Pakistan'da iktidar ile muhalefet arasındaki 'güvensizlik oyu' krizi büyüyorhttps://turkish.aawsat.com/home/article/3538596/pakistanda-iktidar-ile-muhalefet-aras%C4%B1ndaki-g%C3%BCvensizlik-oyu-krizi-b%C3%BCy%C3%BCyor
Pakistan'da iktidar ile muhalefet arasındaki 'güvensizlik oyu' krizi büyüyor
İktidardaki partiden 24 milletvekili, Başbakan İmran Han'a karşı oy kullanacakları gerekçesiyle muhalefete ait bir konuta sığındı
Fotoğraf: AA
İslamabad/AA
TT
TT
Pakistan'da iktidar ile muhalefet arasındaki 'güvensizlik oyu' krizi büyüyor
Fotoğraf: AA
Pakistan’da iktidar ile muhalefet partileri arasında Başbakan İmran Han'a yönelik 'güvensizlik oyu' krizi derinleşiyor.
Yerel basındaki haberlerde, iktidardaki Pakistan Adalet Hareketi Partisinin (PTI) 24 milletvekilinin Başbakan İmran Han'a karşı oy kullanacakları gerekçesiyle muhalefetteki Pakistan Halk Partisi’ne (PPP) ait bir konuta 'sığındıkları' belirtildi.
PTI'dan milletvekili Cihangir Han Tarin'e yakın vekillerden Raja Riaz, Başbakan Han'ın kendisine karşı oy verecek vekillere yönelik bir eylemde bulunulmayacağına dair söz vermesi halinde PPP'ye sığınan parlamenterlerin buradan ayrılarak meclis localarına geçeceğini ifade etti.
Riaz ayrıca hükümetten çok sayıda bakanın da yanlarına gelmek istediğini iddia ederken, herhangi bir isim paylaşmadı.
Güvensizlik oylaması oturumunda iktidar kanadından 24 milletvekilinin Başbakan Han’a karşı oy kullanacağını dile getiren Riaz, hükümetin kendilerine karşı harekete geçme olasılığı sebebiyle PPP'de konakladıklarını kaydetti.
Muhalefetteki PPP milletvekili Abdul Kadir Patel ise iktidar partisi milletvekillerinin Başbakan Han görevden alınana kadar PPP'ye ait konutta kalacaklarını açıkladı.
İktidar kanadından Meclis Başkanı'na çağrı
Pakistan Bilgi ve Yayıncılık Bakanı Çaudri Favad Hüseyin, Twitter'dan yaptığı açıklamada, Ulusal Meclis Başkanı Asad Kayser'e çağrıda bulunarak, '(PPP'ye sığınan milletvekilleri) hainlere karşı harekete geçilmesi ve onların ömür boyu vekillikten men edilmesini' talep etti.
Başbakan Han'ın ise Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi ve Savunma Bakanı Pervaiz Katak'ı, kendisine karşı harekete geçen milletvekillerini ikna etmesi için görevlendirdiği öne sürüldü.
Pakistan'ın Kovid-19'la mücadele stratejisinin başındaki Planlama, Kalkınma ve Özel Girişimler Bakanı Asad Umar da muhalefetteki milletvekilleriyle görüşme halinde olduklarını ifade ederken, kimlerle temas halinde olduklarına dair bir bilgi vermedi.
'Güvensizlik oyu' önergesi
Muhalefet partileri, 8 Mart'ta Başbakan Han'a karşı 'güvensizlik oyu' önergesini Ulusal Meclis Başkanlığına sunmuştu.
Muhalefet partilerinin başbakanı görevden alabilmesi için 172 oya ulaşması gerekiyor. Mevcut durumda hükümetin ittifak kurduğu partilerle oy sayısı 179, muhalefetin oy sayısı da 162 olarak görülüyor.
Önergenin parlamento sekreterliğine teslim edilmesinin ardından meclis başkanının 3 ila 7 gün içinde oylama oturumunu gerçekleştirmesi gerekiyor.
