Türkiye, Mısır’a yönelik eleştirilerine devam eden Müslüman Kardeşler üyesi Yaser Omda’dan ülkeyi terk etmesini istedi mi?

İhvan üyesi aktivist Yaser el-Omda
İhvan üyesi aktivist Yaser el-Omda
TT

Türkiye, Mısır’a yönelik eleştirilerine devam eden Müslüman Kardeşler üyesi Yaser Omda’dan ülkeyi terk etmesini istedi mi?

İhvan üyesi aktivist Yaser el-Omda
İhvan üyesi aktivist Yaser el-Omda

Müslüman Kardeşler (İhvan) üyesi ve Türk vatandaşlığına sahip aktivist Yaser el-Omda, Türkiye’nin, sosyal medyada Mısır devleti ve kurumlarına yönelik provokasyonu bırakma talimatını ihlal ettiği için kendisinden ülke topraklarını terk etmesini istediğini iddia etti.
Ancak aktivist bir süre sonra, söylemini değiştirerek, Türkiye’den ayrılma kararını kendisinin aldığını ifade etti.
Yaser Omda ilk açıklamasında, sosyal medya hesaplarından paylaştığı videolarda Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’yi hedef alması, ordu ve polisi eleştirmesi ve Mısırlıları rejimi devirmek için miting ve isyana çağırmasının ardından Türk makamlarının talebi üzerine Türkiye’den ayrıldığını duyurdu.
Omda, dün İstanbul’dan ayrılırken uçaktan bir video yayınlayarak, Türkiye’den ismini açıklamadığını başka bir ülkeye gittiğini dile getirdi.
Aktivist, bunun kendisini son zamanlara birkaç kez yayın yapmaması konusunda uyaran Türk makamlarının talimatıyla gerçekleştiğini ima ederek, Türkiye’den ayrılma nedenlerini çok yakında açıklama sözü verdi.
Omda, Galebe Hareketi’ne ait platform üzerinden daha önce yaptığı açıklamada ise, son dönemde ortadan kaybolmasını iki nedene bağlamıştı.
Aktivist, ilk neden olarak iki gün önce hastalandığını söylemişti. Ancak en önemli nedenin, Türk yetkililerden sosyal medyada görünmemesi, Mısır hükümeti ve devlet kurumlarına yönelik provokasyonlara son vermesi için aldığı uyarı olduğunu iddia etmişti.
Omda, böyle bir uyarıyı ilk kez almadığını, Ekim 2020’de aynı şekilde kendisine uyarı geldiğini öne sürmüştü.
Mısırlı aktivistin açıklamasına göre, kendisini sosyal medyada görünmemesi ve Mısır meselesine değinmemesi yönündeki talebi iletenlere bunun kendisi için ‘ölüm’ anlamına geldiğini bildirdi.
Ayrıca kendisine herhangi bir ‘sessizlik dayatma’ girişimini kabul etmeyeceğini ve belirtmediği başka ülkede paylaşımlarına devam edeceğini ifade etti.

Aktivistin söylemi değişti: Türkiye’den çıkmaya zorlanmadım
Omda daha sonra, Türkiye’den çıkışını kişisel bir karar gibi göstermeye çalıştı ve çıkışının gönüllü olduğunu ve buna zorlanmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Sisi’yi sürekli eleştirmesi nedeniyle Türk hükümetinin kendisinden ülkeyi terk etmesini istediği yönündeki ifadeleri reddetti.
Omda Facebook sayfasından yaptığı açıklamada, “Mesajımı tamamlamak için ülkeden ayrılmayı ben istedim. Ne kardeşlerim, ne de beni Türkiye sınır dışı etmedi. Çünkü Türk hükümeti bir Türk vatandaşını sınır dışı edemez” yazarak, yüzlerce İhvan üyesi ve destekçisinin Türkiye vatandaşlığı aldığına atıfta bulundu.
Facebook’ta kendisini ‘Şair’ olarak nitelendiren Omda, Kahire Ceza Mahkemesi tarafından, 5 yıl süreyle terör listelerinde yer alan 187 sanık arasına dahil edilmişti.
Mısır İçişleri Bakanlığı, 2017 yılının Aralık ayında, “Yaser el-Omda, internette vatandaşları gösteri yapmaya ve devlet kurumlarına karşı şiddet uygulamaya çağıran bir video yayınlayarak rejimin devrilmesi için kışkırtma faaliyetlerine katıldı” açıklamasında bulunmuştu.



