Esed: Batı’nın Rusya’ya olan kininin tarihte eşi benzeri yok

Putin ve Esed’in 2015 yılında Kremlin'de birlikte çekilen bir fotoğrafı (AFP)
Putin ve Esed’in 2015 yılında Kremlin'de birlikte çekilen bir fotoğrafı (AFP)
TT

Esed: Batı’nın Rusya’ya olan kininin tarihte eşi benzeri yok

Putin ve Esed’in 2015 yılında Kremlin'de birlikte çekilen bir fotoğrafı (AFP)
Putin ve Esed’in 2015 yılında Kremlin'de birlikte çekilen bir fotoğrafı (AFP)

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, Batı’nın Rusya’ya olan kininin tarihte eşi benzeri olmadığını ve kendisinden olmayana karşı derin ırkçılığını ve kinini gösterdiğini söyledi. Öte yandan Suriye Dışişleri Bakanı Faysal el-Mikdad, Birleşmiş Milletler Mayın Eylem Servisi’nin (UNMAS) Program Şefi Stephen Pritchard ile görüşmesinde Suriye’deki mayınları temizleme alanındaki beklentileri ve faaliyetleri ele aldı.
Esed, Öğretmenler Günü münasebetiyle bir grup öğretmene hitaben yaptığı konuşmada, “Ukrayna savaşı Batı’nın maskelerini düşürdü ve Batı tamamen çıplak hale geldi” dedi.
Batı’nın Rusya’ya öfkelendiğinde sosyal medyada Rusya’ya karşı şiddete izin vermesi veya ister devlet ister iş insanları olsun Rusya’nın yurtdışındaki tüm mallarına el koyması gibi bazı uygulamalarına işaret eden Esed, “Batı’nın mülkiyet hakkı dediği şey aslında Batı’nın başkalarının malları üzerindeki hakkıymış” ifadesini kullandı.
Esed, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Batı, kendisi gibi olmayana karşı derin ırkçılığını ve kinini gösterdi. Bu durum sandığımız gibi Müslümanlar veya Araplar için değil aksine herkes için geçerlidir. Bugün Rusya’ya karşı gördüğümüz kini tarihteki hiçbir devlette görmedik. Rusya ve diğerlerine olan bu kin, binlerce yıllık geçmişe sahip.”
2. Dünya Savaşı’na değinen Esed, “Batı, Hitler’in Rusya’ya girmesinden dolayı mutluydu… Hiç kimse, Hitlerle herhangi bir sorunu olmayan ve ona karşı saldırı girişiminde bulunmayan Rusya’daki 26 milyondan fazla kurban hakkında konuşmuyor. Batı, Hitler kaybetmeye başlayınca Hitlere saldırı girişiminde bulundu. Batı’nın teknik, bilimsel ve idari alandaki ilerlemesinden şüphe duymuyoruz. Fakat Batı’nın siyasi açıdan ahlaken çökmüş bir Batı olduğundan şüphemiz yok. Bu tablo, Batı ile ilgili gelecek vizyonumuzu ve onunla ilişki kurma şeklimizi biçimlendirecek” diye konuştu.
Öte yandan Suriye Dışişleri Bakanı Faysal el-Mikdad, Birleşmiş Milletler Mayın Eylem Servisi’nin (UNMAS) Program Şefi Stephen Pritchard ile görüşmesinde Suriye’deki mayınları temizleme alanındaki beklentileri ve faaliyetleri ele aldı.
Mikdad görüşmede şunları kaydetti:
“Silahlı terör örgütlerinin arkalarında bıraktığı mayınların ve patlayıcı maddelerin tehlikeli sonuçlarına karşı vatandaşların canlarını kurtarmak ve aynı zamanda göçmenlerin herhangi bir tehlike olmadan normal hayatlarını sürdürebilmeleri için şehirlerine, beldelerine, evlerine ve topraklarına dönmelerini sağlamak amacıyla Suriye’nin mayın temizlemede gösterdiği ulusal çabaları desteklemek önemlidir. Batılı ülkelerin, Suriye devletinin vatandaşlarına gerekli hizmetleri sunma çabalarını baltalayan tek taraflı zorunlu tedbirler uyguladığı bir dönemde, Suriye’nin bu büyük sorunun üstesinden gelmesi için Birleşmiş Milletler de dahil olmak üzere uluslararası toplumun samimi çabalarına ihtiyacı var. Mayın temizleme alanındaki ulusal kurumlar ile bu alanla ilgilenen uluslararası merciler arasında işbirliğinin kolaylaştırılması amacıyla kısa süre önce bir ulusal komitenin kurulması, Suriye devletinin insani yönü bulunan bu meseleye verdiği önemin boyutunu yansıtıyor.”
Suriye Ticaret Bakanı Amr Salim, küresel fiyat artışlarının Suriye’ye etkisini azaltmak için tedbir almaya çalıştıklarını belirterek, fiyat artışlarının temel malzemelerin piyasadaki arzını etkilemeyeceğini kaydetti.
Salim, “Suriye küresel fiyat artışlarından etkileniyor. Fakat Bakanlık bu etkiyi azaltmak için bir dizi tedbir almaya çalışıyor ve hiçbir temel malzeme piyasadan eksilmeyecek. Ancak bölgesel çapta bazı fiyat artışları kaçınılmaz. Suriye, küresel fiyat artışlarından ithal mallar ölçüsünde etkileniyor. Nitekim ülkeye tek taraflı uygulanan ve limanlara ulaşan gemi ve vapurların sayısını etkileyen zorunlu ekonomik tedbirler sebebiyle Suriye küçük miktarlarda ve sürekli olarak ürün ithal ediyor” dedi.



