Sana sokakları, Husilerin ihmali sebebiyle sele teslim oldu

Bir Yemenli, Sanaa'ya yağan şiddetli yağmur nedeniyle bir sokağın sular altında kaldığını telefonuyla belgeliyor (EPA)
Bir Yemenli, Sanaa'ya yağan şiddetli yağmur nedeniyle bir sokağın sular altında kaldığını telefonuyla belgeliyor (EPA)
TT

Sana sokakları, Husilerin ihmali sebebiyle sele teslim oldu

Bir Yemenli, Sanaa'ya yağan şiddetli yağmur nedeniyle bir sokağın sular altında kaldığını telefonuyla belgeliyor (EPA)
Bir Yemenli, Sanaa'ya yağan şiddetli yağmur nedeniyle bir sokağın sular altında kaldığını telefonuyla belgeliyor (EPA)

Yemen'in başkenti Sana’da yaşayanlar, İran destekli Husi yetkililerinin son iki gün içinde şehrin sokaklarını lağım suyuna karıştıran selin etkileriyle mücadele etmediklerini, ihmallerinin hız kazandığını bildirdiler. Yapılan açıklamalar selin yerlerinden edilenlerin kaldığı kampları etkisi altına aldığı ve araçları sürükleyerek maddi hasara yol açtığı yönünde.
Kendilerine yönelik suçlamalar artan Husiler ise felaketin boyutunu görmezden gelerek halkı ve mallarını korumak için herhangi bir önlem almıyor. Sana’dan yerel kaynaklar bazı sokakları ve mahalleleri tamamen yok ettiğini aktardılar. Yolların çöktüğüne, kanalizasyonun taştığına ve halkın temel ihtiyaç maddelerine ulaşamadığına dikkat çektiler.
Bölgedeki aktivistler yağışlar sona erene kadar sokağa çıkılmaması ve sel basan bölgelere çıkılmaması konusunda uyarıda bulundular. Sosyal medyada işgal altındaki Sana sokaklarının ve mahallerinin durumunu gösteren fotoğraflar ve videolar yayınladı. Paylaşımlarda şiddetli yağmurlar sebebiyle oluşan selin insanları evlerinde mahsur bıraktığı, onlarca arabayı sürüklediği ve çok sayıda kampı ve dükkanı bastığı görüldü.
Sana'daki vatandaşlar ve yerinden edilenler, araçlarda ve dükkanlarda oluşan zarardan milisleri sorumlu tuttu. Vatandaşlar Husilerin insanları tahliye etmey. e ya da mülkleri korumaya yönelik harekete geçmediklerini bildirdi.
Sivil Savunma Bakanlığı, milis liderlerini görevlerini tam olarak yerine getirmeye ve vatandaşları selden kurtarmak için hızlı bir şekilde kurtarma ekipmanı sağlamaya çağırdı.
Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan Sivil Savunma Bakanlığı çalışanları, şiddetli yağmur ve sel felaketi yaşanan bölgelerdedarbecilerin üzerine düşeni yapamamasının, vatandaşların çektiği acıyı artırdığına dikkat çektiler. Tahliye işlemlerinin gerçekleştirilmesi halinde kaybın önüne geçilebileceğini vurguladılar.
Ekipmanları ve mali kaynakları daha önce Husiler tarafından yağmalanan bakanlık çalışanları, halkın sel nedeniyle yaşadığı kayıplardan Husi milislerini sorumlu tuttular.
Sivil Savunma Bakanlığı çalışanları, özellikle su seviyesinin büyük ölçüde yükseldiği Sana için meteoroloji merkezinden herhangi bir açıklama yapılmadığını dile getirdiler.
Kanalizasyonun taşmasıyla ilgili olarak Şarku’l Avsat’a konuşan Sana sakinleri, sağanak sularının kanalizasyon suyuna karışmasının ardından bir çevre felaketinin yaşandığını, selin artmasıyla bazı sokakların ve evlerin tamamen sular altında kaldığını dile getirdiler.
Sana’daki es Senine, Şemlan, Hail, ed Dairi, Kaa,Mezbah,et Tahrir ve el Bunniye mahalle sakinleri yakın zamanda artan kanalizasyon taşmalarından şikayet ederek Husilerin ihmalleri ve yolsuzluğu sebebiyle durumun daha da kötüye gittiğini bildirdiler.
Bölgede ikamet eden bir tüccar, kanalizasyonun taşması sonucu birçok dükkan sahibinin zor durumda olduğunu belirtti. Çevre ve sağlık sorunlarının ortaya çıktığını ve bu durumun birçok ailede ölümcül hastalıkların görülmesine neden olduğunu aktardı.
Husilerin Sana’nın kontrolünü eline geçirmesinin ardından şehir sakinleri, özellikle birçok ana ve tali yolun bozulması ve başkentin aşırı kalabalık mahallelerinde zaman zaman patlayan kanalizasyon şebekeleri ve bunların yol açtığı hastalık sebebiyle sıkıntılar yaşıyor.
Husilerin kontrolü altındaki Su ve Sanitasyon Kurumu yetkilileri Şarku'l Avsat'a yaptıkları açıklamada milislerin bir süre önce su şirketini özel mülkiyete dönüştürdüğünü aktardılar.
Yetkililer, Husilerin kurumun nakit, yakıt, mobilya, işletim ekipmanı ve diğer tahsisler gibi tüm varlıklarına el koyduğunu söylediler.
Açıklamada Husilerin propagandalarını yaymak için kurumda bıraktığı birkaç çalışan dşında, geride herhangi bir şey bırakmadığını vurguladılar.
Kısa bir süre önce Husiler tarafından görevden alınan kurum yetkilileri, Husilerin izni olmadan harejet edemediklerini ve bu sebeple Sana’nın birçok mahallesinde kanalizasyonların taştığını kaydettiler.