Hasm Hareketi'nin terör planının Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Hasm Hareketi'nin terör planının Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Mısırlı uzmanlar, Mısır İçişleri Bakanlığı'nın Hasm Hareketi’nin terör planını Türkiye'deki Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) unsurlarıyla ilişkilendiren açıklamasının iki ülke arasındaki ilişkiler üzerindeki etkisini küçümsedi. Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan yetkililer, Kahire ve Ankara'nın şu anda iki ülke arasındaki anlaşmazlığın merkezinde yer alan Müslüman Kardeşler meselesini bir kenara bırakarak ‘daha derin’ stratejik konulara odaklandığını vurguladı.

Mısır İçişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Müslüman Kardeşler'e bağlı Hasm Hareketi’ne ait bir sığınağa baskın düzenlendiğini duyurdu. Açıklamaya göre, Müslüman Kardeşler'in Türkiye'ye kaçan askeri kanadı Hasm Hareketi’nin liderlerinin faaliyetlerini yeniden canlandırmak ve ülkedeki güvenlik ve ekonomik tesisleri hedef alan düşmanca operasyonlar düzenlemek için hazırlık ve planlama yaptıkları yönünde bilgi alındı.

Açıklamada, “Hasm Hareketi, ileri askeri eğitim aldığı bir sınır ülkesine kaçan unsurlarından birini, söz konusu planı gerçekleştirmek üzere ülkeye yasadışı yollardan sızmaya zorlayarak operasyonlarını planladı” denildi.

Komşu ülkenin adını açıklamayan bakanlık, hareketin ‘birçok sosyal medya sitesinde dolaşıma sokulan, komşu bir ülkedeki çöllük alanda elemanlarına eğitim verdiğini ve ülkede terör operasyonları gerçekleştirme sözü verdiğini içeren bir video hazırladığını’ bildirdi.

Açıklamada Türkiye'ye atıfta bulunulması, özellikle de Mısırlı yetkililerin terör örgütü olarak sınıflandırdığı Müslüman Kardeşler'in iki ülke arasında yaklaşık on yıldır süren soğukluğa neden olduğu düşünüldüğünde, Kahire ile Ankara arasındaki ilişkilerin güçlenme hızına etkisi konusunda soru işaretleri yarattı.

Ulusal güvenlik ve uluslararası ilişkiler danışmanı Tümgeneral Muhammed Abdulvahid, Mısır İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasında Türkiye'ye yapılan atfın iki ülke arasındaki ilişkileri etkilemeyeceğini söyledi. Abdulvahid, “Türkiye'den bahsedilmesi, Müslüman Kardeşler'in Türkiye'ye kaçtığı gerçeğinin kabul edilmesi bağlamında tesadüfi bir durumdu” dedi.

Abdulvahid, Türkiye ile ilişkilerin ‘pek çok alanda çok iyi ve güçlü olduğunu ve Müslüman Kardeşler dosyasının artık etkili olmadığını’ belirtti. Abdulvahid, Mısır'ın ‘hareketin kaçak unsurlarının’ iadesine yönelik taleplerine işaret ederek şöyle dedi: “Açıklamada Türkiye'den bahsedilmesi iade sürecinin tamamlanması için bir tür baskı olabilir.”

İki ülke arasındaki normalleşme, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin Katar'da düzenlenen 2022 FIFA Dünya Kupası'nın açılışında el sıkışmalarından bu yana hız kazandı. Erdoğan'ın Şubat 2024'te Kahire'ye yaptığı ziyaretle zirveye ulaşan yakınlaşmayı, Sisi'nin aynı yılın eylül ayında Ankara'ya yaptığı ziyaret izledi ve iki ülke arasında ‘yeni bir iş birliği dönemi’ başladı.

