İngiltere, Mısır’a seyahat prosedürlerini güncelledi

Mısırlı bakanlar Taba Yat Limanı’ını denetlediler.  (Mısır hükümeti)
Mısırlı bakanlar Taba Yat Limanı’ını denetlediler. (Mısır hükümeti)
TT

İngiltere, Mısır’a seyahat prosedürlerini güncelledi

Mısırlı bakanlar Taba Yat Limanı’ını denetlediler.  (Mısır hükümeti)
Mısırlı bakanlar Taba Yat Limanı’ını denetlediler. (Mısır hükümeti)

İngiltere, Mısır’a yönelik seyahat prosedürlerine ilişkin yaptığı güncellemede Fayyum ve Güney Sina’y güvenli bölgeler kapsamına aldı. Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Londra yönetimi, Mısır’a seyahat tavsiyelerinde değişiklik yaparak Birleşik Krallık Seyahat İlkeleri’ne uygun olarak İngiltere vatandaşlarının bu bölgelere ziyaretlerini kolaylaştırmaya karar verdi. Turistik yerler de dahil olmak üzere Fayyum ve Güney Sina’ynın güvenli seyahat bölgeler olarak sınıflandırıldığını belirtti.
Mısır’ın İngiltere Büyükelçisi Şerif Kamil, Londra yönetiminin istikrarın sağlandığı ve güvenlik durumunun iyileştiği bu bölgelere seyahat sınıflandırmasında yaptığı değişiklikten duyduğu memnuniyeti vurguladı. Bu durumun iki ülke arasındaki ikili ilişkilerde artan ilerlemeyi yansıttığını söyledi. Kamil, söz konusu gelişmenin İngiliz turizm şirketlerinin bu bölgelerdeki turistik destinasyonlara yönelik programlarını genişletmesine katkı sağlayacağını kaydetti. Mısır Dışişleri Bakanlığı’ndan önceki akşam yapılan açıklamada Kamil’in önümüzdeki dönemde Birleşik Krallık'tan Mısır'a seyahat etmeyi planlayanlara yönelik attığı bu olumlu adımı takdir ettiği, eskisi gibi İngiliz hükümeti ve özel sektörle birlikte çalışmayı beklediklerini bildirdi. Birleşik Krallık’ın Mısır turizminin önemli bir parçası olduğu vurgulandı. Açıklamada, İngiliz turistlerin tercih ettihi başlıca seyahat destinasyonlarından olan Güney Sina veya Kızıldeniz’de altyapının geliştirildiğine dikkat çekildi.
Mısır Yerel Kalkınma Bakanı Mahmud Şeravi, yabancı turistlerin Mısır'a seyahatlerine ilişkin Taba Yat Limanı’nda alınan önlemlere övgüde bulundu. Şeravi, liman üzerinden Mısır’a gelecek turist grupları için gerekli tüm imkanların sağlanması çağrısında bulundu. Şeravi’nin bu çağrısı Mısır Gençlik ve Spor Bakanı Eşref Suphi ile gerçekleştirdiği görüşme sırasında geldi.



Sadr, Irak seçimleri öncesinde siyasi meydan okumaları gündeme getirdi

 Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
TT

Sadr, Irak seçimleri öncesinde siyasi meydan okumaları gündeme getirdi

 Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr'ın, bu yılın sonunda yapılması planlanan parlamento seçimleri yaklaşırken destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırma kararı, bölünmüş Şii evinde depreme neden oldu. Sadr'ın kararı hareketin seçim yarışına katılımını teyit etmese de özellikle Selahaddin ve Ninova gibi karışık bölgelerde diğer blokları hesaplarını gözden geçirmeye sevk etti.

Bir destekçisinin kayıtların güncellenmesinin amacına ilişkin sorusuna cevaben Sadr, nihai katılım kararından bağımsız olarak bu hamlenin ‘demokratik bir gereklilik’ olduğunu söyledi. Ancak kararın ardından yaşanan kitlesel hareketlilik -milyonlarca destekçisinin verilerini güncellemeye gitmesi- Sadr'ın gerçek niyeti hakkında soru işaretleri yarattı. Bu hamle bir yandan tabanının tepkisini ölçerken, diğer yandan da 2022'de siyasi süreçten çekilmesinin ardından parlamentoya olası bir dönüşün göstergesi olabilir.

Şii evi popülerlik sınavıyla karşı karşıya

Sadr'ın destekçilerini harekete geçirmesi, Kanun Devleti Koalisyonu (Nuri el-Maliki), Hikmet Hareketi (Ammar el-Hekim), Asaib Ehli’l Hak (Kays el-Hazali) ve Bedir Örgütü (Hadi el-Amiri) gibi en önemli rakip blokları içeren Şii Koordinasyon Çerçevesi’ne doğrudan bir meydan okuma teşkil ediyor. İronik olan şu ki, görünürdeki ittifaklarına rağmen bu güçler ciddi iç bölünmelerden mustarip ve bu da onları Sadr'ın orta ve güney Irak'taki ve hatta karma bölgelerdeki popülaritesine karşı seçmen kaybetmeye açık hale getiriyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ise Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin bir parçası olmasına rağmen, birçok siyasi gözlemcinin gözünde bu güçler tarafından en çok zorlanan siyasi taraf.

Karşılıklı korkular

İsminin açıklanmasını istemeyen Iraklı bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a Sadr'ın kararının iki açıdan tehlikeli olduğunu söyledi. Birincisi, Sadr Hareketi (geçmişte olduğu gibi) parlamentoda çoğunluğu kazanırsa, Koordinasyon Çerçevesi hükümetinin kuruluşunda yer almamasına rağmen ekonomik kriz, dolar krizi ve maaşlar gibi başarısızlıklarının sorumluluğunu üstlenme baskısıyla karşı karşıya kalacak.

 Mukteda es-Sadr'ın destekçileri geçen yıl nisan ayında Bağdat'ın Sadr Şehri’nde düzenlenen bir protesto sırasında (AP)Mukteda es-Sadr'ın destekçileri geçen yıl nisan ayında Bağdat'ın Sadr Şehri’nde düzenlenen bir protesto sırasında (AP)

Kaynak, “İkinci açı ise hükümetin nasıl kurulacağı; mevcut Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani müttefiklerinin başarısızlıklarından sorumlu tutulmasa bile, Sadr ve Sudani arasında gelecekte kurulacak herhangi bir ittifak, özellikle Sadr'ın karşı çıktığı ABD ile ilişkiler konusundaki vizyon farklılıkları nedeniyle sekteye uğrayabilir” dedi. Bu hamlenin yankıları Şii bileşenle sınırlı kalmayıp Sadr'ın nüfuzunun arttığı karma bölgelerdeki güç dengesinin değişmesinden korkan Sünni arenaya da uzanıyor. Gözlemcilere göre, görünürde Şii Koordinasyon Çerçevesi'ne bağlı olmasına rağmen çatışmalardan ‘en çok etkilenen taraf’ olan Sudani'nin akıbeti de merak konusu.

Kayıtların güncellenmesi Sadr'ın mutlaka seçimlere gireceği anlamına gelmese de bu hamle popüler zemini test etmek ve muhaliflerin kafasını karıştırmak için önleyici bir oyunu ortaya koyuyor. Bazı analizler Sadr'ın parlamentoya dönmesini desteklese de yönetimin sonuçlarına katlanmaya istekli olup olmadığı ve Şii evindeki bölünmelerin üstesinden gelme kabiliyetine ilişkin sorular tüm senaryolara açık olmaya devam ediyor.