Bolu Dağı Tüneli'nde 18 aracın karıştığı zincirleme kazada 3'ü ağır 17 kişi yaralandı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bolu Dağı Tüneli'nde meydana gelen zincirleme trafik kazasında 3'ü ağır 17 yaralının hastanelere nakledildiğini bildirdi.

AA
AA
TT

Bolu Dağı Tüneli'nde 18 aracın karıştığı zincirleme kazada 3'ü ağır 17 kişi yaralandı

AA
AA

Bolu Dağı Tüneli içerisinde aralarında tır, kamyon ve otobüsün de olduğu çok sayıda aracın karıştığı zincirleme trafik kazası meydana geldi.
Kar yağışının etkili olduğu bölgeye sağlık, polis, jandarma, itfaiye ve Karayolları ekipleri sevk edildi.

Anadolu Otoyolu'nun İstanbul yönü ulaşıma kapandı
Kaza nedeniyle otoyolun İstanbul istikameti ulaşıma kapandı. Ekipler, trafik akışını Abant Kavşağı'ndan D-100 kara yoluna yönlendiriyor.

Bolu Valisi Ahmet Ümit, trafik kazasına hemen müdahale edildiğini belirterek, "Ama maalesef araçlardan çok sayıda yaralı çıkmış oldu. İnşallah vefat olmaz, temennimiz o." dedi.
Olay yerinde incelemelerde bulunan Ümit, İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere tüm ilgili kurum ve kuruluşların, sürücüleri kurallara uymaları konusunda uyardığını belirterek, şöyle konuştu:
"Gördüğünüz gibi zemin temiz, zeminde buz yok, kar yok, bir şey yok, girişte de yok. Ama maalesef bir vatandaşımız ilk etapta, yani kameradan gördüğümüz kadarıyla direksiyon hakimiyetini kaybediyor, bariyere çarpıyor. Arkadan başka bir araç gelip başka araca çarpıyor, arkadan başka araçlar... 18 araç kazaya karışmış oluyor. Her araçta da maalesef birer ikişer kişi yaralı çıkıyor. 6'sı tır, 2'si otobüs, onun dışındakiler küçük araçlar."

Ümit, ekiplerin çalışmasının devam ettiğini dile getirerek, "Yaralılarımız, en geç 10 dakika içerisinde hastanelere götürüldü. Acil müdahale ekipleri var tünelin, 24 saat esasına göre. Aynı zamanda kameralarla takip ediyoruz. Çok sayıda mühendisimiz başta olmak üzere burada çalışmaları sürdürüyor. Dolayısıyla hemen müdahale edildi ama maalesef araçlardan çok sayıda yaralı da çıkmış oldu. İnşallah vefat olmaz, temennimiz o." ifadelerini kullandı.

Şu an tünelin kapalı olduğunu bildiren Ümit, şöyle devam etti:
"Tünele hemen 2-3 kilometre doğu kısmında kalan Abant Kavşağı'ndan D-100 kara yoluna veriliyor trafik. D-100 kara yolu da yoğun bir şekilde bu trafiği kaldırmaya çalışıyor şu anda. Trafik ekiplerimiz başta olmak üzere Karayollarıyla birlikte trafiği yönetmeye çalışıyorlar. Şu aşamada, özellikle zorunlu olmayan vatandaşlarımızın bu istikamete çıkmamalarını rica ediyoruz. Yarım saate kadar açacağımızı umut ediyorum en geç."

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: 3'ü ağır 17 yaralı hastanelere nakledildi
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da trafik kazasında 3'ü ağır 17 yaralının hastanelere nakledildiğini bildirdi.
Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:
"Saat 14.47'de Bolu Dağı Tüneli'nde meydana gelen zincirleme trafik kazasında 3'ü ağır olmak üzere 17 yaralı hastanelere nakledilmiştir. Olay yerine 10 adet ambulans, 1 UMKE timi görevlendirilmiştir. Kazada etkilenen herkese geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz."



