Tebbun: Fransız sömürgeciliğinin Cezayir’deki suçları unutulmayacak

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun (Reuters)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun (Reuters)
TT

Tebbun: Fransız sömürgeciliğinin Cezayir’deki suçları unutulmayacak

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun (Reuters)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun (Reuters)

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun Fransa arasındaki ateşkes anlaşmasının 60'ıncı yılı dolayısıyla halka hitaben yayınladığı mesajda, Cezayir’deki Fransa'nın sömürge suçlarının unutulmayacağını söyledi.
Mesajda, Tebbun, Fransa'nın sömürge suçlarının unutulmayacağını belirterek, arşivleri geri alma hakkından ve kayıpların akıbetini ortaya çıkarma çabasından vazgeçmeyeceklerini söyledi.
Cezayir Cumhurbaşkanı Zafer Bayramı münasebetiyle yayınladığı mesajında, “Dürüstlük ve güven ortamında hafıza ve tarih dosyasına karşı sorumlu, adil ve tarafsız muamelenin kaçınılmaz olmadığını” kaydetti. Tebbun, 1960'da başlayan ve Cezayir'in bağımsızlığından dört yıl sonra yani 1966'ya kadar devam eden “arşivi geri alma, şanlı kurtuluş savaşı sırasında kayıpların kaderini netleştirme ve nükleer testlerin kurbanlarını tazmin etme” talebini hatırlattı.
18 Mart 1962’de Fransa hükümeti ile Cezayir Cumhuriyeti, yedi yıldan fazla süren savaşın ardından ateşkes sağlayan Evian Anlaşmalarını (Fransa'nın orta doğusunda bir kasaba) imzaladı.
Anlaşmalar aynı zamanda 1 Temmuz 1962'de Cezayirlilerin ezici bir çoğunlukla bağımsızlık için oy kullandığı ve 132 yıllık Fransız sömürgeciliğine son verdiği kendi kaderini tayin hakkı için bir referandum düzenlenmesini de sağladı.
Emmanuel Macron Fransa Cumhurbaşkanlığı görevini üstlendiğinden beri, tarihçi Benjamin Stora'yı "Cezayir'deki sömürgecilik ve savaşla ilgili hafızayı arındırmak" üzerine bir rapor hazırlamakla görevlendirdi.
İki halk arasındaki en son iyileştirme girişimlerinden biri Fransa Cezayir Büyükelçisi’nin dün Cezayirli Maoulıud Feraoun ve beş arkadaşını öldürüldüğü olay yerine çelenk bırakmasıyla gerçekleşti.



Lübnan: İsrail’e roketli saldırı düzenleyen 'ana grup’ tutuklandı

Lübnanlı askerler kontrol noktasında bir aracı ararken (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
Lübnanlı askerler kontrol noktasında bir aracı ararken (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
TT

Lübnan: İsrail’e roketli saldırı düzenleyen 'ana grup’ tutuklandı

Lübnanlı askerler kontrol noktasında bir aracı ararken (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
Lübnanlı askerler kontrol noktasında bir aracı ararken (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)

Şarku’l Avsat’a konuşan Lübnanlı güvenlik kaynakları, Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü tarafından pazar günü tutuklanan silahlı grubun, daha önce tutuklanan ve (Filistin ve Lübnan uyruklu oldukları bilinen) üyeleri geçtiğimiz mart ayında biri Nebatiye bölgesindeki Kefer Tabnit ve Arnoun beldeleri arasındaki bölgeden, diğeri de aynı bölgedeki Kakaiyat el-Cisr’den olmak üzere İsrail'e yönelik iki roketli saldırı gerçekleştirdiklerini itiraf eden grubun ‘ana unsuru’ olabilir. Lübnan topraklarından fırlatılan roketler, Yukarı Celile'deki Metulla ve Kiryat Shmona yerleşim birimlerine düşmeden önce İsrail hava savunma sistemleri tarafından etkisiz hale getirilmişti.

Lübnan ordusu pazar günü yaptığı açıklamada, Lübnan'ın güneyinde çok sayıda roket ve bunların fırlatma rampalarının ele geçirildiğini ve ‘birkaç kişinin tutuklandığını’ duyurdu. Güvenlik kaynakları, soruşturmaların yetkili yargının gözetimi altında müdürlüğün soruşturma ekibi tarafından sürdürüldüğünü belirtti. Kaynaklar, özellikle de ele geçirilen roketlerin miktarı ve bunları fırlatmak için kullanılan rampalar, roketleri İsrail'e yöneltmeye hazırlanan grupların ihtiyaçlarını karşılamak için hazırlanmış bir tankı andırdığından tutuklanan grubun ‘ana grup’ olduğu ihtimalini de göz ardı etmediler.

Öte yandan Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik saldırılarını, ‘İsrail Lübnan'ın ve Lübnan halkının egemenliğini ve uluslararası meşruiyet kararlarını ihlal etmeye devam ederken, ateşkes şartlarını uygulama konusunda kendisinden isteneni yerine getiren Lübnan'ın büyük kararlılığını sabote etmeye yönelik açık bir girişim’ olarak nitelendirdi.