerinin stratejik stoklarını sağlamaya devam etmeyi hedefliyor.
Tüccarlar ve kümes hayvanlarına sahip çiftçiler, emtia ve gıda ürünlerinin yüksek fiyatlarının nedenini Rusya ve Ukrayna arasındaki mevcut krize bağlıyor, ancak ekonomist Dr. Medhat Nafi, bunun tek bir neden olmadığını söyledi. Şarku'l Avsat'a konuşan Nafi, “Dünya kısa sürede iki kriz yaşadı, ilki (kovid-19) pandemi. Araştırmalar pandeminin ekonomik etkilerinin 2035 yılına kadar devam etmesini bekliyor. İkinci kriz ise Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaş açması ve dünyadaki jeopolitik sorunlar. Bu durum küresel ölçekte benzeri görülmemiş enflasyon oranlarına yol açtı. ABD'de enflasyon oranı yüzde 7,5 ile kırk yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Bu da tüm dünyayı etkiliyor” dedi.
Petrol fiyatlarındaki artışın tüm emtia fiyatları üzerinde etkileri olduğunu söyleyen Nafi, “Şu anda fiyatlarda nispi bir düşüş meydana geldi. İlk tepki bir tür abartıydı. Bir varil petrol fiyatı yüz doların altında istikrar kazanmaya başladı” dedi.
Ancak uluslararası fiyatlardaki bu sakinlik, Mısır'ın başkentinde ikamet eden ev hanımı ve dört çocuk annesi Suad Mahmud'un hayatına hızlı bir şekilde yansımamış gibi görünüyor. Şarku'l Avsat'a konuşan dört çocuk annesi Mahmud şunları söyledi:
“Artış lüks mallara değil temel ihtiyaçlara yansıdı. Bu beni et tüketimimi azaltmaya sevk etti. Diğer emtialar ve bitki bazlı alternatiflerin bile fiyatı arttı.”
Mısır gazetesi Al-Ahram'ın aktardığına göre, bir ton demirin fiyatı 17 bin lirayı aştığı için fiyatlardaki artış inşaat malzemelerine yansıdı. Şubat sonuna kadar bir ton demirin fiyatı 15 bin lira civarındaydı. Mısır Ticaret Odası İnşaat Malzemeleri Bölümü Başkanı Ahmed ez-Zeyni, yaptığı basın açıklamasında bir ton demirin fiyatının yüzde 20-30 oranında arttığını söyledi.
Farklı sosyal sınıflar üzerindeki geniş etkisinden dolayı, ekmek fiyatlarına olan resmi ilgi iki katına çıkmış gibi görünüyor. Mısır Cumhurbaşkanı, ‘bir somun ekmek üretmenin maliyetini, fiyatlandırmasını ve düşük fiyatlı gıda ürünlerinin tedarikini incelemeye’ karar verdi. Mısır Kabinesi Sözcüsü Büyükelçi Nadir Saad, “Önümüzdeki dönemde ekmeğin fiyatı, un ve buğdayın uluslararası fiyatına paralel olarak artırılıp azaltılacak" dedi.
Hükümettin fiyatlardaki artışı sınırlamak için çaba gösterdiğini ifade eden Mısırlı ekonomist Nafi, “Buğday hasadı sezonunun eşiğindeyiz. Buğday hasadı Mısır'a bir yıl yetecek stok sağlayacak. Mevcut gelişmeler ışığında geleceği tahmin etmek zor, krizin çözüleceğine dair işaretler var. Özellikle Körfez ülkeleri ile bölgesel işbirliği yaparak bu kriz çözülebilir. Mısır'ın Körfez'e yönelik hamleleri bölgeye hizmet edecek ekonomik bir lokomotif projesiyle sonuçlanabilir” diye konuştu.



