BM: Ukrayna'da en az 847 sivil öldü, 3 milyon 328 bin 692 mülteci komşu ülkelere geçtihttps://turkish.aawsat.com/home/article/3541316/bm-ukraynada-en-az-847-sivil-%C3%B6ld%C3%BC-3-milyon-328-bin-692-m%C3%BClteci-kom%C5%9Fu-%C3%BClkelere
BM: Ukrayna'da en az 847 sivil öldü, 3 milyon 328 bin 692 mülteci komşu ülkelere geçti
Birleşmiş Milletler, Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna'da 847 sivilin hayatını kaybettiğini, 1399 sivilin yaralandığını, saldırıların ardından 3 milyon 328 bin 692 mültecinin komşu ülkelere geçtiğini bildirdi.
Rus bombardımanının bir sonucu olarak Kiev'in eteklerinden duman yükseliyor (AFP)
Cenevre/AA
TT
TT
BM: Ukrayna'da en az 847 sivil öldü, 3 milyon 328 bin 692 mülteci komşu ülkelere geçti
Rus bombardımanının bir sonucu olarak Kiev'in eteklerinden duman yükseliyor (AFP)
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğince (BMMYK) yapılan açıklamada, Ukrayna'daki mülteci krizine ilişkin çeşitli kaynaklardan edinilen veriler paylaşıldı.
Buna göre, 24 Şubat-18 Mart'ta yarıdan fazlası Polonya'ya olmak üzere Ukrayna'dan 3 milyon 328 bin 692 mültecinin komşu ülkelere geçtiği belirtildi.
Ukraynalıların komşu ülkelerden en çok Polonya (2 milyon 10 bin 693), Romanya (518 bin 269) ve Moldova'ya (359 bin 56) geçtiği aktarılan açıklamada, Donetsk ve Luhansk bölgelerinden 18-23 Şubat'ta 50 bin kişinin Rusya'ya geçiş yaptığı kaydedildi.
Ukrayna'dan komşu ülkelere giden mültecilerin yüz binlercesinin buradan diğer Avrupa ülkelerine geçtiği biliniyor.
En az 847 sivil öldü
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğine göre, Rusya-Ukrayna savaşında 24 Şubat-18 Mart'ta en az 847 sivil hayatını kaybetti, 1399 sivil ise yaralandı.
Açıklamada, sivil ölü ve yaralı sayısının tespit edilenden çok daha yüksek olabileceği uyarısı yapıldı.
BM, Ukrayna'da sivil kayıplara ilişkin sadece teyit edebildiği rakamları açıklıyor. Ukrayna makamlarına göre ise hayatını kaybeden sivillerin sayısı binlerle ifade ediliyor.
Antik Maya kentinin ilk hükümdarının mezarı keşfedildihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5165609-antik-maya-kentinin-ilk-h%C3%BCk%C3%BCmdar%C4%B1n%C4%B1n-mezar%C4%B1-ke%C5%9Ffedildi
Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)
Antik Maya kentinin ilk hükümdarının mezarı keşfedildi
Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)
Kritik öneme sahip Maya kenti Caracol'un ilk hükümdarı olduğu düşünülen birine ait mezar keşfedildi. Mezarda bulunan eserler dönemin büyük kentleri arasındaki ilişkiye ışık tutuyor.
Maya dünyasının en büyük ve en önemli şehirlerinden Caracol'un nüfusunun zirve döneminde 100 bine ulaştığı tahmin ediliyor. Ancak diğer pek çok Maya şehrinde olduğu gibi, bilinmeyen nedenlerle MS 900 civarında çöküşe geçti.
Kalıntıları Belize'de yer alan antik kentin harabelerindeki kazılar en az 40 yıldır sürüyor. Fakat bugüne kadar yapılan çalışmalarda hiçbir kraliyet üyesine ait mezara rastlanmamıştı.
Kazılara liderlik eden Houston Üniversitesi arkeologları Diane ve Arlen Chase, etkileyici bir keşifle bu durumu değiştirdi.
İlk kez Caracol'da bir kraliyet mezarı ortaya çıkaran ekip, bunun kentin bilinen ilk hükümdarına ait olduğunu düşünüyor.
Houston Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre Te K'ab Chaak adlı kralın mezarı yaklaşık MS 350'ye tarihlendi. Araştırmacılar tahta 331'de çıkan Te K'ab Chaak'ın hanedanının en az 460 yıl varlığını sürdürdüğünü söylüyor.
Field Museum'dan arkeolog Gary Feinman, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Çok erken bir döneme ait hükümdar buldular, ki bu çok önemli ve bir hanedanın kurucusu olduğu iddia ediliyor" diyerek ekliyor:
Bu büyük bir bulgu.
Araştırmacılar mezarda bulunan kalıntılara dayanarak Te K'ab Chaak'ın 1,7 metre boyunda ve öldüğünde dişi olmayan yaşlı bir adam olduğunu tespit etti.
Chase çifti kalıntılarla birlikte gömülen seramik kapların tarzından mezarın son derece eski olduğu sonucuna vardı. Kırmızı zincifre mineraliyse, çok yüksek statüye sahip birine ait olduğunu anlamına geliyordu.
Arlen Chase "Eşyalar zincifreyle kaplanmışsa kraliyet ailesinin en üst seviyedeki kişileri sözkonusu demektir" diye açıklıyor.
Ekip mezarda yeşim taşından yapılmış üç set kulak süsü de buldu. Maya elitlerinin kullandığı bu değerli eşyalara pek sık rastlanmıyor.
Çömlek kaplar üzerinde daha önce görülmeyen tasvirler bulundu (Houston Üniversitesi)
Ayrıca mozaik bir ölüm maskesi de keşfeden araştırmacılar bunun çok daha nadir olduğunu belirtiyor. Chase çifti daha önce sadece bir adet ölüm maskesi bulmuştu.
Arkeologlar mezarda gördükleri çömleklerin de etkileyici olduğunu ifade ediyor. Bu kaplarda Mayaların ticaret tanrısı, bir sinek kuşu ve mızrak tutan bir hükümdarla ona adak adayan kişiler resmedilmişti. Bazılarında maymun, baykuş ve nasua gibi hayvanlar tasvir edilmişti.
Arlen Chase bazı tasarımlar için "Bunları daha önce hiç görmemiştik" diyor.
Araştırmacılar mezardaki bazı eserlerin, yine MS 350'lere tarihlenen diğer iki Caracol mezarındakilere çok benzediğini söylüyor. Bunlar arasında Meksika'nın orta kesiminden gelen yeşil obsidyen bıçaklar ve mızrak fırlatmak için kullanılan bir alet de vardı.
Ekip bu aletlerin genellikle Caracol'un 1200 kilometre uzağındaki Teotihuacán kentiyle ilişkilendirildiğini belirtiyor.
Chase çiftine göre bu durum iki kent arasındaki büyük mesafelere rağmen erken Maya halkının, Orta Meksika topluluklarıyla sanılandan onlarca yıl önce ilişki kurduğuna işaret ediyor. Te K'ab Chak zamanında Teotihuacán'dan Caracol'a yürümek muhtemelen en az 150 gün sürüyordu.
İkili, ellerindeki bulgulara dayanarak kentler arasında ticari ve diplomatik ilişkiler kurulduğunu düşünüyor. Öte yandan bazı uzmanlar net çıkarımlar yapmadan önce daha net kanıtlara ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.
Independent Türkçe, Live Science, New York Times, Smithsonian Magazine, Houston Üniversitesi