Başbakan Han, 6 Mart 2021'de yapılan güven oylamasında 178 oy almıştı.
Trump etkisi: ABD Başkanı dünya genelindeki seçimleri nasıl etkiledi?https://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5139248-trump-etkisi-abd-ba%C5%9Fkan%C4%B1-d%C3%BCnya-genelindeki-se%C3%A7imleri-nas%C4%B1l-etkiledi
Trump etkisi: ABD Başkanı dünya genelindeki seçimleri nasıl etkiledi?
Trump Michigan'daki bir mitingde yaptığı konuşma sırasında destekçilerine el sallarken (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın politikalarının etkisi sadece kendi halkını değil, dünyanın dört bir yanındaki halkları da etkiledi.
ABD merkezli Washington Post gazetesi bir haberinde, Trump'ın politikalarının Avustralya, Kanada, Almanya, Grönland ve başka yerlerdeki seçimler üzerinde önemli bir etkisi olduğunu yazdı.
Trump Beyaz Saray'da bir kararname imzaladı, 3 Şubat 2025 (AP)
Trump'ın dış politika ve söylemlerinin ön plana çıktığı seçimlerin yapıldığı ülkeler arasına bu hafta Avustralya da katıldı.
Merkez sol İşçi Partisi lideri Anthony Albanese, aylarca anketlerde geride kaldıktan sonra cumartesi günü yapılan genel seçimlerde ikinci kez başbakan olma şansını elde etti. Her ne kadar başka faktörler de söz konusu olsa da Trump'ın Avustralya'ya uyguladığı gümrük vergileri mevcut Başbakan Albanese’nin seçimlerdeki şansını arttırmış görünüyor. Analistler, seçmenlerin Trump'ın politikalarına bir çözüm bulması için Mark Carney'i seçtiği Kanada'da geçtiğimiz pazartesi günü yapılan seçimlerin sonuçlarının da aynı durumu yansıttığını söylüyor.
ABD Başkanı Trump, Almanya'dan Grönland'a, dünyanın dört bir yanındaki seçim siyasetinde önemli bir faktör haline geldi. Bazı seçmenlerin eski korkularına “Trump'a karşı kim duracak?” soruşu eklendi.
Avustralya
Altı ay boyunca anketlerde önde giden Muhafazakar Liberal Parti Lideri Peter Dutton, 3 Mayıs'ta yapılan genel seçimler yaklaşırken kendisini geride buldu.
Merkez sol İşçi Partisi, cumartesi günü ezici bir zafer kazanarak Dutton'un koltuğu da dahil olmak üzere parlamentodaki çoğunluğunu arttırdı. Bu sonuç, Avustralya’daki genel seçimlerde bir muhalefet lideri için tarihi bir kayıp oldu.
Dutton zaman zaman Trump'ı taklit eder gibi görünerek Çin konusunda şahin bir tutum sergiledi ve başbakan olması halinde hükümetin verimsizliğiyle mücadele edeceği vaadinde bulundu. Dutton ayrıca Trump'ın çeşitlilik, kapsayıcılık ve entegrasyon programlarına yönelik acımasız tutumlarına benzer şekilde, hükümetin ve okulların kültürel çeşitlilik ve kapsayıcılık girişimlerini azaltma sözü verdi.
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese Vilnius'taki NATO Liderler Zirvesi sırasında Kuzey Atlantik Konseyi toplantısına katılımı sırasında (Arşiv - Reuters)
Ancak Trump'ın Avustralya'daki popülaritesi, tüm dünyada yüksek gümrük vergileri uyguladığı için geriledi. Analistler, uzun süredir müttefiki olan Avustralya'dan gelen mallara yüzde 10 gümrük vergisi getirmesiyle birlikte Dutton'ın popülaritesinin de Trump'la birlikte düştüğünü düşünüyor.