Diplomatlar Şarku’l Avsat’a konuştu: UNIFIL'in çekileceğine dair iddialar sadece ‘söylenti’

Güney Lübnan'daki el-Adise kasabasında Mavi Hat yakınında bir UNIFIL devriyesi (BM)
Güney Lübnan'daki el-Adise kasabasında Mavi Hat yakınında bir UNIFIL devriyesi (BM)
TT

Diplomatlar Şarku’l Avsat’a konuştu: UNIFIL'in çekileceğine dair iddialar sadece ‘söylenti’

Güney Lübnan'daki el-Adise kasabasında Mavi Hat yakınında bir UNIFIL devriyesi (BM)
Güney Lübnan'daki el-Adise kasabasında Mavi Hat yakınında bir UNIFIL devriyesi (BM)

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri ve Batılı diplomatlar, Lübnan hükümetinin ağustos ayı sonunda görev süresi dolacak olan Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü'nün (UNIFIL) görev süresinin uzatılması talebine ilişkin beklentilerin devam ettiği bir dönemde, UNIFIL’in geri çekilebileceğine ilişkin sızıntıları ‘söylentiden ibaret’ olarak nitelendirdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, daha fazla ayrıntıya girmeden “İddialar doğru değil” dedi.

UNIFIL, Lübnan-İsrail sınırında yaşanan son savaşın ardından aylardır yeni bir durumla karşı karşıya. Bu durum, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e yönelik saldırısının ardından Hizbullah'ın Gazze savaşına girmesinin yansımaları ve Lübnan ile İsrail arasında çatışmaların sona erdirilmesine yönelik anlaşma sonrası yaşanan gelişmelerle yeni durumu ‘uyumlaştırma’ çabaları ışığında ortaya çıktı.

UNIFIL, Mart 1978'den bu yana Güney Lübnan'da görev yapıyor. İsrail'in 1982'de Lübnan'ı işgalinden ve 2006'da İsrail ile Hizbullah arasında yaşanan savaştan sonra UNIFIL'in görev tanımında bazı değişiklikler yapıldı. UNIFIL ile ilgili gerginlikler, bazı ülkelerin görev süresinde daha fazla değişiklik yapmaya çalışması nedeniyle, yenileme tarihi yaklaştıkça neredeyse her yıl tekrarlanıyor.

Binlerce asker

UNIFIL'in operasyon alanı Litani Nehri'nden Mavi Hat'a kadar uzanıyor. Yaklaşık 50 ülkeden 10 binden fazla asker ve 800 kadar sivil personelden oluşuyor. Halihazırda bölgede 4 bin kadar Lübnan askeri konuşlanmış durumda.

UNIFIL Sözcüsü Andrea Tenenti Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “UNIFIL'in karşılaştığı en önemli zorluk, Lübnan ile İsrail arasında uzun vadeli bir siyasi çözümün olmamasıdır. UNIFIL tarafları 1701 sayılı kararın tam olarak uygulanmasına yönelik taahhütlerini yenilemeye ve kalıcı bir ateşkese yönelik adımlar da dâhil olmak üzere kararın çözüm bekleyen hükümlerinin ele alınmasına yönelik somut adımlar atmaya teşvik etmeye devam etmektedir” dedi. Tenenti, “UNIFIL'in görev süresinin önümüzdeki Ağustos ayından sonra nasıl olacağı konusunda spekülasyon yapmak için henüz erken” diyerek, bu konudaki kararın ‘BM Güvenlik Konseyi'ne ait olduğunu’ belirtti.

cdfrgthy
Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) Kuvvet Komutanı General Aroldo Lazaro Saenz, New York'ta BM Güvenlik Konseyi'nde verdiği brifing sırasında (BM)

Bir diplomat, İsrail basınında ABD'nin UNIFIL'in görev süresinin sona erdirilmesi çağrısında bulunma eğiliminde olduğuna dair çıkan haberleri ‘Lübnan'ı ve UNIFIL'in görev süresinin yenilenmesi ve Güney Lübnan'da ve Lübnan ile İsrail arasındaki Mavi Hat boyunca istikrarın korunmasındaki rolüyle ilgilenen diğer tarafları etkilemeye yönelik bir abartı’ olarak nitelendirdi.

Batılı diplomatlar, ilgili BM diplomatlarının Lübnan'dan UNIFIL'in görev süresini bir yıl daha uzatma isteğini ifade eden bir mektubun gelmesini beklediklerini söyledi. Bu diplomatlardan biri Lübnan'ın mektubunda İsrail güçlerinin aylardır konuşlandığı beş tepe de dahil olmak üzere işgal altındaki tüm Lübnan topraklarından çekilmesi yönünde açık bir talep yer almasını beklediklerini ifade etti.