Demokrasi Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı ve bölgesel ilişkiler araştırmacısı Kerem Said'e göre “Müslüman Kardeşler dosyası artık Mısır-Türkiye ilişkilerinde acil bir mesele değil. İki ülke arasındaki ilişkiler Kahire ile Ankara'nın çıkarlarına hizmet eden daha büyük ve daha derin stratejik meseleler tarafından yönetiliyor.”

Şarku’l Avsat'a konuşan Said, “Mısır ve Türkiye arasında Müslüman Kardeşler dosyası konusunda ilan edilmemiş bir koordinasyon var. Zira Kahire bazı hükümlülerin iadesini talep ediyor, bu da Kahire ve Ankara arasındaki anlaşmalara göre belirli prosedürlerin tamamlanmasını gerektiriyor” ifadelerini kullandı.

Said sözlerini şöyle sürdürdü: “İçişleri Bakanlığı'nın açıklaması ve Hasm Hareketi’ne yapılan atıf, Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkilere yönelik bir meydan okuma içermiyor. İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi şu anda Libya'daki durum, Akdeniz gaz dosyasının çözümü ve diğer bazı konular gibi daha önemli dosyalarla bağlantılı.”

Mısırlı akademisyen ve uluslararası ilişkiler araştırmacısı Beşir Abdulfettah da İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasında Hasm Hareketi'nin terör planının Türkiye'deki Müslüman Kardeşler unsurlarıyla bağlantısına atıfta bulunulmasının ‘Kahire ile Ankara arasındaki ikili ilişkilerin gidişatını etkilemeyeceği’ görüşünde.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulfettah, ‘Mısır ve Türkiye'nin Müslüman Kardeşler dosyasındaki herhangi bir çatışmanın iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişimini etkilemesine izin vermeme konusunda anlaştıklarını’ söyledi ve ‘Müslüman Kardeşler dosyasının diğer dosyaların önüne geçtiği bir dönemde ilişkilerin merkezinde yer aldığını ve anlaşmazlık nedeni olduğunu’ belirtti.

Abdulfettah, “Müslüman Kardeşler dosyasının yerine stratejik ve ekonomik dosyalar konuldu ve bu da Mısır ve Türkiye'nin ikili ilişkileri güçlendirmede ilerleme kaydetmesini sağladı. Ankara, Mısır'ın Hasm Hareketi’ne karşı attığı adımları anlıyor ve destekliyor. Türkiye, Mısır tarafıyla stratejik çıkarlara değer veriyor” şeklinde konuştu.

Mısır-Türkiye ilişkileri, Ankara'nın 30 Haziran 2013'teki gösterilerin ardından yasaklı Müslüman Kardeşler'e verdiği destek nedeniyle on yıldır süren kopukluk ve gerginliğin ardından giderek normalleşme eğilimine girdi.

Mart 2021'de Ankara, Mısır ile diplomatik temasların yeniden başladığını duyurdu. Türk makamları daha sonra Müslüman Kardeşler yanlısı üç kanaldan (Mekameleen, Vatan ve eş-Şark) ‘Mısır'a karşı kışkırtıcı programlarını durdurmalarını ya da Türkiye topraklarından yayınlarını kalıcı olarak durdurmalarını’ talep etti.

Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi Reha Ahmed Hasan, Mısır İçişleri Bakanlığı'nın Türkiye'ye yaptığı atfın ‘Ankara-Kahire ilişkilerini etkilemeyeceğini’ söyledi. Hasan Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Ankara, Kahire ile ilişkilerine önem veriyor ve şu anda komşu ülkelerle sıfır sorun politikası izliyor” dedi. Hasan, İçişleri Bakanlığı açıklamasında Hasm Hareketi’nin Türkiye'ye kaçan Müslüman Kardeşler unsurlarıyla bağlantısına atıfta bulunulmasını ‘örgüt unsurlarının 2013 yılında Türkiye'ye kaçtığı gerçeğini kabul ettiği ve Ankara'ya yönelik herhangi bir suçlama içermediği’ değerlendirmesinde bulundu.