Anna Delvey, Inventing Anna'nın ardından Alman varis söylentilerine açıklık getirdi

Hükümlü dolandırıcı, "Kimse kendini böyle tanıtmaz" dedi

Inventing Anna'da Anna Sorokin'i (sağda), Julia Garner (solda) canlandırıyor (Netflix/AP)
Inventing Anna'da Anna Sorokin'i (sağda), Julia Garner (solda) canlandırıyor (Netflix/AP)
TT

Anna Delvey, Inventing Anna'nın ardından Alman varis söylentilerine açıklık getirdi

Inventing Anna'da Anna Sorokin'i (sağda), Julia Garner (solda) canlandırıyor (Netflix/AP)
Inventing Anna'da Anna Sorokin'i (sağda), Julia Garner (solda) canlandırıyor (Netflix/AP)

Anna Delvey, bir Alman varis kılığına büründüğü yönündeki spekülasyonları çevreleyen karışıklığı açıklığa kavuşturdu.
Delvey'in (gerçek adı Anna Sorokin) gerçek hikayesi, Netflix'in popüler dizisi Inventing Anna'ya konu olduğunda tüm dünyadaki izleyicilere ulaştı.
Inventing Anna, dolandırıcılık ve büyük hırsızlık suçlarından hüküm giymeden önce arkadaşları ve büyük bankalardan yüz binlerce dolar çalan Sorokin'in (Ozark'tan Julia Garner canlandırıyor) gerçek olduğuna inanması güç hikayesini anlatıyor.
The Independent'ta yer alan habere göre, Anna Sorokin, 2019'daki duruşmasında otel, banka ve diğer kurumları dolandırarak 200 bin doların üzerinde bir meblağ çalmaktan suçlu bulunmuştu. Sorokin, sahtekarlıkla tanıştığı iş arkadaşları ve dostlarını daha büyük meblağlarda dolandırmıştı.
Dizide, Sorokin'in arkadaşlarını kandırmak için Alman bir varis kılığına büründüğü gerçek hayattaki haberler dramatize edilirken diğer karakterler onun görünüşteki muazzam servetinin kökenleri hakkında spekülasyonlar yapıyor.
Sorokin, yakın zamanda katıldığı Call Her Daddy podcast'inde, hapisten çıktıktan sonra bir yıldır tutulduğu New York'un kuzeyindeki ABD Göç ve Gümrük Muhafaza (ICE) gözetim merkezinden görüntülü aramayla sunucu Alex Cooper'a konuştu.
Cooper, Sorokin'den iş arkadaşlarını dolandırmak için gerçekten bir Alman varisi gibi davranıp davranmadığını veya arka plan hikayesinin uydurma olup olmadığını netleştirmesini istedi.
Sorokin, herhangi birine kendisine miras kalacağını söyleyip söylemediği sorulduğunda, "Hayır" dedi.
Herhangi birine bir Alman varisi olduğunu söyleyip söylemediği sorulduğunda da "hayır" yanıtını verdi.
Sorokin, "Kimse kendini böyle tanıtmaz" diye cevap verdi.
Anna Sorokin, "Nasıl bir cümle ki bu? Bu tamamen saçmalık" diye konuştu. 
Sorokin, Alman varis köklerini çevreleyen anlatının nasıl başladığını düşündüğünün sorulması üzerine, "savcılık tarafından Ekim 2017'de mahkemeye çıkarıldığım zamanki ilk basın bülteninin yayımlanmasından sonra bu hikayenin bir araya getirildiğine" inandığını söyledi.
Anna Sorokin "Sanırım benim varsayımım bu olurdu ama bilmiyorum" diye ekledi.
Sorokin, "Bunu takip etmek benim için çok zor çünkü bunca zamandır hapisteydim" diye konuştu. 
Sorokin şu anda ICE tarafından vize süresini aştığı için gözetim altında tutuluyor.



İlk haftasında zirvede: Netflix'in yeni suç draması yazın favorisi olmaya aday

58 yaşındaki Maria Bello, Şiddetin Tarihçesi (A History of Violence) ve Çıtır Kızlar (Coyote Ugly) gibi yapımlarla tanınıyor (Netflix)
58 yaşındaki Maria Bello, Şiddetin Tarihçesi (A History of Violence) ve Çıtır Kızlar (Coyote Ugly) gibi yapımlarla tanınıyor (Netflix)
TT

İlk haftasında zirvede: Netflix'in yeni suç draması yazın favorisi olmaya aday

58 yaşındaki Maria Bello, Şiddetin Tarihçesi (A History of Violence) ve Çıtır Kızlar (Coyote Ugly) gibi yapımlarla tanınıyor (Netflix)
58 yaşındaki Maria Bello, Şiddetin Tarihçesi (A History of Violence) ve Çıtır Kızlar (Coyote Ugly) gibi yapımlarla tanınıyor (Netflix)

Gerçek olaylara dayanan ve entrikalarla örülü The Waterfront, yayına girmesinin üzerinden bir hafta bile geçmeden yaz aylarının heyecanla izlenen dizilerinden biri haline geldi.

Kuzey Karolina'da geçen dizi, balıkçılıkla uğraşan güçlü bir ailenin servet ve iktidarlarını korumak adına ne kadar ileri gidebileceğini konu alıyor. Bu hırs, zaman zaman cinayete başvurmaya kadar varıyor.

Dawson's Creek'in yaratıcısı ve gişe canavarı Çığlık (Scream) serisinin senaristi Kevin Williamson imzasını taşıyan The Waterfront, yayımlandığı birkaç gün içinde 8,3 milyon izlenmeyle dizi listesine zirveden giriş yaptı. Dizi, Netflix'te 19 Haziran'da yayına girdi.

Başrollerinde Supergirl yıldızı Melissa Benoist ve Mindhunter oyuncusu Holt McCallany'nin yer aldığı yapım, Rotten Tomatoes'ta genellikle olumlu eleştiriler aldı. Şu an yüzde 69'luk bir beğeni oranına sahip olan dizide, özellikle absürt aile dinamikleri öne çıkarılıyor.

Birleşik Krallık merkezli Guardian gazetesi diziyi şöyle tanımlıyor:

Tanrım, umarım başka bir iddiası yoktur çünkü bu tam anlamıyla gündemden uzaklaşmalık bir yaz çılgınlığı. Yetişkinler için bir dereye dalıp nostaljiyle çamurda yuvarlanmak gibi...

Ancak IndieWire aynı fikirde değil ve diziyi "batmakta olan bir gemi" diye nitelendiriyor. Öte yandan RogerEbert.com, The Waterfront'taki "ustalıkla kurgulanmış ve son derece etkileyici cinayet sahnelerine" övgüde bulunuyor.

Oyuncu kadrosunda Maria Bello, Jake Weary, Danielle Campbell ve That '70s Show yıldızı Topher Grace yer alıyor.

Listenin ikinci sırasında üçüncü sezonuyla Ginny & Georgia yer alırken, Danimarka yapımı polisiye Dept Q 4. sıradaki konumunu koruyor. Üçüncülük ise sakin sahil kasabasını derinden sarsan ölümleri merkezine alan The Survivors'ta.
Independent Türkçe, Deadline, Digital Spy, Guardian, IndieWire, RogerEbert.com