Küresel ticaret sisteminin büyük ölçüde bozulmasının ardından Albanese anketlerde önde gitmeye başladı.
Trump Avustralya'ya gümrük vergisi uyguladığında Albanese, “Bu bir dostun davranışı değil” ifadelerini kullanırken cumartesi günü yaptığı zafer konuşmasında Dutton'ın Trump'la baş etmekte başarısız olduğuna işaret etti.
Yeniden seçilen Başbakan Albanese konuşmasına şöyle devam etti:
“Başka bir yeri taklit etmemize gerek yok, ilhamımızı dışarıda aramıyoruz, onu burada, değerlerimizde ve insanlarımızda buluyoruz.”
Kanada
Başbakan Mark Carney ve Liberal Partisi, nisan ayında, kısmen Trump'ın ticaret savaşı ve ilhak tehditleri ile beslenen güçlü bir geri dönüşle, anketlerdeki düşüşün üstesinden gelerek seçim zaferini ilan etti.
Carney zafer konuşmasında şunları söyledi:
“Aylardır uyardığım gibi, Amerika toprağımızı, kaynaklarımızı, suyumuzu ve ülkemizi istiyor. Bunlar geçici tehditler değil. Başkan Trump ABD’nin bize sahip olabilmesi için bizi parçalamaya çalışıyor.”
Trump, defalarca kez Kanada'yı ABD’nin 51’inci eyaleti yapmakla tehdit etti ve Kanada'nın ABD'ye yaptığı en büyük ihracatlardan bazılarına gümrük vergisi getireceğini açıkladı.
Kanada seçimlerinin sabahında Trump bir sosyal medya paylaşımında Kanadalılara ‘iyi şanslar’ diledi ve ülkelerini ilhak etme tehdidini bir kez daha dile getirdi.
Anketler, 28 Nisan seçimlerinden birkaç ay önce, deneyimli politikacı ve bir zamanlar 'bilince' karşı savaş ilan eden sağcı popülist Pierre Poilievre'nin önde olduğunu gösteriyordu. Ancak Trump'ın saldırgan dış politikası birçok Kanadalıyı çileden çıkarırken, Poelievre ile Trump arasındaki benzerlikler olumsuz bir faktör oldu.
Kanada Başbakanı Mark Carney (Reuters)
Trump'ın birkaç ay içinde gümrük vergileri uygulamak istemesi ve Kanada’yı ABD’nin 51’inci eyaleti olarak ilhak etme tehdidi ülkedeki siyasi söylemin yönünü değiştirdi ve Kanada milliyetçiliğinin artmasına neden oldu.
Eski Başbakan Justin Trudeau'nun mart ayında istifa etmesinin ardından başbakanlık koltuğuna oturan eski Merkez Bankası Başkanı Carney, birçoğu ülkelerini ABD Başkanı’ndan koruyabilecek birini arayan Kanadalıların Trump'a ilişkin endişelerinden yararlandı.
Grönland
Trump, Grönland seçimlerine üç aydan kısa bir süre kala -ve henüz göreve gelmeden önce- sosyal medyada yaptığı “ABD, ulusal güvenlik ve dünya çapında özgürlük amacıyla Grönland'ın mülkiyetinin ve kontrolünün kesinlikle gerekli olduğuna inanıyor” şeklindeki paylaşımla Danimarka'nın yarı özerk bölgesine sahip olduğunu ilan etti.
Bu paylaşımdan haftalar sonra Trump, Grönland'ı alma arzusunu yineleyerek şunları yazdı:
“Grönland harika bir yer ve ulusumuzun bir parçası olursa halkı bundan büyük fayda sağlayacak. Onu çok saldırgan bir dış dünyadan koruyacak ve el üstünde tutacağız. Grönland'ı yeniden harika yapalım.”
Trump’ın bu açıklamaları, tüm dünyanın dikkatini nadiren üzerinde toplayan Grönland seçimlerine çekti.