İsrail, 27 Kasım'da yürürlüğe giren çatışmaların durdurulması anlaşması uyarınca 60 gün içinde Lübnan'dan çekilmesi gerekirken bunu yapmadı ve ardından Washington tarafından desteklenen bir taleple Güney Lübnan'da kalma süresinin 18 Şubat'a kadar uzatılmasını istedi. İsrail güçleri halen el-Hamamis, el-Uveyda, Cebel Balat, el-Lebbune ve el-Azize tepelerinde konuşlanmış vaziyette. Lübnan, çatışmaların durdurulmasının uygulanmasını denetleyen beş üyeli komite ve Lübnan ile ABD tarafları arasındaki yoğun temaslar aracılığıyla bu soruna çözüm arıyor.

ccvfgb
UNIFIL Sözcüsü Andrea Tenenti

Lübnan ayrıca mektubuna İsrail tarafından tutulan Lübnanlı tutukluların serbest bırakılmasını da eklemek istiyor. Bir başka diplomat da Fransa'nın BM Güvenlik Konseyi'nde Lübnan konusunda ‘söz sahibi’ olarak UNIFIL'in görev süresinin uzatılması için çalışmaya devam etme niyetinde olduğunu doğruladı.

Çekilme fikri

İsrail gazeteleri dün analistlerin, UNIFIL'in çekilmesinin ‘Beyrut hükümeti Hizbullah'ı ve Filistinli grupları silahsızlandırmak için mücadele ederken Lübnan'ı doğrudan İsrail askeri operasyonlarına maruz bırakarak Lübnan'ın kırılgan istikrarını tehdit edebileceği’ uyarısında bulunduğunu aktardı. Analistler, “İsrail'in, Donald Trump yönetiminin taleplerini karşılama konusundaki istekliliğinden faydalanarak Lübnan sınırında yeni güvenlik düzenlemeleri dayatmaya çalıştığı görülüyor” dedi.

İsrail Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü kısa süre önce İsrail ve ABD'nin ‘İsrail ile Lübnan arasında, ABD'nin himayesinde, uluslararası gücün yerini alacak entegre güvenlik mekanizmalarını da içeren daha geniş bir güvenlik düzenlemesinin parçası olarak UNIFIL'in görev süresinin sona erdirilmesi için ortak bir diplomatik girişim başlatmasını’ önerdi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığına göre ABD, UNIFIL'e gelecekte vereceği destek konusunda henüz karar vermedi, ancak desteğini çekmesi anlamına gelebilecek önemli reformlar görmek istiyor. ABD'nin UNIFIL konusundaki tutumunu değiştirmesinin nedenleri arasında şunlar yer alıyor: BM bütçesini azaltma ve İsrail ile Lübnan arasında doğrudan güvenlik iş birliğini arttırma arzusu.

225 silah deposu

Tenenti, UNIFIL'in görev süresinin yenilenmesi konusunda ABD ya da İsrail'in tutumları hakkında yorum yapmak istemedi, ancak UNIFIL'in operasyon bölgesinde hareket özgürlüğünü sürdürmesi gerektiğini belirtti. Tenenti, “Her gün yüzlerce operasyonel faaliyet yürütüyoruz ve hareket özgürlüğümüzün kısıtlandığını nadiren görüyoruz Bazı durumlarda bu yanlış anlamalardan kaynaklanıyor, bazı durumlarda ise yerel halk, Lübnan ordusu personelinin her zaman bizimle birlikte olması gerektiğine inanıyor. UNIFIL, 1701 sayılı karar uyarınca faaliyetlerini Lübnan ordusu ile ya da Lübnan ordusu olmadan yürütebilir. Lübnan ordusu olmadan yürütülen faaliyetler, Lübnan ordusu ile koordine edilir ve planlanır. 1701 sayılı kararın uygulanması tarafların sorumluluğundadır ve UNIFIL bunu dayatamaz” ifadelerini kullandı.

“UNIFIL herhangi bir yere, o yerde yakın bir düşmanca faaliyete yol açacak eylemlere dair inandırıcı kanıtlar olmadıkça, güç kullanarak girme yetkisine sahip değildir” diyen Tenenti, ‘Lübnan'ın egemen bir devlet olduğunu’ hatırlattı. Tenenti, “Çatışmaların durdurulması anlaşmasına varılmasından bu yana geçen beş ay içinde UNIFIL askerleri 225 kadar şüpheli silah ve mühimmat zulası tespit etti ve bulunan her şeyi Lübnan ordusuna devretti” dedi.