Hasm Hareketi'nin terör planının Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Hasm Hareketi'nin terör planının Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Mısırlı uzmanlar, Mısır İçişleri Bakanlığı'nın Hasm Hareketi’nin terör planını Türkiye'deki Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) unsurlarıyla ilişkilendiren açıklamasının iki ülke arasındaki ilişkiler üzerindeki etkisini küçümsedi. Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan yetkililer, Kahire ve Ankara'nın şu anda iki ülke arasındaki anlaşmazlığın merkezinde yer alan Müslüman Kardeşler meselesini bir kenara bırakarak ‘daha derin’ stratejik konulara odaklandığını vurguladı.

Mısır İçişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Müslüman Kardeşler'e bağlı Hasm Hareketi’ne ait bir sığınağa baskın düzenlendiğini duyurdu. Açıklamaya göre, Müslüman Kardeşler'in Türkiye'ye kaçan askeri kanadı Hasm Hareketi’nin liderlerinin faaliyetlerini yeniden canlandırmak ve ülkedeki güvenlik ve ekonomik tesisleri hedef alan düşmanca operasyonlar düzenlemek için hazırlık ve planlama yaptıkları yönünde bilgi alındı.

Açıklamada, “Hasm Hareketi, ileri askeri eğitim aldığı bir sınır ülkesine kaçan unsurlarından birini, söz konusu planı gerçekleştirmek üzere ülkeye yasadışı yollardan sızmaya zorlayarak operasyonlarını planladı” denildi.

Komşu ülkenin adını açıklamayan bakanlık, hareketin ‘birçok sosyal medya sitesinde dolaşıma sokulan, komşu bir ülkedeki çöllük alanda elemanlarına eğitim verdiğini ve ülkede terör operasyonları gerçekleştirme sözü verdiğini içeren bir video hazırladığını’ bildirdi.

Açıklamada Türkiye'ye atıfta bulunulması, özellikle de Mısırlı yetkililerin terör örgütü olarak sınıflandırdığı Müslüman Kardeşler'in iki ülke arasında yaklaşık on yıldır süren soğukluğa neden olduğu düşünüldüğünde, Kahire ile Ankara arasındaki ilişkilerin güçlenme hızına etkisi konusunda soru işaretleri yarattı.

Ulusal güvenlik ve uluslararası ilişkiler danışmanı Tümgeneral Muhammed Abdulvahid, Mısır İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasında Türkiye'ye yapılan atfın iki ülke arasındaki ilişkileri etkilemeyeceğini söyledi. Abdulvahid, “Türkiye'den bahsedilmesi, Müslüman Kardeşler'in Türkiye'ye kaçtığı gerçeğinin kabul edilmesi bağlamında tesadüfi bir durumdu” dedi.

Abdulvahid, Türkiye ile ilişkilerin ‘pek çok alanda çok iyi ve güçlü olduğunu ve Müslüman Kardeşler dosyasının artık etkili olmadığını’ belirtti. Abdulvahid, Mısır'ın ‘hareketin kaçak unsurlarının’ iadesine yönelik taleplerine işaret ederek şöyle dedi: “Açıklamada Türkiye'den bahsedilmesi iade sürecinin tamamlanması için bir tür baskı olabilir.”

İki ülke arasındaki normalleşme, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin Katar'da düzenlenen 2022 FIFA Dünya Kupası'nın açılışında el sıkışmalarından bu yana hız kazandı. Erdoğan'ın Şubat 2024'te Kahire'ye yaptığı ziyaretle zirveye ulaşan yakınlaşmayı, Sisi'nin aynı yılın eylül ayında Ankara'ya yaptığı ziyaret izledi ve iki ülke arasında ‘yeni bir iş birliği dönemi’ başladı.