‘Hayalet kamp’... Batı Şeria'da on binlerce kişi İsrail operasyonları nedeniyle yerinden edildi

Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
TT

‘Hayalet kamp’... Batı Şeria'da on binlerce kişi İsrail operasyonları nedeniyle yerinden edildi

Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)
Tulkerim Mülteci Kampı (DPA)

İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria'da büyüdüğü Tulkerim Mülteci Kampı’ndaki evleri yıkmaya başladığında Malik Lütfi, sahip olduğu birkaç dakika içinde ailesinin eşyalarından ne alacağını düşünürken kafası karışmıştı.

Altı çocuk babası 51 yaşındaki Lütfi, yakınlardaki Tulkerim kentinde küçük bir oda kiraladı. Ancak kuşatma altındaki kampta elektronik ev aletleri tamirhanesine erişimi olmadığı için kirayı ödeyecek geliri yok ve ailesinin geleceği konusunda endişeli.

asdfrgt
Tulkerim Mülteci Kampı’nda bir Filistinlinin üzerini arayan İsrail askeri (DPA)

Lütfi şunları söyledi: “Bizi 27 Ocak 2024'te yerlerimizden ettiler. Bizi evlerimizden çıkardılar ve geri gelmememizi söylediler. Bu yüzden altı aydır Tulkerim Mülteci Kampı’na dönmedik. Kendi başımıza oradan ayrıldık, çoğu insan yanına hiçbir şey almadı.”

Lütfi, durumu kendisinden daha kötü olan, aşırı kalabalık okullarda ya da tarım arazilerinde yaşamak zorunda kalan çok sayıda aile tanıdığını söyledi.

Lütfi, “Hükümetten ve insanların masraflarının karşılanması için yardım sözü veren hayırseverlerden yardım bekliyoruz” dedi.

cdfrgt
İsrail askerlerinin kestiği yolun kenarında bekleyen Tulkerim Mülteci Kampı sakinleri (DPA)

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), İsrail operasyonlarının Batı Şeria'da Lütfi gibi on binlerce Filistinliyi evlerinden etmeye zorladığını bildirdi.

Bağımsız bir merkez olan B'Tselem, Tulkerim, Nur Şems ve Cenin mülteci kamplarında yaşayan yaklaşık 40 bin kişinin bu yıl askeri operasyonlar nedeniyle yerlerinden edildiğini belirtti.

İsrail, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tulkerim ve Cenin kentleri de dahil olmak üzere Filistinli militanların faaliyetlerine karşı harekete geçtiğini söylüyor.

