Lübnan, ABD'ye İsrail'le durdurulan deniz sınırı müzakerelerini sürdürmesi için çağrı yaptı

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn (ortada), Deniz Sınırlarının Çizilmesi için Müzakereler Teknik Komitesi'nin sonuçlarını görüşmek üzere Beyrut'ta Meclis Başkanı Nebih Berri (solda) ve Başbakan Necib Mikati (sağda) ile bir araya geldi (AA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn (ortada), Deniz Sınırlarının Çizilmesi için Müzakereler Teknik Komitesi'nin sonuçlarını görüşmek üzere Beyrut'ta Meclis Başkanı Nebih Berri (solda) ve Başbakan Necib Mikati (sağda) ile bir araya geldi (AA)
TT

Lübnan, ABD'ye İsrail'le durdurulan deniz sınırı müzakerelerini sürdürmesi için çağrı yaptı

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn (ortada), Deniz Sınırlarının Çizilmesi için Müzakereler Teknik Komitesi'nin sonuçlarını görüşmek üzere Beyrut'ta Meclis Başkanı Nebih Berri (solda) ve Başbakan Necib Mikati (sağda) ile bir araya geldi (AA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn (ortada), Deniz Sınırlarının Çizilmesi için Müzakereler Teknik Komitesi'nin sonuçlarını görüşmek üzere Beyrut'ta Meclis Başkanı Nebih Berri (solda) ve Başbakan Necib Mikati (sağda) ile bir araya geldi (AA)

Lübnan, ABD'ye, İsrail ile yaklaşık 10 aydır durdurulan deniz sınırı müzakerelerini tamamlama çabalarını sürdürmesi çağrısında bulundu.
Lübnan Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Deniz Sınırlarının Çizilmesi için Müzakereler Teknik Komitesi'nin sonuçlarını görüşmek üzere Beyrut'ta Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Necib Mikati ile bir toplantı yaptı.
Açıklamada toplantıda, ABD'nin İsrail ile güney deniz sınırını çizme önerisini inceleyen (cumhurbaşkanlığı, hükümet, ordu ve petrol sektörü temsilcilerinden oluşan) teknik komitenin sonuçlarının gözden geçirildiği belirtildi.
Lübnan'ın haklarının korunmasını ve deniz sınırları üzerindeki tam egemenliğini garanti eden birleşik bir konuma ulaşmak amacıyla ABD'nin önerisiyle ilgili gözlemler ile soruşturmaların görüşüldüğü ifade edilen açıklamada, "ABD'yi, Lübnan'ın bölgedeki yüksek çıkar ve istikrarını koruyacak şekilde deniz sınırlarının belirlenmesine yönelik müzakereleri tamamlama çabalarını sürdürmeye davet etmeye karar verildi" denildi.
Lübnan Kamu İşleri ve Ulaştırma Bakanı Mişel Neccar, 12 Nisan 2021'de İsrail'le tartışmalı deniz sınırındaki münhasır ekonomik bölgesini genişletmeye ilişkin taslağı imzalayarak Başbakanlığa sunduğunu açıklamıştı.
Avn ise 15 Nisan 2021'de yaptığı açıklamada, ülkesi ile İsrail arasındaki tartışmalı deniz sınırının uluslararası uzmanlara başvurularak çizilmesini istemişti.
İki ülke arasındaki 860 kilometrekarelik tartışmalı deniz sahasının da petrol ve gaz zengini bir bölge olduğu belirtiliyor.
Lübnan-İsrail deniz sınırlarını belirlemek amacıyla temaslarda bulunmak üzere 8 Şubat'ta Beyrut'a gelen ABD Dışişleri Bakanlığı Enerji Güvenliği Danışmanı Amos Hochstein, Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn tarafından kabul edilmişti.

Lübnan ile İsrail arasındaki sınır anlaşmazlığı
Lübnan ile İsrail arasında yaklaşık 860 kilometrekarelik deniz sahası anlaşmazlığı bulunuyor. Lübnan müzakere heyeti ise tartışmalı bölgenin 2 bin 290 kilometre olduğunu söylüyor.
İki ülke de bu bölgenin kıta sahanlığında hak iddia ediyor. İsrail, Lübnan hükümetinin lisanslama sürecine başladığı beş bloktan üçünün İsrail kıta sahanlığı sınır bölgesinde yer aldığını iddia ediyor.
İsrail ayrıca, 87 kilometre uzunluğundaki Lübnan'ın kara sınırında da Şeba Çiftlikleri ile diğer bazı bölgelerdeki işgalini sürdürüyor.
Ekim 2020'de Lübnan ile İsrail arasında ABD ara buluculuğu ile Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde dolaylı müzakereler başlamıştı.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24