Demokrasi Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı ve bölgesel ilişkiler araştırmacısı Kerem Said'e göre “Müslüman Kardeşler dosyası artık Mısır-Türkiye ilişkilerinde acil bir mesele değil. İki ülke arasındaki ilişkiler Kahire ile Ankara'nın çıkarlarına hizmet eden daha büyük ve daha derin stratejik meseleler tarafından yönetiliyor.”

Şarku’l Avsat'a konuşan Said, “Mısır ve Türkiye arasında Müslüman Kardeşler dosyası konusunda ilan edilmemiş bir koordinasyon var. Zira Kahire bazı hükümlülerin iadesini talep ediyor, bu da Kahire ve Ankara arasındaki anlaşmalara göre belirli prosedürlerin tamamlanmasını gerektiriyor” ifadelerini kullandı.

Said sözlerini şöyle sürdürdü: “İçişleri Bakanlığı'nın açıklaması ve Hasm Hareketi’ne yapılan atıf, Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkilere yönelik bir meydan okuma içermiyor. İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi şu anda Libya'daki durum, Akdeniz gaz dosyasının çözümü ve diğer bazı konular gibi daha önemli dosyalarla bağlantılı.”

Mısırlı akademisyen ve uluslararası ilişkiler araştırmacısı Beşir Abdulfettah da İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasında Hasm Hareketi'nin terör planının Türkiye'deki Müslüman Kardeşler unsurlarıyla bağlantısına atıfta bulunulmasının ‘Kahire ile Ankara arasındaki ikili ilişkilerin gidişatını etkilemeyeceği’ görüşünde.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulfettah, ‘Mısır ve Türkiye'nin Müslüman Kardeşler dosyasındaki herhangi bir çatışmanın iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişimini etkilemesine izin vermeme konusunda anlaştıklarını’ söyledi ve ‘Müslüman Kardeşler dosyasının diğer dosyaların önüne geçtiği bir dönemde ilişkilerin merkezinde yer aldığını ve anlaşmazlık nedeni olduğunu’ belirtti.

Abdulfettah, “Müslüman Kardeşler dosyasının yerine stratejik ve ekonomik dosyalar konuldu ve bu da Mısır ve Türkiye'nin ikili ilişkileri güçlendirmede ilerleme kaydetmesini sağladı. Ankara, Mısır'ın Hasm Hareketi’ne karşı attığı adımları anlıyor ve destekliyor. Türkiye, Mısır tarafıyla stratejik çıkarlara değer veriyor” şeklinde konuştu.

Mısır-Türkiye ilişkileri, Ankara'nın 30 Haziran 2013'teki gösterilerin ardından yasaklı Müslüman Kardeşler'e verdiği destek nedeniyle on yıldır süren kopukluk ve gerginliğin ardından giderek normalleşme eğilimine girdi.

Mart 2021'de Ankara, Mısır ile diplomatik temasların yeniden başladığını duyurdu. Türk makamları daha sonra Müslüman Kardeşler yanlısı üç kanaldan (Mekameleen, Vatan ve eş-Şark) ‘Mısır'a karşı kışkırtıcı programlarını durdurmalarını ya da Türkiye topraklarından yayınlarını kalıcı olarak durdurmalarını’ talep etti.

Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi Reha Ahmed Hasan, Mısır İçişleri Bakanlığı'nın Türkiye'ye yaptığı atfın ‘Ankara-Kahire ilişkilerini etkilemeyeceğini’ söyledi. Hasan Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Ankara, Kahire ile ilişkilerine önem veriyor ve şu anda komşu ülkelerle sıfır sorun politikası izliyor” dedi. Hasan, İçişleri Bakanlığı açıklamasında Hasm Hareketi’nin Türkiye'ye kaçan Müslüman Kardeşler unsurlarıyla bağlantısına atıfta bulunulmasını ‘örgüt unsurlarının 2013 yılında Türkiye'ye kaçtığı gerçeğini kabul ettiği ve Ankara'ya yönelik herhangi bir suçlama içermediği’ değerlendirmesinde bulundu.