Bir İsrail ordu sözcüsü dün yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu, kuvvetlerin bölgede serbestçe hareket etmesine ve engellenmeden hareket etmesine izin vermek için binaların yıkılmasını gerektiriyor.”

dfvghy
Tulkerim Mülteci Kampı’ndaki İsrail askerleri (DPA)

Açıklamada, “Bu yapıları yıkma kararı operasyonel gerekliliğe dayanmaktadır ve alternatif seçenekler değerlendirildikten sonra alınmıştır” denildi.

İsrail'in yıkımları yaygın uluslararası eleştirilere neden oldu ve Filistinliler arasında İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği Batı Şeria'yı resmen ilhak etmek için organize bir çaba içinde olduğuna dair korkuların arttığı bir döneme denk geldi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre görgü tanıkları, bu hafta buldozerlerin bina enkazları arasında ilerlediğini ve yeni yolların moloz ve beton bloklarla dolduğunu ifade etti. Bölge sakinleri kamyonların üzerine sandalye, battaniye ve mutfak aletleri gibi eşyalarını yığdı.

swdert
Tulkerim Mülteci Kampı’nda bir Filistinlinin kimliğini kontrol eden İsrail askeri (DPA)

Tulkerim Valisi Abdullah Kemyil, yıkımların son haftalarda arttığını, yakındaki Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarında 106 ev ve 104 diğer yapının yıkıldığını açıkladı.

Kemyil, “Tulkerim Mülteci Kampı'nda yaşananlar İsrail'in siyasi kararıyla işlenen bir suçtur ve bunun güvenlikle hiçbir ilgisi yoktur” dedi.

Kemyil sözlerine şöyle devam etti: “Operasyon devam ediyor, altyapının yıkımı sürüyor. Kampta hiçbir şey bırakmadılar. Tulkerim Mülteci Kampı, çeşitli yerlerinde sadece keskin nişancıların bulunduğu bir ‘hayalet kamp’ haline geldi.”

İsrail'in Batı Şeria'nın kuzeyinde ocak ayında başlattığı operasyon, 20 yıl önceki İkinci İntifada’dan bu yana gerçekleştirilen en büyük operasyonlardan biri.

Operasyonda insansız hava araçları (İHA) ve helikopterler tarafından desteklenen birkaç ordu tümeninin yanı sıra on yıllardır ilk kez ağır savaş tankları da kullanılıyor.

ABD ve Katar'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlama çabaları yoğunlaşırken, bazı uluslararası yetkililer ve insan hakları örgütleri de Batı Şeria'daki çalkantılı durumdan duydukları endişeyi dile getirdiler.

B'Tselem İletişim Direktörü Shai Barnes, “İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik mevcut saldırısında geliştirdiği taktik ve savaş doktrinlerini Batı Şeria'nın kuzeyinde de uygulamaya başladı. Bu, evlerin ve sivil altyapının kasıtlı ve yaygın bir şekilde tahrip edilmesini ve sivillerin ordunun savaş bölgesi olarak belirlediği alanlardan zorla göç ettirilmesini içeriyor” ifadelerini kullandı.

Hükümet içindeki ve dışındaki İsrailli aşırılık yanlıları, Filistinlilerin başkenti Doğu Kudüs olan ve Gazze Şeridi'ni de içine alacak bağımsız bir devlet kurmak istedikleri Batı Şeria'nın ilhak edilmesi için defalarca çağrıda bulundu.

İsrailli bakanlar Batı Şeria operasyonunun militan gruplarla mücadele dışında bir amacı olduğunu reddediyor. İsrail ordusu yaptığı açıklamada, uluslararası hukuka uyduğunu ve militanları hedef aldığını ifade etti.

Vali Abdullah Kemyil, yerinden edilmenin zaten ekonomik olarak zor durumda olan bir toplum üzerinde baskı yarattığını söyledi. Binlerce kişi camilere, okullara ve aileleriyle birlikte tıkış tıkış yaşadıkları evlere sığındı.

Altı ay sonra ilk kez geri dönen Lütfi, evlerdeki yıkımın boyutunun kendisini şok ettiğini söyledi.

Lütfi, “Çoğu insan gitti ve geri dönüp evlerine baktığınızda yıkılmış olduklarını görüyorsunuz. Yıkım çok büyük; geniş caddeler, altyapı, elektrik, internet… Eğer yeniden inşa etmek istiyorsanız, bu uzun zaman alacak” şeklinde konuştu.