Igaliku yerleşiminde dalgalanan Grönland bayrağı (Reuters)
Grönland'ın o dönemki başbakanı Múte Bourup Egede, “Grönland, Grönland halkına aittir. Biz satılık değiliz ve asla satılık olmayacağız” ifadelerini kullandı. Grönland parlamentosu, Grönland'ın siyasi bütünlüğünü korumayı amaçlayan bir hamlede bulunarak, siyasi partilerin ‘yabancı veya anonim bağışçılardan’ bağış almasını yasakladı.
Grönland'ın yeni hükümeti seçmesine günler kala yapılan son tartışmada, parlamentodaki beş partinin liderleri oybirliğiyle Trump'a olan güvensizliklerini dile getirdiler.
Trump'ın tehditleri o zamandan beri Grönlandlı liderlerinin odak noktası oldu. Bu ay yemin ederek göreve başlayan Grönland Başbakanı Jens Fredrik Nielsen, Grönland'ın ‘asla birilerinin satın alabileceği bir toprak parçası olmayacağını’ vurguladı.
Almanya
Almanya seçimleri öncesinde Trump yönetimi yetkilileri, Almanya istihbaratı tarafından daha sonra radikal bir örgüt olarak sınıflandırılan aşırı sağcı göçmen karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) partisini açıkça destekledi.
Trump'a yakın isimlerden biri olan ABD’li milyarder Elon Musk, 20 Aralık'ta yaptığı açıklamada ‘Almanya'yı sadece AfD'nin kurtarabileceğini’ söyledi.
ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, AfD lideri Alice Weidel ile bir araya gelerek bunu yapan ABD’li en üst düzey yetkili oldu. Vance görüşme sırasında yaptığı konuşmada ‘Amerika’yı Yeniden Büyük Yap’ (Make America Great Again) politikasını Avrupa'ya ihraç etmeye çalıştı.
Alman liderler öfkelendi ve Trump yönetimini seçimlere 10 günden az bir süre kala iç işlerine karışmakla suçladı.
Trump'ın yeniden ABD Başkanı olarak göreve gelmesinden çok önce ivme kazanan ve daha önce marjinalleşmiş olan AfD, seçimlerde oyların yüzde 20'sinden fazlasını alarak ikinci parti oldu.
Friedrich Merz (DPA)
Bir sonraki başbakan olmaya hazırlanan Almanya Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) lideri Friedrich Merz oylamadan sonra yaptığı açıklamada “Avrupa'nın yavaş yavaş ABD'den bağımsızlığını kazanması gerekiyor” dedi.
Diğer seçimler
İngiltere’de göçmen karşıtı aşırı sağcı Reform Partisi, Trump'ı eleştirmekle onu iktidara getiren politikaları övmek arasında bir denge kurmaya çalıştı. Parti bu hafta yapılan yerel seçimlerde tarihi kazanımlar elde etti. İngiltere'nin Brexit (Avrupa Birliği’nden [AB] ayrılması) lehine oy kullanmasını savunan partinin kurucusu Nigel Farage, Trump ile aynı çizgide bir tutum sergiledi.
Öte yandan Romanya'da aşırı milliyetçi George Simeon, ülkenin bu hafta sonu yapılacak cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinde önde gelen adaylardan biri. Simeon, Trump'ın ’Amerika’yı Yeniden Büyük Yap’ hareketini desteklediğini ifade etti.
Ekvadorlu siyasi analist Caroline Avila'ya göre bu ay yeniden seçimleri kazanan Devlet Başkanı Daniel Noboa, Trump ile dostane görünen ilişkisi nedeniyle oyların çoğunluğunu almış olabilir.
Dünya genelinde yaklaşan başka seçimler de var. Örneğin Güney Kore haziran ayında bir başkan seçecek. Japonya'nın temmuz ayında meclis seçimlerini yapması bekleniyor. Her iki ülke de ABD'nin önde gelen müttefikleri ve politikaları Trump'ın gümrük vergilerinden etkilenebilir.