Hamas ateşkes görüşmelerinin bir parçası olarak 10 rehineyi serbest bırakmayı kabul etti

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarından dumanlar yükseliyor (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarından dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

Hamas ateşkes görüşmelerinin bir parçası olarak 10 rehineyi serbest bırakmayı kabul etti

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarından dumanlar yükseliyor (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarından dumanlar yükseliyor (Reuters)

Hamas bugün (Çarşamba)  yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde ateşkese ulaşma çabalarının bir parçası olarak 10 rehineyi serbest bırakmayı kabul ettiğini belirtirken, İsrail'in “uzlaşmazlığı” nedeniyle devam eden ateşkes görüşmelerinin “zor” olduğunu kaydetti.

Hamas, devam eden ateşkes görüşmelerinin yardım akışı, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesi ve kalıcı bir ateşkes için “gerçek garantiler” de dahil olmak üzere birçok anlaşmazlık noktasıyla karşı karşıya olduğunu belirtti.

İsrail bugün yaptığı açıklamada askerlerini Gazze Şeridi'nin güneyindeki bir koridorda tutmak istediğini ve bunun görüşmeleri rayından çıkarabilecek bir koşul olduğunu söyledi.

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan İsrailli bir yetkili, İsrail'in 60 günlük ateşkes süresince Şerit'te “Morag” olarak adlandırdığı doğu-batı koridoru da dâhil olmak üzere bölgede kuvvetlerini bulundurma isteğinin müzakerelerde bir tıkanma noktası olduğunu söyledi.

Morag, Refah ile Han Yunus arasında yer alan bir Yahudi yerleşiminin adı ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu koridorun iki şehir arasında uzanmasını önermişti.

Morag koridorunda tutunmak, İsrail'in yüz binlerce Filistinliyi güneye, Mısır sınırında ‘insani şehir’ olarak adlandırdığı küçük bir alana itme planının kilit unsurlarından biri.

Hareketi eleştirenler, bunun Gazze'nin iki milyon sakininden birçoğunu yer değiştirmeye zorlamanın bir işareti ve İsrail hükümetinin bölgenin kontrolünü sürdürme planının bir parçası olduğundan korkuyor.

Halen onlarca rehineyi elinde tutan ve İsrail'in teslim ol çağrılarını reddeden Hamas, herhangi bir kalıcı ateşkes anlaşmasının parçası olarak İsrail'in tüm güçlerini geri çekmesini istiyor. Gazze'de kalıcı bir İsrail varlığını ise şiddetle reddediyor.

ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin İsrail başbakanı üzerindeki baskısı, Hamas ile İsrail arasında Doha'nın ev sahipliğinde Gazze'de iki aylık bir ateşkes sağlanması ve savaşın sona erdirilmesine yönelik görüşmelerin başlatılmasını amaçlayan dolaylı müzakereleri harekete geçirdi.

Hamas kaynaklarıŞarku'l Avsat'a Trump ve Netanyahu'nun Beyaz Saray'da bir araya gelmesinin ardından müzakerelerde “ilerleme” kaydedildiğini söylerken, Netanyahu Çarşamba günü Fox News'e verdiği röportajın tanıtım klibinde “kısmi bir ateşkes anlaşmasına varma ihtimalinin yüksek olduğunu” söyledi.

Hamas, Washington'un Netanyahu üzerindeki baskısına güvenerek, savaşın tamamen durdurulmasını garanti altına alacak bir anlaşmaya varılmasını istiyor.

Trump Netanyahu ile iki gün üst üste (Pazartesi ve Salı) iki kez bir araya geldi ve Beyaz Saray'daki 90 dakikalık ikinci görüşme Gazze dosyasına ayrıldı.